-
Tarih: 08.11.2017
Avukatın mesleğiyle alakalı banka hesabına haciz konulması mümkün değildir.
İzmir Bölge İdare Mahkemesi
1. Vergi Dava Dairesi
Esas No.: 2017/1809
Karar No.: 2017/2370
Karar tarihi: 08.11.2017
İSTEMİN ÖZETİ : Avukatlık faaliyeti yürüten davacıya ait vergi borçlarının tahsili amacıyla davacının F1 bank İzmir Adliye Şubesinde bulunan hesabına uygulanan e- haciz işleminin iptali istemiyle açılan davayı; uyuşmazlıkta, davacının banka hesabını mesleki faaliyetinin yanısıra kişisel hesap olarak da kullandığı, her türlü otomatik ödeme vs. gibi kişisel havale işlemlerinin de mevcut olduğu, bu haliyle 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 9'uncu maddesi gereğince tahsisli bir hesap olmadığı sonucuna ulaşıldığından, davacının beyanı üzerine tahakkuk eden borçlarının vadesinde ödenmemesi nedeniyle borcun tahsili amacıyla davacının banka hesabına uygulanan e-haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddeden İzmir 2. Vergi Mahkemesi'nin 30/12/2016 tarih ve E:2016/1082, K:2016/2058sayılı kararının; söz konusu hesabın zorunlu olarak açıldığı, hesaba icra daireleri tarafından yatırılan paraların müvekkillerine ait olduğu ileri sürülerek kaldırılması ve davanın kabulüne karar verilmesi istenilmektedir.
SAVUNMANIN ÖZETİ : Savunma verilmemiştir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren İzmir Bölge İdare Mahkemesi 1.Vergi Dava Dairesi'nce işin gereği görüşüldü;
Davacının istinaf başvuru dilekçesinde ileri sürdüğü iddialar yerinde ve kararın kaldırılmasını gerektirecek nitelikte görüldüğünden İzmir 2. Vergi Mahkemesi'nin 30/12/2016 tarih ve E:2016/1082, K:2016/2058sayılı kararının kaldırılmasına karar verilerek, işin esası yeniden incelendi:
2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun ''Paranın ödenmesi ve değerli eşyanın muhafazası'' başlıklı 6352 sayılı Kanun ile değişik 9'uncu maddesinde, İcra ve iflas dairelerine yapılacak her türlü nakdî ödemenin, Adalet Bakanlığı tarafından uygun görülecek bankalarda icra ve iflas dairesi adına açılan hesaba yapılacağı, haciz sırasında, borçlu veya üçüncü kişiler tarafından yapılan ödeme nedeniyle tahsil edilen paraların, en geç tahsilatın yapıldığı günü takip eden ilk iş günü çalışma saati sonuna kadar banka hesabına yatırılmak üzere icra veya mahkeme kasalarında muhafaza edileceği hüküm altına alınmış, 82'nci maddesinin 6352 sayılı Kanun'un 16'ncı maddesiyle değişik 1'inci fıkrasının 2'nci bendinde de, ekonomik faaliyeti, sermayesinden ziyade bedenî çalışmasına dayanan borçlunun mesleğini sürdürebilmesi için gerekli olan her türlü eşya, haczi
caiz olmayan mal ve hak olarak sayılmıştır.
