-
Tarih: 07.05.2021
Mahkemece Orman Olduğu Belirlenen Taşınmazın Tapu Kaydına Şerh Konulamaz
YARGITAY
YİRMİNCİ HUKUK DAİRESİ
Esas | : 2016/298 |
Karar | : 2017/7322 |
Tarih | : 05.10.2017 |
- KADASTRO TESPİTİNE İTİRAZ
- TAPU İPTAL VE TESCİLİ
- TAPU KAYDINA ŞERH KONULMASI
(3402 s. Kadastro K m. 14, 17, 30)
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Kadastro sırasında E... köyü 1... ada 8 parsel sayılı taşınmaz, asliye hukuk mahkemesinde dava konusu olduğundan söz edilerek malik hanesi açık bırakılmak suretiyle tesbit edilmiştir.
Asliye hukuk mahkemesinde davacılar tarafından açılmış olan tescil davası, yargılama sırasında kadastro tesbiti başlaması ve çekişmeli taşınmaza tutanak düzenlenmesi nedeniyle, görevsizlik kararı verilerek kadastro mahkemesine devredilmiştir.
Mahkemece taşınmazın (A) harfi ile işaretli 1118 m² bölümünün Muharrem adına, geriye kalan 3642 m² bölümünün orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm Orman Yönetimi ve Hazine vekilinin taşınmazın (A) harfi ile ile gösterilen bölümüne yönelik temyizi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 21.05.2013 gün 2013/1685 – 5874 E.-K. sayılı kararıyla bozulmuştur.
Hükmüne uyulan bozma ilamında; "...Mahkemece asliye hukuk mahkemesinde taşınmazın 3642 m2 bölümünün orman olduğunun belirlendiği ve kesin hüküm olduğu gerekçesiyle bu bölümün orman niteliğiyle Hazine adına tesciline, geri kalan 1118 m² taşınmazın ise davacı Muharrem adına tesciline karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli değildir.
Şöyle ki; dava, 11.04.2003 günlü dilekçeyle tescil davası olarak açılmış; yapılan araştırma ve inceleme sonucu davaya konu olan ve davacının kullandığı 4733 m² taşınmaz ile davalıların kullandığı 6480 m² taşınmazın 1985 tarihli memleket haritasında orman içi açıklık ve eylemli orman niteliğinde olduğu belirlenerek davanın reddi yolunda verilen 21.12.2004 gün ve 2003/47-2004/189 E.-K. sayılı karar dairece 11.10.2007 tarih 10176-12262 E.-K. sayılı kararla onanmıştır. Ancak bu karar henüz kesinleşmeden, taraflara tebliğ aşamasındayken 20.11.2007 günü çekişmeli taşınmazın bir bölümünü de içine alacak şekilde yapılan kadastro tespitinde taşınmaza 131 ada 8 parsel numarasıyla yüzölçüm ve malik hanesi açık olmak üzere tutanak tanzim edilmesi üzerine, 3402 sayılı Kanunun 27. maddesi gereğince tutanak ve ekleri kadastro mahkemesine devredilmiş ve dava kadastro tesbitine itiraza dönüşmüştür. Dolayısıyla temyize konu dava, asliye hukuk mahkemesinde açılan davanın devamı niteliğinde olup, kadastro tesbitinin ve asliye hukuk mahkemesi kararının kesinleştiğinden sözedilemez.
3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek tarıma elverişli hale getirmek, hayvan otlatmak, ağaç kesmek imar ve ihya olarak kabul edilemez) ve imar - ihyanın tamamlandığı tarihten, tesbit tutanağının düzenlendiği güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülen taşınmazların, Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar ve ihya edildiğinin, üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden 15 - 20 yıl önce çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen orijinal renkli memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, steroskopik hava fotoğraflarının steroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazların niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi gerekir.
