-
Tarih: 01.01.2021
İcra Edilebilirlik Şerhinin Verilmesi İşlemi Çekişmesiz Yargı İşi Olduğundan Temyiz Edilemez
Esas : 2019/5438
Karar : 2019/15284
Tarih : 05.09.2019
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 25. HUKUK DAİRESİ
YARGITAY KARARI
Taraflar arasındaki uyuşmazlık 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu kapsamında, arabulucu huzurunda, taraflar arasında düzenlenen arabulucu tutanağına mahkemece icra edilebilirlik şerhinin verilmesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır.
Davacı işçi vekili, müvekkili ile karşı taraf arasında yapılan arabuluculuk müzakereleri sonucunda, 13.06.2018 tarihinde arabuluculuk anlaşma tutanağının imzalandığını iddia ederek, taraflar arasında düzenlenen uzlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesini talep etmiştir.
İstanbul Anadolu 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nce 27.09.2018 tarihli karar ile talebin kabulüne, 18.05.2018 başlangıç tarihli arabuluculuk anlaşmasına 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18. maddesinin 3. fıkrasına göre icra edilebilirlik şerhinin konulmasına karar verilmiş, İstanbul Anadolu 8. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin kararına karşı davalı ... istinaf kanun yoluna başvurmuş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi’nin 07.03.2019 tarihli kararı ile davalı T.C. ...’nın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Hukuk Dairesi’nin 07.03.2019 tarihli kararına karşı davalı T.C. ... temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Arabuluculuk 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ile hukukumuza giren “Mahkeme dışı“ çözüm yollarından birisidir. Arabuluculuğa ilişkin usul ve esaslar, 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nda düzenlenmiş olup, Kanun’un 18/3. maddesi icra edilebilirlik şerhi verilmesinin usulünü düzenlemiştir.
6325 sayılı Yasa' nın 18/3. maddesi aynen;
“(3) İcra edilebilirlik şerhinin verilmesi, çekişmesiz yargı işidir ve buna ilişkin inceleme dosya üzerinden yapılır. Ancak arabuluculuğa elverişli olan aile hukukuna ilişkin uyuşmazlıklarda inceleme duruşmalı olarak yapılır. Bu incelemenin kapsamı anlaşmanın içeriğinin arabuluculuğa ve cebri icraya elverişli olup olmadığı hususlarıyla sınırlıdır. Anlaşma belgesine icra edilebilirlik şerhi verilmesi için mahkemeye yapılacak olan başvuru ile bunun üzerine verilecek kararlara karşı ilgili tarafından istinaf yoluna gidilmesi hâlinde, maktu harç alınır. Taraflar anlaşma belgesini icra edilebilirlik şerhi verdirmeden başka bir resmî işlemde kullanmak isterlerse, damga vergisi de maktu olarak alınır.“ şeklindedir. İcra edilebilirlik şerhinin verilmesi işlemi kanunda açıkça çekişmesiz yargı işi olarak nitelendirilmiştir.
Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 362/1-ç maddesi uyarınca çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar temyiz kanun yoluna başvurulamayan karar arasında sayılmıştır. 6352 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabulucuk Kanunu’nun 18/3 maddesinde “icra edilebilirlik şerhinin” verilmesinin çekişmesiz yargı işi olarak düzenlenmiş olması ve HMK’nın 362. maddesinde “çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararların” temyiz edilemeyen kararlar arasında sayılması birlikte değerlendirildiğinde davalı T.C. ...’nın temyiz isteminin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ:
Temyiz isteminde bulunulan Bölge Adliye Mahkemesi kararının arabuluculuk tutanağına icra edilebilirlik şerhi verilmesi talebine ilişkin olup, 6352 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu’nun 18/3. ve HMK’nın 362. maddelerine göre, temyiz edilemeyen karar olduğundan, davalı T.C. ...’nın TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 05/09/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.
-
Mükellefin sahte fatura kullandığı gerekçesiyle vergi incelemesine girdiği durumlarda matrah tespiti yapılırken brüt satış karlılığına uyum karşılaştırılarak vergiye tabi kazancın belirlenmesi gerekir.
-
Tarih: 30.04.2025
-
-
Sahte fatura kullanma suçunda araştırılması gerekilen deliller vardır, eksik inceleme sonucu hüküm tesis edilmesi hukuka aykırıdır.
-
Tarih: 29.04.2025
-
-
Mükellef şirketin faturalarında gerçek bir emtia tespitinin yapılıp yapılmadığı saptanmadan KDV indirimlerinin reddedilmesi hukuka uygun değildir.
-
Tarih: 29.04.2025
-
-
Tam Yargı Davalarında Miktar Artırımında Faize Esas Tarih Dava Dilekçesindeki Talep Miktarına Uygulanan Faiz Başlangıç Tarihidir
-
Tarih: 16.04.2025
-
-
Birden fazla takvim yılı için sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturalardan yalnızca bir takvim yılının belirli faturalarının incelenip işlem tesis edilmesi hukuka aykırıdır
-
Tarih: 24.03.2025
-
-
Akaryakıt şirketi mükellefin yalnızca benzin istasyonundaki pompalarla ilgili tespitleri baz alınarak sahte fatura düzenleyicisi olduğu sonucuna varılamaz
-
Tarih: 21.03.2025
-
-
Mükellefe sahte fatura kullanma suçu isnad edilmeden önce faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; sevk ve taşıma irsaliyelerin teslim ve tesellüm belgelerinin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir
-
Tarih: 20.03.2025
-
-
Ortada somut bir tespit bulunmadığı sürece yoklama fişlerine imza atılmış olması sahte fatura kullanma/düzenleme suçuna iştirak edildiğine kanıt olmaz yalnızca varsayımsal iştirakin varlığına ulaşılır
-
Tarih: 20.03.2025
-
-
Eksik inceleme sonucu sahte fatura düzenleme/kullanma suçu isnat edilerek mahkumiyet hükmedilmesi hukuka aykırıdır
-
Tarih: 19.03.2025
-
-
Manevi tazminat davasını açacak kişinin hâkimin hükmedeceği tazminat tutarını öngörebilmesinin mümkün olmadığı ve tazminat miktarının hâkimin takdirine göre belirlendiği davalara ilişkin yargılama giderleri bakımından mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın HMK mad. 326/2 “manevi tazminat davaları” yönünden Anayasa’da yer alan mülkiyet hakkına ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle hukuka aykırıdır.
-
Tarih: 14.03.2025
-