• Tarih: 07.04.2022
  • Yazar: Stj. Av. Sıla ÖZDEMİR

Mahpusun mektuplarının UYAP sistemine süresiz olarak kaydedilmesi özel hayata saygı hakkı ve haberleşme hürriyetini ihlal eder

7 Nisan 2022 tarihli ve 31802 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Ümit Karaduman Başvurusu”nun konusu, tutuklu olan başvurucuya gelen veya başvurucunun gönderdiği mektupların UYAP sistemine kaydedilmesinin özel hayata saygı hakkı ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine ilişkindir.

Somut olayda başvurucu, silahlı terör örgütüne üye olma suçundan dolayı tutuklu bulunmaktadır. Başvurunun konusunu oluşturan uyuşmazlık ise Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğünün 10.10.2016 tarihli genelgesinden kaynaklanmaktadır. Genelgeye göre, infaz kurumunda bulunan hükümlü ve tutukluların resmi makamlara veya savunması için avukatına verdiği kapalı zarf içindeki mektup ve fakslar hariç olmak üzere tüm dilekçelerin taranmak suretiyle UYAP sistemine kaydedilecektir. 

Başvurucu kendisinin gönderdiği ve kendisine gelen mektupların UYAP sisteminden silinmesi talebiyle Tekirdağ 2. İnfaz Hakimliğine başvurmuştur. Ancak bu başvuru 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunun m. 68/2 nedeniyle işlem yapıldığını ve bu durumun Anayasaya aykırı olmadığı belirtilerek reddedilmiştir.

Başvurucu tarafından söz konusu karara karşı yapılan itiraz ise Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 04.06.2020 tarihli kararı ile reddedilmiştir.

Bunun üzerine başvurucu olağanüstü hâl (OHAL) kapsamında getirilen uygulamanın, OHAL sürecinin sona ermesine rağmen devam ettirildiğini, bu suretle de;

-Mektuplarının meşru dayanağı olmaksızın süresiz olarak UYAP sistemine kaydedilmesi nedeniyle özel hayatın gizliliğinin ve masumiyet karinesinin,

-Söz konusu uygulamanın sonlandırılması amacıyla yaptığı başvuruların ilgili makamlar tarafından gerekçesiz şekilde reddedildiği ya da sonuçlandırılmaması nedeniyle de adil yargılanma hakkının,

-Mektupların sakıncalı olup olmadığına bakılmaksızın UYAP sistemine kaydedilmesinin kanuni dayanağı olmadığını bununla birlikte kişisel verilerinin bu şekilde işlenmesinin idarenin keyfi kullanımına açık olduğu nedeniyle özel hayatın gizliliği ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğini ileri sürerek Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.

Anayasa Mahkemesi tarafından;

-Cezaevi uygulamasının mahkumiyete konu suçun özelliği,

-Tutuklu ya da hükümlünün ceza hukukundaki statülerine yahut sakıncalı olup olmadığına bakılmaksızın UYAP sistemine sistematik bir biçimde verilerin kaydedildiği,

-Bu verilerin ne kadar süre ile sistemde saklı tutulacağı,

-Bu verilere üçüncü kişilerin erişimine ve kullanımına hangi şartlarda sunulabileceği,

-İnfaz kurumu tarafından hangi merciler ile paylaşılabileceğinin belirli olmadığı,

-Kişisel verilerin ve mahremiyetin nasıl korunacağı,

konularında belirsizliklerin mevcut olduğu; bu belirsizlikler ile de uygulamanın icrası esnasında idarenin takdir yetkisinin sınırlarını düzenleyen, yetki aşımı ile keyfiliğe karşı herhangi bir güvencenin olmadığı belirtilerek özel hayata saygı hakkı ile haberleşme hürriyetine yapılan müdahalenin kanuni dayanağının olmadığı sonucuna varılmıştır.

Sonuç itibarıyla da Anayasa Mahkemesi tarafından açıklanan gerekçeler ile başvurucunun, Anayasanın 20 ve 22. maddeleri ile güvence altına alınan özel hayata saygı ve haberleşme hürriyetinin ihlal edildiğine bu suretle de yeniden yargılama yapılmak üzere mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Kararın tam metni için tıklayınız.

https://www.aslanpinar.combilgi-bankasi/guncel/mahpusun-mektuplarinin-uyap-sistemine-suresiz-olarak-kaydedilmesi-ozel-hayata-saygi-hakki-ve-haberlesme-hurriyetini-ihlal-eder
Diğer Makaleler