-
Tarih: 17.09.2023
Hukuk Davalarında, Hükümde Kanun Yolu Süresinin Hatalı Gösterilmesi Durumunda Uygulamadaki Farklılık Giderildi.
Yargıtay İçtihatları Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 28.04.2023 tarihli 2021/5 E.,2023/2 K. sayılı İçtihadı birleştirme kararında uygulamada farklı kararlara yol açan ''hukuk davalarında, hükümde kanun yolu süresinin hatalı gösterilmesi'' durumu çözüme kavuşturulmuştur.
Bu konuda iki farklı görüş bulunmaktadır.
1.görüş şu şekildedir:
Hükümde kanun yolu süreleri yanlış gösterilmiş olsa dahi bu sürelerin kesin ve hak düşürücü olması dolayısıyla da istisnai durumlar dışında hakimin kanundaki süreleri artırıp eksiltemeyeceği, taraflara kanunda verilen süreden daha uzun süre bir hak bahşedemeyeceği aksi bir uygulamanın kanundaki süreye göre kanun yolu süresini kaçırmış olan tarafın kanuna aykırı olarak verilen daha uzun süreden yararlanarak kanun yoluna başvurmasının karşı tarafın yararına oluşan usule ilişkin kazanılmış hakkını ihlal edeceği görüşündedir. Bu uygulamanın kanunların genelliği ve Anayasa'daki eşitlik ilkesinde aykırı olacağı söylenmektedir. Bu görüşe Yargıtay 9.Hukuk Dairesi ile 11.Hukuk Dairesi katılmaktadır.
Yargıtay 2.Hukuk Dairesi,3.Hukuk Dairesi,8.Hukuk Dairesi,10.Hukuk Dairesi ve kapatılan 20.Hukuk Dairesinin katıldığı 2. görüş ise şu şekildedir:
Mahkeme başvurulacak kanun yolu ve süresinin doğru olarak gösterilmesinin zorunlu olduğu, hükümde sürenin hatalı gösterilmesi nedeniyle süreyi kaçıran birinin başvurusunun reddine karar verilmesinin adil yargılanma hakkının en temel unsurlarında biri olan mahkemeye erişme hakkının kısıtlanmasına yol açacağı, Anayasa Mahkemesinin kararları ışığında hatalı da olsa mahkemenin bildirdiği süre içerisinde yapılan kanun yolu başvurusunun, başvuranın hak kaybına yol açacak şekilde aleyhine yorumlanmaması gerektiği şeklindedir.
Kararında doktrinden farklı görüşlere de yer veren Yargıtay ise karar gerekçesini şu şekilde açıklamıştır:
''Mahkemelerin kanun yolu süresini taraflara doğru gösterme zorunluluğu gözetildiğinde, kanun yollarına başvuru sürelerinin kesin ve hak düşürücü nitelikte olmasına karşın bu sürelerin hükümde hatalı gösterilmesi durumunda, mevzuatın karmaşıklığı ve mahkemenin sebep olduğu hata nedeniyle usul kurallarının mahkemeye erişim hakkını kısıtlayacak şekilde katı uygulanmaması gerekir. Böyle bir durumda kanunda kesin olarak belirtilen sürelerin değiştirilemeyeceği kuralının bertaraf edilmesi, kanundaki sürenin değiştirilmesi ya da hâkimin kesin süreyi artırması söz konusu olmamakta hata sonucu yanlış bildirilen sürenin tarafları yanıltması söz konusu olmaktadır. Hâkimin yaptığı hata dolayısıyla kanuni süreyi kaçıran fakat hükümde gösterilen zamanda başvurusunu yapan tarafın başvurusunu adil yargılanma ve mahkemeye erişme hakkı kapsamında değerlendirilerek süresi içinde yapıldığının kabul edilmesi gerekmektedir. Anayasa Mahkemesi de temyiz süresi yanlış gösterildiği durumlarda temyiz istemini reddeden uygulamanın öngörülebilirlik sınırları içinde olmayacağı ve adil yargılanma hakkının ihlal edileceği görüşündedir.''
