-
Tarih: 01.10.2024
Pergole Ruhsata Tabi Olmadığından Yıkım ve Para Cezasına İlişkin Encümen Kararı Hukuka Aykırıdır
DANIŞTAY
ONDÖRDÜNCÜ DAİRE
Esas | : 2013/10173 |
Karar | : 2015/2415 |
Tarih | : 31.03.2015 |
- BELEDİYE ENCÜMENİ KARARININ İPTALİ İSTEMİ
- YAPI TATİL ZAPTI
- RUHSATA TABİ OLMAYAN PERGOLE
- YIKIM VE PARA CEZASI
- PERGOLE (GÖLGELİK)
İstemin Özeti : Ankara 6. İdare Mahkemesinin 11.04.2013 günlü, E:2011/1735, K:2013/741 sayılı kararının; usul ve yasaya uygun olmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti : İstemin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Danıştay Tetkik Hakimi : Gönül Yerebasmaz
Düşüncesi : Temyiz isteminin kabulü ile Mahkeme kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Ondördüncü Dairesince, işin gereği görüşüldü:
Dava; Ankara İli, Etimesgut İlçesi, Piyade Mahallesi, 45405 ada, 7 sayılı parselde tasdikli mimari projesine aykırı imalat yapıldığından bahisle 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca yıkımına ve aynı Kanun'un 42. maddesi uyarınca para cezası verilmesine ilişkin 24.05.2011 tarih ve 436/771 sayılı Etimesgut Belediye Encümeni kararının iptali istemiyle açılmış, İdare Mahkemesince; yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi sonucunda hazırlanan rapor ve dosyanın incelenmesinden; dava konusu bağımsız bölümün çatı arası teras kısmının yaklaşık (5.70x8.20)= 46.74 m² ebatında ve demir profil ayaklar ve yine demir profiller üzerine ahşap malzeme ile yapıldığı, üstünün de polikarbonat v.b polyester malzeme ile sundurma şeklinde kapatıldığı, ön ve sağ yan taraflarının ise kapatılmadığı, yapının taşıyıcı unsurlarını etkilemese bile çatı eğimi yüksekliği ve çatı şeklinin değişmesi sebebiyle bina görünümüne tesir eden ve kullanım amacını değiştiren işlemlerden olması nedeniyle; yapılan bu değişikliklerin esaslı tamir ve tadiller kapsamında kaldığından, 3194 sayılı İmar Kanununun 32. maddesine göre ruhsat eki projelerin değiştirilmesi ve yasal açıdan ruhsat alınmasının gerektiği, yapılan bu değişikliklerin ruhsat eki ve onaylı mimari projesine, İmar Kanunu ve Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin 18/36. maddesine aykırı olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, bu karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanununun 5.maddesinde, "Yapı; karada ve suda, daimi veya muvakkat, resmi ve hususi yeraltı ve yerüstü inşaatı ile bunların ilave, değişiklik ve tamirlerini içine alan sabit ve müteharrik tesislerdir." şeklinde tanımlanmış, "Yapı ruhsatiyesi" başlıklı 21. maddesinde, "Bu Kanunun kapsamına giren bütün yapılar için 26 ncı maddede belirtilen istisna dışında belediye veya valiliklerden (....) yapı ruhsatiyesi alınması mecburidir. Ruhsat alınmış yapılarda herhangi bir değişiklik yapılması da yeniden ruhsat alınmasına bağlıdır. Bu durumda; bağımsız bölümlerin brüt alanı artmıyorsa ve nitelik değişmiyorsa ruhsat, hiçbir vergi, resim ve harca tabi olmaz. Ancak; derz, iç ve dış sıva, boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektrik ve sıhhi tesisat tamirleri ile çatı onarımı ve kiremit aktarılması ve yönetmeliğe uygun olarak mahallin hususiyetine göre belediyelerce hazırlanacak imar yönetmeliklerinde belirtilecek taşıyıcı unsuru etkilemeyen diğer tadilatlar ve tamiratlar ruhsata tabi değildir." hükmüne, 32.maddesinde ise; "Bu Kanun hükümlerine göre ruhsat alınmadan yapılabilecek yapılar hariç; ruhsat alınmadan yapıya başlandığı veya ruhsat ve eklerine aykırı yapı yapıldığı ilgili idarece tespiti, fenni mesulce tespiti ve ihbarı veya herhangi bir şekilde bu duruma muttali olunması üzerine, belediye veya valiliklerce o andaki inşaat durumu tespit edilir. Yapı mühürlenerek inşaat derhal durdurulur. Durdurma, yapı tatil zaptının yapı yerine asılmasıyla yapı sahibine tebliğ edilmiş sayılır. Bu tebligatın bir nüshası da muhtara bırakılır.Bu tarihten itibaren en çok bir ay içinde yapı sahibi, yapısını ruhsata uygun hale getirerek veya ruhsat alarak, belediyeden veya valilikten mühürün kaldırılmasını ister. Ruhsata aykırılık olan yapıda, bu aykırılığın giderilmiş olduğu veya ruhsat alındığı ve yapının bu ruhsata uygunluğu, inceleme sonunda anlaşılırsa, mühür, belediye veya valilikçe kaldırılır ve inşaatın devamına izin verilir. Aksi takdirde, ruhsat iptal edilir, ruhsata aykırı veya ruhsatsız yapılan bina, belediye encümeni veya il idare kurulu kararını müteakip, belediye veya valilikçe yıktırılır ve masrafı yapı sahibinden tahsil edilir." hükmüne yer verilmiştir.
