-
Tarih: 18.08.2023
Sanık Tarafından Araştırılması Talep Edilen Hususların Mahkeme Tarafından Dikkate Alınmaması Silahların Eşitliği ve Çelişmeli Yargılama İlkelerine Aykırıdır
18.08.2023 tarihli ve 32283 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan, Anayasa Mahkemesi'nin ''HALİL AKKAYA BAŞVURUSU'' kararı, başvurucunun derece mahkemesinden ceza davasında cezayı azaltabilecek veya ortadan kaldırabilecek bir olgunun araştırılması talebinin reddedilmesi nedeniyle silahların eşitliği ve çekişmeli yargı ilkelerinin ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
Olayda, müşteki S.A.'nın tatilini geçirmek amacıyla kiraladığı ev için, kiralık ilanının sahibi tarafından kendisine verilen ve başvurucuya ait olan banka hesabına 500 TL'yi kapora olarak göndermiş fakat sonrasında tatili için Çeşme'ye gittiğinde ilandaki numaranın aramalarına dönüş yapmadığını belirterek Çeşme Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştur.
Başsavcılık; başvurucunun bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçundan cezalandırılması talebiyle 29/1/2019 tarihli iddianame düzenlemiştir. İddianamede müşteki S.A.nın kapora gönderdiği hesabın Finansbank Denizli Bayramyeri Şubesindeki başvurucuya ait hesap olduğu, paranın da Denizli'deki bir ATM'den aynı gün çekildiği ileri sürülmüştür.
Başvurucu müdafii ilk celseden önce Mahkeme'ye verdiği tevsii tahkikat talepli dilekçesinde başvurucunun kartına ilişkin hesap döküm cetvellerinin istenmesi, internet sitesindeki ilanın kim tarafından verildiğinin tespiti amacıyla IP adresinin belirlenmesi, ilanda yer alan telefon ve müştekinin görüşme yaptığı iki telefon numarasının kimlere ait olduğunun tespiti ve ayrıca sanığın gönderilen paranın hesaptan çekilmesi sırasında ilgili yerde bulunmadığını kanıtlar nitelikteki MOBESE kamerası ve baz istasyonu kayıtlarının incelenmesi gibi çeşitli istemlerde bulunmuştur. Ayrıca başvurucunun kartıyla başka dolandırıcılık işlemlerinin de yapıldığını, bu işlemlere ilişkin dosyalardan birinin Konya 5. Ağır Ceza mahkemesinde görüldüğünü belirterek, Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesi'nden bu dosyanın istenilerek incelenmesi yönünde de talepte bulunmuştur.
İddianamenin kabulü ile açılan dava, Denizli 7. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülmeye başlamıştır. Başvurucu ilk celsede yaptığı savunmada müştekiyi tanımadığını, banka kartını önceki çalıştığı işyerinden maaş ödenmesi amacıyla aldığını, kartın şifresini unutmamak için arkasına yazdığını, daha sonra kartını kaybettiğini, hesabına para girişi olduğuna dair banka mesajları almaya başlayınca kartını bloke ettirmek için bankayı aradığını belirtmiş, bu aramalara dair ses kayıtlarının da incelenmesini mahkemeden talep etmiştir.
25.02.2020 tarihli üçüncü celse tutanağından Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesinden istenen dosyanın mahkemeeye gönderildiği görülmüştür. Ayrıca gelen belgelere göre ilan verilen IP adresinin yurt dışı kaynaklı olduğu tespit edilmiştir. Bu celsede iddia makamınca esas hakkında mütalaa sunulmuş, başvurucu mütalaaya karşı savunma yaparak suçlamayı reddetmiştir. Başvurucu müdafii ise başvurucunun banka kartını iptal ettirmek için üç dört kez bankayı aradığını ve hesabını iptal ettirdiğini, buna ilişkin banka müşteri hizmetlerindeki ses kayıtlarının istenmesi gerektiğini, ilandaki telefon numaralarının başvurucuya ait olmadığını, bunların kim tarafından kullanıldığının araştırılması gerektiğini, Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyada parayı çeken şahsın başvurucu olmadığına dair raporun mevcut olduğunu, bu dosyanın sonucunun beklenmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkeme verdiği ara kararıyla başvurucu müdafiinin tevsii tahkikat taleplerinin bir kısmının daha önce reddedildiği ve dosyasının esasına etki etmeyeceği gerekçesiyle taleplerin tamamının reddine karar vermiştir. Mahkemece başvurucunun atılı suçtan hapis cezasıyla cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Gerekçeli kararın ilgili kısmında mahkeme, sanığın şifresini üstüne yazdığı kartı kaybetmesi yönündeki savunmasının hayatın olağan akışına aykırı ve suçtan kurtulmaya yönelik olduğunu belirtmiştir.
