-
Airbnb Yasası Diye De Bilinen 7464 Sayılı Kanun'a İlişkin Tüm Detaylar
-
13.01.2024
Airbnb yasası diye de bilinen 7464 Sayılı Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun 1 Ocak 2024’te yürürlüğe girdi. Bu kanun ile kısa süreli konut kiralama, turizm amaçlı konut kiralamalar hakkında düzenlemeler yapıldı
-
-
15 Soruda Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması
-
24.10.2023
Konutların turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin kanun teklifi meclise sunuldu. Bu çalışmada ise bahsi geçen konuya ilişkin önemli sorulara cevap verilmiştir.
-
-
Akaryakıtta vergi kaçakçılığının ağır yaptırımları ve hukuka aykırılıklara karşı başvuru yolları
-
23.07.2022
Akaryakıt sektöründeki vergi kaçakçılığı suçu merkezli vergi incelemeleri son dönemde oldukça artmaktadır. Söz konusu incelemelerinin çok sayıda sonucu ve ağır yaptırımı olabilmektedir. Bu ağır yaptırımlar, sektörde faaliyet gösteren tüzel ve gerçek kişileri, dağıtıcıları, akaryakıt istasyonlarını, istasyonların mülk sahiplerini ve hatta kiracıları etkilemektedir.
Yazımızda bu yaptırımlar ve yaptırımlara karşı başvurulabilecek hukuki yollar aktarılacaktır.
-
-
Vergi kaçakçılığı suçlarında etkin pişmanlık: bedelli ve şartlı ceza indirimi
-
14.04.2022
Vergi kaçakçılığı suç ve cezaları bakımından 3 önemli değişiklik getiren torba kanun teklifi, TBMM’de 8 Nisan 2022’de kabul edildi ve 7394 sayılı Kanun olarak kanun numarasını aldı. Söz konusu 3 önemli değişiklik; farklı takvim yıllarındaki kaçakçılık fiillerine zincirleme suç hükümlerinin uygulanabilmesi ile tek ceza verilebileceği hükmü, hapis cezasının üst sınırının artırılması ve “etkin pişmanlık” düzenlemesiydi.
Bu yazıda yeni “etkin pişmanlık” düzenlemesini açıklayıp olumlu/olumsuz yönleri ve etkileriyle değerlendireceğiz.
-
-
Vergi kaçakçılığı suçlarında binlerce kişi hapisten kurtulacak
-
05.04.2022
TBMM’ye sunulan Yeni Torba Kanun Teklifi ile Vergi Usul Kanunu’nun “Vergi Kaçakçılığı Suçları ve Cezaları”na ilişkin 359. maddesinde çok önemli değişiklikler yapılıyor.
Bu değişiklikler; incelemeleri, soruşturmaları, ceza davaları devam eden hatta hapis cezası almış binlerce kişiyi ilgilendiriyor.Yani binlerce kişi hapse girmekten kurtulabilir ya da cezaevinden çıkabilir.
-
-
İhtisaslaşmış Vergi Ceza Mahkemeleri Önerimiz Gerçekleşti
-
30.11.2021
Dünya Gazetesi’nin internet sitesinde 2 Mart 2021 tarihinde yayımlanan “İhtisaslaşmış vergi ceza mahkemeleri kurulmasına yönelik öneri” başlıklı yazımızda[1] şe ifadeler yer alıyordu:
“… vergi kaçakçılığı suçlarına ve genelinde vergi suçlarına ilişkin ihtisas mahkemeleri (vergi ceza mahkemeleri) kurulmalıdır. Bu mahkemelerin; trafik mahkemeleri, icra ceza mahkemeleri ya da fikri ve sinai haklar ceza mahkemeleri gibi modellere benzer şekilde oluşturulması veya tamamen farklı bir şekilde kurulması mümkündür. Bu noktada önemli olan ve önerilen; ağırlıklı olarak vergi tekniğine yabancı ve çok farklı uyuşmazlıklara bakan genel görevli asliye ceza mahkemesi hakimleri yerine, ceza yargılaması öncesinde idari işlemlerden oluşan vergisel süreçler ve uygulamalar hakkında bilgi sahibi, uzmanlaşmış hakimlerin görev aldığı ihtisas mahkemelerinin kurulmasıdır.”[2]
İlgili yazıdaki önerilerimizden belirtilen ilk kısım, 30.11.2021 tarihli (bugünkü) Resmi Gazete’de yayımlanan vergi (ceza) ihtisas mahkemeleri kurulmasına yönelik Hakimler ve Savcılar Kurulu Kararı (HSK) ile gerçekleşti.
-
-
Nedir Bu “Gerçek Faydalanıcı”?
-
31.08.2021
Şirketlerin, kurumların, muhasebeci ve mali müşavirlerin, hukukçuların çok sayıda bildirim yükümlülüğü var. Yakın zamanda bu yükümlülüklere bir yenisi daha eklendi: “Gerçek Faydalanıcı Bildirimi”.
Üstelik “gerçek faydalanıcı bildirimi” yapmak için son gün 31 Ağustos 2021 yani bugün. Bildirim yapmayana ise binlerce TL ceza verilmesi öngörülmüş. Muhtemelen büyük bir kısmının farkında olmadığı bu kişilere yüksek miktarda ceza kesilebilir. Bu nedenle son günün ertelenmesinde ve erteleme süreci içinde bildirim yükümlülüğünün farkındalığının yaygınlaştırılmasında fayda var.
İşte bu farkındalığının oluşmasında katkıda bulunmak adına akla gelebilecek soruları sorup dayanaklarıyla kısaca cevaplayacağız.
-
-
Adli Tatilde Durmayan Sürelere Dikkat!
-
04.08.2021
Adli tatil, her yıl 20 Temmuz ile 31 Ağustos tarihleri arasında yargılamanın ertelendiği dönemi ifade etmektedir.Yeni adli yıl ise 1 Eylül itibariyle başlamaktadır.
Yazımızda adli tatil sürecinde olduğumuz bu günlerde, Hukuk Muhakemeleri Kanunu kapsamında adli tatilin sürelere etkisi incelenecektir.
-
-
'İhtisaslaşmış Vergi Ceza Mahkemeleri' Kurulmasına Yönelik Öneri
-
02.03.2021
Bu çalışmada, vergi kaçakçılığı suçlarına ilişkin cezalandırma sisteminin daha orantılı hale getirilebilmesi ve uzmanlaşmış mahkemelerde adil yargılama yapılabilmesi için kapsamlı öneriler sunulmuştur.
-
-
Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması Rehberi
-
01.02.2024
Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması,bilinen adıyla Airbnb Yasası'na ilişkin merak edilen hususları cevaplandırdık.
-
-
7464 sayılı Kanununa (AIRBNB Yasası) İlişkin Uygulanacak İdari Yaptırımlara Dair Tablolar
-
13.11.2023
Bu çalışmada 2 Kasım 2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7464 sayılı Kanun ile konutların turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin yeni düzenlemler getirilmiş ve ağır idari yaptırımlar öngörülmüştür. Söz konusu idari yaptırımlara ilişkin izin belgesi olanlara ve olmayanlara ilişkin tarafımızca hazırlanan tablolarr hazırlanmıştır.
-
-
7464 Sayılı Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun TBMM'de Kabul Edildi
-
30.10.2023
Konutların gerçek ve tüzel kişilere, turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek için hazırlanan kanun taslağı 25.10.2023 tarihinde TBMM'de kabul edildi.
-
-
Hukuk Davalarında, Hükümde Kanun Yolu Süresinin Hatalı Gösterilmesi Durumunda Uygulamadaki Farklılık Giderildi.
-
17.09.2023
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.04.2023 tarihli 2021/5 E.,2023/2 K. sayılı İçtihadı birleştirme kararında uygulamada farklı kararlara yol açan ''hukuk davalarında, hükümde kanun yolu süresinin hatalı gösterilmesi'' durumu çözüme kavuşturulmuştur.
