-
2/B Alanlarında Bulunan Taşınmazları Satın Almak İçin Süresi İçinde İdareye Başvuran Hak Sahiplerinin, İdarece Tebliğ Edilen Satış Bedeline İtiraz ve Dava Yollarının Kapatılması Sonucu Mülkiyet Hakkının ve Hak Arama Özgürlüğünün İhlal Edilmesi
-
12.07.2023
11/7/2023 tarihli ve 32245 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Danıştay 8. Dairesi'nin başvurus üzerine 18/5/2023 tarihli Anayasa Mahkemesi kararıyla 6292 sayılı kanunun 6. maddesinin 8.fıkrasının üçüncü cümlesi, Anayasa'nın 35. ve 40. maddeleri ile güvence altına alınan mülkiyet hakkına ve temel hak ve özgürlüklerin korunmasına aykırı görülerek iptaline karar karar verildi.
-
-
Tapu sicilinin hatalı tutulması sonucu mülkünden yoksun kalanlar lehine tazminata hükmedilmesi gerekir
-
11.08.2022
11 Ağustos 2022 tarihli ve 31920 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “ABDURRAHMAN BALTACI BAŞVURUSU” orman sınırları içinde kaldığı kesinleşmiş orman kadastrosu sonucunda tespit edilen tapulu taşınmaz için tazminat ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edilmesi hakkındadır.
-
-
Orman olduğu gerekçesiyle tapu iptal ve tesciline karar verilen özel mülkiyetteki taşınmaza ilişkin tazminat hesabına, mülkiyetin yitirildiği tarihteki değerinin enflasyon karşısında yitirilen kısmının da eklenmesi gerekir.
-
24.02.2022
24 Şubat 2022 tarihli 31760 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “ARZU KOCAKAYA VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU”nun konusu; orman olarak tespit edilen taşınmaz için ödenen tazminatın yetersiz olması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
-
-
Tapunun İptal Edilmesi Karşılığında Tazminat Ödenmesi Kamu Yararı İle Bireysel Menfaatlerin Dengelenmesini Sağlar
-
05.09.2023
Başvuru; orman sınırları içinde kaldığı tespit edilen tapulu taşınmaz için tazminat ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
-
-
Taşınmazın Gerçek Değerinin Tespitinin Hangi Hesaplama Yöntemine Göre Belirlendiği Belirtilmeksizin Karar Verilmesi Hukuka Aykırıdır
-
16.06.2023
2018/32667 başvuru numaralı "AHMET ALANAY VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU"nun konusu bir taşınmazın gerçek değer tespiti yapılırken hangi hesap yöntemine göre belirlendiğinin belirtilmemesi ve ayrıca sonrasında hazırlanan bilirkişi raporunun başvurucuya tebliğ edilmemesinin etkin bir biçimde savunma yapılmasını engellemesi hakkındadır.
-
-
2/B Alanlarında Bulunan Taşınmazları Satın Almak İçin Süresi İçinde İdareye Başvuran Hak Sahiplerinin, İdarece Tebliğ Edilen Satış Bedeline İtiraz ve Dava Yollarının Kapatılması Sonucu Mülkiyet Hakkının ve Hak Arama Özgürlüğünün İhlal Edilmesi
-
18.05.2023
Orman olma özelliğini kaybetmiş veya orman alanı dışına çıkarılmış alanlar 2/B alanlar olarak tanımlanmaktadır.Hak sahipleri bu alanlarda bulunan taşınmazları satın almak için süresi içinde idareye başvurmuştur. Akabinde idare tarafından satış bedeli tebliğ edilmiş ve kanun yolları kapatılmıştır. Bunun üzerine de hak sahipleri mülkiyet hakkının ve hak arama özgürlüğünün ihlal edildiği iddiasıyla Anayasa Mahkemesi'ne başvuruda bulunmuşlardır. Başvuru sonucunda 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun’un 6. maddesinin (8) numaralı fıkrasının üçüncü cümlesinin Anayasa’ya aykırı olduğuna karar verilmiş ve hüküm iptal edilmiştir.
