• 19.02.2023
  • Av. Arb. Dr. Y. Burak ASLANPINAR

Bir Bilmece: Deprem nedeniyle dava açma, icra ve arabuluculuk sürelerinin durması / Seçim olacak mı?

Bu videoda; Kahramanmaraş'ta gerçekleşen iki büyük deprem nedeniyle 06.02.2023 tarihinden itibaren dava, icra takibi, başvuru, şikayet, itiraz, ihtar, zamanaşımı gibi hukuki sürelerin durmasına ilişkin alınan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi çerçevesinde 06.03.2023 ve 06.04.2023 tarihlerine kadar duran sürelerin hangileri olduğu anlatılıyor. Durmayan sürelere dair istisnai düzenlemelerden de söz ediliyor.

Videoda cevabına yer verilen bazı sorular şu şekildedir:

-Süreleri durduran düzenlemenin hukuki dayanağı nedir?

-Deprem nedeniyle duran süreler hangileridir?

-Olağanüstü hal (OHAL) ilan edilen 10 ildeki yargı ve icra işleri bakımından sürelerin durması

-OHAL ilan edilen 10 ilde yaşayan kişiler ve baroya kayıtlı avukatlar bakımından sürelerin durması

-Deprem anında OHAL ilan edilen 10 ilde bulunan taraf ve avukatlar bakımından sürelerin durması

-Deprem bölgesinde yakınları olanlar ve yardıma gidenler bakımından sürelerin durması

-6 Mart 2023 ve 6 Nisan 2023 tarihlerine kadar duran süreler özet olarak nasıl olacak?

-Sürelerin durduğu durumlarda işlem yapılabilir mi? Dava veya icra takibi açılabilir mi?

-Sürelerin durmadığı yargısal işler ve durumlar nelerdir?

-TBMM milletvekili ve Cumhurbaşkanı seçimine ilişkin işler bakımından süreler duracak mı?

-Seçimler 14 Mayıs 2023 tarihinde yapılacak mı?

-Duruşma, murafaa ve müzakereler ne olacak? Sürelerin durduğu dönemde yapılacak mı?

-İcra satış günü sürelerin durduğu döneme denk gelmişse ne olacak?

-Sürelerin durduğu dönemde yapılan ödemeler ne olacak?

-Konkordato işlemleri devam edecek mi?

-OHAL ilan edilen bölgedeki yakalama emirlerinin durumu

-Gözaltı, tutuklama ve tahliye süreleri ile ilgili OHAL kapsamında yapılan süre değişiklikleri

-Sürelerin durduğu dönemde avukatlar ne yapmalı? Mazeret ya da beyan dilekçesi vermeli mi?

-Arabuluculuk ve uzlaştırma süreleri duracak mı? Arabulucu, taraflar ve avukatlar bakımından ne yapılması gerekiyor?

-Sürelerin durduğu dönemde arabuluculuk toplantısı yapılabilir mi?

-Taraflarda veya vekillerden depremle ve OHAL bölgesi ile ilgisine ilişkin belge istenilmeli mi?

-Duran sürelerin hukuki son günlere etkisi nasıl olacak?

-İşe iade davaları ve arabuluculuk süreleri

-OHAL ilan edilen 10 ildeki yetkili mahkeme ve icra dairelerinin yerine yetkili yer belirlenmesi

-Süreler dururken işlem yapılabilir mi?

6 Şubat 2023 tarihinde Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen büyük 2 deprem sonrasında Adana, Adıyaman. Diyarbakır. Gaziantep, Hatay. Kahramanmaraş, Kilis, Malatya. Osmaniye ve Şanlıurfa illerinde Olağanüstü Hal (OHAL) ilan edilmesine ilişkin 08.02.2023 tarihli Cumhurbaşkanı Kararı için tıklayınız.

Olağanüstü Hal Kapsamında Yargı Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin 11.02.2023 tarihli Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi için tıklayınız.

CB Kararnamesi ile ilgili kısa özet için tıklayınız.

Deprem nedeniyle alınan tedbirlere ilişkin 06.02.2023 tarihli Hakimler ve Savcılar Kurulu Kararı için tıklayınız.

