-
Tarih: 09.02.2021
Bir Başka Kamu İdaresi Tarafından Gönderilen Yazıya Göre Düzenlenen Tutanağa İstinaden Tarhiyat Yapılamaz.
T.C.
DANIŞTAY
YEDİNCİ DAİRE
Esas : 2016/967
Karar : 2017/2235
Tarih : 28.03.2017
RE’SEN TARH
ÖZET
Takdir komisyonunca ya da vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından düzenlenen inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah farkına dayanmaksızın, Gümrük idaresi tarafından gönderilen yazıya göre düzenlenen tutanağa istinaden yapılan re'sen tarhiyatta isabet görülmediği hakkında.
Temyiz İsteminde Bulunan : İstanbul Vergi Dairesi Başkanlığı (Ulaştırma Vergi Dairesi Müdürlüğü) Karşı T ar af : ... Tanker İşletmeciliği Ticaret Limited Şirketi Vekili : Av. ...
İstemin Özeti: Davacı şirkete ait "M/V ..." isimli geminin 11.6.2011 tarihinde harici seferden dahili sefere geçtiği, anılan tarihten itibaren 3 ay içerisinde harici sefere çıkmadığı, dahili seferde kaldığı süre içerisinde kullanılan yakıt tutarına isabet eden özel tüketim vergisinin ödenmediğinin gümrük idaresi tarafından tespit edilmesi üzerine, ilgili vergi dairesine gönderilen yazıya istinaden düzenlenen tutanak ile ülkemizdeki antrepolardan veya kabotaj hattı dışından alınan serbest dolaşıma girmemiş yakıtın dış seferde kullanılmayıp iç seferde kullanıldığından bahisle 2011/Haziran dönemine ilişkin olarak re'sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile tekerrür hükümleri de uygulanmak suretiyle kesilen vergi zıyaı cezasına ilişkin işlemi; kabotaj hattı dışından alınan yakıtın, gümrük vergileri ödenmek suretiyle serbest dolaşıma dahil edildiği, 2003/5868 sayılı Bakanlar Kumlu Kararının uygulamasını belirleyen 6 seri No'lu Özel Tüketim Vergisi Genel Tebliğine göre, özel tüketim vergisinden istisna tutulması gerektiği gerekçesiyle iptal eden İstanbul İkinci Vergi Mahkemesinin 27.6.2012 gün ve E:2012/189; K:2012/1829 sayılı kararının; tesis edilen işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenilmektedir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.
Tetkik Hakimi Emine KAHRAMAN'ın Düşüncesi : Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, 2577 sayılı
Kanunun 49'uncu maddesinin 1'inci fıkrasında sayılan bozma nedenlerine uymadığından, temyiz istemi reddedilerek kararın onanması gerektiği düşünülmektedir. TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Yedinci Dairesince işin gereği görüşüldü:
Temyiz başvurusu; davacı şirkete ait "M/V ..." isimli geminin dahili seferde transit yakıt kullandığı gerekçesiyle 2011/Haziran dönemi re'sen tarh edilen özel tüketim vergisi ile tekerrür hükümleri de uygulanmak suretiyle kesilen vergi zıyaı cezasını iptal eden mahkeme kararının bozulması istemine ilişkindir.
Türk vergi sisteminde asıl olan verginin, mükellef tarafından belli dönemlerde beyan edilen matrah üzerinden hesaplanmasıdır. Mükellef beyanının doğru yapılmadığı, eksik yapıldığı veya süresi içerisinde yapılmadığı hallerde ise 213 sayılı Vergi Usul Kanununda öngörülen tarh yöntemleri kullanılmak suretiyle noksan ödenen veya hiç ödenmeyen vergi, Vergi İdaresince tamamlatılır. Bu tarh yöntemlerinden biri de re'sen vergi tarhı yöntemidir.
213 sayılı Kanunun tarh ve tahakkuk usulünü düzenleyen ikinci kısmında yer alan re'sen vergi tarhı başlıklı 30'uncu maddesinin birinci fıkrasında; "Re'sen vergi tarhı, vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde, takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır. İnceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkı re'sen takdir olunmuş sayılır." hükmüne yer verilmiştir.