-
-
Aynı Konudaki Davalarda Aksi Yönde Karar Verilmesi Adil Yargılanma Hakkının İhlalidir
-
07.03.2023
07.03.2023 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan "İBRAHİM YILDIRIM BAŞVURUSU" işçilik alacağı nedeniyle açılan davaların aynı maddi olaya dayanılarak açılan başka davalarda verilen kararladan aksi bir sonuca ulaşılarak reddedilmesi nedeniyle hakkaniyete uygun yargılanma hakkının, yargısal sürecin uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
-
-
İlam niteliği kazandırılmamış arabuluculuk anlaşma belgesi ile ilamsız icra takibi yapılabilir
-
13.12.2022
İlk Derece Mahkemesince, davacının ilam niteliğinde bir belge ile ilâmsız icra yolu ile takip başlatmasında hukuki yararının olmadığının kabul edilmesi; işin esasına girilerek değerlendirme yapılmamış olması hatalıdır.
Buna binaen Yargıtay 9. Hukuk Dairesince işin esasına girilerek, 6235 sayılı Kanun'un ilgili maddesince arabulucu tarafından düzenlenen anlaşma belgesinin, icra edilebilirlik şerhi olmaksızın ilam niteliğinde belge kabul edilmesi; taraflar ve avukatları ile arabulucunun tutanağı birlikte imzalamaları halinde mümkündür. Söz konusu olayda arabuluculuk tutanağı sadece taraf vekilleri ve arabulucu tarafından imzalanmış; asıllar tarafından imzalanmamıştır. Bundan dolayı arabulucu tarafından düzenlenen anlaşma belgesi ilam niteliğinde değildir. Bu itibarla söz konusu arabuluculuk tutanağı ile ilamlı icra takibi başlatmak mümkün değildir, şeklinde karar verilmiştir.
-
-
Yetkisiz mahkeme tarafından görevsizlik kararı verilmesi üzerine davanın esasına girilmeden görevli mahkeme aşamasından önce dava şartı olan arabuluculuk işleminin tamamlanması usule uygundur
-
06.12.2022
6 Aralık 2022 tarihli ve 32035 sayılı Resmî Gazete ’de yayımlanan Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 27.09.2022 tarih ve E:2022/4240, K:2022/6367 sayılı Kararı davacı tarafından, yetkisiz mahkemeye dava açıldıktan sonra ancak mahkeme tarafından verilen görevsizlik kararı kesinleşmeden önce arabulucuya başvurulmasının usule uygun olup olmadığına ilişkindir.
-
-
Belediye Başkanı tarafından yapı yıkım kararı verilmesi mülkiyet hakkını ihlal eder
-
19.08.2022
19.08.2022 tarihli ve 31928 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “EYÜP ENSAR EKŞİOĞLU VE S.S. KUTLU BİRLİK KONUT YAPI KOOPERATİFİ BAŞVURUSU”nun konusu, binanın yıkımına yetkisiz makamlar tarafından karar verilmesi sebebiyle mülkiyet hakkının ihlal edilmesine ilişkindir.
-
-
Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Resmi Gazete'de yayımlandı
-
27.05.2022
27 Mayıs 2022 tarihli 31848 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan 7406 Türk Ceza Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'da;
-Failin fiilden sonraki ve yargılama sürecinde pişmanlığını gösteren davranışları ile duruşmada mahkemeyi etkilemeye yönelik şekli tutum ve davranışları takdiri indirim nedeni olarak dikkate alınmayacak.
-Kasten öldürme suçunun kadına karşı işlenmesi hali nitelikli hal olarak belirlendi.
-Kasten yaralama, işkence, eziyet ve tehdit suçlarının kadına karşı işlenmesi hali düzenlenerek ceza alt sınırı belirtildi.
-Kamu hizmetlerinden yararlanma hakkının engellenmesi suçunun konusunun sağlık hizmetine ilişkin olması halinde verilecek ceza artırıldı.
-Israrlı takip suçu düzenlenerek şikayete tabi olacağı ve uzlaştırma kapsamında olmayacağı hükme bağlandı.
-Tutuklama nedeni var sayılan katalog suçlardan, "silahla işlenmiş kasten yaralama" suçundaki silahla işlenme şartı kaldırıldı.
-Kadınlara ve sağlık personellerine karşı işlenen kasten yaralama suçu tutuklama nedeni olarak düzenlendi.
-Mağdur hakları ve katılan hakları kapsamında avukat görevlendirilmesine ilişkin kapsam genişletilerek; çocukların cinsel istismarı, ısrarlı takip suçları, kadına karşı işlenen kasten yaralama, işkence, eziyet suçları da kapsama eklendi.
-Sağlık meslek mensuplarının görevlerinin icrası kapsamında uyguladıkları tıbbi tedavi, muayene vb. uygulamalar sebebiyle haklarında açılacak olan soruşturmalar ile idare tarafından ödenen tazminatların personele rücu edilip edilmeyeceğine ve rücu miktarına, ilgilinin görevini kötüye kullanıp kullanmadığı ve kusuru gözetilerek Mesleki Sorumluluk Kurulu'nun kararına bağlandı.
-
-
İşçilik alacağının ödenmemesi nedeniyle açılan belirsiz alacak davasında hukuki yarar bulunmadığı gerekçesiyle davanın usulden reddedilmesi mahkemeye erişim hakkını ihlal eder
-
20.04.2022
20 Nisan 2022 tarihli ve 31815 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "İsmail Avcı Başvurusu"nun konusu, işçilik alacağının ödenmemesi nedeniyle açılan belirsiz alacak davasında, davanın açılmasında hukuki yararın bulunmadığı gerekçesiyle dava şartı yokluğundan reddedilmesinin mahkemeye erişim hakkını, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkını ihlal ettiğine ilişkindir.
-
-
Vergi Usul Kanunun 359. maddesine göre etkin pişmanlık
-
14.04.2022
Vergi Usul Kanunu'nun 359. maddesinde düzenlenen vergi kaçakçılığı suçlarında 7394 sayılı Kanun ile getirilen "etkin pişmanlık" düzenlemesi nasıl uygulanacak? Soruşturma, kovuşturma ve infaz aşamasındakiler hanfi şartları yerine getirmesi gerekecek? Ne kadar ödeme yapılması gerekecek? Hapis cezasındaki yarı yani 1/2 ve üçte bir yani 1/3 şeklindeki ndirim oranları indirim oranı nasıl uygulanacak?
Konu hakkındaki ayrıntılı makale için tıklayınız
Tüm bu soruların cevabını içeren tarafımızdan oluşturulmuş tablo aşağıdadır:
-
-
Vergi kaçakçılığı suçlarında binlerce kişi hapse girmekten kurtulacak ve cezaevinden çıkacak
-
25.03.2022
TBMM’ye sunulan Yeni Torba Kanun Teklifi ile “Vergi Kaçakçılığı Suçları ve Cezaları”na ilişkin Vergi Usul Kanununun 359. maddesinde çok önemli değişiklikler yapılıyor.
Bu değişiklikler; incelemeleri, soruşturmaları, ceza davaları devam eden hatta hapis cezası almış binlerce kişiyi ilgilendiriyor.
Yani binlerce kişi hapse girmekten kurtulabilir ya da cezaevinden çıkabilir.
Söz konusu değişiklikler özetle şunları içeriyor:
- Farklı takvim yıllarında işlenen vergi kaçakçılığı suçları (örneğin sahte fatura düzenleme ya da kullanma) için zincirleme suç hükümleri uygulanacak. Böylece birden fazla yılda vergi kaçakçılığı fiili olsa da tek bir cezaya hükmedilerek 15-20 yılı bulan ağır ve orantısız cezalar önlenmiş olacak. (Doktora tezimde ve bu tezi genişleterek yazdığım “Vergi Kaçakçılığı Suçları” kitabımda geniş yer ayırdığımı görüşün benimsenmiş olması çok sevindirici.)
- Vergi kaçakçılığı fiillerinden üst sınırı 3 yıl olanlar 5 yıla, 5 yıl olanlar 8 yıla çıkarılacak. Ancak alt sınırlarda bir değişiklik yapılmayacak. Bu nedenle verilmesi muhtemel hapis cezası hükümleri çok yüksekten olmayabilir.
- Vergi kaçakçılığı fiili vergi ziyaına (kaybına) da neden olduysa; bu vergi, gecikme faizi, gecikme zammı ve vergi ziyaı cezasının yarısı soruşturma evresinde (savcılık aşamasında) ödenirse hapis cezası yarısına inecek.
Aynı ödeme kovuşturma evresinde (ceza mahkemesinde) yapılırsa hapis cezasının üçte biri indirilecek.
Ortada vergi ziyaı ve cezası yoksa verilecek hapis cezası yarı oranında indirilecek.
