-
Tarih: 14.03.2025
Manevi tazminat davasını açacak kişinin hâkimin hükmedeceği tazminat tutarını öngörebilmesinin mümkün olmadığı ve tazminat miktarının hâkimin takdirine göre belirlendiği davalara ilişkin yargılama giderleri bakımından mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın HMK mad. 326/2 “manevi tazminat davaları” yönünden Anayasa’da yer alan mülkiyet hakkına ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle hukuka aykırıdır.
Kararın tamamı için tıklayınız.
Başvuru Yapanlar
İzmir 2. Asliye Ticaret Mahkemesi ve Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi.
Başvuru Konusu
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326. maddesinin (2) numaralı fıkrasının "manevi tazminat davaları" yönünden Anayasa’nın Başlangıç kısmı ile 2., 5., 12., 13., 17., 20., 35. ve 36. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptali ve yürürlüğünün durdurulmasının istenmesidir.
İtiraz Edilen Kanun Hükmü
HMK madde 326/2: "Davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, mahkeme, yargılama giderlerini tarafların haklılık oranına göre paylaştırır."
İlk İnceleme ve Birleştirme Kararı
Her iki başvuru da eksiksiz bulunarak esas incelemeye alınmıştır ve başvurular arasındaki hukuki bağlantı nedeniyle E.2024/58 sayılı dosya, E.2024/29 sayılı dosya ile birleştirilmiştir.
Yürürlüğün Durdurulması Talebi
E.2024/58 sayılı davaya ilişkin yürürlüğün durdurulması talebi, usule uygun olmaması nedeniyle reddedilmiştir.
Esasın İncelenmesi
Anayasa'nın 17. maddesi manevi varlığın korunmasını güvence altına alırken, 5. madde de devletin bu yöndeki görevlerini belirtmektedir. Türk Medeni Kanunu ve Türk Borçlar Kanunu gibi çeşitli kanunlarda manevi tazminat davalarına ilişkin düzenlemeler bulunmaktadır. Manevi tazminat davaları kişinin manevi zararına karşılık para ödenmesi suretiyle manevi zararın giderilmesine ilişkin davalardır.
Anlam ve Kapsam
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu madde 323, yargılama giderlerini detaylı olarak tanımlar. HMK madde 297, yargılama giderlerinin hükmün kapsamına dahil olduğunu belirtir. HMK madde 332, yargılama giderlerine mahkemece resen hükmedileceğini ve hükümde gösterileceğini ifade eder. HMK madde 326/1, yargılama giderlerinin aleyhine hüküm verilen taraftan alınacağını belirtirken, 326/2 iki tarafın da kısmen haklı çıkılması durumunda giderlerin haklılık oranına göre paylaştırılacağını öngörür. İtiraz, manevi tazminat davalarında bu paylaştırmanın nasıl uygulanacağına ilişkindir.
İtirazların Gerekçeleri
Manevi tazminat davalarında tazminat miktarının hâkim takdirinde olması nedeniyle kısmen kabul durumunda davacının yargılama giderlerinden sorumlu tutulması, maddi ve manevi varlığı koruma hakkına aykırıdır. Bu durum, mülkiyet hakkı ve hak arama özgürlüğünü de ihlal eder. Manevi tazminatın hesaplanma yöntemi olmaması nedeniyle, kısmi reddedilen davada davacının kusuru yoktur. Davacının vekâlet ücreti ödemesi hakkaniyete aykırıdır. Kural, hukuk devleti ilkesi, devletin temel amaçları ve özel hayata saygı hakkını ihlal eder.
Anayasa'ya Aykırılık Sorunu
Anayasa madde 36, hak arama özgürlüğünü güvence altına alır. Mahkemeye erişim hakkı, bu özgürlüğün temel unsurlarındandır. Kural, manevi tazminat davasının kısmen reddi halinde davacının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasını öngörerek mahkemeye erişim hakkını sınırlar. Anayasa madde 13, temel hakların ancak kanunla ve ölçülülük ilkesine uygun olarak sınırlanabileceğini belirtir. Sınırlamanın keyfiliğe izin vermeyecek şekilde belirli ve öngörülebilir olması gerekir. Bu durum, Anayasa madde 2'deki hukuk devleti ilkesinin gereğidir. HMK madde 323/1, yargılama giderlerinin kapsamını açıkça belirler. Kural, yargılama giderlerinin paylaştırılmasında hâkime takdir yetkisi tanımadan, haklılık oranına göre sorumluluk öngörür. Kuralın gerekçesinde, önceki kanundaki hâkim takdir yetkisinin kaldırıldığı ve haklılık oranına göre paylaştırma esasının benimsendiği belirtilmiştir.