-
-
Orman Olarak Tespit Edilen Taşınmazın Tapu İptali Yapılamadığı Taktirde Malikin Mülkiyet Hakkı İhlal Edilmektedir
-
22.02.2023
22.02.2023 tarihli Resmi Gazet'de yayımlanan "FİSUN BALIKÇIOĞLU BAŞVURUSU" konusu orman sınırları içinde kaldığı tespit edilen tapulu taşınmaz için tazminat ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkının, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
-
-
Öncesi Orman Olan Bir Yerin Mera Olarak Tahsis Edilmesi O Yerin Orman Niteliğini Kaybettirmez
-
07.05.2021
Mera tahsis komisyonunun bir yeri mera olarak tahsis etmesi o yerin niteliğini değiştirmeyecek, burası orman ise orman niteliğini kaybetmiş olmayacaktır. Kesinleşmiş orman sınırlarında kalan yerler ise orman niteliğiyle Hazine adına kaydedilir. Orman köylüleri mera, yaylak ve kışlaklardan 6831 sayılı Yasanın 28. maddesinde belirlenen kurallar gereğince yararlanır.
-
-
Orman Yönetimi Tarafından Açılan Tapu İptal ve Tescil Davasının Kesinleşmesi Beklenmeden Taşınmazın Maliki Tarafından Hazine Aleyhine Tazminat Davası Açılabilir
-
07.05.2021
Dava konusu taşınmaza ilişkin orman kadastrosuna itiraz davasının reddine ilişkin kararın kesinleşip tapu kaydına satılamaz şerhi konulduğu tarihten itibaren tapu malikinin tasarruf hakkı kısıtlandığından tazminat davası için zamanaşımının bu tarihten sonra başlayacağı ve tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın sulu yada kuru olup olmadığı araştırılıp kapitilizasyon faiz oranı ve taşınmazın özellikleri dikkate alınarak objektif değer artışı oranı uygulanmak suretiyle bulunan değere göre karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.
-
-
Orman İçi Açıklık Niteliğinde Olan Yer Zilyetlik İle Kazanılmaz
-
07.05.2021
Davacının zilyetliğe dayalı olarak açtığı davada 464 parsel içinde kalan kısmın öncesi orman olmasa dahi dört tarafının orman parseli ile çevrili olduğu, orman içi açıklık niteliğinde olan bu yerin zilyetlikle kazanılmasının mümkün olmaması gerekçesi ile bu parsele yönelik açılan davanın reddine karar verilmesi gerekir.
-
-
Taşınmazların Orman Niteliğini Kaybettiğinin Ya Da Etmediğinin Tespitinde Dikkate Alınacak Hususlar
-
07.05.2021
Ormanların yok edilmesinin orman niteliğini kaybetme olarak kabul edilemeyeceği, dava konusu taşınmazların orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve karlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmazlar üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde, yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği gibi koşulları birlikte değerlendirip, taşınmazların hangi doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybettiğini ya da etmediğini inceleyerek karar verilmesi gerekir.
-
-
Kadastro İşleminin Tebliğinden İtibaren 10 Yıl Geçtikten Sonra Dava Açılamaması Anayasa'ya Aykırı Değildir
-
07.05.2021
Anayasa Mahkemesi Orman Kadastro Komisyonunca yapılan ilanın tebliğ hükmünde olduğu ve on yıl geçtikten sonra dava açılamayacağına dair Orman Kanunu'nun ilgili kurallarının Anayasa'ya aykırı olduğuna ilişkin itirazın reddine karar verdi
-
-
Gerçek Zarara İlişkin Tazminat Miktarının Belirlenmesinde Zararın Hasıl Olduğu Tapu İptal Kararlarının Kesinleşme Tarihleri Esas Alınmalıdır
-
07.05.2021
Tapu kaydının iptali ile davacı yanın mamelekinde meydana gelen gerçek zarara ilişkin tazminat miktarının belirlenmesinde esas alınacak değerlendirme tarihinin, zararın hasıl olduğu tapu iptal kararlarının kesinleşme tarihleri olup, bu tarihlere göre taşınmazların değeri, değerlendirme gününden evvelki özel gayesi bulunmayan satışlara göre hesaplanması suretiyle tazminat miktarının belirlenmesi gerektiği gözetilmelidir.