Söz konusu hapis cezası indiriminden faydalanabilmek için vergi mahkemesinde dava açılmaması, açılmışsa feragat edilmesi, kanun yollarına başvurulmaması veya başvurulmuşsa vazgeçilmesi şart olacak.
-
-
Kamulaştırma amacı doğrultusunda kullanılmayan taşınmazların mülk sahibine iade edilmemesi mülkiyet hakkını ihlal eder
-
18.02.2022
18 Şubat 2022 Cuma günü 31754 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Kartal Surp Nişan Ermeni Kilisesi Mektebi Vakfı Başvurusu”nun konusu kamulaştırma amacı doğrultusunda kullanılmayan taşınmazın iade edilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkindir.
-
-
İş akdinin feshedilmesinde hukuka aykırı olarak elde edilen whatsapp yazışmalarının gerekçe gösterilmesi özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetini ihlal eder
-
11.02.2022
11 Şubat 2022 tarihli ve 31747 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "Samet Ayyıldız Başvurusu"nun konusu, Whatsapp yazışmalarının iş akdinin feshinde gerekçe olarak gösterilmesinin özel hayata saygı hakkını ve haberleşme hürriyetini ihlal edeceğine ilişkindir.
-
-
Belediyenin hukuki el atma dolayısıyla verilen mahkeme kararı sonucu paydaşı olduğu taşınmazda ön alım hakkını kullanması kişinin mülkiyet hakkını ihlal eder niteliktedir
-
25.01.2022
25 Ocak 2022 tarihli 31730 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “GÖKSAL ÇETİN VE İSMAİL TEMEL BAŞVURUSU”nun konusu; belediyenin hukuki el atma dolayısıyla verilen mahkeme kararı sonucu paydaşı olduğu taşınmazda ön alım hakkını kullanması nedeniyle “mülkiyet hakkı”nın ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
-
-
Kıymet Takdirine İlişkin Süre, COVID-19 Salgın Hastalığı Nedeniyle Yürürlüğe Konulan Kanundaki Durma Sürelerinden Sayılamaz
-
27.12.2021
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, Covid-19 salgını sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarını önlemek için yürürlüğe konulan 7226 sayılı Kanunun Geçici 1. Maddesinde belirtilen “İİK’deki tüm sürelerin duracağına” ilişkin hüküm, İİK m 128/a,2’de belirtilen kıymet takdirine ilişkin 2 yıllık süreyi hükmün konuluş amacına aykırı olduğu gerekçesiyle kapsamayacağına karar vermiştir.
-
-
Vergi Ceza İhtisas Mahkemeleri Kuruldu
-
30.11.2021
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'ndan kaynaklanan dava ve işlerde ceza ihtisas mahkemeleri belirlendi. Bu mahkemelere 15.12.2021 tarihinden itibaren ihtisaslaşmaya göre dava dosyası gönderilecek.
-
-
Tapu İptal ve Tescil Davalarında Taleple Bağlılık ve Delillerin Değerlendirilmesine İlişkin Yargıtay 5. Hukuk Dairesi'nin Kanun Yararına Bozma Kararı
-
10.07.2021
10 Temmuz 2021 tarihli, 31537 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yargıtay 5.Hukuk Dairesi’nin 2021/6635E. 2021/9502K. sayılı kanun yararına bozma kararına ilişkindir.
-
-
Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve Gerekçesi Türkiye Büyük Millet Meclisine Sunuldu
-
07.07.2021
Hayvanları Koruma Kanunu ile Türk Ceza Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi ve gerekçesi Türkiye Büyük Millet Meclisine sunuldu. Söz konusu Teklif ile birçok yeni düzeleme getirilmiştir.
-
-
Yargıtay 1 Temmuz 2021 Tarihi İtibariyle 12 Hukuk, 12 Ceza Dairesi Olarak Görev Yapacak
-
23.06.2021
23’erden 46 olan daire sayısının 12 hukuk 12 ceza olmak üzere 24’e indirilmesi ve bünyesindeki daireler arasındaki iş bölümü ve görevlerin yeniden belirlenmesi amacıyla 22.06.2021 tarihinde toplandı. Bu Karar neticesinde bazı daireler kapanırken bazı dairelerin görevleri değişti.
-
-
Sır Niteliğindeki Bilgilerin Paylaşılması Hakkında Yönetmelik 1 Ocak 2022’De Yürürlüğe Giriyor. Peki Bu Yönetmelik İle Neler Planlanıyor?
-
04.06.2021
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu “BDDK” tarafından düzenlenen Sır Niteliğindeki Bilgilerin Paylaşılması Hakkında Yönetmelik (Yönetmelik'in tam metni için tıklayınız) 1 Ocak 2022'de yürürlüğe girmek üzere 04.06.2021 tarihli Resmi Gazete’de yayımlandı. (04.06.2021 t. ve 31501 sayılı Resmi Gazete)
-
-
Tıbbi İhmal Sonucu Zarara Uğranılması Nedeniyle Kişinin Maddi Ve Manevi Varlığını Koruma Hakkının İhlali
-
03.03.2021
Anayasa Mahkemesi Genel Kurulu 10.02.2021 tarihinde, BN:2017/17753 sayılı “M.U. BAŞVURUSU” başvurusunda, başvurucunun tıbbi ihmal sonucu zarara uğranılması nedeniyle kişinin maddi ve manevi varlığını koruma hakkının ihlal edildiğine karar verdi.
-
-
Vergi Kaçırmak / Vergiden Kaçınmak / Vergi Kaçakçılığı
-
26.08.2024
Vergi nasıl kaçırılır? Vergi kaçırmak mı, vergiden kaçınmak mı yoksa vergi kaçakçılığı mı? Bu kavramlar sıklıkla birbiri ile karıştırılıyor. Bu videoda vergi kaçırma, vergiden kaçınma ve vergi kaçakçılığının ne anlama geldiğini, aralarındaki farkları ve bu konuda nelere dikkat edilmesi gerektiğini açık, anlaşılır ve net bir şekilde açıklamaya çalıştım.
-
-
Sosyal Medya Vergi İstisnasında Değişiklik! / Youtuber Influencer Online Eğitim Vergisi 2024
-
18.12.2023
Youtuber, influencer gibi sosyal medya üzerinden gelir elde edenlere ve mobil oyun geliştirilere uygulanan vergi istisnasında 2024'te önemli değişiklikler geliyor. Eğitim ve kurs içeriği üretenler de istisnadan yararlanıp az vergi ödeyecek! Değişiklikler neler? Ne kadar vergi ödenecek? Bağkur meselesinde bir değişiklik var mı? Konuyla ilgili soruların cevapları videoda yer alıyor. #istisnabelgesi #youtubevergisi #bağkur #influencer #gelirvergisi
-
-
Airbnb Ev Kiralama Yasak Mı Yasal Mı Oluyor? Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması Yasası Nedir?
-
25.10.2023
"Airbnb Yasası"
Bu videoda aşağıdaki konu başlıklarına değinilmiştir:
-Konutların turizm amacıyla kiralanması hakkındaki kanunun amacı nedir? Neden böyle bir düzenleme yapılmış?
-Kanunla kısa dönem kiralık evler (Airbnb diye de bilinen evler) hakkında ne gibi yasal yükümlülükler getiriliyor?
-Kanun hangi tarihte yürürlüğe girecek? Yürürlüğe girdiğindeki mevcut kiralamalar ve faaliyetler ne olacak?
-Kullanıcı ile “sözleşme” yapılmamışsa ne olacak?
-Neden “100 gün”?
-100 gün nasıl hesaplanacak? Ayrı ayrı yapılan kiralamalar toplanacak mı?
-Yükümlülükler yalnızca ev sahipleri için mi geçerli?
-Konut dışındaki gayrimenkullerin kiralanmasında durum nasıl olacak?
-İzin belgesi başvurularında binadaki tüm kat maliklerinden muvafakat almak gerekiyor mu? Bunun istisnası var mı?
-Bir kişinin aynı binada çok sayıda konutu varsa durum nasıl olacak? Ayrı bir sınırlama var mı?
-Yüksek nitelikli yani lüks konutlar bakımından getirilen istisnalar neler?
-Kısa dönem kiralık ev kullanıcıları tarafından 3. Kişilere kiralanması yani alt kira mümkün olacak mı?
-Hangi durumda iş yeri açma ve çalıştırma zorunluluğu var?
-Yükümlülüklere uymayanlar hakkında uygulanacak yaptırımlar nelerdir? Yatırımlara karşı nerede dava açılabilir?
