• Tarih: 10.03.2025
  • Yazar: Staj. Öğr. Zehra Buyruk

“Seri Muhakeme” ve “Basit Yargılama”ya ilşkin hükümlerin “Sağır ve Dilsizler” açısından uygulanması eşitlik ilkesini ihlal ettiğine dayanılarak Anayasaya aykırı görülüp iptal edildi

Tam metin için tıklayınız.

İtiraz Yoluna Başvuran

Yalova 4. Asliye Ceza Mahkemesi

İtirazın Konusu

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 250. maddesinin (12) numaralı fıkrası ve 251. maddesinin (7) numaralı fıkrasındaki "...sağır ve dilsizlik..." ibarelerinin Anayasa'ya aykırılığı iddiasıdır.

İptali İstenen Kanun Hükümleri

5271 sayılı Kanun'un 250. maddesinin (12) numaralı fıkrası: "Seri muhakeme usulü, yaş küçüklüğü ve akıl hastalığı ile sağır ve dilsizlik hâllerinde uygulanmaz."

5271 sayılı Kanun'un 251. maddesinin (7) numaralı fıkrası: "Basit yargılama usulü, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri ile soruşturma veya kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olan suçlar hakkında uygulanmaz."

İlk İnceleme

Anayasa Mahkemesi, itiraz konusu ibarelerin Anayasa'ya aykırı olup olmadığını değerlendirecektir. 251. maddenin (7) numaralı fıkrasındaki itiraz, yalnızca "...sağır ve dilsizlik..." ibaresiyle sınırlı olarak incelenecektir.

Esasın İncelenmesi

Seri muhakeme usulü ve basit yargılama usulü, ceza usul hukukunda alternatif çözüm yollarıdır. Seri muhakeme usulü, Cumhuriyet savcısı ve şüpheli arasında, belirli suçlar için uygulanan bir uzlaşma yoludur. Basit yargılama usulü ise belirli suçlarda mahkemenin duruşma yapmadan karar verebildiği bir yargılama usulüdür. Her iki usulde de, sağır ve dilsizlerin bu usullerden yararlanamayacağı belirtilmiştir. Anayasa mahkemesi bu durumun anayasanın eşitlik, adil yargılanma ve engellilerin haklarına ilişkin maddelerine aykırı olup olmadığını değerlendirecektir. Seri muhakeme usulü, 5271 sayılı Kanun'un 250. maddesiyle, basit yargılama usulü ise 251. ve 252. maddeleriyle düzenlenmiştir. Seri muhakeme usulü, belirli suçlarla sınırlı, şüphelinin kabulüne bağlı bir usuldür. Basit yargılama usulü ise adli para cezası veya 2 yıla kadar hapis cezası gerektiren suçlarda uygulanabilir. Her iki usulde de, sağır ve dilsizlerin bu usullerden yararlanamayacağı belirtilmiştir. Anayasa Mahkemesi, bu durumun Anayasa'nın eşitlik, adil yargılanma ve engellilerin haklarına ilişkin maddelerine aykırı olup olmadığını değerlendirecektir.

Anlam ve Kapsam

5271 sayılı Kanun'un 250. maddesinin (12) numaralı fıkrası ve 251. maddesinin (7) numaralı fıkrası, sağır ve dilsizlerin seri muhakeme ve basit yargılama usullerinden yararlanamayacağını hükme bağlamaktadır.

İtirazın Gerekçesi

Başvuru kararında, bu durumun sağır ve dilsizlerin eşitlik ve ölçülülük ilkelerine aykırı olarak maddi ceza hukuku alanındaki haklarından mahrum bırakıldığı, hak arama özgürlüklerinin kısıtlandığı ve devletin engellileri koruma yükümlülüğüyle bağdaşmadığı belirtilmiştir.

 Anayasa’ya Aykırılık Sorunu

Anayasa Mahkemesi, kuralların Anayasa'nın 10. maddesindeki eşitlik ilkesine aykırı olup olmadığını değerlendirmiştir. Kurallar, sağır ve dilsizlerle diğer şüpheli/sanıklar arasında bir farklılık yaratmaktadır. Anayasa'nın 61. maddesi devlete engellileri koruma görevi vermekte, 10. madde ise engelliler için alınacak tedbirlerin eşitlik ilkesine aykırı sayılmayacağını belirtmektedir. Sağır ve dilsizlerin algılama ve isteme yeteneklerinin diğer bireylere göre daha yavaş gelişebileceği, bu nedenle korunmaları gerektiği kabul edilmektedir. 21 yaşını doldurmamış sağır ve dilsizler için bu durum makul görülebilirken, 21 yaşını doldurmuş olanlar için aynı durum geçerli değildir.

5237 Sayılı kanun 33. maddesinde sağır ve dilsizlik halini ceza sorumluluğunu kaldıran veya azaltan bir neden olarak düzenlemiştir. 5271 Sayılı kanunda sağır ve dilsizlerin kendilerini savunma haklarını koruyacak birtakım güvenceler bulunmaktadır. 150. madde ve 202. maddeler örnek verilebilir. Seri muhakeme ve basit yargılama usullerinde adil yargılama hakkının bazı güvenceleri uygulanmamaktadır. Cezai sorumluluğu tam olan bir kişinin, sağır ve dilsizler için sağlanan güvenceler de gözetildiğinde, bu usullerin kendisi açısından ortaya çıkarabileceği dezavantajları anlayamayacağı söylenemez. Bu nedenle, 21 yaşını doldurmuş sağır ve dilsizlerle diğer sanıklar arasında bu usullerin uygulanması bakımından oluşturulan farklılığın makul bir sebebi bulunmamaktadır. Anayasa Mahkemesi, kuralların Anayasa'nın 10. maddesine aykırı olduğuna karar vermiştir. Kuralların Anayasa'nın 36. ve 61. maddelerine de aykırı olduğu ileri sürülmüşse de, bu hususlar 10. madde kapsamında değerlendirildiği için ayrıca inceleme yapılmamıştır.

İptalin Diğer Kurallara Etkisi

5271 sayılı Kanun'un 250. maddesinin (12) numaralı fıkrasındaki "...ile..." ibaresi de iptal edilmiştir.

Hüküm

Anayasa Mahkemesi, 5271 sayılı Kanun'un 250. maddesinin (12) numaralı fıkrasındaki "...sağır ve dilsizlik..." ve "...ile..." ibarelerini, ayrıca 251. maddesinin (7) numaralı fıkrasındaki "...sağır ve dilsizlik..." ibaresini Anayasa'ya aykırı bularak iptal etmiştir.

https://www.aslanpinar.combilgi-bankasi/guncel/seri-muhakeme-ve-basit-yargilama-ya-ilskin-hukumlerin-sagir-ve-dilsizler-acisindan-uygulanmasi-esitlik-ilkesini-ihlal-ettigine-dayanilarak-anayasaya-aykiri-gorulup-iptal-edildi
Diğer Makaleler