• Tarih: 12.07.2023
  • Yazar: Stj. Öğr. Ali Kutay Öktem

2/B Alanlarında Bulunan Taşınmazları Satın Almak İçin Süresi İçinde İdareye Başvuran Hak Sahiplerinin, İdarece Tebliğ Edilen Satış Bedeline İtiraz ve Dava Yollarının Kapatılması Sonucu Mülkiyet Hakkının ve Hak Arama Özgürlüğünün İhlal Edilmesi

11 Temmuz 2023 tarihli 32245 sayılı Resmi Gazete'de E.2023/27, K.2023/100 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı yayımlandı. İlgili karar, 6292 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi ve Hazine Adına Orman Sınırları Dışına Çıkarılan Yerlerin Değerlendirilmesi ile Hazineye Ait Tarım Arazilerinin Satışı Hakkında Kanun’un ''hak sahibi, başvuru ve doğrudan satış'' başlıklı 6. maddesinin (8) numaralı fıkrasının üçüncü cümlesinin Anayasa’nın 2., 35., 36. ve 40. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline ilişkindir.

Olayda, taşınmazın davacıya satışı için idare tarafından belirlenen bedelin yüksek olduğu ileri sürülerek yapılan itirazın reddine yönelik işlemin iptali talebiyle açılan davada itiraz konusu kuralın Anayasa’ya aykırı olduğu kanısına varan Danıştay 8.Dairesi, iptali için başvurmuştur. Başvuruda da iptali istenen normun, hukuki belirlilik ilkesini ve mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkı ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği belirtilerek Anayasa'nın 2.,35.,36. ve 40. maddelerine aykırılık iddiasında bulunulmuştur.

İlk inceleme koşullarında eksiklik görmeyerek esas incelemesine geçen Anayasa Mahkemesi, 6831 Sayılı Orman Kanunu'nun ilk iki maddesinde orman kapsamı dışında kalan yerleri göz önüne alarak 6292 sayılı kanunun ''tanımlar'' başlıklı 2. maddesinde de bu hükümlere yer verildiğini belirtmiştir. Daha sonrasında ilgili kanun hükmünün diğer fıkralarının kapsamı ayrıca belirtilerek itirazın gerekçesi ve Anayasa'ya aykırılık sorunu gündeme getirilmiştir.

Anayasa'nın mülkiyet hakkını güvence altına alan, yalnızca kanunla sınırlandırılabilen 35. maddesi ve kişilerin yargı makamları ile idari makamlar önünde haklarını arayabilmelerine kolaylık ve imkân sağlayan 40. maddesi kararda gerekçe gösterilerek, Anayasa Mahkemesi'nin benzer yöndeki değerlendirmelerini içeren kararların künyeleri gösterilmiştir. 6292 Sayılı Kanun'un 6. maddesinin ilk iki fıkrasında hak sahibi olan kişiler belirtilmiş, 3. fıkrasında ise hak sahiplerinden birinci fıkra kapsamında olan kişilerin Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten itibaren altı ay içinde, ikinci fıkra kapsamında olanlara ise güncelleme listelerinin tescil edildiği veya kadastro tutanaklarının kesinleştiği tarihten itibaren sekiz ay içinde idareye başvurarak 2/B alanındaki taşınmazların bedeli karşılığında kendilerine doğrudan satılmasını talep etme imkânı tanınmıştır. Hak sahiplerine tanınan bu talep hakkı, AYM, E.2021/128, K.2022/68, 1/6/2022, § § 17, 18 sayılı kararına atıfta bulunularak ve ekonomik bir değer taşıdığı belitilerek mülkiyet teşkil ettiği sonucuna ulaşılmıştır. Benzer şekilde, kişilere Anayasa tarafından tanınan hak ve özgürlüklerin ihlal edilmesi durumunda yetkili makamlara başvuru imkanı Anayasa m.40 tarafından güvence altına alınmıştır. Dolayısı ile kişilerin bu haklarını yetkili ve idari makamlar nezdinde aramalarını kolaylaştırmak ve buna imkan sağlamak Anayasal bir gerekliliktir. Bu kapsamda Anayasa'nın ilgili maddeleri, Anayasal bir hakkının ihlal edildiğini iddia eden herkesin, bu ihlali ortadan kaldırmaya elverişli, erişilebilir, etkili idari ve yargısal yollara başvuru imkanının sağlanması hususlarını teminat altına almaktadır. Nitekim Yüksek Mahkeme de AYM, E.2019/102, K.2019/99, 25/12/2019, § 16 ve AYM, E.2019/102, K.2019/99, 25/12/2019, § 17 kararlarına atıf yaparak kararında bu güvencelere yer vermiştir.
6292 sayılı Kanun’un 6. maddesinin (13) numaralı fıkrası, idarenin teklifine karşı idari ve yargı mercilerine başvuru yollarını kapatmak suretiyle mülkiyet hakkı ile bağlantılı olarak etkili başvuru hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi’nin 21/4/2022 tarihli ve E.: 2021/46, K.:2022/47 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir. Yüksek Mahkeme, bu kararında ilgili kuralın mülkiyet hakkı ile bağdaşmadığına vurgu yapmıştır. İptali istenen 6292 Sayılı Kanun'un 6. maddesinin (8) numaralı fıkrasının üçüncü cümlesinde de idarenin tebliğ ettiği satış bedeline hak sahibinin itiraz edemeyeceği ve dava açamayacağı düzenlenmiştir. İlgili kanunun hem iptali istenen maddesi hem de iptal edilen 6.maddesinin 13.fıkrası mülkiyet hakkının ihlali sonucunu doğuracağından dolayı, Anayasa Mahkemesi'nin bu kararında bağlantılı görülerek, Anayasa’ya uygunluk denetiminde belirtilen gerekçelerin bu kural yönünden de geçerli olacağı belirtilmiştir.
Nitekim, Anayasa Mahkemesi bu kararında idarenin rayiç bedeli yanlış belirlemesinin veya satış bedelinin hatalı hesaplanmasının mümkün olduğuna ve söz konusu durumların mülkiyet hakkının ihlaline yol açabileceğine yer vermiştir.

Başvuru nedenlerini, iptali istenen kanun hükmünü ve atıfta bulunduğu emsal kararlarını bir arada değerlendiren Anayasa Mahkemesi, Anayasa'nın 35. ve 40. maddeleri yönünden bir değerlendirme yaparak, bu maddelere aykırılık bulunduğu gerekçesiyle iptali istenen kanun hükmünün iptaline karar vermiştir. Anayasa Mahkemesi'nin aldığı bu kararla, mülkiyet hakkının ihlali ve hak arama özgürlüğünü hak sahibi aleyhine imkansız kılmaya elverişli düzenlemelerin Anayasa'ya aykırılığı konusunda önemli bi adım atılmış oldu

 Kararın tam metnine ulaşmak için tıklayınız .

https://www.aslanpinar.combilgi-bankasi/guncel/2-b-alanlarinda-bulunan-tasinmazlari-satin-almak-icin-suresi-icinde-idareye-basvuran-hak-sahiplerinin-idarece-teblig-edilen-satis-bedeline-itiraz-ve-dava-yollarinin-kapatilmasi-sonucu-mulkiyet-hakkinin-ve-hak-arama-ozgurlugunun-ihlal-edilmesi-2
Diğer Makaleler