Bu hüküm uyarınca, re'sen vergi tarhını, vergi alacağının yetkililerce re'sen takdir olunan matrah veya matrah farkı üzerinden vergi nispeti uygulanmak suretiyle hesaplanması olarak tanımlamak mümkündür. Vergi İdaresince re'sen vergi tarh olunabilmesi için, öncelikle, re'sen takdir olunmuş bir matrah veya matrah farkının varlığı gereklidir. Başka bir anlatımla, Vergi İdaresince re'sen yapılan vergi tarhının hukuken geçerli olabilmesi için, tarhiyatın, 213 sayılı Kanunun 74'üncü maddesi uyarınca matrah takdiri yapmakla görevli bulunan takdir komisyonunca takdir olunan ya da 135'inci maddesi uyarınca vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlar tarafından düzenlenen inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah farkına dayandırılmış olması gerekmektedir.
Bu itibarla, takdir komisyonunca takdir olunan veya vergi inceleme raporuyla belirlenmiş bir matrah ya da matrah farkına dayanmaksızın, sırf Gümrük idaresince gönderilen yazıya istinaden düzenlenen tutanağa dayanarak yapılan re'sen tarhiyatta hukuka uyarlık bulunmadığından, istemin özeti bölümünde yazık gerekçeyle verilen mahkeme kararında sonucu itibarıyla isabetsizlik görülmemiştir.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak durumda bulunmadığından, temyiz isteminin reddine, kararın tebliğ tarihini izleyen on beş (15) gün içinde Danıştay nezdinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 28.03.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.
-
Mükellefin sahte fatura kullandığı gerekçesiyle vergi incelemesine girdiği durumlarda matrah tespiti yapılırken brüt satış karlılığına uyum karşılaştırılarak vergiye tabi kazancın belirlenmesi gerekir.
-
Tarih: 30.04.2025
-
-
Sahte fatura kullanma suçunda araştırılması gerekilen deliller vardır, eksik inceleme sonucu hüküm tesis edilmesi hukuka aykırıdır.
-
Tarih: 29.04.2025
-
-
Mükellef şirketin faturalarında gerçek bir emtia tespitinin yapılıp yapılmadığı saptanmadan KDV indirimlerinin reddedilmesi hukuka uygun değildir.
-
Tarih: 29.04.2025
-
-
Tam Yargı Davalarında Miktar Artırımında Faize Esas Tarih Dava Dilekçesindeki Talep Miktarına Uygulanan Faiz Başlangıç Tarihidir
-
Tarih: 16.04.2025
-
-
Birden fazla takvim yılı için sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturalardan yalnızca bir takvim yılının belirli faturalarının incelenip işlem tesis edilmesi hukuka aykırıdır
-
Tarih: 24.03.2025
-
-
Akaryakıt şirketi mükellefin yalnızca benzin istasyonundaki pompalarla ilgili tespitleri baz alınarak sahte fatura düzenleyicisi olduğu sonucuna varılamaz
-
Tarih: 21.03.2025
-
-
Mükellefe sahte fatura kullanma suçu isnad edilmeden önce faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; sevk ve taşıma irsaliyelerin teslim ve tesellüm belgelerinin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir
-
Tarih: 20.03.2025
-
-
Ortada somut bir tespit bulunmadığı sürece yoklama fişlerine imza atılmış olması sahte fatura kullanma/düzenleme suçuna iştirak edildiğine kanıt olmaz yalnızca varsayımsal iştirakin varlığına ulaşılır
-
Tarih: 20.03.2025
-
-
Eksik inceleme sonucu sahte fatura düzenleme/kullanma suçu isnat edilerek mahkumiyet hükmedilmesi hukuka aykırıdır
-
Tarih: 19.03.2025
-
-
Manevi tazminat davasını açacak kişinin hâkimin hükmedeceği tazminat tutarını öngörebilmesinin mümkün olmadığı ve tazminat miktarının hâkimin takdirine göre belirlendiği davalara ilişkin yargılama giderleri bakımından mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın HMK mad. 326/2 “manevi tazminat davaları” yönünden Anayasa’da yer alan mülkiyet hakkına ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle hukuka aykırıdır.
-
Tarih: 14.03.2025
-