Planlı Alanlar Tip İmar Yönetmeliği'nin 16. maddesinin 43. bendinde; Pergole, bahçede, bina cephelerini değiştirmemek kaydıyla terasta, hafif yapı malzemelerinden dikme ve sık kirişleme ile yapılan ve üzerine yeşil bitki örtüsü sardırılan, etrafı açık, gölgelik amaçlı, yapı ruhsatı olmaksızın inşa edilebilen yapılar olarak tanımlanmış, aynı Yönetmeliğin 63.maddesinde ise; ''Basit tamir ve tadiller ile korkuluk, pergole ve benzerlerinin yapımı ile bölme duvarı, bahçe duvarı, duvar kaplamaları, baca, saçak ve benzeri elemanların tamirleri ruhsata tabi değildir. Bunlardan iskele kurmayı gerektirenler için Belediyeye yazılı müracaat edilmesi zorunludur. Bu kapsamda kalmakla birlikte binanın ısı yalıtımını etkileyen işlemler yapılamaz.'' hükmüne yer verilmiştir.
Ankara Büyükşehir Belediyesi İmar Yönetmeliğinin ''Ruhsata Tabi Olmayan İnşaat İşleri Başlıklı'' 87. maddesinde; "İmar planları, hükümleri ve raporları ile bu Yönetmelik yanında 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanun hükümlerine aykırı olmamak, yapının taşıyıcı unsurları ve ısı yalıtımını olumsuz olarak etkilememek; bağımsız bölümlerin brüt inşaat alanlarını artırmamak, kullanım amacı ve cephe görünümünü değiştirmemek koşulları ile derz iç ve dış sıva , boya, badana, oluk, dere, doğrama, döşeme ve tavan kaplamaları, elektik ve sıhhi tesisat ile kiremit aktarılması işleri, korkuluk, parapet, paratoner, gölgelik (pergole), çardak (kameriye), derinliği (1,00) metreyi geçmeyen süs havuzu ve bahçe düzenlemesi yapılması,kendi bağımsız bölümü içinde taşıyıcı olmayan bölme duvarlarının kaldırılması veya bina statiğini etkilemeyen duvarların konulması, basit tamir ve tadiller,iç dekorasyon işleri, zemin katta bulunan iş yerlerinin imar durumuna aykırı olmayan vitrin değişiklikleri, duvar kaplaması, baca, saçak, çatı ve benzeri unsurların onarımı ruhsata tabi değildir, 5393 sayılı Yasanın 73. maddesi doğrultusunda Büyükşehir Belediye Meclisince yapımına karar verilmiş bina cephe düzenlemeleri ruhsata tabi değildir" hükmü yer almaktadır.