-Konutların turizm amaçlı kiralanması ile elde edilen gelirin vergilendirmesi ne şekilde olacak?
-
-
Yeni Sosyal Medya Yasası (Dezenformasyan Yasası) Nedir?
-
09.11.2022
"Yeni Sosyal Medya Yasası"
Bu eğitimde aşağıdaki konu başlıklarına değinilmiştir:
-Yeni sosyal medya kanunu (dezenformasyon yasası) nedir?
-Bu yasanın biz içerik üreticilerine avantaj ve dezavantajları nelerdir?
-Youtube’da ürettiğim bir içerik dezenformasyona yol açar mı?
-Bant genişliğinin %90 azaltılması
-İleride bir sorunla karşılaşmamak için nelere dikkat etmeliyiz?
-
-
Dezenformasyon Suçu I Sosyal Medya Yasası l Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu
-
17.10.2022
"Dezenformasyon Suçu"
Bu eğitimde aşağıdaki konu başlıklarına değinilmiştir:
-Dezenformasyon suçu nedir?
-Sosyal medya paylaşımlarına 3 yıla kadar hapis cezası mı geldi?
-Twitter, Instagram, Facebook ve diğer sosyal medya mecralarında paylaşım yaparken nelere dikkat etmek gerekir?
-Dezenformasyon Yasası / Sosyal Medya Yasası olarak da bilinen 7418 sayılı Kanun'un 29. maddesiyle Türk Ceza Kanunu'na eklenen 217/A maddesiyle "Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma" suçu nedir?
-
-
Adli tatil ne zaman? Adli tatilde görülen davalar nelerdir? Hukuk davaları idari davalar farkı 2022
-
25.07.2022
"Adli Tatil"
Bu eğitimde aşağıdaki konu başlıklarına değinilmiştir:
-Adli tatil ne zaman başlıyor? Ne zaman bitiyor?
-Adli tatilde görülen işler ve davalar nelerdir?
-Süreler nasıl işler nasıl durur?
-Çalışmaya ara verme nedir?
-Adli tatilin hukuk, ceza ve idare mahkemelerindeki farkı nelerdir?
-
-
Vergisel Açıdan İş Mahkemesi Kararları ve Arabuluculuk Anlaşmaları (İntes Akademi-02.04.2021)
-
02.04.2021
Vergisel Açıdan İş Mahkemesi Kararları Ve Arabuluculuk Anlaşmaları
İntes Akademi-2 Nisan 2021
Eğitimde şu başlıklar anlatılmıştır:
- Mahkeme kararları ve arabuluculuk anlaşmalarında yer alan tutarların vergilendirilmesi
- Yabancı para cinsinden belirlenene mahkeme karalarının icrasında dikkate alınacak hususlar
- Mahkeme kararlarında brüt belirlenen tutarlarda netleştirme
- Mahkeme kararlarında net belirlenen tutarlarda brütleştirme
- Yurtiçi ve yurtdışı çalışanlar bakımından netleştirmede/brütleştirmede farklılıklar
- Arabuluculuk anlaşmalarınının vergilendirilmesi ve avantajlar
- İkale anlaşmalarının vergilendirilmesi
-
-
"Vergi Kaçakçılığı Suçları" Eğitimi
-
06.11.2020
"Vergi Kaçakçılığı Suçları"
TBB Eğitim Merkezi Online Eğitim Programı
Eğitimde şu başlıklar anlatılmıştır:
- Vergi Kaçakçılığı Suçlarına İlişkin Yargılamada Avukatların Rolü
- Vergi Kaçakçılığı Suç ve Cezalarının İncelenmesi
- Suçun Maddi ve Manevi Unsuru
- Suçun Faili
- Suça Teşebbüs ve İştirak
- Sahte veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Düzenleme ve Kullanmada Zincirleme Suç - Her Takvim Yılına Ayrı Ceza Verilmesi Hakkında Eleştirel Görüş
- Sahte veya Muhteviyatı İtibariyle Yanıltıcı Belge Kullanma Suçunda Suç Tarihi – Suç Tarihinin Belirlenmesine İlişkin Yargı Kararları Hakkında Eleştirel Görüş
-
-
Gayrimenkullerde Miras ve Bağışın Vergilendirilmesi
-
07.11.2021
"Gayrimenkullerde Miras ve Bağışın Vergilendirilmesi" isimli bu kitap; Av. Arb. Dr. Yusuf Burak Aslanpınar'ın Prof. Dr. Şükrü KIZILOT danışmanlığında hazırladığı “Gayrimenkulleri İvazsız İntikallerinin Vergilendirilmesinin Analizi ve Değerlendirilmesi” başlıklı yüksek lisans tezinin yeniden ele alınarak güncellenmesi, gerekli görünen kısımların eklenmesi ve değiştirilmesiyle oluşturulmuştur. Bu güncelleme yapılırken, akademik görüşlerin yanında güncel idari işlemler ve yargı kararları bir arada değerlendirilmiştir.
Eserde, gayrimenkullerin miras veya bağış yoluyla edinilmesi, sahip olunması ve elden çıkarılması hukuki ve mali açılardan ele alınmıştır. Kitapta, miras kalan veya bağışlanan gayrimenkuller nedeniyle oluşabilecek vergi ve harç yükümlülükleri bir bütün olarak incelenmiştir. Eser; hem hukukçular, mali müşavirler, muhasebeciler ve diğer uygulamacıların merak edilebileceği muhtemel teknik konuları içerecek şekilde hem de bu kişilerden olmayan ancak konuyla doğrudan muhatap olabileceklere yönelik olarak iki yönlü bir rehber olması amacıyla hazırlanmıştır.
-
-
TCK'nın Genel Hükümleri Çerçevesinde Vergi Kaçakçılığı Suçları
-
28.03.2021
Av. Arb. Dr. Yusuf Burak Aslanpınar'ın doktora tezi olarak yazdığı ve daha sonra uygulamaya dönük kitap haline getirdiği "TCK'nın Genel Hükümleri Çerçevesinde Vergi Kaçakçılığı Suçları" isimli Kitabı Seçkin Yayınevi tarafından yayımlanmıştır (Mart 2021). Bu eser, vergi kaçakçılığı suçlarının; ceza hukuku, vergi hukuku ve maliye alanlarını kapsayacak şekilde multidisipliner şekilde incelenmesi gerektiği bilinciyle doktora tezi olarak yazılmıştır. Kitabın yazarı , Ankara Üniversitesindeki Hukuk Lisans Eğitiminin ardından Gazi Üniversitesinde Maliye Yüksek Lisans ve Doktora Eğitimini tamamlamıştır. Yazar, bir taraftan akademik çalışmalarına devam ederken, diğer taraftan vergi davaları ve vergi kaçakçılığı suçlarıyla ilgili ceza davaları uygulamasında uzun yıllar yoğun bir şekilde yer alan bir avukat ve bilirkişi olarak bu eseri kaleme almıştır.
Kitap, Seçkin Yayınevi'nden fiziki olarak, internet sitesinden (https://www.seckin.com.tr/kitap/794691718#) ve diğer yayınevleri ile dağıtım kanallarından edinilebilir.
-
-
Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması Faaliyetlerinin Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik
-
26.07.2024
Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması Faaliyetlerinin Düzenlenmesine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 26.07.2024 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandı.
-
-
Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasını Sağlayan Aracı Hizmet Sağlayıclarının Bakanlığa Yapacakları Bildirimlere İlişkin Tebliğ
-
26.07.2024
"Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasını Sağlayan Aracı Hizmet Sağlayıcılarının Bakanlığa Yapacakları Bildirimlere İlişkin Tebliğ" 26.07.2024 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandı.
-
-
Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması Faaliyetlerinin düzenlenmesine İlişkin Yönetmelik
-
28.12.2023
Konutların Turizm Amaçlı Kiralanması Faaliyetlerinin düzenlenmesine İlişkin Yönetmelik 28 Aralık 2023 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlandı.
-
-
7464 Sayılı Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun
-
25.10.2023
Konutların gerçek ve tüzel kişilere, turizm amaçlı kiralanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek için hazılaranan kanun taslağı 25.10.2023 tarihinde TBMM'de kabul edildi.
