-
Tarih: 18.02.2022
Kamulaştırma amacı doğrultusunda kullanılmayan taşınmazların mülk sahibine iade edilmemesi mülkiyet hakkını ihlal eder
18 Şubat 2022 Cuma günü 31754 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Kartal Surp Nişan Ermeni Kilisesi Mektebi Vakfı Başvurusu”nun konusu kamulaştırma amacı doğrultusunda kullanılmayan taşınmazın iade edilmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkindir.
Somut olay kısaca şu şekildedir:
Başvurucuya ait olan taşınmazın belli bir bölümü Belediye tarafından yol genişletme çalışması amacıyla 1995 yılında kamulaştırılmıştır.
Belediye tarafından kamulaştırma bedeli olarak yaklaşık 1.700.000,00 TL (eski TL ile) kararlaştırılmış ise de daha sonra 1996 yılında başvurucu ile belediye arasında imzalanan sözleşmeye göre kamulaştırma bedeli olarak 1.000.000,00 TL (eski TL ile) ödeyeceği kararlaştırılmış ve buna ek olarak başvurucunun bedel artırım amacıyla yargı mercilerine başvuramayacağına ilişkin şerh koyulmuştur.
Sözleşmenin eki olduğu belirtilen kısımda ise Belediyenin ekte belirtilen kısımdaki işleri kamulaştırma bedeli karşılığında yapmayı taahhüt ettiği işleri yapmaması halinde sözleşmenin geçersiz olacağı belirtilmiştir.
Sözleşmenin imzalanmasından kısa bir süre sonra sözleşmeye konu olan taşınmazların bulunduğu bölge, Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Bölge Müdürlüğü (Koruma Kurulu) tarafından kentsel sit alanı olarak belirlenerek taşınmazın üzerindeki yapıların kültür varlığı olarak tescil edilmiştir.
Daha sonrasında başvurucu tarafından Belediyenin sözleşme ekinde belirtilen yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle tapuda yapılması gereken tescil işleminden kaçınarak gerçekleştirmemiştir. Bunun üzerine ise Belediye tarafından, 2006 yılında taşınmazın lehe şekilde tesciline karar verilmesi istemiyle dava açılmıştır. Mahkeme ise davayı kabul ederek taşınmazların Belediye lehine tescil edilmesine karar vermiştir. Akabinde ise başvurucu tarafından 2007 yılında kamulaştırma işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır ancak ilk derece mahkemesi tarafından bu istem süre aşımı nedeniyle reddedilmiştir.
Bu süreçten sonra Koruma Kurulu tarafından 2010 yılında söz konusu taşınmazların niteliğinde değişiklik yapılmaması gerektiğine ve taşınmazların üzerindeki yapıların korunması gerekli kültür varlığı olduğuna karar verilmiştir.
Başvurucu, Koruma Kurulunun söz konusu kararından sonra taşınmazların tarihi eser niteliğinde olduğunu dolayısıyla yolun genişletilmesinin mümkün olmayacağını belirterek kamulaştırma işleminden vazgeçilmesini ve taşınmazların kendisine iadesini talep ederek Belediyeye başvuruda bulunmuştur. Ancak Belediye, başvurucunun bu talebini, zamanaşımı süresinin dolduğundan bahisle reddetmiştir. Akabinde başvurucu tarafından tapu iptali ve tescili davası açılarak taşınmazların kamulaştırma amacına uygun kullanılmadığı ve Belediye ile aralarında imzalanan sözleşmedeki yükümlülüklerin Belediye tarafından yerine getirilmediği; dolayısıyla sözleşmenin de geçersiz olduğu ileri sürülmüştür. Mahkeme ise davayı hak düşürücü süre geçtiğinden dolayı usulden reddetmiş; buna ek olarak Belediye tarafından taşınmaz üzerinde herhangi bir tasarrufta bulunulmadığından kamulaştırma amacına uygun kullanılıp kullanılmadığının tespitinin mümkün olmadığı da belirtilmiştir.
Başvurucu, ilk derece mahkemesinin bu kararı üzerine kamulaştırmanın üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen kullanılmayan taşınmazların iade edilmemesinin mülkiyet hakkının ihlaline yol açtığı gerekçesiyle temyiz kanun yoluna başvurmuştur. Ancak Yargıtay taşınmazın iadesi şartlarının oluşmadığı gerekçesiyle ilk derece mahkemesinin kararını onamıştır.