O halde; mahkemece yeniden yapılacak keşifte, taşınmazı geniş çevresiyle birarada gösteren kadastro paftası ile yöreye ait en eski tarihli ve ayrıca 1980'li yıllara ait memleket haritası ve hava fotoğrafları bulunduğu yerlerden istenerek, bu belgeler dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp, hava fotoğrafları ve dayanağı haritalar steroskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelettirilip taşınmazın niteliğinin bu belgelerde ne şekilde görüldüğü, bu belgelere göre orman ya da 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde ifade edilen orman içi açıklık olup olmadığı belirlenmeli, ziraat uzmanından taşınmazdaki bitki örtüsü, ağaç sayısı, yaşı, konumu, kapalılık oranı, hakim ağaç türünün ne olduğu sorulup saptanmalı, zilyedlik tanıkları dinlenmeli, tesbitin ve asliye hukuk mahkemesinde verilen kararın kesinleşmiş sayılamayacağı, taşınmazın yüzölçüm ve malik hanesinin halen boş olduğu ve mahkemece re'sen de toplanacak delillere göre doldurulması gerektiği, hüküm her ne kadar (A) bölümüne yönelik temyiz edilmiş ise de, taşınmazın tamamının tesbitinin davalı olması nedeniyle 3402 sayılı Kanunun 30/2. maddesine göre malik tesbiti yapılacağı, kesin hüküm söz konusu değil ise de, gerçek kişi hükmü temyiz etmediğinden, yönetimler lehine 3642 m² taşınmaz bölümünün orman olduğu yönünde usuli kazanılmış hak oluştuğu gözönünde bulundurulmalı, bundan sonra toplanacak deliller çerçevesinde karar verilmelidir..." hususlarına değinilmiştir.
Mahkemece bozma sonrası yapılan yargılama sonucu; dava konusu K... ili, C... ilçesi, E... köyü sınırları içerisinde kain 1... ada 8 parselde kayıtlı taşınmazın orman vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline, dava konusu parsel üzerinde bulunan kargir tek katlı evin İsmail adına beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verilmiş, hüküm davalı Orman Yönetimi ve Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde orman kadastrosu yapılmamıştır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi kurulu tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, Ormanların korunmasına ilişkin Anayasanın 169 ve 6831 sayılı Kanunun, 17 ve 93. maddeleri karşısında ormanlar üzerinde herhangi bir şerh konulamayacağı halde, mahkemece orman olduğu belirlenen taşınmazın tapu kaydına şerh verilmiş olması doğru değil ise de bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün birinci fıkrasında yer alan "dava konusu parsel üzerinde bulunan kargir tek katlı evin İsmail Kılınç adına beyanlar hanesinde gösterilmesine” ibaresinin kaldırılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde Orman Yönetimine iadesine 05.10.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.
-
Anayasa Mahkemesi Canan Karatay'ın Açıklamaları Sebebiyle Para Cezası Almasını İfade Özgürlüğünün İhlali Olarak Nitelendirdi
-
Tarih: 01.06.2023
-
-
Arsa ve Arazi Birim Değerlerinin Tespitine Yönelik Takdir Komisyonu Kararlarına Karşı En Geç Kararların Alındığı Yılın Son Gününe Kadar Dava Açılabilir
-
Tarih: 28.04.2023
-
-
Sosyal Medya Paylaşımı Sebebiyle İlgili ve Yeterli Gerekçe Ortaya Konulamadan İdari Para Cezası Kesilmesi İfade Özgürlüğünü İhlal Etmektedir
-
Tarih: 27.04.2023
-
-
Uyuşmazlığa ilişkin mevcut olan asıl davada dava şartı arabuluculuk tüm konularda yerine getirildiyse açılan karşı davada aynı konu sebebiyle arabulucuya başvuru şartı aranmaz
-
Tarih: 27.03.2023
-
-
Mükellefiyeti Sonlandırılmış Olan Kişilere E-Tebligat Yapılması Hukuka Aykırıdır
-
Tarih: 23.03.2023
-
-
Alkol Testi Yaptırılması İsteminin Genelge Gerekçe Gösterilerek Reddedilmesi Başvurucunun Adil Yargılama Hakkını İhlal Etmiştir
-
Tarih: 21.03.2023
-
-
Kadastro Çalışmasıyla Taşınmazının Yüzölçümü Azaltılan Kişiye Tazminat Ödenmesi Gerekir
-
Tarih: 21.03.2023
-
-
Aynı Maddi Olaya İlişkin Açılan Başka Davalarda Tamamen Aksi Yönde Karar Verilmesi Adil Yargılanma Hakkına Aykırıdır
-
Tarih: 07.03.2023
-
-
Sosyal Medya Paylaşımı Sebebiyle İş Akdinin Feshi İfade Özgürlüğünü İhlal Etmektedir
-
Tarih: 07.03.2023
-
-
Orman Olarak Tespit Edilen Taşınmazın Tapu İptali Yapılamadığı Taktirde Malikin Mülkiyet Hakkı İhlal Edilmektedir
-
Tarih: 22.02.2023
-