-
-
7326 sayılı Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun
-
07.06.2021
-
-
Defter, Kayıt ve Belgelerin İbraz Edilmemesi Hâlinde Bir Vergi Ziyaı Oluşmaması ve Tarh Edilen Vergi ve Vergi Aslına Bağlı Olarak Kesilen Bir Cezanın Da Bulunmaması Sebebiyle 7394 Sayılı Kanun Gereği Alt Sınırdan Tayin Edilen Temel Ceza Üzerinden Yarı Oranında İndirim Yapılması Gerekmektedir
-
20.09.2024
Defter, kayıt ve belgelerin ibraz edilmemesi hâlinde bir vergi ziyaı oluşmadığı gibi tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen bir cezanın da bulunmadığı, yine özel usulsüzlük cezasının aynı Kanun'un 359 uncu ve 371 inci maddelerinde belirtilen tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen bir ceza olmadığı nazara alındığında; 213 sayılı Kanun'un 359 uncu maddesine 7394 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ile eklenen "Tarh edilen vergi ve vergi aslına bağlı olarak kesilen cezanın bulunmadığı durumlarda verilecek ceza yarı oranından indirilir." şeklindeki hüküm uyarınca sanıklar hakkında, alt sınırdan tayin edilen temel ceza üzerinden 1/2 oranında indirim yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, hukuka aykırı bulunmuştur.
-
-
Tarafları ve Uyuşmazlık Konusu Aynı Olan Dosyalarda İlk Dosyadaki Arabuluculuk Tutanağı İle Arabuluculuk Dava Şartı Yerine Getirilmiş Sayılır
-
16.02.2024
Uyuşmazlık, arabuluculuk anlaşmama tutanağı kapsamındaki alacakların tahsili amacıyla açılan alacak davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinden sonra, aynı alacaklara ilişkin itirazın iptali davasından önce yeniden dava şartı arabuluculuğa başvurulması gerekip gerekmediğine ilişkindir.
-
-
Hakimler Verdikleri Kararda İlke Olarak Sorumlu Olmamakla Birlikte Kasıtlı Veya Ağır Kusurlu Tutum Ve Davranışlarının Varlığı Halinde Sorumlu Tutulurlar
-
14.02.2024
Hakimlerin verdikleri kararlardan dolayı ilke olarak sorumlu tutulmayacakları esas olmakla birlikte, hakimin bağımsızlığı kadar tarafsızlığını da teminat altına almak amacıyla hukuki sorumluluğunun tespiti özel bir usule tabi tutulmuştur. Kanunun öngördüğü sorumluluk sebepleri sınırlı sayılmıştır (numerus clausus) ve bunların varlığının kabul edilebilmesi için hakimlerin genel olarak kasıtlı veya ağır kusurlu tutum ve davranışlarının varlığı gerekmektedir.
-
-
İdare Kamulaştırmadan Tek Taraflı Olarak Kısmen Veya Tamamen Vazgeçebilir
-
14.02.2024
İdare kamulaştırmanın her safhasında kamulaştırma kararı veren ve onaylayan yetkili merciin kararı ile kamulaştırmadan tek taraflı olarak kısmen veya tamamen vazgeçebilir. Şu kadar ki, dava sırasında vazgeçme halinde dava giderleri ile harç, harcanan emek ve işin önemi gözetilerek mahkemece maktuen takdir olunacak avukatlık ücreti idareye yükletilir.
-
-
Arabuluculuğa Tabi Olmayan Bir Dava İle Birlikte Açılmış Olan Tahsil Davası Arabuluculuk Dava Şartına Tabi Olmaz
-
09.02.2024
Somut olayda 6100 sayılı Kanun'un 110 uncu maddesiyle düzenleme altına alınan davaların yığılması durumu söz konusu olup dava, davalıya ödenen paranın tahsili ve ortak olmadığının tespiti olmak üzere iki ayrı talep içermektedir. Konusu bir miktar paranın ödenmesi olan tahsil davası arabuluculuğa tabi ise de geçerli ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespitine ilişkin dava, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan bir alacak ya da tazminat davası olmadığından arabuluculuğa tabi değildir. Bu durumda arabuluculuğa tabi olmayan bir dava ile birlikte açılan tahsil davası da arabuluculuk dava şartına tabi olmayacağından aksi yöndeki mahkeme gerekçesi isabetli görülmemiştir. Şu halde İlk Derece Mahkemesince davanın arabuluculuk dava şartına tabi olmadığı gözetilmelidir.
-
-
Covid-19 Pandemisi Süresince Sürelerin Durdurulması Hak Düşürücü Süreler İçin De Geçerlidir
-
11.02.2023
Dava konusu itirazın iptali için geçerli olan 1 yıllık hak düşürücü süre ilgili; süreninin bitiş tarihihinin, Covid-19 pandemisi sebebiyle yayımlanan Cumhurbaşkanı Kararı uyarınca sürelerin durdurulduğu tarih için kalması dolayısıyla davanın usulden reddedilmesi kararı kanun yararına bozulmasına karar verilmiştir.
-
-
Gerekçeli Kararın Usule Uygun Tebliğinden Önce İlgili Karara UYAP Sistemi Üzerinden Erişim Sağlamak İstinaf Kanun Yoluna Başvuru Süresini Başlatmaz
-
19.01.2023
Davacı vekilinin ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu gerekçeli kararın kendisine tebliğinden önce, ilgili karara UYAP sistemi üzerinden erişim sağlayarak başlattığı ilamlı icra takibine rağmen istinaf kanun yoluna başvuru süresini gerekçeli kararın usule uygun şekilde tebliğinden başlatarak hesaplamasında, gerekçeli kararın taraflara kanun ve yönetmeliklerde belirtilen şekillerde tebliğ edilmediği hallerde tebligatın bilgilendirme ve belgelendirme işlevlerinin gerçekleşmiş olmasının tebliğ açısından bir öneminin bulunmadığından bahisle hukuka aykırılık görülmemiştir.
-
-
İlam niteliği kazandırılmamış arabuluculuk anlaşma belgesi ile ilamsız icra takibi yapılabilir
-
13.12.2022
6235 sayılı Kanun'un ilgili maddesince arabulucu tarafından düzenlenen anlaşma belgesinin, icra edilebilirlik şerhi olmaksızın ilam niteliğinde belge kabul edilmesi; taraflar ve avukatları ile arabulucunun tutanağı birlikte imzalamaları halinde mümkündür. Söz konusu olayda arabuluculuk tutanağı sadece taraf vekilleri ve arabulucu tarafından imzalanmış; asıllar tarafından imzalanmamıştır. Bundan dolayı arabulucu tarafından düzenlenen anlaşma belgesi ilam niteliğinde değildir. Bu itibarla söz konusu arabuluculuk tutanağı ile ilamlı icra takibi başlatmak mümkün değildir.
-
-
Yetkisiz mahkeme tarafından görevsizlik kararı verilmesi üzerine davanın esasına girilmeden görevli mahkeme aşamasından önce dava şartı olan arabuluculuk işleminin tamamlanması usule uygundur
-
06.12.2022
Olayda Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Ticaret Mahkemesi’nin görevli olduğunu belirterek görevsizlik kararı vermesi üzerine dava şartı olan arabuluculuk işlemini yapmamış olan davacı görevsizlik kararı kesinleşmeden arabulucuya başvurmuş ve anlaşmaya varılmadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir nüshasını mahkemeye sunmuştur. Ancak mahkemece usulden reddedilmiştir. Dava şartları, HMK’nın ilgili maddesined dava şartlarının mevcut olup olmadığının yargılamanın her aşamasında mahkemece kendiliğinden araştırılması gerektiği belirtilmiş, anılan Kanun’un ilgili hükmünde dava şartları sayılmıştır. İşbu davada davacı tarafından verilen görevsizlik kararı kesinleşmeden arabulucuya başvurulmuş ve son tutanağın bir örneği Asliye Ticaret Mahkemesi’nde dava açılmadan önce dosyaya sunulmuştur. Bundan dolayı mahkeme tarafından verilen dava şartı yokluğu sebebiyle usulden ret kararı hukuka aykırıdır.
