• 02.06.2024
  • Av. Arb. Dr. Y.Burak ASLANPINAR

Sahte Sigorta Cezası / Sahte Sigortalık Nasıl Tespit Edilir?

Bu videoda son dönemde gündemde yer alan sahte sigorta konusunu hukuki ve mali açıdan değerlendirdim. Sahte sigortalılık halinin nasıl tespit edileceğini ve hangi cezalarla karşı karşıya kalınabileceğini belirttim. #sahtesigorta #sahteişyeri #sahtesigortalılık Videoda şu soruların cevaplarını da bulabilirsiniz: 00:48 Sahte sigortalılık nedir? 01:02 Sahte iş yeri nedir? 01:30 Sahte sigorta (hatır sigortası) ile çalıştıran işverene hangi yaptırımlar uygulanır? 03:12 Sahte sigorta halinde kaç yıl hapis cezası? 03:33Sahte sigorta ile çalışan kişiye ceza uygulanır mı? 03:59 Sahte sigorta sebebiyle emeklilik iptal edilir mi? 04:45 Sahte sigorta zamanaşımı kaç yıl? 05:50 Sahte sigortalının mirasçıları cezalardan sorumlu mudur? 06:09 Sahte sigorta hakkında Yargıtay’ın görüşü nedir? 06:30 Sahte sigorta nasıl tespit edilir? 07:30 Sahte sigorta tespitine itiraz için yasal yollar nelerdir? 07:43 Sahte sigortaya karşı hangi dava açılır? 09:47 Sahte sigorta Anayasa’ya aykırı mı? Bu videoyu beğendiyseniz lütfen beğenmeyi ve abone olmayı lütfen unutmayın. Mali ve hukuki konularda olan çeşitli videolarım için kanalımı ziyaret edebilirsiniz.

İbana ödeme, vergi incelemeleri derken yine birçok kişiyi tedirgin eden başka bir durumda karşı karşıyayız. Sahte sigortalılık tespitleri, incelemeleri, sahte işyerlerine yine ilişkin incelemeler, tespitler ve buna ilişkin cezalar, ciddi yaptırımlar söz konusu. Bu videoda yine mümkün olduğu kadar kısa, net, açık bir şekilde ama mümkün olduğu kadar bütün detayları da içerecek şekilde açıklama yapacağız.

 

Aynı zamanda nasıl tespit yapılıyor, hangi yaptırımlarla, hangi cezalarla karşılaşabilirsiniz ve bu yaptırımlara, bu cezalara, bu işlemlere karşı nerelere başvurabilirsiniz, yasal yollar nelerdir, bunlara değineceğiz. Başlıklar ve soru cevaplar şeklinde kısa kısa ilerleyeceğiz. Her şeyden önce sahte sigortalılık ne? Gerçekten fiilen çalışmayan kişinin sigortalı olarak gösterilmesi bir iş yerinde sahte sigortalılık olarak genel kısa bir açıklama şeklinde verilebilir, söylenebilir.

 

Dolayısıyla bu çalıştığı yer sahte iş yeri olabilir. Yani aslında hiç çalışanı olmayan bir iş yeri olabilir. Ya da gerçek bir iş yeridir ancak o kişi o iş yerinde çalışmıyor olabilir.

 

Burada sahte sigortalılık durumunda yani aslında o iş yerinde çalışmadığı halde sigortalı gösterilen SGK'lı, 4A'lı gösterilen, çalışan gösterilen kişi hakkında bir yaptırım olabildiği gibi yine iş yeri nezdinde, iş yerinde yani işveren nezdinde yine bir yaptırım söz konusu olabilir. Hatta birden fazla çok sayıda yaptırım söz konusu olabilir. İsterseniz önce iş yerinden başlayalım.

 

Sahte sigortalılık halinde iş yerine nasıl bir yaptırım uygulanabilir? Öncelikle işveren olarak yatırdığı primler her durumda SGK'da kalacak. Dolayısıyla bunların bir iadesi söz konusu değil. Ama burada bir belgede sahtecilik söz konusu olduğu için gerçeğe uygun olmayan bir durum olduğu için idari para cezası uygulanması söz konusu söz konusu iş yerine yani işverene idari para cezası SGK tarafından uygulanabilir.