Deprem nedeniyle alınan ek tedbirlere ilişkin 07.02.2023 tarihli Hakimler ve Savcılar Kurulu Kararı için tıklayınız.

Deprem nedeniyle Cumhurbaşkanı tarafından ilan edilen OHAL Kararına istinaden alınan 12.02.2023 tarihli Hakimler ve Savcılar Kurulu Kararı için tıklayınız.

Deprem nedeniyle Cumhurbaşkanı tarafından ilan edilen OHAL Kararına istinaden alınan 13.02.2023 tarihli Yargıtay Başkanlar Kurulu Kararı için tıklayınız.

Bir Bilmece: Deprem nedeniyle dava açma, icra ve arabuluculuk sürelerinin durması / Seçim olacak mı?

Süreler nasıl duracak? Ne kadar duracak? Hangi durumdakiler için geçerli sürelerin durması?  6 Nisan sürelerin durması bitiş tarihi. Hangi durumdakiler için hangisi geçerli veya sürelerin tamamen durmadığı, devam ettiği haller var? Buradaki durumlar nasıl uygulanacak? Bunlara bir göz atalım. Merhaba, tekrar başımız sağ olsun.

 

Çok geçmiş olsun. Türkiye 6 Şubat 2023'te çok büyük iki depremle karşılaştı. Bunun yaralarını sarmamız için uzun bir zaman gerekiyor.

 

Zamanın belki durması gerekiyor. Yargıda da süreler durduruldu. Daha önce de bir çağrı yapmıştık.

 

Bu dönemde, bu kadar acının yaşandığı dönemde, hukuki süreler dursun demiştik. Buna ilişkin bir düzenleme yapıldı. Ancak yapılan düzenleme açıkçası bilmece gibi.

 

Bu bilmeceyi biraz çözmeye çalışalım. Hem taraflar hem de avukatlar bakımından veya süreci yürüten hakimlerimiz, arabozcularımız, uzlaştırmacılarımız bakımından nasıl hareket etmek gerekir? Bir onlara göz atalım. Öncelikle bu düzenleme nasıl geldi buraya ona bir bakalım isterseniz.

 

6 Şubat 2023'te deprem oldu. 8 Şubat 2023'te bir cumhurbaşkanı kararıyla olağanüstü hal ilan edildi. 10 ilimizde bildiğiniz gibi.

 

Daha sonrasında bir cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınlandı. Yargıda bu olağanüstü haldeki, depremdeki illere ilişkin önlemler alındığı gerekçesiyle bir cumhurbaşkanlığı kararnamesi yayınlandı. Ama sadece 10 ili ilgilendirmiyor.

 

Başka illeri de durumları da kapsıyor. Onlara birazdan değineceğiz. Daha sonrasında ise bu cumhurbaşkanlığı kararnamesi meclise sunuldu.

 

Mecliste de uygun bulmaya, onaylamaya ilişkin kanun çıkacak, yayınlanacak. Özetle 6 Şubat 2023 tarihinden itibaren duran süreler var. Bazı süreler 6 Şubat 2023'ten 6 Mart 2023'e kadar.

 

Bazı sürelerde 6 Nisan 2023'e kadar duruyor. Bu ayrımın farkında olmak gerekiyor. Hak kaybına uğramamak için.

 

Öncelikle şunu söyleyelim. Bizce sürelerin herhangi bir ayrım olmaksızın durması gerekirdi. Bu bir bilmeceye, keşmekeşe girmeye gerek yoktu açıkçası.

 

Ama şu anda böyle bir düzenleme var. Bu düzenlemeyi açıklamaya çalışalım. Öncelikle nasıl uygulanacak? Bir buna bakalım isterseniz.

 

İlk bakılması gereken duran süreler var. Bir de durmayan süreler var. Duran süreler için salgın döneminde pandemidekine benzer şekilde öncelikle saymış.

 

İşte zaman aşımı, itiraz süreleri, dava açma süreleri, icra ile ilişkin süreler vs. Bunlar durur diye örneklemiş. Demiş gider yargılama usulü kanunu, HMK, CMK gibi usul kanunlar, örneğin belgesel kanunlarına dahil usul kanunlarındaki süreler durur.