-
-
Tebligatta haber verilen komşunun isminin tutanağa geçirilmemesi durumunda yapılan tebligat usulsüzdür
-
21.11.2022
Danıştay 12. Hukuk Dairesi uygulamalarında tebligat kanunu hükümlerine göre tüm koşullarının sıkı bir şekilde uygulanmayacağı belirtilmiş olmakla beraber bunun haber verme yükümlülüğünü ortadan kaldırmayacağı, haber verilen komşunun isminin usulüne uygun bir şekilde tutanağa geçirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır. Buna göre şikayete konu tebligatta haber verilen komşunun ismi yazılmadığından bu hali ile tebliğ işleminin şeklen Tebligat Kanunu'na aykırı ve dolayısıyla usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
-
-
Yalnızca idarenin tespitleri ve bu tespitlere dayanan bilirkişi raporu ile mahkumiyet kararı verilemez
-
07.11.2022
İdarece yapılan vergi incelemesi sonucu düzenlenen raporda yasal defterlere kaydı gereken bazı hasılatların vergi matrahının azalması sonucunu doğuracak şekilde başka ortamlarda tutulduğu, yasal defterlere kayıtlarının yapılmadığı, bu şekilde beyan dışı bırakılarak vergi ziyaına neden olunduğu belirtilmiş ise de, yalnızca idarenin tespitleri ve bu tespitlere dayanan bilirkişi raporu ile mahkumiyet kararı verilemeyeceği hakkında.
-
-
Hak ve nesafet ilkesi gereğince tespit edilen kira bedelinde indirim yapılması gerekir.
-
31.05.2022
Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nca davalının eski kiracı olması nedeniyle hâkim tarafından hak ve nesafete uygun bir kira parasına hükmedilmesi gerekirken sebebi belirtilmeden az indirim yapılarak kira bedelinin tespitine karar verilmesi doğru olmadığı tespit edilmiştir. Bu sebeple, Yargıtay uygulamasını da yansıtacak biçimde hak ve nesafet ilkesi uyarınca indirim yapılmalı; buna yönelik olarak verilecek kararda denetime elverişli gerekçe yazılmalıdır.
-
-
Kira bedelinin tespiti davalarında ıslah yoluyla artış istenemez.
-
31.05.2022
Derece Mahkemesince, ikinci bilirkişi raporuna uyularak aylık brüt kira ücreti artırılmış şekilde belirlenmiş ise de; Yargıtay tarafından kira bedelinin tespiti davalarında ıslah yolunun kapalı olduğu gözetilerek, dava dilekçesinde gösterilen kira bedeli üzerinden hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hukuka aykırı olacağına hükmedilmiştir.
-
-
Kıymet Takdirine İlişkin Süre, COVID-19 Salgın Hastalığı Nedeniyle Yürürlüğe Konulan Kanundaki Durma Sürelerinden Sayılamaz
-
27.12.2021
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi, COVID-19 salgını sebebiyle yargı alanındaki hak kayıplarını önlemek için yürürlüğe konulan 7226 sayılı Kanunun Geçici 1. Maddesinde belirtilen “İİK’deki tüm sürelerin duracağına” ilişkin hüküm, İİK m. 128/a,2’de belirtilen kıymet takdirine ilişkin 2 yıllık süreyi, hükmün konuluş amacına aykırı olduğu gerekçesiyle kapsamayacağına karar vermiştir.
-
-
Sahte fatura düzenleme suçuna ilişkin mütalaa verilmişse zamanaşımı süresi içerisinde kamu davası açılması mümkündür
-
07.12.2021
2008 ve 2009 takvim yıllarında sahte fatura düzenleme suçuna ilişkin mütalaa verilmesine rağmen dava açılmadığı takdirde bu suça zamanaşımı süresi içinde kamu davası açılması olanaklıdır. 2008 yılında sahte fatura düzenleme suçuna ilişkin olarak sanık hakkındaki kamu davasının gerçekleşen olağanüstü dava zamanaşımı nedeniyle düşmesine karar verilmiştir.
-
-
Sigorta Tahkim Komisyonu'na Başvuru İçin Arabuluculuğa Gidilmesi Dava Şartı Değildir
-
27.10.2021
Arabuluculuk Kanun'unda “Dava Şartı Olarak Arabuluculuk” başlığı altında düzenlenen 18/A maddesinde “Özel kanunlarda tahkim veya başka bir alternatif uyuşmazlık çözüm yoluna başvurma zorunluluğunun olduğu veya tahkim sözleşmesinin bulunduğu hâllerde, dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümler uygulanmaz.” hükmü yer almaktadır. Dolayısıyla Sigorta Tahkim Komisyonu’na başvuru için dava şartı olarak sigorta şirketine başvuru şartı düzenlenmiş olup ayrıca arabuluculuğa gidilmesinin zorunlu olmadığı ve arabulucuya gidilmiş olmasının bir dava şartı olmadığı hususu dikkate alınarak karar verilmesi gereklidir.
-
-
Arabuluculuk Faaliyeti Sonunda Anlaşmaya Varılamadığına İlişkin Tutanağın Dava Dilekçesine Eklenmesi Zorunludur
-
27.10.2021
Davacının arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek zorunda olduğu, anlaşmaya varılamadığına ilişkin son tutanağın aslını veya arabulucu tarafından onaylanmış bir örneğini dava dilekçesine eklemek üzere bir haftalık kesin süre verildiği, davacı vekilinin kesin süre içinde beyanda bulunmadığı gerekçesiyle davanın TTK'nın 5/A ve Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-2 maddesi gereğince HMK'nın 114/2 ve 115/2 maddeleri gereğince dava şartı yokluğundan usulden reddine karar verilmiştir.
-
-
Kambiyo Senedine Dayalı Açılan Menfi Tespit Davalarında Arabuluculuk Dava Şartı Değildir
-
27.10.2021
Dava, bonoya dayalı menfi tespit talebine ilişkindir. Ancak menfi tespit davaları sonunda verilen hükümler esasa yönelik olarak cebri icraya konu edilip infaz edilememektedir. Bu sebeple ticari davalarda arabuluculuğa başvurma şartı, menfi tespit davalarını kapsamamaktadır.
-
-
Kambiyo Senedine Dayalı Açılan Menfi Tespit Davalarında Arabuluculuk Dava Şartı Değildir
-
27.10.2021
Ticari nitelikteki menfi tespit davalarında arabuluculuğa gidilmesi zorunlu olmayıp arabuluculuğa gidilmesi bir dava şartı değildir.
-
-
İcra Edilebilirlik Şerhinin Verilmesi Çekişmesiz Yargı İşidir
-
27.10.2021
6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18. maddesinin 3. fıkrası hükmünce icra edilebilirlik şerhi verilmesinin çekişmesiz yargı işidir olduğu açık olup çekişmesiz yargı kararlarına karşı temyiz yoluna başvurulamaz.
-
-
Vakıf Üniversitesi İle Öğretim Elemanı Arasında Çıkacak Uyuşmazlıklar İdari Yargıda Görülmelidir
-
07.07.2021
Vakıf Üniversitelerinde çalışan öğretim üyeleri idare hukuku kapsamında kamu personelidir. Vakıf üniversitesinde öğretim üyesi olarak çalışan davacı, devlet üniversitelerinde olduğu gibi idari sözleşme ile çalışmaktadır. Dolayısıyla vakıf üniversitesi ile öğretim üyesi arasında çıkacak uyuşmazlıklar (alacak vs.) idari yargıda görülmelidir.
-
-
Tüketici Mahkemelerinde Görülen Davalarda Arabuluculuğun Dava Şartı Olarak Kabul Edilmesinde Kanuni Düzenlemenin Yürürlük Tarihi Esas Alınır
-
28.06.2021
Tüketici Mahkemesinde görülen davalarda, 6502 sayılı TKHK'nun 73/A maddesi ile getirilen dava şartı arabuluculuk ile ilgili düzenlemenin 28/07/2020 tarihinden sonra açılan davalar hakkında uygulanması gerekmektedir. Bu tarihten önce görülen davalarda arabuluculuğun dava şartı olmaması dolayısıyla davanın usulden reddine karar verilmesi mümkün değildir.
-
-
Arabuluculuk Giderlerinin Taraflara Paylaştırılmasında Yargılama Giderlerine İlişkin Usuller Uygulanacaktır
-
08.06.2021
Arabuluculuk gideri bir yargılama gideri olup taraflarının her biri kısmen haklı çıktığı takdirde arabuluculuk giderinin tarafların haklılık oranına göre paylaştırılması gerekmektedir.