 

Ayrıca SGK müfettişleri, SGK denetmenleri bu incelemeyi yaparken bambaşka durumları da ortaya çıkarabilirler. Hatta konu vergi incelemesi ve diğer incelemelere gidebilir. Dolayısıyla sadece o sigortalı, sahte sigortalı sigortalı olmayan kişinin sigortalılığı değil başkaca denetimler ve cezalarla da karşılaşmak mümkün.

 

Diğer taraftan hapis cezası talebiyle Türk Ceza Kanunu'na ilgili hükümleri gereğince savcılığa suç durusunda bulunabilir ve o iş yerinin yetkilisi hapis cezasıyla yargılanabilir. Buradaki hapis cezası ilgili yönetmelikte belirttiği üzere resmi belgede sahtecilik, resmi belgede sahteciliğe beyanla aynı zamanda suça vücut verme veya özel belgede sahtecilik nedeniyle olabilir. Yine sigortalı hakkında da bunlar kapsamında suç durusunda bulunabilir veya ceza yargılaması söz konusu olabilir.

 

Burada 5 yıla kadar bir hapis cezasından bahsediyoruz. Dolayısıyla ciddi yaptırımlar para cezasından hapis cezası da dahil olmak üzere ve birlikte uygulanmak üzere yaptırımlardan bahsediyoruz. Peki bu iş yeri hakkında, sahte sigortalığı yapan, kaydeden iş yeri hakkında bu yaptırımlar varken sigortalı hakkında hangi yaptırımlar var? Sigortalı aslında bu yaptırımlara asıl maruz kalan kişi.

 

Öncelikle yatırılmış primleri, prim günleri iptal ediliyor. Burada yönetmeliğin açık hükmünü görüyoruz. Sigortalı tesislerin iptali söz konusu.

 

Dolayısıyla geriye dönük örneğin işe başlama tarihi, günlerin işleme tarihi, dahası sigortalılıkta biliyorsunuz. Örneğin 2008 öncesindeki durumla 2008 sonrasındaki durum farklı. Emekli olabilmek için yaşlar farklı.

 

Dolayısıyla daha önceki düzenlemelerden faydalanamama söz konusu olabilir. Emekliliği hak etmiş olabilir kişi bu sigorta primleriyle, sigorta yatırmayı. Dolayısıyla bu emeklilik hakkını kaybedebilir.

 

Yani emeklilik kapsamında bir hak kaybı söz konusu olabilir. Sağlık yardımı almış olabilir. Aynı zamanda örneğin doğum yardımı almış olabilir veya ilaç yardımı almış olabilir.

 

Yakınlarına bazı haklar sağlanmış olabilir. Bu sağlanan hakların hepsi kurum tarafından geri istenebiliyor. Bakın ne yapıyor? Sigortalılık kaydı iptal ediliyor.

 

Hatta emeklilik elde ettiyse bu iptal ediliyor. Aynı zamanda maddi faydalar elde ettiyse bunlar da geri istenebiliyor. Bu maddi faydalar noktasında özel hüküm var Karun'da.

 

Açıkça 96. madde de diyor ki 5510 sayılı kanun 96. madde.

 

İki ayrı hüküm var. Birincisinde der ki eğer kişi hileli davranışlarıyla kurumu da aldatarak sahte sigortalı görünüyorsa bu durumda 10 yıl geriye dönük bu maddi faydalar talep edilebilir. Bir diğer hükümde ise kişinin kusuru değil idarenin kusuru söz konusuysa bu durumda 24 ay geriye dönük bu maddi faydalar talep edilebilir.

 

Çok uzun bir süre baktığımızda bunlarla ilgili videonun sonunda acaba anayasaya, insan haklarına uygun mu? Yasal zemini nedir? Bunları tartışacağız. Ama şimdi bakalım kanun ne diyor? Dedi ki emeklilik hakkı iptal edilebilir. Sağladığı maddi faydalar 10 yıl geriye dönük talep edilebilir.

 

Dahasına gelelim. Sadece sigortalı değil. Sigortalı diyelim ki vefat etti.

 

Emekliyken vefat etti. Onun yakınlarına bazı haklar ödeniyor değil mi? Aylık bağlanıyor. Eğer sigortalının sahte sigortalı olduğu tespit edilirse bu durumda o yakınlarına yapılan ödemelerin de geriye dönük istenmesi mümkün görünüyor.

 

Bu şekilde uygulama yapılıyor. Şimdi ilginç tarafı Yargıtay da evet bu olabilir demiş. Yani mirasçıdan da bunu talep edebilirsiniz demiş.