İncelenen dosyada, avukatlık mesleğini icra eden davacının beyanı üzerine tahakkuk eden verg borçlarının vadesinde ödenmemesi ve kesinleşmesi üzerine tahsili için F1 bank İzmir Adliye Şubesinde bulunan hesabınauygulanan e- haciz nedeniyle bloke edilen toplam 5.582,31 TL'nin vergi borcuna karşılık Bankaca davalı İdareye ödendiği anlaşılmış ise de, dosyaya ekli ilgili hesap dökümü ile İzmir 1.İcra Dairesinin 13.7.2016 günlü 2016/1170 sayılı yazılarının incelenmesinde, söz konusu hesabın avukat olan davacının müvekkilleri adına takip ettiği alacak ve fer'ilerinin yatırıldığı hesap olduğu görülmüştür. Söz konusu hesabın, davacının özel işlemleri için de kullanılıyor olması bu hesabın niteliğini değiştirmemektedir
Bu durumda, davaya konu e-haciz işleminin uygulandığı ve bloke edilen hesabın, avukatlık mesleğini icra eden davacının mesleğinden dolayı açması ve kullanması zorunlu bir hesap olması ve anılan hesabın blokeli olmasının mesleğini sürdürmesini fiilen imkansız hale getirecek mahiyette bulunması nedeniyle dava konusu işlemde hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davanın kabulüne, dava konusu e-haciz işleminin iptaline, aşağıda dökümü yapılan 220,00 TL yargılama giderinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, yatırılan posta gideri avansından artan tutarın Mahkemesi'nce H.M.K'nun 333. maddesi uyarınca yatırana iadesine, 08/11/2017 tarihinde kesin olmak üzere oyçokluğuylakarar verildi.
KARŞI OY :
İstinaf dilekçesinde ileri sürülen nedenler, kararın dayandığı gerekçeler karşısında kaldırılmasın sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.
-
Tam Yargı Davalarında Miktar Artırımında Faize Esas Tarih Dava Dilekçesindeki Talep Miktarına Uygulanan Faiz Başlangıç Tarihidir
-
Tarih: 16.04.2025
-
-
Birden fazla takvim yılı için sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturalardan yalnızca bir takvim yılının belirli faturalarının incelenip işlem tesis edilmesi hukuka aykırıdır
-
Tarih: 24.03.2025
-
-
Akaryakıt şirketi mükellefin yalnızca benzin istasyonundaki pompalarla ilgili tespitleri baz alınarak sahte fatura düzenleyicisi olduğu sonucuna varılamaz
-
Tarih: 21.03.2025
-
-
Mükellefe sahte fatura kullanma suçu isnad edilmeden önce faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; sevk ve taşıma irsaliyelerin teslim ve tesellüm belgelerinin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir
-
Tarih: 20.03.2025
-
-
Ortada somut bir tespit bulunmadığı sürece yoklama fişlerine imza atılmış olması sahte fatura kullanma/düzenleme suçuna iştirak edildiğine kanıt olmaz yalnızca varsayımsal iştirakin varlığına ulaşılır
-
Tarih: 20.03.2025
-
-
Eksik inceleme sonucu sahte fatura düzenleme/kullanma suçu isnat edilerek mahkumiyet hükmedilmesi hukuka aykırıdır
-
Tarih: 19.03.2025
-
-
Manevi tazminat davasını açacak kişinin hâkimin hükmedeceği tazminat tutarını öngörebilmesinin mümkün olmadığı ve tazminat miktarının hâkimin takdirine göre belirlendiği davalara ilişkin yargılama giderleri bakımından mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın HMK mad. 326/2 “manevi tazminat davaları” yönünden Anayasa’da yer alan mülkiyet hakkına ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle hukuka aykırıdır.
-
Tarih: 14.03.2025
-
-
Mükellefin sahte belge düzenleme fiiline nasıl ve ne şekilde iştirak ettiğinin açık ve net bir şekilde ortaya konulamadan sadece mükellef kurum adına bankadan para tahsilatı yapmış olduğundan yola çıkılarak sahte belge düzenlemek amacıyla hareket ettiği sonucuna varılamaz
-
Tarih: 12.03.2025
-
-
Sahte olduğu iddia edilen faturalardan kanaat edinecek miktarda fatura temin edilerek bu faturaların müvekkile gösterilmesi ve yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulduğunda kendisine ait olmadığını söylemesi halinde;faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir
-
Tarih: 12.03.2025
-
-
“Seri Muhakeme” ve “Basit Yargılama”ya ilşkin hükümlerin “Sağır ve Dilsizler” açısından uygulanmayacağına ilşkin CMK md. 250/12 ve 251/7 AYM tarafından Anayasaya aykırı görülerek iptal edildi
-
Tarih: 10.03.2025
-