-
-
Estetik Operasyonlarda Aydınlatılmış Kişiden Rıza Alınsa Dahi Hekimler Dikkat ve Özen Yükümlülüğüne Aykırılıktan Sorumludur
-
16.05.2021
Hekimin gerekli tüm özen ve dikkati göstererek mesleğinin kurallarına göre doğru teşhisi koyup, bu teşhise uygun bir tedavi tavsiye etmeli ve bu tedaviyi gerekli her türlü tedbirleri alarak, kullanacağı alet ve teçhizatın da ameliyata elverişli olmasını sağlayarak kişinin rızasını aldıktan sonra estetik müdahalede bulunması gerektiği belirtilmiştir.
-
-
Telekonferans Yoluyla Görüşmeye Katılan Sanığa İmzalaması İçin Kargoyla Gönderilen Arabuluculuk İlk Oturum Tutanağını Sanığın Göndermemesi Halinde Resmi Belgeyi Bozmak ve Yok Etmek Suçunu İşlediği Sabittir
-
14.05.2021
Sanığın arabuluculuk görüşmesine telekonferans ile katıldığı, hazır bulunanlar tarafından imzalanan arabuluculuk ilk oturum tutanağının kargoyla sanığa gönderildiği, sanığın imzalayıp kargoyla göndereceğini bildirdiği ancak tutanakların geri gönderilmediği, tekrar arandığında sanığın evrakları göndermeyeceğini söylediğini söylediği olayda, sanığın resmi belge niteliğinde olan arabuluculuk ilk oturum tutanağını yok etmek suretiyle üzerine atılı resmi belgeyi bozmak yok etmek suçunu işlediği sabittir.
-
-
İşçiye Her Ay Değişik Miktarlarda Ücret Ödemelerinin Banka Kanalıyla Yapılması Halinde Fazla Çalışma Yapıldığının Her Türlü Delille İspatı Mümkündür
-
08.05.2021
İşçiye bordro imzalatılmadığı halde, fazla çalışma ücreti tahakkuklarını da içeren her ay değişik miktarlarda ücret ödemelerinin banka kanalıyla yapılması durumunda ise işçinin ihtirazi kayıt ileri sürmesi beklenemeyeceğinden, ödenenin üzerinde fazla çalışma yapıldığının her türlü delil ile ispatı mümkündür.
-
-
Orman Yönetimi Tarafından Açılan Tapu İptal ve Tescil Davasının Kesinleşmesi Beklenmeden Taşınmazın Maliki Tarafından Hazine Aleyhine Tazminat Davası Açılabilir
-
07.05.2021
Dava konusu taşınmaza ilişkin orman kadastrosuna itiraz davasının reddine ilişkin kararın kesinleşip tapu kaydına satılamaz şerhi konulduğu tarihten itibaren tapu malikinin tasarruf hakkı kısıtlandığından tazminat davası için zamanaşımının bu tarihten sonra başlayacağı ve tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın sulu yada kuru olup olmadığı araştırılıp kapitilizasyon faiz oranı ve taşınmazın özellikleri dikkate alınarak objektif değer artışı oranı uygulanmak suretiyle bulunan değere göre karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.
-
-
Öncesi Orman Olan Bir Yerin Mera Olarak Tahsis Edilmesi O Yerin Orman Niteliğini Kaybettirmez
-
07.05.2021
Mera tahsis komisyonunun bir yeri mera olarak tahsis etmesi o yerin niteliğini değiştirmeyecek, burası orman ise orman niteliğini kaybetmiş olmayacaktır. Kesinleşmiş orman sınırlarında kalan yerler ise orman niteliğiyle Hazine adına kaydedilir. Orman köylüleri mera, yaylak ve kışlaklardan 6831 sayılı Yasanın 28. maddesinde belirlenen kurallar gereğince yararlanır.
-
-
Mahkemece Orman Olduğu Belirlenen Taşınmazın Tapu Kaydına Şerh Konulamaz
-
07.05.2021
Uzman orman bilirkişi heyetince eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına istinaden yöntemine uygun olarak yapılan inceleme ve araştırma sonucu nizalı taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek orman vasfı ile hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesi isabetli ise de, orman vasfına haiz taşınmazın tapu kaydına herhangi bir şerh konulamayacağının gözetilmemesi isabetli görülmemiştir.
-
-
Taşınmaz Mülkiyetinin Kazandırıcı Zamanaşımı İle İktisabı İçin Gerekli Olan Şartlar
-
07.05.2021
Taşınmaz mülkiyetinin kazandırıcı zamanaşımı ile iktisabı için, o taşınmaz üzerinde nizasız, fasılasız ve iktisadi amaca uygun olarak malik sıfatıyla zilyetliğin sürdürülmesi ve 20 yıllık edinim süresinin dolması gerektiği, bu tür anlaşmazlıklarda taşınmazın niteliği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin başlangıç ve sürecinin takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık anlatımları yanında hava fotoğrafları ve topoğrafik haritalardan faydalanmak suretiyle belirlenmesinin isabetli olacağı da gözetilmelidir.
-
-
Orman Olduğuna Dair Şerh Bulunmayan Taşınmazın Tapu Kaydının Sonradan Orman Olduğu Belirtilerek İptal Edilmesi Nedeniyle Uğranılan Zararın Tazmini Gerekir
-
07.05.2021
Uyuşmazlık orman olduğuna dair şerh bulunmayan taşınmazın tapu kaydının sonradan orman olduğu belirtilerek iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan eldeki davada, Devletin sorumlu olarak kabul edilip edilemeyeceği; davacının satın aldığı tarihte taşınmazın eylemli orman olup olmadığını bilebilecek durumda bulunup bulunmadığı; buna göre davacının kötü niyetli olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği; burada varılacak sonuca göre davacının tazminata hak kazanıp kazanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
-
-
Tapusu İptal Edilen Taşınmazlar Arazi Niteliğinde Olduğundan, Gerçek Zararın, Tapu İptal Kararının Kesinleşme Günündeki Net Gelir Metoduna Göre Hesaplanması Gerekir
-
07.05.2021
Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların gerçek zararlarının tazmini gerektiği; tapusu iptal edilen taşınmazlar arazi niteliğinde olduğundan, gerçek zararın, tapu iptal kararının kesinleşme günündeki net gelir metoduna göre hesaplanmasının zorunlu olduğu, öte yandan ıslah harcı yatırılmadan, arttırılan kısım yönünden de tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı gözetilmelidir.
-
-
Orman İçi Açıklık Orman Sayılan Yerlerden Olup Zilyetlik Yoluyla Kazanılamayacağı Gibi Özel Mülk Olarak Da Tescil Edilemez
-
06.05.2021
Orman içi açıklık olduğu sabit görülen dava konusu taşınmaz zilyetlik yoluyla kazanılamayacak olup aynı zamanda özel mülk olarak da tescil edilemeyeceğinden taşınmazın tamamının orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.
-
-
Devlet Ormanı Vasfında Olan Taşınmaz Davalıya Maden Arama ve Alt Yapı Tesisi İçin İzin iİle Verilmiş Olup Aradaki İlişki Kira İlişkisi Değildir
-
06.05.2021
Dava, ...Orman İşletme Şefliği sınırları dahilinde kalan 18.396 m2 lik alanda 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca davalıya verilen maden arama ve alt yapı tesis izni karşılığı ödenmeyen arazi tahsis bedellerinin gecikme zammı ve KDV’si ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Davaya konu alan Devlet ormanı vasfında olduğundan, 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca izne tabi olup, bu iznin şartları kanun ve yönetmeliklerle düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki ilişki kira ilişkisi olmayıp, davanın açıklanan bu niteliğine göre uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir. O halde mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. -
-
Yüksek Mahkemenin Mobbing Tanımı
-
03.03.2021
Süreklilik göstermeyen, belli aralıklarla sık sık tekrarlanmayan, haksız, kaba, nezaketsiz veya etik dışı davranış mobbing olarak nitelendirilemez.
-
-
Sanığın Rızası Olmaksızın Başka Bir Kişinin Sosyal Medyadaki Fotoğrafını Kendi Sosyal Medya Hesabında Paylaşması Verileri Hukuka Aykırı Verme Veya Ele Geçirme Suçunu Oluşturur.
-
03.03.2021
Sanığın bir başkasına ait Facebook hesabındaki profil fotoğrafını kopyalarak o kişinin rızası olmaksızın kendi facebook hesabına koyması verileri hukuka aymırı olarak verme veya ele geçirme suçunu oluşturur.
-
-
İşçinin Açık Onayı Olmadan Maaşı Düşürülemez
-
02.03.2021
İşveren, işçinin yazılı rızasını almadan maaşını düşüremez. Maaşı rızası dışında düşürülen işçi, istifası halinde kıdem ve ihbar tazminatı alabilecektir.