 

Genel kapsamını söylemiş. Hangi durumda öncelikle durur? Eğer bu 10 ilde, olağanüstü hal ilan edilen 10 ilde bir dava açılacaksa, icra takibi yapılacaksa, hal hazırdaki davada cevap süresi söz konusuysa, ihtar gönderilmesi gerekiyorsa, şikayet yapılacaksa, itiraz yapılacaksa gibi zaman aşımı örneğin bir alacakla ilgili işliyorsa, bu durumlarda süreler durur diyor. Yani birinci ihtimal zaten iş, dava o bölgedeyse, 10 ilden birindeyse süreler durur.

 

İkinci ihtimal, davanın tarafları veya tarafı, herhangi bir tarafı, gerçek kişi ya da tüzel kişi, bu 10 ilde, örneğin Kahramanmaraş'ta, örneğin Hatay'da, örneğin Adana'da, eğer yaşıyorsa, yerleşim yeri buralardaysa, onlar için de, onların tarafı olduğu uyuşmazlıkta da, davada, icra takibinde de süreler duruyor. Ya da bir diğer ihtimal, tarafın avukatı, bu 10 ilin barosuna kayıtlı ise, bu durumda da süreler duruyor. Bir de şu var, buralara kayıtlı olmayan, yerleşim yeri 10 ilde değil, buraların barolarına da kayıtlı değil ama, kişi 6 Şubat 2023 tarihinde depremin olduğu olağanüstü hale ilan edilen, 10 ilde bulunuyor ise veya dosyanın avukatı yine bu 10 ilde bulunuyor ise, bu durumda da süreler 6 Nisan 2023, bu tarih dahil olmak üzere 6 Nisan 2023'e kadar duruyor.

 

Bir de 6 Mart 2023'e kadar duran süreler var. Bunlar birazcık değil, baya baya karışıyor aslına bakarsanız. Bunlarda da durum şu.

 

Diyor ki, olayın tarafları, uyuşmazlığın tarafları ya da avukatı, tarafların avukatı ya da o avukatın bürosunda çalışanlar, bunlar bakımından 10 ilde kan veya kayınıs mı varsa veya bu 10 ile yardım yapmak amacıyla, depremde enkaz altındakileri arama kurtarma çalışmaları amacıyla, hasar ve zarar konusunda yardımcı olmak amacıyla ya da ihtiyaçları karşılamak için, yardımcı olmak amacıyla buralara gittiyse, bakın taraf olabilir, avukat olabilir veya avukatın bürosunda çalışanlar olabilir. Burada avukat olma zorunluluğu da aramamış. Bu durumlarda da bu 10 ilde yaşamıyorlar, 10 ilin barosuna kayıtlı değiller, deprem anında da orada değillerdi.

 

Ancak sonrasında depremdekilere yardım amacıyla oraya gitmiş olabilirler veya zaten oralarda kan veya kayınıs mı bulunuyor olabilir. Kan kayınıs mı meselesine çok ayrıntısına girmeyeceğim. Yani genel olarak akrabası diyelim.

 

Çünkü hani burada mesela eşleri de dahil etmemişler. Hani hukuki bir yorum olmayacak ama eş ayrı bir kavram. O da yazılmamış ama bunların hepsinin kabul edilmesi lazım.

 

Birazdan onlara değineceğim. Bu kişiler için de 6 Mart 2023 bu tarih dahil olmak üzere 6 Mart 2023 tarihine kadar süreler duruyor. Şimdi çok kısaca tekrar edelim.

 

Deprem nedeniyle olağanüstü hal ilan edilen 10 ilde eğer hukuki iş varsa veya hukuki işin tarafı orada yerleşim yeri varsa veya deprem olduğunda orada bulunuyorsa veya o işin avukatı orada olmasına gerek yok ama avukat 10 ilden birisinin barosuna kayıtlıysa ya da avukat o ilden birinde deprem sırasında bulunuyorsa bu durumda 6 Nisan 2023 tarihine kadar ilgili iş için süreler durmuş oluyor. 6 Mart 2023 tarihine kadar duran sürelerde bu dediğimiz şartlara uymamakla beraber Örneğin avukatın barosu da 10 ilin dışında. Taraflar da öyle.

