-
Alacağın Sadece Yasal Faiz İle Ödenmesi Alacaklının Mağduriyetine Sebep Olmaktadır
-
08.07.2024
Anayasa Mahkemesi alacaklıyı korumak bakımından “yalnızca yasal faizin yetersiz olduğu” yönünde bir karar daha verdi. (08.07.2024 tarihli RG’de yayımlanan 19.03.2024 tarihli AYM Kararı)
Karardan önemli bir kısım: “Dava tarihi olan 18/9/1991'den itibaren nihai karar tarihi olan 15/4/2019'a kadar (yaklaşık 27 yıl 6 ay) 30,77 TL'nin yasal faizi hesaplandığında bedelin yasal faizi ile birlikte 245 TL civarinda olacağı görülmüştür. 1991 yılının Eylül ayında Türkiye İstatistik Kurumu verilerine gõre 100 TL'lik bir malvarlığının başvurucular tarafından başlatılan yargısal sürecin sona erdiği 15/4/2019 tarihinde 194.593 TL'ye ulaştığı gözetildiğinde 30,77 TL'lik alacağın sadece yasal faiz ilave edilerek ödenmesinin başvurucuların mağduriyetinin giderilmesinde yetersiz kalacağı açıktır.”
-
-
Enflasyon Karşısında Alacağa Faiz Koruması
-
06.06.2024
İlgili kararda yüksek enflasyon sebebiyle alacaklı için aşırı ve olağan dışı bir külfet oluşuyorsa bu durumda borca yalnızca %9'dan %24'e yükselmiş olan yasal faiz değil, TÜİK verilerine göre enflasyon farkının da yükletilmesi gerektiği üzerine hüküm kurulmuştur. Bu hükme göre borca kanuni faizin haricinde enflasyon farkı da uygulanacaktır. Buna istinaden kanuni faiz uygulanması halinde alacaklının enflasyon karşısında eriyecek olan borcuna enflasyon farkı da işletilerek alacaklının mağduriyeti giderilmiş olacaktır.
-
-
Kamulaştırma İşleminin Kötüye Kullanılması Mülkiyet Hakkının İhlali Olup Bedel Ödenmesi Gerekir
-
16.11.2021
5 Kasım 2021 tarihli 31660 sayılı Resmî Gazetede yayımlanan “Ahmet Yazı başvurusu”nun konusu, toplu konut yapım amacıyla kamulaştırılan taşınmazların kamulaştırma amacına uygun olarak kullanılmaması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkindir.
-
-
Tarafları ve Uyuşmazlık Konusu Aynı Olan Dosyalarda İlk Dosyadaki Arabuluculuk Tutanağı İle Arabuluculuk Dava Şartı Yerine Getirilmiş Sayılır
-
16.02.2024
Uyuşmazlık, arabuluculuk anlaşmama tutanağı kapsamındaki alacakların tahsili amacıyla açılan alacak davasının hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesinden sonra, aynı alacaklara ilişkin itirazın iptali davasından önce yeniden dava şartı arabuluculuğa başvurulması gerekip gerekmediğine ilişkindir.
-
-
Arabuluculuk Son Tutanağında Alacak Kalemleri Belirtilmezse Arabuluculuk Dava Şartı Yerine Getirilmemiş Sayılır
-
09.02.2024
Uyuşmazlık, dava açılmadan önce arabuluculuk dava şartının usulüne uygun olarak yerine getirilip getirilmediğine ilişkindir. Somut uyuşmazlıkta, arabuluculuk sürecinin 08.10.2018 tarihinde başladığı ve aynı tarihte sonuçlandığı, anlaşamamaya ilişkin 08.10.2018 tarihli son tutanakta ise hangi alacak veya tazminat kalemleri konusunda anlaşma sağlandığı veya sağlanamadığının açıkça belirtilmediği; "işçi ile işveren ilişkisinden kaynaklanan tazminat ve işçilik alacakları" şeklinde genel bir ifadeye yer verildiği görülmektedir. Bu durumda; Yönetmelik yürürlük tarihinden sonraki dönemde yapılan başvuru sonucunda düzenlenen arabuluculuk son tutanağında hangi alacak kalemleri konusunda anlaşma sağlandığı veya sağlanamadığı açıkça belirtilmediğinden dava konusu işçilik alacaklarının tamamının arabuluculuğa konu edildiği söylenemez. Dava konusu alacaklar yönünden arabuluculuk dava şartı yerine getirilmediğinden Mahkemece davanın usulden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
-
-
Başvurucuların İddialarının Tartışılmaması ve İleri Sürülen Esaslı İddiaların Temyiz Merciince Karşılanmaması Yargılamayı Bütünüyle Adil Olmaktan Çıkarır
-
17.08.2023
Uyuşmazlığın çözümü açısından, başvurucuların sonuca etkili, ayrı ve açık yanıt gerektiren iddialarının değerlendirilmemesi adil yargılanma hakkını ihlal eder nitelikte görülmüştür. Ayrıca, başvurucuların temel iddialarının ilk derece mahkemesinde tartışılmaması ve ileri sürülen esaslı iddiaların temyiz merciince de karşılanmaması yargılamayı bütünüyle adil olmaktan çıkarmış ve yeterli gerekçe standardının sağlanamadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Giderim açısından ise başvuruda tespit edilen adil yargılanma hakkı ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında hukuki yarar görülmüştür. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli bir giderim sağlayacağı anlaşıldığından tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
-
-
Islah ile alacak talep edilmesi halinde arabuluculuğa başvurulması dava şartıdır
-
06.12.2022
İş davalarında ıslah ile ilk defa talep edilen alacak bakımından da arabuluculuğa başvuru şartının yerine getirilmiş olması gerekir. Aksi halde söz konusu alacağın dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmesi gerekir.