-
-
Kolluk Kuvvetleri Maske Takma Yükümlülüğüne Uymayanlara İdari Para Cezası Kesemez
-
02.03.2021
İdari yaptırım kararını verme yetkisinin mahalli mülki amire ait olması nedeniyle kolluk tarafından uygulanan idari yaptırım karar tutanağının ortadan kaldırılmasına karar verildi.
-
-
Salgın Hastalık Sebebiyle Karantina Uygulaması İşçiyi Çalışmaktan Alıkoyan Zorlayıcı Nedenlerden Biridir
-
02.03.2021
İşçiyi işyerinde bir haftadan fazla süre ile çalışmaktan alıkoyan zorlayıcı bir sebebin ortaya çıkması halinde, işverenin derhal fesih hakkının olduğu açıklanmıştır. Sel, kar, deprem gibi doğal olaylar nedeniyle ulaşımın kesilmesi, salgın hastalık sebebiyle karantina uygulaması gibi durumlar zorlayıcı nedenlerdir.
-
-
Mirasın Birinci Derecedeki Mirasçıların Tamamı Tarafından Reddi Halinde Miras İkinci Derecedeki Mirasçılara Geçmez
-
02.03.2021
Mirasın birinci derecedeki mirasçıların tamamı tarafından reddi halinde miras, ikinci derecedeki mirasçılara geçmez. Tereke tasfiye olunur, borçlar ödendikten sonra geriye kalan kısım varsa red vaki olmamış gibi birinci derece mirasçılarına verilir.
-
-
İşçiden Boş Senet Alan İşveren İş ve Çalışma Hürriyetini İhlal Suçunu İşlemiştir
-
02.03.2021
İşçiden bol senet alan sanıkların (işverenlerin) eyleminin birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmiş olup olmadığı tartışılarak, suçun kovuşturulmasının şikayet koşuluna bağlı olmadığı tespit edilmeksizin şikayetin süresinde olmadığı gerekçesi ile kamu davasının düşmesine karar verilmesi kanuna aykırıdır.
-
-
Murisin Hayat Sigortası Varsa Kredi Borcu İçin Mirasçılarına Müracaat Edilemeyecek
-
02.03.2021
Yüksek Mahkeme, ölen kişinin hayat sigortası varsa kredi borcundan dolayı mirasçılarına müracaat edilemeyeceğine hükmetti.
-
-
Apartman Boşluğunda İşlenen Hakaret Suçunda Aleniyet Unsuru Gerçekleşmemiştir
-
01.03.2021
Sanığın hakaret fiilini apartman boşluğunda gerçekleştirdiği olayda; apartman boşluğunun herkese açık bir yer olmayıp, apartman sakinlerinin kullanımına mahsus olması ve apartman boşluğunda söylenen sözlerin herkes tarafından duyulma imkânının bulunmaması karşısında, aleniyet unsuru oluşmadığı halde hakaret suçunun alenen işlendiği kabul edilerek sanığın cezasında artırım yapılması yasaya aykırıdır.
-
-
Ticareti Terk Edenlerin Mal Beyanında Bulunma Yükümlülüğü Gerçek Kişi Tacirlere Yöneliktir
-
01.03.2021
Mal beyanında bulunma yükümlülüğünün gerçek kişi tacirlere yönelik bir yükümlülük olduğu ve ticaret şirketlerini kapsamadığı anlaşılmakla, atılı suçtan sanığın beraatine karar verilmesi gerekir.
-
-
İtiraz Mercii İncelemesini Yaparken Kararın Hem Maddi Hem Hukuki Yönünü İncelemelidir
-
14.02.2021
TCK.nın 5560 sayılı Kanunun 7. maddesi ile değişik 191/2 maddesi uyarınca hükmedilen tedavi ve denetimli serbestlik tedbirinden ibaret kararlar itiraz kanun yoluna tabidir. İtiraz mercii incelemesini yaparken, sadece şekli inceleme yapmamalı, incelenen kararın hem maddi hem de hukuki yönünü ele almalı ve her yönden hukuka uygunluğunu denetlemelidir.
-
-
Suç Mağdurunun Bizzat Dinleme ve Kayıt Yapması Bir Daha Kanıt Elde Etme Olanağı Yoksa Hukuka Uygun Delil Kabul Edilmelidir
-
14.02.2021
Rüşvet istenmek suretiyle sanıklar tarafından kendisine karşı işlendiğini iddia ettiği suçla ilgili olarak, bir daha elde edilme olanağı bulanmayan kanıtların yetkili makamlara sunulmak amacıyla toplandığının, dolayısıyla hukuka uygun olduğunun kabulü gerekmektedir.
-
-
Görevsiz Mahkemede Açılan Davada Arabulucuya Başvurulmamış Olsa Dahi Görevli Mahkemeye Ulaşmadan Eksiklik Giderilmişse Usulden Reddedilemez
-
04.02.2021
Dosyanın görevsiz mahkemede açılması halinde, başlangıçta dava açılmadan arabulucuya bavurulmamış olsa dahi, dosya henüz görevli Mahkemeye ulaşmadan,görevli mahkemece davanın esasına girilmeden önce bu eksiklik giderilmişse 6100 Sayılı Kanunun 115/3. maddesinden faydalanılarak dava şartı yokluğundan red kararı verilemez.
-
-
Özel Hayatın Gizliliğini İhlal Suçunda Lehe Kanun Tespiti
-
01.02.2021
Suçun işlendiği zamandaki kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunun ilgili tüm hükümlerinin somut olaya ayrı ayrı uygulanması ve her iki kanuna göre hükmedilecek sonuç cezalar belirlendikten sonra sanığın lehine olan kanunun tespiti ile lehe kanunun bir bütün halinde uygulanması ve bu durumun kararın gerekçesine yansıtılması suretiyle hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden karar verilmesi hukuka aykırıdır.
-
-
Aynı Yılda Birden Fazla Fatura Düzenlenmesi Veya Kullanılması Nedeniyle Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulanması Gerektiği Gözetilmeden Karar Verilmesi Hukuka Aykırıdır
-
09.02.2025
Yargıtay 19. Ceza Dairesin'nin kararına göre Kütahya 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 2009/46 ve 2009/173 Esas sayılı dosyalarında yargılamalar yürütüldüğü anlaşıldığından, anılan dava dosyaları akıbetlerinin araştırılarak mümkünse davaların birleştirilmesi, değil ise dava dosyaları getirtilip incelenerek özetlerinin duruşma tutanağına geçirilmesi ve bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına konulmasından sonra sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması ve sahte fatura kullanmak ve düzenlemek suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçlar olduğu gibi, her takvim yılındaki eylemlerin de ayrı suçları oluşturduğu ve aynı yılda birden fazla fatura düzenlenmesi veya kullanılması nedeniyle zincirleme suç hükümlerinin uygulanması gerektiği gözetilmeden, hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin yazılı şekilde tek suçtan mahkumiyet hükmü kurulması bozma sebebi yapılmıştır.
-
-
Sahte Fatura Düzenleme Ve Sahte Fatura Kullanma Suçlarının Birbirinden Bağımsız Ve Ayrı Suçlar Olup Birbirine Dönüşmeyeceği, Her Biri Hakkında Ayrı Ayrı Hüküm Kurulması Gerekmektedir
-
09.02.2025
Yargıtay 11. Ceza Dairesi Kararı'na göre sanığa ilişkin başka bir dosyası varsa söz konusu dosyanın ve varsa aynı mükellefiyet ve aynı yıllara ilişkin diğer dava dosyalarının da duruşmaya getirtilip incelenmesi, mümkün olması halinde davaların birleştirilmesi, birleştirme mümkün değilse bu davayı ilgilendiren delillerin onaylı örneklerinin dosya arasına alınması, mükerrer dava açılıp açılmadığının veya sanığın fiillerinin zincirleme suç niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi ile sonucuna göre hukuki durumunun takdir ve tayininde zorunluluk bulunması gerektiği ve sahte fatura düzenleme ve sahte fatura kullanma suçlarının birbirinden bağımsız ve ayrı suçlar olup birbirine dönüşmeyeceği, her biri hakkında ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden sahte fatura kullanma ve düzenleme suçlarından tek hüküm kurulması kararı bozmayı gerektirmiştir.
-