 

Orada da deprem anında bulunmuyorlardı. Ama kan veya kayın ısmı hem taraflar hem de avukat bakımından eğer o 10 ilin içerisinde varsa bu nedenle de süreler durabiliyor. Yine aynı şekilde deprem bölgesine 10 ile yardım için gittilerse bu durumda da süreler durabiliyor.

 

Bu konu çok tartışılacak muhtemelen. Ama işin özünü şöyle söyleyelim. Aslında burada bu gerekçeyle herhangi bir şekilde bildirim bulunduğunda dikkat alınması lazım.

 

Sürelerin o işte durması lazım. Böyle değerlendirmek gerekir. Şimdi akla şu soru gelebilir.

 

Süreler durdu ama biz işlem yapamaz mıyız? İşlem yapabilirsiniz elbette. Ama mesela siz dava açtınız. İşte cevap süresi vardı bunun.

 

Cevap süresi duruyor, işlemiyor. Burada dikkat etmek lazım. Yani hiç işlem yapamayacağınız anlamına gelmiyor.

 

Burada şöyle özel bir düzenleme yapılmış. Az önce bahsettiğimiz kapsamda olanlar. İşte 10 ilde yaşayanlar, o borolara kayıtlı avukatlar vs.

 

Yani sürelerin durmasına tabi olanlar. Sürelerin durmasına tabi olmayan, dışarıda kalanlar. Örneğin Arama Maraş borosuna kayıtlı bir avukat Hatay'da yerleşik olan bir kişi adına koca elindeki borçlu için icra takibi yapmak istiyor.

 

Yani kapsamda olan kişi kapsamda olmayan kişiye karşı icra işlemi başlatmak istiyor. Bu durumda diyor kanun sen artık sadece bu iş için ama diğer işlerde değil sadece bu iş için sürelerin durması konusundaki avantajını kaybedersin. Yani eğer sen süreler durmasına rağmen icra işlemi yapıyorsan dışarıda kalanlara karşı o durumda sürelerin durması hakkını o işlem bakımından kaybedersin.

 

Yani tekrar sana bir süre tanınıyorsa eğer sınırlı bir süre ise burada o süre artık durmadan dolabilir. Bunlar dışında sürelerin durmadığı haller de var. Bunlar açıkça kanunda sayılmış.

 

Şuradan aklınıza gelsin. Cezai bir zaman aşımı. Suç ve ceza bakımından, kabahat bakımından, idari soruşturma bakımından bir zaman aşımı söz konusuysa bu durumda süreler durmuyor.

 

5271 sayılı kanun CMK bakımından bir koruma tedbiri varsa bu durumda süreler durmuyor. 6100 sayılı HMK bakımından eğer bir ihtiyar tedbire ilişkin işlem varsa bu durumda da süreler durmuyor. Kanun durmayan süreleri ayrıca belirtmiş.

 

Dolayısıyla dışında kalanların aslında hepsinin durduğunu da düşünebiliriz. Çok önemli bir detay var. Durmayan sürelerden biri de Türkiye Büyük Millet Meclisi ve Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin işlemler.

 

Yani şöyle bir soru sorabiliriz. Peki süreler durdu seçim yapılacak mı? Seçime ilişkin işlemler yapılacak mı? Şimdi biliyorsunuz bu sürelerin durmasına ilişkin bir kanuna dair teklif de teklifin gerekçesi de Cumhurbaşkanı imzasıyla sunuldu. Gerekçe de ne diyor biliyor musunuz? Diyor ki Türkiye Büyük Millet Meclisi seçimi ve Cumhurbaşkanı seçimine dair işlemler durmayacak açıkça belirlendi ve bu konuda da herhangi bir tereddüte mahal vermeyecek şekilde yazıldı.

 

Dolayısıyla Cumhurbaşkanı imzasıyla yargıya ilişkin süreleri durmasına dair bu karar ve kararnamede gerekçesinde kanun gerekçesinde diyor ki meclis ve Cumhurbaşkanı seçimleri zamanında yapılacak. Yani seçimler 14 Mayıs'ta süresinde yapılacak mı? Cumhurbaşkanı kararnamesine bakarsanız süresinde yapılacak. Her işlem devam edecek.

