-
Tarih: 11.02.2022
İş akdinin feshedilmesinde hukuka aykırı olarak elde edilen whatsapp yazışmalarının gerekçe gösterilmesi özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetini ihlal eder
Özel bir şirketin çalışanı olan başvurucu 01.05.2015 tarihinden itibaren bu şirketin hizmet sağladığı Sağlık Bakanlığına bağlı bir hastanede bilgi işlem sorumlusu olarak çalışan başvurucunun, gerçeğe aykırı beyanla işyerinden izin almaya çalışması, Whatsapp uygulaması üzerinden firma ve ihale usulü çalışılan kurumun yöneticileri hakkında iftira ve hakaret etmesi, çalışma arkadaşları ile birlikte bilişim sistemini sekteye uğratması hususlarında savunması istendikten 1 gün sonra iş sözleşmesi bildirimsiz olarak feshedilmiştir. Akabinde başvurucu tarafından feshin dayanağı olarak gösterilen Whatsapp yazışmalarının kişisel veri olarak korunması gerektiğini ve yazışmaların ne şekilde elde edildiğinin belirli olmaması nedeniyle haksız olarak feshedildiği gerekçesiyle işe iade istemli dava açılmıştır.
Davalı şirket tarafından verilen savunmada, başvurucunun feshe dayanak gösterilen yazışmalarını iş yerindeki görevde kullanılmak üzere kendisine tahsis edilen bilgisayar üzerinden gerçekleştirdiğini, yazışmalarda amirleri hakkında ağır sövme ile ithamların bulunduğunu ve fesih bildiriminin yapılmaması amacıyla sürekli olarak rapor aldığını bu suretle de iş akışını sekteye uğrattığı dolayısıyla yapılan feshin haklı olduğu ileri sürülmüştür.
İlk derece mahkemesi tarafından verilen kararda, yazılı yapılması gereken fesih bildiriminin şekil şartlarına aykırı olarak yapıldığı gerekçesiyle davanın kabul edilmesine ve başvurucunun işe iadesine hükmedilmiştir.
Bunun üzerine, davalı tarafça ilk derece mahkemesinin kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. İstinaf mahkemesi, ilk derece mahkemesinin vermiş olduğu kararı kaldırarak davanın reddine, başvurucunun eylemleri nedeniyle neticesinde işverenin haklı nedenle derhal fesih hakkını kullandığına ve bu feshin geçerli olduğuna kesin olarak karar vermiştir. Ayrıca mahkeme derhal fesih hakkının kullanılmasında yazılı fesih şartının bulunmadığına zira başvurucunun eylemleri ile haklı olarak feshin yapıldığına karar vermiştir.
Başvurucu, feshin haksız olduğunu, Whatsapp uygulamasının 3. kişilerin erişimine açık olmadığından feshe dayanak teşkil eden yazışmaların elde ediliş şekli itibarıyla hukuka aykırı olduğunu, savunması beklenmeksizin iş akdinin feshedildiğini ileri sürerek Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.
Anayasa Mahkemesi, işyerinde kullanımına tahsis edilen bilgisayar üzerinde, iletişimin denetlenebileceğine ilişkin önceden tam ve açık bir bilgilendirmenin yapılmadığı durumlarda çalışanların temel hak ve özgürlüklerine bir müdahalede bukunulmayacağına dair haklı bir beklenti ile kullanımlarına tahsis edilen bilgisayarlar üzerinde kişisel yazışmalar yapabileceği ve temel hak ve özgürlüklerin sağladığı güvenceden faydalanabileceğini belirterek somut olayda da bu yönde açık ve tam bir bilgilendirmenin yapıldığına ilişkin olarak somut bir veri de ortaya konulamadığından temel hak ve özgürlüklerin sağladığı güvencenin varlığından bahsedilebileceği belirtilmiştir.
Buna ilişkin olarak somut olayda Whatsapp uygulamasının denetlenmesinin, başvurucunun özel hayatının ve haberleşmenin gizliliğinin korunması konusundaki makul beklentisine aykırı olduğu da belirtilerek anayasal güvenceler gözetmeksizin bir yargılama yapıldığı; bu suretle de başvurucunun özel hayata saygı hakkının ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Kararın tam metni için tıklayınız.
- İşçi-İşveren Uyuşmazlığı,
- İş Kanunu,
- bölge adliye mahkemesi,
- Resmi Gazete,
- bireysel başvuru,
- anayasa,
- haksız nedenle fesih,
- haklı nedenle fesih,
- anayasa mahkemesi,
- kişisel verilerin korunması,
- Whatsapp,
- Kişisel yazışmalar,
- özel hayatın gizliliği,
- özel hayata saygı hakkı,
- işverenin gözetleme ve denetleme yetkisi,
- iletişimin denetlenmesi
-
Manevi tazminat davasını açacak kişinin hâkimin hükmedeceği tazminat tutarını öngörebilmesinin mümkün olmadığı ve tazminat miktarının hâkimin takdirine göre belirlendiği davalara ilişkin yargılama giderleri bakımından mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın HMK mad. 326/2 “manevi tazminat davaları” yönünden Anayasa’da yer alan mülkiyet hakkına ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle hukuka aykırıdır.
-
Tarih: 14.03.2025
-
-
“Seri Muhakeme” ve “Basit Yargılama”ya ilşkin hükümlerin “Sağır ve Dilsizler” açısından uygulanması eşitlik ilkesini ihlal ettiğine dayanılarak Anayasaya aykırı görülüp iptal edildi
-
Tarih: 10.03.2025
-
-
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2008-32/34 Sayılı Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2025-32/72 Sayılı Tebliğ’e İlişkin Duyuru Hazine ve Maliye Bakanlığı Sitesinde Yayınlanmıştır
-
Tarih: 10.03.2025
-
-
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Ek 1. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin “…ilk derece mahkemesi veya bölge idare mahkemesince nihai kararın verildiği tarihteki parasal sınır esas alınır.” bölümünün Anayasa’nın 2. ve 36. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi
-
Tarih: 06.03.2025
-
-
AB Yapay Zeka Tüzüğü (Türkçe Özet Metin)
-
Tarih: 19.02.2025
-
-
2024 Yılı İçin Değerli Konut Vergisi Ödemesi Yapılmadan Önce Bilinmesi Gerekenler
-
Tarih: 11.02.2025
-
-
Dilek Genç'in AİHM Adil Yargılanma ve Silahların Eşitliği Haklarının İhlali Kararı
-
Tarih: 11.02.2025
-
-
9. Yargı Paketi
-
Tarih: 14.11.2024
-
-
Taraf Teşkilinin Sağlanması İçin Arabulucuya Çeşitli Yetkilerin Tanınması Sebebiyle Ortaklığın Giderilmesi Davasının Zorunlu Arabuluculuğa Tabi Olması Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Etmemektedir
-
Tarih: 02.10.2024
-
-
308 Sıra Numaralı Gelir Vergisi Tebliği İle Gelen Değişiklikler
-
Tarih: 30.09.2024
-