-
Tarih: 02.01.2021
Tüketici İşleminden Kaynaklanan Menfi Tespit Davaları Zorunlu Arabuluculuğa Tabi Değildir
Esas : 2019/1174
Karar : 2019/1047
Tarih : 17.05.2019
TÜRK MİLLETİ ADINA
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 6. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ : 03/01/2019
NUMARASI : 2019/3 Esas, 2019/10 Karar
DAVANIN KONUSU: Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 17/05/2019
Taraflar arasındaki menfi tespit davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın usulden reddine yönelik verilen karara karşı davalı vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği mahkememiz üye hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda;
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili; Taraflar arasında konut/iş yeri satış vaadi sözleşmesi bulunduğunu, bağımsız bölümün 420.000,00 TL satış bedeli ile davacı tarafından davalıdan satın alındığını, bedelin 4 eşit taksite bölünerek 30/11/2018 tarih, 105.000,00 TL bedelli, 30/11/2019 tarih 105.000,00 TL bedelli, 30/11/2020 tarih 105.000,00 TL bedelli, 30/11/2021 tarih, 105.000,00TL bedelli olarak düzenlenen ... Sebze Hali şubesine ait çekler ile ödenmesinin kararlaştırıldığını ve davacının bu çekleri keşide ederek davalı şirkete teslim ettiğini, 2 adet konutun davacıya teslim edilmesi gerekirken süresinde teslim edilmediğini, ilk taksit olan 30/11/2018 tarihli 105.000,00 TL ... numaralı çekin davalı tarafa teslim edilmiş olması nedeniyle bu çek yönünden Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2018/1123 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, yargılamanın devam ettiğini, taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti ile davacının borçlu olmadığının tespitine ve vade tarihi gelmemiş olan diğer çekler yönünden öncelikle davalıya ve 3.kişilere ödenmemesi yönünde teminatsız ihtiyati tedbir kararı verilmesi ve çeklerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.Mahkemece; dava konusunun taşınmaz satış vaadi sözleşmesinin geçersizliğinin tespiti talebi olduğu, somut olayda ödeme aracı olarak düzenlenen çekler yönünden menfi tespit talebi bulunsa da temelinde para alacağına ilişkin borç ilişkisi bulunması nedeniyle TTK'nın 5/A maddesi ve 4.maddesindeki yasal düzenleme gereğince HMK m. 114/2 ve 115/2 uyarınca arabuluculuk dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir.Karara karşı davalı vekili süresinde istinaf yoluna başvurmuş olup, dilekçesinde; Taraflar arasında gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi bulunduğunu, 6502 sayılı Kanun kapsamında tüketici işlemi niteliğinde olduğunu, aynı Kanun'un 73. Maddesi gereğince tüketici mahkemelerinin görevli olduğunu, bu nedenle kararın kaldırılarak görevsizlik kararı verilmesini talep etmiştir.Dosya kapsamı ve mevcut delil durumu incelendiğinde; tarafların tacir olmaması ve işin ticari nitelikte olmaması nedeniyle uyuşmazlık arabuluculuk ile halledilecek işlerden olmayıp, arabuluculuk dava şartı oluşmadığı gibi, uyuşmazlık tüketici işleminden kaynaklanmaktadır. Bu itibarla; istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, görevsizlik kararı verilerek dosyanın tüketici mahkemesine gönderilmesine ilişkin karar verilmek üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;1.HMK m. 353/1-a-3 uyarınca mahkeme kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen kapsamda tüketici mahkemesine görevsizlik kararı tesis edilmek üzere dosyanın kararı veren mahkemeye gönderilmesine, 2.İşin duruşmasız olarak incelenmesi nedeniyle AAÜT 2/2 hükmü uyarınca ücreti vekalet taktirine yer olmadığına, 3.Davalının yatırmış olduğu 44,40TL istinaf karar harcının talep halinde iadesine, 4.Davalının istinaf başvurusu için yapmış olduğu yargılama giderlerinin yerel mahkemece verilecek kararda değerlendirilmesine, Dair, dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda, 17.05.2019 günü, oy birliğiyle, kesin olarak karar verildi.
-
Barolar tarafından alınan staj kaydiye ücretinin iade edilmesi gerekir
-
Tarih: 24.05.2022
-
-
Konutun "bekara ya da öğrenciye uygun olmadığı" gerekçesiyle kiralanmaması ayrımcılık yasağını ihlal eder
-
Tarih: 18.05.2022
-
-
Tesettürlü mayo (haşema) ile havuza girilmesine izin verilmemesi ayrımcılık yasağının ihlalidir
-
Tarih: 18.05.2022
-
-
Mükellefiyetin resen tesis edildiği durumlarda mükellef olduğu hakkında bilgi sahibi olmayan kişilerin elektronik adres almaları zorunlu değildir
-
Tarih: 16.05.2022
-
-
İkale sözleşmesi ile kararlaştırılan ek ödeme üzerinden yapılan gelir vergisi tevkifatı, kesinti tarihinden itibaren işletilecek tecil faizi ile birlikte iade edilmelidir
-
Tarih: 10.05.2022
-
-
Arabulucu önünde yapılan anlaşmalarda ibraya ilişkin kanun hükmü uygulanamaz
-
Tarih: 20.04.2022
-
-
Mazeretsiz olarak toplantıya katılmaması nedeniyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesine neden olan taraf davada haklı çıksa dahi yargılama giderinin tamamından sorumludur
-
Tarih: 14.04.2022
-
-
İşçinin fazla çalışmasının aylık ücretin içinde kabul edilmesi için her yılın başında onayı alınmalıdır; aksi durum mülkiyet hakkının ihlalidir
-
Tarih: 05.04.2022
-
-
İşçinin ücretine zam yapılmamış olması ya da maillerine cevap verilmemesi gibi sebepler ayrımcılık yasağı kapsamında değerlendirilemeyeceğinden tazminata hükmedilemeyecektir
-
Tarih: 24.03.2022
-
-
İşçilik alacaklarına ilişkin uyuşmazlıklarda alacak miktarlarının net ya da brüt olduğunun mahkeme tarafından verilen hükümde açıkça gösterilmesi gerekmektedir
-
Tarih: 24.03.2022
-