-
Tarih: 20.03.2025
Ortada somut bir tespit bulunmadığı sürece yoklama fişlerine imza atılmış olması sahte fatura kullanma/düzenleme suçuna iştirak edildiğine kanıt olmaz yalnızca varsayımsal iştirakin varlığına ulaşılır
DANIŞTAY
DOKUZUNCU DAİRE
Esas | : 2021/1195 |
Karar | : 2022/5388 |
Tarih | : 03.11.2022 |
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: Davacı adına, … 'in sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiği yolunda düzenlenen vergi tekniği raporu dikkate alınmak suretiyle 2013 yılı kurumlar vergisi, 2013/Temmuz-Eylül, 2013/Ekim-Aralık dönemleri geçici vergi ile 2013/Ağustos-Aralık dönemleri katma değer vergisi üzerinden kesilen bir kat vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:… , K:… sayılı kararıyla; olayda; davacı tarafından, vergi müfettişince alınan ifadesinde, … isimli birini tanımadığı, kendisiyle herhangi bir münasebeti ve ticari ilişkisinin bulunmadığı, kendisinden herhangi bir vekalet almadığı ve … adına vekaleten herhangi bir ticari ya da özel belgeye imza atmadığı iddia edilmiş ise de; … 'in, Fatih Polis Merkezinde alınan ifadesinde, Konya'da bir işletme açmadığını ve bu işletme ile ilgili bilgisinin olmadığını, Konya'ya gezmeye geldiği esnasında … isimli şahıs aracılığıyla tanıştığı davacı … 'in kendisine yeni kimlikler çıkarıp çeşitli bankalara götürerek hesap açtırdığını ve Konya ... Noterliği'ne götürerek bir takım evraklar imzalattırdığını beyan ederek davacı … ve … isimli şahıs hakkında şikayetçi olduğu, … isimli şahsın da alınan ifadesinde aynı doğrultuda ifade ve beyanlarda bulunduğu, …'in, davacı ve aracı şahıs …'ya noter aracılığı ile vekalet verdiğinin sabit olduğu, … adına kayıtlı işyerinin mülk sahibinin, kira kontratındaki imzanın kendisine ait olmadığını, kira kontratının sahte olduğunu ve … adında birini tanımadığını ifade ettiği, işyerine ait deponun mülk sahibinin ise kira kontratındaki imzanın kendisine ait olmadığını, bu dönemde burayı davacıya kiraladığını ifade ederek davacı ile aralarında yapılan kira sözleşmesini ibraz ettiği, işyerinde yapılan yoklamalarda, yoklama fişlerinin …'e vekaleten davacı tarafından imzalandığı, … adına düzenlenen çeklerde davacının imzasının bulunduğu hususları bir arada değerlendirilerek, davacı tarafından, … adına paravan bir mükellefiyet kurulduğu ve davacının, asıl mükellef …'in komisyon karşılığı sahte fatura düzenleme fiiline iştirak ettiğini hukuken ortaya koyar nitelikte tespit ve deliller olduğu sonucuna varıldığından, davacı adına kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık görülmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: …'den sadece şirketin işlerini takip etmek için vekalet alındığı, vekalete istinaden sadece şirkete ilişkin bazı yasal işlemler yapıldığı, ancak, yapılan işlemler içerisinde fatura kesilmesi veya faturaya imza atılması gibi bir durumun söz konusu olmadığı, Mahkemece, faturalardaki imzanın davacıya ait olup olmadığı yolunda bir inceleme yapılmadığı, kira kontratında imzaları bulunmadığı, davacı tarafından, … adına kiralanmış bir iş yeri ya da depo bulunmadığı, sunulan kira kontratının önceki döneme ait olduğu, iştirak suçunun, vergi cezası yönünden nasıl oluşacağı ve hangi durumlarda ne tür bir iştirakten söz edileceğinin Vergi Usul Kanunu'nda yer almadığı, bu hususun ise hukuki güvenlik ve belirlilik ilkelerine aykırı olduğu, yoklama fişlerine imza atılmış olmasının suça iştirak edildiğine kanıt olmayacağı, ortada, somut bir tespit bulunmadığı ve varsayımla iştirakin varlığına ulaşıldığı iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NIN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
Davacının temyiz isteminin reddine,
Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Vergi Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun reddi yolundaki … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının ONANMASINA,
Temyiz isteminde bulunan davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca hesaplanacak nispi harcın alınmasına,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, onama kararının taraflara tebliğini ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın ... Vergi Mahkemesine gönderilmesine, 03/11/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
-
Tam Yargı Davalarında Miktar Artırımında Faize Esas Tarih Dava Dilekçesindeki Talep Miktarına Uygulanan Faiz Başlangıç Tarihidir
-
Tarih: 16.04.2025
-
-
Birden fazla takvim yılı için sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturalardan yalnızca bir takvim yılının belirli faturalarının incelenip işlem tesis edilmesi hukuka aykırıdır
-
Tarih: 24.03.2025
-
-
Akaryakıt şirketi mükellefin yalnızca benzin istasyonundaki pompalarla ilgili tespitleri baz alınarak sahte fatura düzenleyicisi olduğu sonucuna varılamaz
-
Tarih: 21.03.2025
-
-
Mükellefe sahte fatura kullanma suçu isnad edilmeden önce faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; sevk ve taşıma irsaliyelerin teslim ve tesellüm belgelerinin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir
-
Tarih: 20.03.2025
-
-
Eksik inceleme sonucu sahte fatura düzenleme/kullanma suçu isnat edilerek mahkumiyet hükmedilmesi hukuka aykırıdır
-
Tarih: 19.03.2025
-
-
Manevi tazminat davasını açacak kişinin hâkimin hükmedeceği tazminat tutarını öngörebilmesinin mümkün olmadığı ve tazminat miktarının hâkimin takdirine göre belirlendiği davalara ilişkin yargılama giderleri bakımından mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın HMK mad. 326/2 “manevi tazminat davaları” yönünden Anayasa’da yer alan mülkiyet hakkına ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle hukuka aykırıdır.
-
Tarih: 14.03.2025
-
-
Mükellefin sahte belge düzenleme fiiline nasıl ve ne şekilde iştirak ettiğinin açık ve net bir şekilde ortaya konulamadan sadece mükellef kurum adına bankadan para tahsilatı yapmış olduğundan yola çıkılarak sahte belge düzenlemek amacıyla hareket ettiği sonucuna varılamaz
-
Tarih: 12.03.2025
-
-
Sahte olduğu iddia edilen faturalardan kanaat edinecek miktarda fatura temin edilerek bu faturaların müvekkile gösterilmesi ve yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulduğunda kendisine ait olmadığını söylemesi halinde;faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir
-
Tarih: 12.03.2025
-
-
“Seri Muhakeme” ve “Basit Yargılama”ya ilşkin hükümlerin “Sağır ve Dilsizler” açısından uygulanmayacağına ilşkin CMK md. 250/12 ve 251/7 AYM tarafından Anayasaya aykırı görülerek iptal edildi
-
Tarih: 10.03.2025
-
-
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Ek 1. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin “…ilk derece mahkemesi veya bölge idare mahkemesince nihai kararın verildiği tarihteki parasal sınır esas alınır.” bölümünün Anayasa’nın 2. ve 36. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi
-
Tarih: 06.03.2025
-