-
17.10.2022
Dezenformasyon Suçu I Sosyal Medya Yasası l Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu
Dezenformasyon suçu nedir? Sosyal medya paylaşımlarına 3 yıla kadar hapis cezası mı geldi? Twitter, Instagram, Facebook ve diğer sosyal medya mecralarında paylaşım yaparken nelere dikkat etmek gerekir? Dezenformasyon Yasası / Sosyal Medya Yasası olarak da bilinen 7418 sayılı Kanun'un 29. maddesiyle Türk Ceza Kanunu'na eklenen 217/A maddesiyle "Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma" suçu gündem ve tartışma oldu.
Bu videoda konuyla ilgili kısa, öz ve net bilgi aktarılmaya çalışılmıştır. İlgili 7418 sayılı Kanun'un tam metni:
Kanun'un gerekçesi:
Dezenformasyon Suçu Sosyal Medya Yasası l Halkı Yanıltıcı Bilgiyi Alenen Yayma Suçu
Merhaba, Burak Aslanpınar ben. Son dönemde sosyal medyada gündem ve tartışma konusu olan bir konudan bahsedeceğiz bu videoda. Dezenformasyon yasası diye de bilinen basın kanunu ve diğer bazı kanunlarda değişiklik yapan bir torba kanunu var.
7418 sayılı kanun. Bu kanunda Türk Ceza Kanunu'na yeni bir suç eklendi. Bu suçun tam adı şu.
Halkın yanıltıcı bilgiyi alenen yayma. Suçun tanımına baktığımızda 5 ayrı şartın olduğunu görüyoruz. Acaba bu kadar tedirgin olmayı gerektirecek bir tanım ve durum var mı ortada? Bir bakalım isterseniz.
Bu 5 ayrı şarttan birincisi öncelikle gerçeğe aykırı bir bilgi olacak. Yayılan bilgi. Bu gerçeğe aykırı bilgi ülkenin iç ve dış güvenliği, kamu düzeni veya genel sağlığıyla ilgili olacak.
Ve bu bilgi alenen yayılacak. Bu alenen yayma kamu barışını bozmaya elverişli şekilde olacak. Ve son 5. şart olarak da sırf halk arasında endişe, korku ve panik yaratmak sahikiyle olacak.
5 şartın aynı anda gerçekleşmesi ve bu bilgi yayma fiilinin de kasten yapılması gerekiyor. Suçun oluşması ve karşılığında ceza verilmesi için. Dolayısıyla aslında bu açıdan baktığımızda objektif değerlendirme olduğunda bu suçun gerçekleşme ve karşılığında hapis cezası verilme ihtimalinin neredeyse yok olduğunu düşünebiliriz.
Ancak endişe konusu olan başka hususlar var. Bunlarla ilgili isterseniz bir bakalım. Bir kere öncelikle suçun tanımı böyle yapılmış.
Verilecek hapis cezası bakımından ise 1 yılla 3 yıl arası bir hapis cezası aralığı belirlenmiş. Bunun üst sınırın 3 yıl olmasının önemi var. O da şu 2 yıllık tutuklama sınırının üzerinde kalıyor.
Tutuklama yasağı dediğimiz bir durum var. 2 yılın altında bir üst sınır varsa hapis cezası bakımından o zaman tutuklama yapılamıyor. Ancak bu suç bakımından tutuklama mümkün.
Bu bir tedirginlik yaratabilir. Haklı bir tedirginlik olabilir. Diğer taraftan bu suçla ilgili gerçeğe aykırı bilginin değerlendirilmesini kim nasıl yapacak, hangi kriterlerle yapacak böyle bir tereddüt söz konusu.
Bunları değerlendirdiğimizde düzenlemenin kendisi karşılığında hapis cezası verilmesi gerekmeyebilir ama düzenlemenin kendisinin bir caydırıcı ve tedirgin edici etkisi olabilir. Böyle bir durumla açıkçası karşılaşıyoruz. Ama sanıldığı kadar da hemen bir tweetle veya başka bir aleni ortamda paylaşılan bilgiyle bu suçun gerçekleşme ihtimali yok.