-
-
Orman Olduğuna Dair Şerh Bulunmayan Taşınmazın Tapu Kaydının Sonradan Orman Olduğu Belirtilerek İptal Edilmesi Nedeniyle Uğranılan Zararın Tazmini Gerekir
-
07.05.2021
Uyuşmazlık orman olduğuna dair şerh bulunmayan taşınmazın tapu kaydının sonradan orman olduğu belirtilerek iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan eldeki davada, Devletin sorumlu olarak kabul edilip edilemeyeceği; davacının satın aldığı tarihte taşınmazın eylemli orman olup olmadığını bilebilecek durumda bulunup bulunmadığı; buna göre davacının kötü niyetli olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği; burada varılacak sonuca göre davacının tazminata hak kazanıp kazanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
-
-
Tapusu İptal Edilen Taşınmazlar Arazi Niteliğinde Olduğundan, Gerçek Zararın, Tapu İptal Kararının Kesinleşme Günündeki Net Gelir Metoduna Göre Hesaplanması Gerekir
-
07.05.2021
Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların gerçek zararlarının tazmini gerektiği; tapusu iptal edilen taşınmazlar arazi niteliğinde olduğundan, gerçek zararın, tapu iptal kararının kesinleşme günündeki net gelir metoduna göre hesaplanmasının zorunlu olduğu, öte yandan ıslah harcı yatırılmadan, arttırılan kısım yönünden de tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı gözetilmelidir.
-
-
Olağanüstü Zamanaşımı Yoluyla Mülkiyetin Kazanılması
-
07.05.2021
Kadastro Kanununun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan, Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen ve il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen ve imar ile ihyanın tamamlandığı tarihten itibaren 20 yıl süre ile kullanılan taşınmazların zilyetleri adına tescil edilmesi kabul edilmiştir.
-
-
Tapu Kaydının İptali ve Tescili İle Tazminat İstemine İlişkin Davalarda Fiili ve Hukuki Bağlantı Bulunduğundan Birleştirilmelidir
-
07.05.2021
Dava, tapu kaydının iptali ve tescil ile 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat istemlerine ilişkindir. Orman Yönetimi tarafından çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptal edilip orman niteliği ile Hazine adına tescili istemine ilişkin olduğunun belirlenmesi halinde her iki dava arasında fiili ve hukuki bağlantı bulunduğundan davalar birleştirilmeli, işin esası hakkında gerekli inceleme ve araştırmalar yapılıp sonucuna göre bir karar verilmelidir.
-
-
Taşınmazların Orman Kadastrosu Neticesi Orman Sınırlarında Bırakılması Nedeniyle Tazminat İsteminde Devletin Kusursuz Sorumluluğu Bulunmaktadır
-
07.05.2021
Kapama karışık meyve bahçesi niteliğindeki taşınmazlara net gelirleri esas alınarak değer biçilmesinde ve davacıların zararının TMK'nun 1007. maddesi gereği devletin kusursuz sorumluluğu kapsamında kabul ile bu zararın Hazineden tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir
-
-
Devlet Ormanı Vasfında Olan Taşınmaz Davalıya Maden Arama ve Alt Yapı Tesisi İçin İzin iİle Verilmiş Olup Aradaki İlişki Kira İlişkisi Değildir
-
06.05.2021
Dava, ...Orman İşletme Şefliği sınırları dahilinde kalan 18.396 m2 lik alanda 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca davalıya verilen maden arama ve alt yapı tesis izni karşılığı ödenmeyen arazi tahsis bedellerinin gecikme zammı ve KDV’si ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Davaya konu alan Devlet ormanı vasfında olduğundan, 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca izne tabi olup, bu iznin şartları kanun ve yönetmeliklerle düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki ilişki kira ilişkisi olmayıp, davanın açıklanan bu niteliğine göre uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir. O halde mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. -
-
Orman Alanından Yararlanma Hakkı Ancak Orman İşletme Müdürlüklerinin İzniyle Gerçekleştirilebilir.
-
06.05.2021
6831 sayılı Orman Kanunu’nu gereğince ormandan yararlanma ancak orman idaresinin izni ve belirleyeceği şekil ile mümkündür. Taşınmazın orman vasfında olduğu ve tabi olduğu rejimin açıklanan şekilde orman idaresince belirleneceği, taraflardan birisinin herhangi üstün bir hakkı olmadığı, yararlanmanın ancak orman işletme müdürlüklerinin izniyle gerçekleştirilebileceği gözetilmeden hüküm kurulması hukuka aykırıdır.
-
-
Orman İçi Açıklık Orman Sayılan Yerlerden Olup Zilyetlik Yoluyla Kazanılamayacağı Gibi Özel Mülk Olarak Da Tescil Edilemez
-
06.05.2021
Orman içi açıklık olduğu sabit görülen dava konusu taşınmaz zilyetlik yoluyla kazanılamayacak olup aynı zamanda özel mülk olarak da tescil edilemeyeceğinden taşınmazın tamamının orman niteliği ile Hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiği gözetilmelidir.
-