Yargıtay kararında hatalı gösterilen bu sürelerin de ucunu açık bırakmayarak bu hatalı gösterilen sürelerde yapılan başvuruların süre açısından reddedilememesi durumunu da şu şekilde sınırlamıştır:
''Mevzuatta farklı kanunlarda birbirinden farklı kanun yolu süresinin bulunması sebebiyle ortaya çıkan böylesi hataların yine kanunlarda hiç almayan uzunluktaki bir sürenin hükümde gösterilmesi mahkemelerden beklenilemeyeceği gibi böyle bir süre yanılgı sonucu hükümde kanun yoluna başvuru süresi olarak yazılmış olsa dahi ,bu süre içerisinde yapılacak başvurunun süresi içerisinde yapılmış bir başvuru olarak kabul edilmesi bu sefer de yargılamanın tüm tarafları için adil yargılanma hakkının ihlali ve yargılamanın adil sürede bitirilmesi haklarının ihlal niteliğinde olacaktır. Uyuşmazlığın kesinleşmeden uzun süre sürüncemede kalması da usul ekonomisine uygun düşmeyecektir.
Sürenin hatalı gösterilmesi nedeniyle kanunda belirtilen süre içerisinde kanun yoluna başvurma hakkının kullanılmaması lehine olan taraf için usule ilişkin kazanılmış hakkın doğduğundan da bahsedilemez.
Hâkimin hukuku re'sen uygulaması ve bu çerçevede kanun yolu süresini doğru olarak gösterme yükümlülüğü kamu düzenine ilişkindir ve usuli kazanılmış hakkın istisnası olarak kamu düzenine ilişkin konularda usuli kazanılmış haktan söz edilemez.''
Yargıtay kanun hükmü gereği kesin olan ve kanun yolu denetimine kapalı olan bir konuda mahkemenin yanılgı ile böyle bir hak da tanıyamayacağını da kararında belirtmiştir. Yani kesin nitelikteki bir karar hakkında mahkeme yanılgı ile kanun yolu göstermiş olsa bile bu karar kanun yoluna götürülemeyecektir.
Sonuç olarak Yargıtay hukuk davalarında, hükümde kanun yolu süresinin hatalı gösterilmesi halinde, hatalı gösterilen kanun yolu süresi içerisinde yapılan kanun yolu başvurusunun incelenmesi gerektiğine oy çokluğuyla karar vermiştir.
-
Manevi tazminat davasını açacak kişinin hâkimin hükmedeceği tazminat tutarını öngörebilmesinin mümkün olmadığı ve tazminat miktarının hâkimin takdirine göre belirlendiği davalara ilişkin yargılama giderleri bakımından mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın HMK mad. 326/2 “manevi tazminat davaları” yönünden Anayasa’da yer alan mülkiyet hakkına ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle hukuka aykırıdır.
-
Tarih: 14.03.2025
-
-
“Seri Muhakeme” ve “Basit Yargılama”ya ilşkin hükümlerin “Sağır ve Dilsizler” açısından uygulanması eşitlik ilkesini ihlal ettiğine dayanılarak Anayasaya aykırı görülüp iptal edildi
-
Tarih: 10.03.2025
-
-
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2008-32/34 Sayılı Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2025-32/72 Sayılı Tebliğ’e İlişkin Duyuru Hazine ve Maliye Bakanlığı Sitesinde Yayınlanmıştır
-
Tarih: 10.03.2025
-
-
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Ek 1. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin “…ilk derece mahkemesi veya bölge idare mahkemesince nihai kararın verildiği tarihteki parasal sınır esas alınır.” bölümünün Anayasa’nın 2. ve 36. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi
-
Tarih: 06.03.2025
-
-
AB Yapay Zeka Tüzüğü (Türkçe Özet Metin)
-
Tarih: 19.02.2025
-
-
2024 Yılı İçin Değerli Konut Vergisi Ödemesi Yapılmadan Önce Bilinmesi Gerekenler
-
Tarih: 11.02.2025
-
-
Dilek Genç'in AİHM Adil Yargılanma ve Silahların Eşitliği Haklarının İhlali Kararı
-
Tarih: 11.02.2025
-
-
9. Yargı Paketi
-
Tarih: 14.11.2024
-
-
Taraf Teşkilinin Sağlanması İçin Arabulucuya Çeşitli Yetkilerin Tanınması Sebebiyle Ortaklığın Giderilmesi Davasının Zorunlu Arabuluculuğa Tabi Olması Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Etmemektedir
-
Tarih: 02.10.2024
-
-
308 Sıra Numaralı Gelir Vergisi Tebliği İle Gelen Değişiklikler
-
Tarih: 30.09.2024
-