Çok sorulan sorulara değinelim bu suçla ilgili, bu düzenleme ile ilgili. Öncelikle sadece haberler mi bu suçla ilgili veya sadece haber yayın organları vasıtasıyla mı bu suç işlenebilir? Hayır, sadece sosyal medyayla mı bu suç işlenebilir? Hayır, evet sosyal medyayla ve haber yayın organlarıyla işlenebilir ama el ilanıyla, gazete ilanıyla, dışarıda megafonla da bağırdığınız zaman bu suçun işlenmesi mümkün. Ama tabii ki en çok gerçekleşme ihtimali olan yer sosyal medya mecranı.
Aliniliğin nasıl belirleneceği konusunda da tereddütler var. Açıkçası yeni çağda, yeni dönemde bu sosyal medyayla değerlendirdiğimizde işte benim kapalı hesabım var, açık hesabım var, acaba alinilik gerçekleşiyor mu bu tartışmaları göreceğiz. Veya birisi tweet attı, diğerleri retweet yaptı.
Yani tekrar paylaştı veya başka mecralarda tekrar paylaşıp söz konusu oldu. Acaba herkes mi bu suçu işleme karşısında bir tedirginlik yaşaması gerekiyor? Bunun da ayrıca değerlendirmesi gerekir. Çok sorulardan biri işte altın şu kadar oldu, dolar bu kadar, benzin artacak, işte yıl sonunda bunu bulacak.
Gayrimenkul fiyatları, otomobil fiyatları artacak. Bu şekilde yapılan haberler veya sosyal medyadaki, örneğin YouTube'daki içerikler bu suçun kapsamında mı? Hayır kesinlikle değil. Az önce saydığımız 5 şartın zaten kapsam içerisine girmiyor.
Bir diğer sorulan soru anayasaya aykırılık söz konusu olabilir mi? Çok böyle teknik uzun uzun burada paylaşmayacağım ama Anayasanın 13. maddesinin kapsamında 26, 28 hatta 27. maddelere aykırılık, başka da maddelere aykırılık iddia edilebilir.
Onu göreceğiz. Önümüzdeki dönemde Anayasa Mahkemesi'ne muhtemelen taşınacak. Anayasa Mahkemesi bu durumu değerlendirecek.
Özetle baktığımızda bu dezenformasyon suçu da denen, halkı yanıtıcı bilgiyi alenen yayma suçu 5 şart belirlenmiş ve bu 5 şartın aynı anda kasten işlenmek suretiyle gerçekleşmesi pek mümkün görünmüyor. Ancak böyle bir düzenlemenin oluşturduğu bir tedirginlik panik havası olduğu da ortada. Bakalım ne olacak? Mali hukuki konularla ilgili güncel gelişmeleri bu kanaldan paylaşmaya devam edeceğiz.
Takipte kalın. Görüşmek üzere.
-
20 Yıl Kıdemlilere Sınavsız Arabuluculuk Geldi / 9. Yargı Paketi
-
09.11.2024
-
-
Vergi Cezalarına %50 İndirim
-
08.11.2024
-
-
Marina Ücretlerine KDV ve 24 Metre Zammı
-
31.10.2024
-
-
Gayrimenkul Satışında Yeni Dönem: Elektronik İlan Doğrulama Sistemi
-
30.10.2024
-
-
7.000 TL Üzeri Nakit Ödemelere Ceza / Kredi Kartı Zorunlu Mu Oldu?
-
22.10.2024
-
-
Kirayı Elden Ödeyenleri Ağır Cezalar Bekliyor!
-
19.10.2024
-
-
Sosyal Medya Geliri Olanlar İzlemeden Geçmesin: Sosyal Medya Vergi İstisnası Son Değişiklikler
-
11.10.2024
-
-
Güvenli Ödeme Sistemi Nasıl Olacak? 10 Soruda Adım Adım Anlatım
-
27.09.2024
-
-
Vergide Hapis Cezası / Vergi Ceza Davası
-
20.09.2024
-
-
GSS Prim Borcu Nasıl Silinir? / Nasıl Ödenir?
-
12.09.2024
-