-
-
Mahkeme kararıyla tespit edilen alacağın enflasyon karşısında yitirilen değerinin karşılanmaması mülkiyet hakkının ihlaline neden olur.
-
16.03.2022
Başvurucu, mahkeme kararı ile tespit edilip kesinleşen alacağın mahkeme sürecinde enflasyon sebebiyle kaybettiği değerinin karşılanmaması mülkiyet hakkını ihlal eder iddiası ile Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştur. Başvuru sonucunda incelem yapılmış ve enflasyon karşısında değer kaybeden alacağın, mülkiyet hakkını ihlal ettiğine karar verilmiştir.
-
-
Dava Şartı Arabuluculuğun Dosya Mahkeme Önüne Taşınmadan Yerine Getirilmesi Gerekir
-
14.03.2022
İlgili kararda, konkordato talep eden borçlunun alacağa itiraz etmesi sonucu çekişmeli alacak haline gelen bir uyuşmazlık söz konusudur. Bu uyuşmazlıkla ilgili dava şartı arabuluculuğun olup olmaması ve bu dava şartının uyuşmazlık mahkeme önüne taşındıktan sonra tamamlanıp tamamlanamayacağı tartışma konusu olmuştur. Somut olayda ticaret mahkemesinde görülen alacak davası söz konusudur bu sebeple dava şartı arabuluculuğa başvurulması gerekmektedir. Bu şart yerine getirilmemiştir. Bu şartın dava açıldıktan sonra tamamlanması mümkün olmadığından dava usulden reddedilmiştir.
-
-
Kadastro İşleminin Tebliğinden İtibaren 10 Yıl Geçtikten Sonra Dava Açılamaması Anayasa'ya Aykırı Değildir
-
07.05.2021
Anayasa Mahkemesi Orman Kadastro Komisyonunca yapılan ilanın tebliğ hükmünde olduğu ve on yıl geçtikten sonra dava açılamayacağına dair Orman Kanunu'nun ilgili kurallarının Anayasa'ya aykırı olduğuna ilişkin itirazın reddine karar verdi
-
-
Orman Olduğuna Dair Şerh Bulunmayan Taşınmazın Tapu Kaydının Sonradan Orman Olduğu Belirtilerek İptal Edilmesi Nedeniyle Uğranılan Zararın Tazmini Gerekir
-
07.05.2021
Uyuşmazlık orman olduğuna dair şerh bulunmayan taşınmazın tapu kaydının sonradan orman olduğu belirtilerek iptal edilmesi nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan eldeki davada, Devletin sorumlu olarak kabul edilip edilemeyeceği; davacının satın aldığı tarihte taşınmazın eylemli orman olup olmadığını bilebilecek durumda bulunup bulunmadığı; buna göre davacının kötü niyetli olarak değerlendirilip değerlendirilemeyeceği; burada varılacak sonuca göre davacının tazminata hak kazanıp kazanmayacağı noktasında toplanmaktadır.
-
-
Tapusu İptal Edilen Taşınmazlar Arazi Niteliğinde Olduğundan, Gerçek Zararın, Tapu İptal Kararının Kesinleşme Günündeki Net Gelir Metoduna Göre Hesaplanması Gerekir
-
07.05.2021
Devletin kusursuz sorumluluğunun bulunduğu ve davacıların gerçek zararlarının tazmini gerektiği; tapusu iptal edilen taşınmazlar arazi niteliğinde olduğundan, gerçek zararın, tapu iptal kararının kesinleşme günündeki net gelir metoduna göre hesaplanmasının zorunlu olduğu, öte yandan ıslah harcı yatırılmadan, arttırılan kısım yönünden de tazminata hükmedilmesinin doğru olmadığı gözetilmelidir.
-
-
Devlet Ormanı Vasfında Olan Taşınmaz Davalıya Maden Arama ve Alt Yapı Tesisi İçin İzin iİle Verilmiş Olup Aradaki İlişki Kira İlişkisi Değildir
-
06.05.2021
Dava, ...Orman İşletme Şefliği sınırları dahilinde kalan 18.396 m2 lik alanda 6831 sayılı Orman Kanunu’nun 16. maddesi uyarınca davalıya verilen maden arama ve alt yapı tesis izni karşılığı ödenmeyen arazi tahsis bedellerinin gecikme zammı ve KDV’si ile birlikte tahsili istemine ilişkindir. Davaya konu alan Devlet ormanı vasfında olduğundan, 6831 sayılı Orman Kanunu uyarınca izne tabi olup, bu iznin şartları kanun ve yönetmeliklerle düzenlenmiştir. Taraflar arasındaki ilişki kira ilişkisi olmayıp, davanın açıklanan bu niteliğine göre uyuşmazlığın çözümünde genel mahkemeler görevlidir. O halde mahkemece, işin esasına girilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir. -
-
Orman Alanından Yararlanma Hakkı Ancak Orman İşletme Müdürlüklerinin İzniyle Gerçekleştirilebilir.
-
06.05.2021
6831 sayılı Orman Kanunu’nu gereğince ormandan yararlanma ancak orman idaresinin izni ve belirleyeceği şekil ile mümkündür. Taşınmazın orman vasfında olduğu ve tabi olduğu rejimin açıklanan şekilde orman idaresince belirleneceği, taraflardan birisinin herhangi üstün bir hakkı olmadığı, yararlanmanın ancak orman işletme müdürlüklerinin izniyle gerçekleştirilebileceği gözetilmeden hüküm kurulması hukuka aykırıdır.
-