Yukarıda yer alan düzenlemeler uyarınca pergolenin, ruhsata tabi olmadığının kabul edilebilmesi için genel olarak İmar Kanununda düzenlenen yapı tanımı kapsamında inşa edilmemiş olması, dolayısıyla kapalı alan oluşturmayacak şekilde, güneş ve yağmurdan korunma amacına yönelik olarak ve taşıyıcı unsuru etkilemeyecek nitelikte yapılmış olması gerekmektedir
Dosyanın incelenmesinden; davalı idare elemanlarınca düzenlenen 18.05.2011 günlü yapı tatil tutanağı ile; Ankara İli, Etimesgut İlçesi, Piyade Mahallesi, 45405 ada, 7 sayılı parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 15 nolu bağımsız bölümün açık teras kısmı üzerinin ruhsata aykırı olarak (5.70x 8.20) ebatlarında sundurma şeklinde kapatıldığının tespiti üzerine, söz konusu sundurmanın yıkımına ve para cezası verilmesine ilişkin dava konusu encümen kararının iptali istemiyle bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Uyuşmazlık konusu olayda; yapı tatil zaptındaki tespit ve dosyada yer alan fotoğraftan, işleme konu ilavenin, taşınmazın brüt alanını arttırmayan, kapalı alan oluşturmayan, yanları açık ve cephe görünümünü değiştirmeyen pergole (gölgelik) niteliğinde olduğu anlaşılmakta olup, yukarıda açıklanan mevzuat hükümleri uyarınca pergolenin ruhsata tabi olmadığı açık olduğundan, yıkım ve para cezasına ilişkin dava konusu encümen kararında hukuka uyarlık, aksi yöndeki İdare Mahkemesi kararında hukuki isabet görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, Ankara 6. İdare Mahkemesinin 11.04.2013 günlü, E:2011/1735, K:2013/741 sayılı kararının oyçokluğuyla BOZULMASINA, dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 gün içerisinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 31.03.2015 tarihinde karar verildi.
KARŞI OY (X)
Temyize konu idare mahkemesi kararında, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 49. maddesinin 1. fıkrasında sayılan bozma nedenlerinden hiçbirisi bulunmadığından, Mahkeme kararının onanması gerektiği oyuyla, aksi yöndeki çoğunluk kararına katılmıyorum.
-
Tam Yargı Davalarında Miktar Artırımında Faize Esas Tarih Dava Dilekçesindeki Talep Miktarına Uygulanan Faiz Başlangıç Tarihidir
-
Tarih: 16.04.2025
-
-
Birden fazla takvim yılı için sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturalardan yalnızca bir takvim yılının belirli faturalarının incelenip işlem tesis edilmesi hukuka aykırıdır
-
Tarih: 24.03.2025
-
-
Akaryakıt şirketi mükellefin yalnızca benzin istasyonundaki pompalarla ilgili tespitleri baz alınarak sahte fatura düzenleyicisi olduğu sonucuna varılamaz
-
Tarih: 21.03.2025
-
-
Mükellefe sahte fatura kullanma suçu isnad edilmeden önce faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; sevk ve taşıma irsaliyelerin teslim ve tesellüm belgelerinin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir
-
Tarih: 20.03.2025
-
-
Ortada somut bir tespit bulunmadığı sürece yoklama fişlerine imza atılmış olması sahte fatura kullanma/düzenleme suçuna iştirak edildiğine kanıt olmaz yalnızca varsayımsal iştirakin varlığına ulaşılır
-
Tarih: 20.03.2025
-
-
Eksik inceleme sonucu sahte fatura düzenleme/kullanma suçu isnat edilerek mahkumiyet hükmedilmesi hukuka aykırıdır
-
Tarih: 19.03.2025
-
-
Manevi tazminat davasını açacak kişinin hâkimin hükmedeceği tazminat tutarını öngörebilmesinin mümkün olmadığı ve tazminat miktarının hâkimin takdirine göre belirlendiği davalara ilişkin yargılama giderleri bakımından mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın HMK mad. 326/2 “manevi tazminat davaları” yönünden Anayasa’da yer alan mülkiyet hakkına ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle hukuka aykırıdır.
-
Tarih: 14.03.2025
-
-
Mükellefin sahte belge düzenleme fiiline nasıl ve ne şekilde iştirak ettiğinin açık ve net bir şekilde ortaya konulamadan sadece mükellef kurum adına bankadan para tahsilatı yapmış olduğundan yola çıkılarak sahte belge düzenlemek amacıyla hareket ettiği sonucuna varılamaz
-
Tarih: 12.03.2025
-
-
Sahte olduğu iddia edilen faturalardan kanaat edinecek miktarda fatura temin edilerek bu faturaların müvekkile gösterilmesi ve yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulduğunda kendisine ait olmadığını söylemesi halinde;faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir
-
Tarih: 12.03.2025
-
-
“Seri Muhakeme” ve “Basit Yargılama”ya ilşkin hükümlerin “Sağır ve Dilsizler” açısından uygulanmayacağına ilşkin CMK md. 250/12 ve 251/7 AYM tarafından Anayasaya aykırı görülerek iptal edildi
-
Tarih: 10.03.2025
-