 

Oysa ki burada mirasçı konu hakkında hiçbir bilgisi olmayan kişi olabilir. Bu kişiden faiziyle bu elde ettiği maddi faydayı istemek açıkçası pek hakkaniyete, hukuka uygun değil gibi bir görüntü var. Burada yine yasal yollara belki başvurulabilir.

 

Sigortalı için bu yaptırımlar uygulandı. Açıkçası şöyle bir durum var. SGK'daki müfettişler bu konu hakkında her kişi nezdinde detaylı araştırma yapamayabilir.

 

Zaten yapması da beklenemez. Yüz binlerce belki milyonlarca kişiden bahsediyoruz. Bu durumda olabilecek.

 

Her birinin haksız yere hileyle bunu yaptığını düşünmek de mümkün değil. Belki de hatal tespitleri olacak. Çünkü neden? Yapay zeka ile yine otomatik bir sistemle tespit ediliyor.

 

Nasıl yapılıyor? İşte bu kişi burada çalışmış. Acaba maaşını almış mı? İşte bu şirkette örneğin 200 çalışan görünüyor. Ama çok küçük bir yer.

 

Belki de uzaktan çalışıyorlardı. Belki de maaş ödemesi yapılmadı. Yani gerçek durumun tespit edilmiş olması lazım.

 

E peki bu gerçek durum gerçekten sigortalılık varsa nasıl bir uygulama söz konusu olacak? Burada kişi hakkını korumak için SGK'ya başvuru yapabilir. Diyelim ki tesili iptal edildi, emekliliği iptal edildi. SGK'ya başvuru yaptı.

 

SGK dedi ki hayır, biz doğru tespit yaptık. Burada tekrar hizmetin primini işlemiyoruz. Bu durumda iş mahkemesine hizmet tespit davası açarak başvuru yapabiliyor kişi.

 

Bu hizmet tespit davasında süre sınırı vs. iş mahkemesinin burada özel bir mahkeme olması, oysa bir idari işlem olması bunlar ayrı tartışma konusu. Burada bu yol, yasal yol zaten öngörülmüş ve yargı yolu halihazırda tüketilebiliyor.

 

Ancak bunun dışında genel ilkeler kapsamında idari yargıda idarinin de burada kusuru olduğundan bahisde belki bir yargı yolu tüketilebilir. Şöyle ki baktığınızda 2008 yılında örneğin çok önemli değişiklik oldu Sosyal güvenlik mevzuatında ve o dönemde yeni doğmuş çocuklarını, 3-5 yaşındaki çocuklarını kişiler sigortalı olarak kaydettirdiler. E Sosyal güvenlik kurumu bunu bilmiyor buydu.

 

Devletin bilgisi dahilinde değil miydi? Bakın binlerce, yüz binlerce belki kişiden bahsediyorum. Yeter ki sonraki düzenlemeden biz yararlanmak zorunda kalmayalım. Önceki düzenleme yani 2008 öncesindeki düzenleme daha leheydi.

 

Emeklilik daha erken yaşta mümkün. Prim sayısı belki daha lehe. Dolayısıyla sigortalı gösterme belki de gerçekten çalışma derdi sigortalı gösterme söz konusu oldu.

 

Çok kişi yaptı bunu. Bunun kanuna, hukuka uygun olduğunu söylemiyorum. Ama bugüne kadar aslında devletin bilgisi dahilinde olan bu meselenin yeni yeni açığa kavuşturulması, bu kadar yıl ciddi anlamda denetim için güçlü yetkileri olan birimler tarafından herhangi bir denetim ve tespit yapılmadan bu zamana sarkmış olması ve bu kadar uzun süredeki faydaların hepsinin geri istenmesi faiziyle belki burada bir ölçüsüz durum olduğu söylenebilir.

 

Bu da ayrıca yargıya götürülebilir. Bu da idari yargı söz konusu olabilir. Hatta anayasa yargısı söz konusu olabilir yine.

 

Bir de anayasamızda özel hüküm var. 60. madde sosyal güvenlik hakkından bahsediyor.

 

Bu da yine anayasanın hükmü dolayısıyla doğrudan belki uygulanabilir. Yine yargı yoluyla talep edilebilir. Bu durum 61.

 

maddede de sosyal güvenlik bakımından bazı kişilerin, örneğin gazilerin, şehitlerin, bunların yakınların, mağlullerin, yaşlıların, çocukların kurunmasına ilişkin hüküm var devletçe. Bu hüküm nezdinde de belki en azından belki yakınlarının, mirasçılarının kurunması gerekir denebilir. Böyle bir parantezde açılabilir.