Bireysel Başvuru Süreci:
Başvurucu tarafından 2019 yılında Anayasa Mahkemesine şu gerekçelerle bireysel başvuruda bulunulmuştur:
- Kamulaştırma bedelinin kararlaştırılan bedelin çok üzerinde tespit edilmesine karşın Belediye tarafından taahhüt edilen yükümlülüklerin yerine getirilmesi karşılığında daha düşük bir meblağ üzerinden anlaşıldığını ancak Belediyenin yapmayı taahhüt ettiği işleri hiçbir zaman yerine getirmediğini belirterek sözleşmenin geçersiz duruma geldiğini,
- Sözleşme ekinde yer alan yükümlülüklerin yerine getirilmemesi nedeniyle kamulaştırma bedelinin bankadan alınmadığını,
- Koruma Kurulunun kararı doğrultusunda kamulaştırma konusu taşınmazların yol olarak kullanılamayacağını,
- İBB Trafik Planlama Daire Başkanlığının kamulaştırma konusu taşınmazların üzerinde herhangi bir yol genişletme projesinin bulunmadığını,
- Kamulaştırma amacıyla devralınan ve amacına uygun olarak kullanılmayan taşınmazların herhangi bir süre koşuluna bağlanmaksızın iade edilmesi gerektiğini; iade edilmemesinin ise mülkiyet hakkını ihlal edeceğini ileri sürmüştür.
Anayasa Mahkemesi, başvurucuya ait kamulaştırılan taşınmazların kamu yararı amacına uygun kullanılmayıp Belediye uhdesinde bırakılmasının mülkiyetten yoksun bırakılmaya sebebiyet verdiğini ve Anayasanın 35. maddesi uyarınca mülkiyet hakkına müdahale oluşturacağından dolayı incelenmesine karar vermiştir.
Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan incelemede şu tespitlerde bulunulmuştur:
- Mülkiyet hakkına yönelik müdahalenin, 2942 sayılı Kanun hükümleri uyarınca yapılan kamulaştırma olduğu sonucuna varılarak müdahalenin kanuni bir dayanağının mevcut olduğu sonucuna varılmıştır.
- Kamulaştırmada esas alınan ölçütün kamu yararı olduğu belirtilerek başvurucu ile Belediye arasında imzalanan 1996 tarihli sözleşmeye uyulmamasının kamulaştırma işlemini kanuni dayanaktan yoksun hâle getirmeyeceği belirtilmiştir.
- Anayasanın 13. ve 35. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkının kamu yararının gerektirdiği hâllerde sınırlandırılabileceği öngörülmüş ise de ve somut olaydaki kamulaştırma işleminin kamu yararı ile yapıldığı açık olsa da Belediye tarafından söz konusu taşınmazların kamu yararı amacının dayandığı sebeplerin SOMUT OLARAK gerçekleşmesi gerektiği belirtilmiştir.
- Kamulaştırılan taşınmazların makul süre geçmesine rağmen kamu yararı amacı doğrultusunda kullanılmaması sonucunda aradan geçen sürede mülkün oluşturduğu artı değerden mülk sahibinin yararlanamamasına ve taşınmazın gerçek değeri üzerinden kamulaştırılamamasına sebebiyet vereceği belirtilmiştir.
Sonuç itibarıyla, somut olayda kamulaştırılan taşınmazların kamulaştırma veya kamu yararı amacına uygun kullanılmadığının açık olmasına rağmen iade edilmemesinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğine karar verilmiştir.
Kararın tam metni için tıklayınız.
-
2024 Yılı İçin Değerli Konut Vergisi Ödemesi Yapılmadan Önce Bilinmesi Gerekenler
-
Tarih: 11.02.2025
-
-
Dilek Genç'in AİHM Adil Yargılanma ve Silahların Eşitliği Haklarının İhlali Kararı
-
Tarih: 11.02.2025
-
-
9. Yargı Paketi
-
Tarih: 14.11.2024
-
-
Taraf Teşkilinin Sağlanması İçin Arabulucuya Çeşitli Yetkilerin Tanınması Sebebiyle Ortaklığın Giderilmesi Davasının Zorunlu Arabuluculuğa Tabi Olması Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Etmemektedir
-
Tarih: 02.10.2024
-
-
308 Sıra Numaralı Gelir Vergisi Tebliği İle Gelen Değişiklikler
-
Tarih: 30.09.2024
-
-
5/6/2024 tarihli Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Gündemine Ait Kararlar Bülteni
-
Tarih: 06.09.2024
-
-
Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği'nde Değişiklikler Yapıldı
-
Tarih: 09.08.2024
-
-
İdari Yaptırım ve İdari Gözetim Kararlarına Karşı Başvuruda Sulh Ceza Hakimliklerinin Görevlendirilmesine İlişkin Değişiklik
-
Tarih: 09.08.2024
-
-
Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları Şüpheli İşlem Bildirimi Rehberi ve MASAK Online Sistemi Güncellendi
-
Tarih: 25.07.2024
-
-
Dava Açma Sürelerini Düzenleyen Mevzuatların Katı Bir Şekilde Yorumlanması Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Edebilir
-
Tarih: 17.07.2024
-