Başvurucunun istinaf talebi, Antalya Bölge Adliye Mahkemesi'nin 03.12.2020 tarihli kararı ile esastan reddedilmiş ve Mahkemenin kararı kesinleşmiştir. Başvurucu nihai hükmü öğrendikten sonra 14.01.2021 tarihinde Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.
Anayasa Mahkemesi, değerlendirmesi özetle şöyledir:
Başvurucunun iddialarının adil yargılanma hakkının güvencelerinden olan silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkeleri kapsamında değerlendirilmesi gerekmektedir. Ceza davasında ulaşılması hedeflenen temel amaç maddi gerçeğin adil yargılanma hakkına uygun olarak ortaya çıkarılmasıdır ve çelişmeli yargılama ilkesi bu amacın gerçekleşmesindeki en büyük unsurlardandır. Taraflar arasında hakkaniyete uygun bir dengenin sağlanmasını amaçlayan silahların eşitliği ilkesi ise davanın taraflarının usule ilişkin haklar bakımından aynı koşullara tabi tutulması ve taraflardan birinin diğerine göre daha zayıf bir duruma düşürülmeksizin iddia ve savunmalarını makul bir şekilde mahkeme önünde dile getirme fırsatına sahip olması anlamına gelir. Özellikle sanığın kendisinin elde etme olanağı bulunmayan deliller bakımından yargı makamlarınca savunmaya bunların aksini ortaya koyma
hususunda makul imkânların sunulması gerekir. Somut olayda mahkeme, başvurucunun kullandığı telefonun olay tarihine ait baz istasyonu verileri ve bu olaya benzer şekilde başvurucunun aynı banka kartı hesabına para yatırılması sağlanarak gerçekleştirilen başka bir dolandırıcılık eylemine ilişkin Konya 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki dosyanın getirtilmiş olmasına rağmen Mahkeme gerekçeli kararda bu belgelere ilişkin olarak lehe veya aleyhe bir değerlendirme yapmamıştır. Dolayısıyla başvurucuya kendisinin elde etme olanağı bulamadığı delilin aksini ortaya koyma hususunda makul imkânlar sunulmamıştır. Sonuç olarak başvurucu, usule ilişkin imkânlar noktasında iddia makamına nazaran dezavantajlı bir konuma düşürülmüştür.
Anayasa Mahkemesi, bu koşullar üzerinde yaptığı değerlendirme sonucu Mahkemenin izlediği yöntemin, silahların eşitliği ve çelişmeli yargılama ilkelerine aykırı olduğuna kanaat getirmiştir. Hak ihlalinin ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının uygun olacağına, kararın bir örneğinin de yeniden yargılama yapılmak üzere Mahkemeye gönderilmesine karar verilmiştir.
Kararın tam metni için tıklayınız.
-
Taraf Teşkilinin Sağlanması İçin Arabulucuya Çeşitli Yetkilerin Tanınması Sebebiyle Ortaklığın Giderilmesi Davasının Zorunlu Arabuluculuğa Tabi Olması Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Etmemektedir
-
Tarih: 02.10.2024
-
-
308 Sıra Numaralı Gelir Vergisi Tebliği İle Gelen Değişiklikler
-
Tarih: 30.09.2024
-
-
5/6/2024 tarihli Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Gündemine Ait Kararlar Bülteni
-
Tarih: 06.09.2024
-
-
Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği'nde Değişiklikler Yapıldı
-
Tarih: 09.08.2024
-
-
İdari Yaptırım ve İdari Gözetim Kararlarına Karşı Başvuruda Sulh Ceza Hakimliklerinin Görevlendirilmesine İlişkin Değişiklik
-
Tarih: 09.08.2024
-
-
Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları Şüpheli İşlem Bildirimi Rehberi ve MASAK Online Sistemi Güncellendi
-
Tarih: 25.07.2024
-
-
Dava Açma Sürelerini Düzenleyen Mevzuatların Katı Bir Şekilde Yorumlanması Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Edebilir
-
Tarih: 17.07.2024
-
-
Uyuşmazlığın Sonucuna Etkili İddia ve İtirazların Dikkate Alınmaması Gerekçeli Karar Hakkını İhlal Eder
-
Tarih: 10.07.2024
-
-
Alacağın Sadece Yasal Faiz İle Ödenmesi Alacaklının Mağduriyetine Sebep Olmaktadır
-
Tarih: 08.07.2024
-
-
İcrada Fazla Ödenen KDV Şikayet Yoluyla Her Zaman İstenebilir
-
Tarih: 08.07.2024
-