 

Bütün bunların yanında şunu söylemek lazım. Yüz binlerce belki milyonlarca kişi sahte sigortalılık iddiasıyla karşı karşıya kalıp hem para cezası hem maddi yük hem emekliliğinden, çalışmalarından olma hem de belki hapis cezasıyla karşı karşıya kalma durumunda. Bunu SGK'nın birebir bütün herkesin durumunu somut delillerle tespit etmesi çok mümkün değil zaten.

 

Diğer taraftan yargının bu işlerin yargıya götürülmesi durumunda ciddi bir iş yükü olacak. Diğer taraftan da belki milyonlarca kişi mağdur olacak ciddi bir durum söz konusu. Bütün bunların toparlanması için belki bir yine söylüyoruz belki de hep söylüyoruz tek seferlik belki bir yapılandırma olabilir.

 

Bunu bir öngörü gibi de düşünebilirsiniz. İleriye dönük böyle bir düzenleme olabilir. En azından geçmişteki bu durumu kayıt altına alabilmek için bu yükten de kurtulabilmek için.

 

Çünkü incelemeye takılan takılmayan aradaki eşitsizlik zamandaki eşitsizlik söz konusu olabilir. Kaldı ki şöyle bir durum var. Sosyal güvenlik mevzuatında işverene dosyayı tutmak için belge tutmak için 10 yıllık bir süre öngörülmüş.

 

Ama kurum 30 yıl boyunca süreleri tutuyor. Sigortalıdır ise muhtemelen herhangi bir belge yok. Baktığımız zaman burada eşitlik, silahların eşitliğinden bahsetmek çok mümkün değil.

 

Özellikle savunma hakkında kullanabilmesi için sigortalının buradaki belgelere ulaşabiliyor olması lazım. Dahası bu geçmişe dönük belki bu insanlar vefat ettiler. Bulunamayacaklar.

 

İşte tanıkların dinlenmesi çok zor. Dolayısıyla bu denetimler yapılacaksa geriye dönük yine kısa süreli olarak yapılmalı veya yapılmalıydı. Şu saatten sonra bunu toparlayabilmek biraz zor gibi görünüyor.

 

Yüz binlerce, milyonlarca insan bundan etkilenebilir. Mağdur olabilir. Şunu söylemiyoruz.

 

Sahte sigortalılık evet kanuna uygun değil, hukuka uygun değil. Bunu savunmuyoruz. Ancak bunun tespiti daha önce yapılmadığı için mağduriyet çok büyüyor.

 

Ve çok geniş alanı kapsıyor. Bir taraftan da maalesef birçok kişi bunu kanuna uygun da kabul edebiliyor, varsayabiliyor. Çünkü bunlar aslında bir taraftan pek çok çevrede bile bile yapıldı.

 

Dolayısıyla bunların hepsinin belki toparlanabilmesi için dediğim gibi tek seferlik ve daha sonra kesinlikle taviz verilmemek üzere belki bir yapılandırma denilebilir. Böyle bir kanun düzenleme yapılabilir. Bu konuda da pek çok konuda yapıldı.

 

Biliyorsunuz. Vergide defalarca defalarca artık alışkanlık haline geldi. Diğer taraftan imarzadan gibi aynı şekilde.

 

Bu konuda belki bir düzenleme, yapılandırma söz konusu olabilir. Geriye dönük bir düzeltme olabilir. Daha sonrasındaysa taviz vermeden takip etmekte fayda var.

 

Bu konuda sahte sigortalılık, sahte işleri konusundan ve diğer konularda özellikle mali hukuk alanında yine hukukun güncel gelişmeleri alanında içerikler çekmeye devam edeceğiz ve yeni gelişme olursa yine bu kanalda kameranın karşısına geçip yine kısa, öz, net bir şekilde anlatmaya çalışacağız. Onun için abone olun. Bildirimlerinizi açın.

 

Takipte kalın. Görüşmek üzere.

https://www.aslanpinar.comyayinlarimiz/egitim-ve-etkinlikler/sahte-sigorta-cezasi-sahte-sigortalik-nasil-tespit-edilir

https://www.aslanpinar.com/yayinlarimiz/egitim-ve-etkinlikler/sahte-sigorta-cezasi-sahte-sigortalik-nasil-tespit-edilir

Diğer Makaleler