Haklılık Oranı ve Belirsizlik
Manevi tazminat davalarında haklılık oranı, talep edilen miktarın kabul ve reddedilen kısımları üzerinden belirlenir. Yargıtay uygulaması da bu yöndedir. Manevi tazminat davasının kısmen kabulünde, yargılama giderlerinin kabul-ret oranına göre paylaştırılmasında belirsizlik yoktur.
Öngörülebilirlik ve Mahkemeye Erişim Hakkı
Kanunilik şartı, sadece giderlerin paylaştırılma yönteminin belirli olmasını değil, davacının talebinin mahkemece haksız bulunacak kısmını öngörebilmesini de gerektirir. Manevi tazminatın hesaplanma yöntemi olmadığından davacının hükmedilecek tutarı öngörmesi beklenemez. Davacı, hak kaybı yaşamamak için tazminat miktarını yüksek tutma baskısı altında kalabilir. Talebin kısmen reddi halinde yargılama giderlerinden sorumlu tutulması da davacı üzerinde baskı oluşturur. Bu durum, davacının temel hak ve özgürlüklere uygun şekilde mahkemeye erişimini engeller.
Temelsiz Talepler ve Yargılama Giderleri
Talep edilenden düşük tazminata hükmedilse de davacının yargılama giderlerinden sorumlu tutulmaması, temelsiz taleplere yol açmaz. HMK madde 327, gereksiz giderlere neden olan tarafın yargılama giderlerinden sorumlu tutulmasını sağlar. Manevi tazminat miktarının hâkim takdirine bağlı olduğu davalarda, davacının talebinin ne kadarının haklı bulunacağını öngörememesi ve bu konuda özel bir düzenleme bulunmaması nedeniyle, kuralla mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlama "manevi tazminat davaları" yönünden kanunilik şartını sağlamaz.
Sonuç ve İptal Kararı
Kural, "manevi tazminat davaları" yönünden Anayasa'nın 13. ve 36. maddelerine aykırıdır.
Basri BAĞCI, İrfan FİDAN, Kenan YAŞAR, Muhterem İNCE, Yılmaz AKÇİL ve Ömer ÇINAR karşı oy kullanmıştır. Kural, Anayasa'nın 13. ve 36. maddelerine aykırı bulunarak iptal edilmiştir. Diğer anayasa maddeleri yönünden inceleme yapılmamıştır.
İptal Kararının Yürürlüğe Giriş Tarihi
İptalden doğacak hukuksal boşluk kamu yararını ihlal edeceğinden iptal hükmünün Resmi Gazetede yayımlanmasından dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
Hüküm
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 326. maddesinin (2) numaralı fıkrasının "manevi tazminat davaları" yönünden Anayasa'ya aykırı olduğuna ve iptaline; iptal hükmünün, kararın Resmi Gazetede yayımlanmasından dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine 25/12/2024 tarihinde karar verilmiştir.
-
“Seri Muhakeme” ve “Basit Yargılama”ya ilşkin hükümlerin “Sağır ve Dilsizler” açısından uygulanması eşitlik ilkesini ihlal ettiğine dayanılarak Anayasaya aykırı görülüp iptal edildi
-
Tarih: 10.03.2025
-
-
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2008-32/34 Sayılı Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2025-32/72 Sayılı Tebliğ’e İlişkin Duyuru Hazine ve Maliye Bakanlığı Sitesinde Yayınlanmıştır
-
Tarih: 10.03.2025
-
-
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Ek 1. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin “…ilk derece mahkemesi veya bölge idare mahkemesince nihai kararın verildiği tarihteki parasal sınır esas alınır.” bölümünün Anayasa’nın 2. ve 36. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi
-
Tarih: 06.03.2025
-
-
AB Yapay Zeka Tüzüğü (Türkçe Özet Metin)
-
Tarih: 19.02.2025
-
-
2024 Yılı İçin Değerli Konut Vergisi Ödemesi Yapılmadan Önce Bilinmesi Gerekenler
-
Tarih: 11.02.2025
-
-
Dilek Genç'in AİHM Adil Yargılanma ve Silahların Eşitliği Haklarının İhlali Kararı
-
Tarih: 11.02.2025
-
-
9. Yargı Paketi
-
Tarih: 14.11.2024
-
-
Taraf Teşkilinin Sağlanması İçin Arabulucuya Çeşitli Yetkilerin Tanınması Sebebiyle Ortaklığın Giderilmesi Davasının Zorunlu Arabuluculuğa Tabi Olması Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Etmemektedir
-
Tarih: 02.10.2024
-
-
308 Sıra Numaralı Gelir Vergisi Tebliği İle Gelen Değişiklikler
-
Tarih: 30.09.2024
-
-
5/6/2024 tarihli Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Gündemine Ait Kararlar Bülteni
-
Tarih: 06.09.2024
-