 

Süreler durmayacak. Öyle görünüyor. Açıkça Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla bu şekilde sunulmuş durumda.

 

Durma süresince duruşmalar var. Müzakereler var. Yargıtay'da murafalar var.

 

Bunlar ne olacak? Bunlarla ilgili kanun hükmüne kararname diyor ki Yargıtay ve Danıştay'da Başkanlar Kurulu karar alacak. Bölge İdari, Bölge Adliye Mahkemesi, Vergi Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri, Hukuk Ceza Mahkemelerinin durumlarıyla ilgili buradaki duruşmalarla ilgili Hakimler Savcılar Kurulu. HSK karar alacak.

 

Öte yandan diğer adaletle ilgili, adalet hizmetleriyle ilgili Adalet Bakanlığı karar alacak. Baktığımız zaman birçoğu hakkında karar alındığını görüyoruz. İlgili linkleri de burada yine paylaşacağız.

 

Ulaşabilirsiniz. İcra ile ilgili özel durumlar var. Diyor ki, eğer satış günü belirlendiyse, icradan satışa ilişkin bir gün belirlendiyse buna ilişkin yeni gün herhangi bir şekilde işte tebligat vs.

 

usule gerek kalmaksızın yeniden belirlenebilecek, veya sen belirlenecek ilane tebligat yapılacak, duyurulacak deniyor. Yine başka bir özel düzenleme. Eğer bütün bu sürelerin durmasına rağmen siz rızaen bir ödeme yaptıysanız bu durumda artık bunun işte durduğu iadesi falan filan denilemez.

 

Rızaen bir harekette bulunduysanız artık geri dönüşü yok. Concordata işlemleri bakımından da sürelerin durmadığını, devam ettiğini söylemekte fayda var. Burada dikkat etmek gerekir.

 

Özellikle bir başka durum yakalama emriyle ilgili. O hal ilan edilen bölgede bir yakalama söz konusuysa ve bu gerçekleştirilemiyorsa bu durumda kişinin bulunduğu yer mahkemesi de yakalama konusunda görevli yetkili olmuş durumdan. Bu nasıl olacak tartışılır ama böyle bir kural belirlenmiş.

 

Son özel bir düzenlemeden daha bahsedelim. Bu da tutuklamayla ilgili. Tutuklamada gözaltında veya tahliye talepleriyle ilgili süreler değişmiş durumda.

 

Bunlarla ilgili de mutlaka ilgili kanun hükmünde kararnameye bakmakta fayda var. Yalnız buradaki sürelerin uzatılması sadece o hal sürecinde ve o hal bölgesinde geçerli. Diğer meselelerle karıştırılmaması gerekiyor.

 

Yani işte ben o bölgedeydim, barosuna kayıtlıydım vs. yakınlarım vardı. O kapsamda değil.

 

Bu bambaşka bir düzenleme. Aklınızda olsun. Şimdi gelelim önemli sorulara, merak edilenlere.

 

Bu kadar karışık bir düzenleme biz ne yapalım diyorsunuz değil mi? Ben de bir avukat olarak, mesleki refleks olarak şimdi hiçbir şey yapmayalım mı? Dosyaya bir şey göndermeyelim mi? Bir mazeret de mi sunmayalım? Acaba biraz daha garantiye alsak mı diyebilirsiniz veya taraf olarak da bunu diyebilirsiniz ve çok haklısınız. Ben de şunu öneriyorum. Bir mazeret dilekçesi gibi değil.

 

Mazerete ilişkin ilk günlerde HSK zaten mazeret taleplerinin olumlu karşılanacağını, olumlu karşılanması gerektiği yönünde bir öneri getirmişti. Ama mazeret değil. Burada artık bir kanun hükmünde kararname var.

 

Bu da bir onaylanma kanunuyla uygun bulunacak. Dolayısıyla kanun hükmünde kararnameye dayanan, kanuna dayanan aslında bir durumunuz var. Yani şunu diyebilirsiniz.

 

Benim kan ısımlarım olağanüstü hal ilan edilen, deprem meleğine olağanüstü hal ilan edilen bölgede bulunuyordu. Dolayısıyla duran sürelerden yararlanacağım diye bir beyan gönderebilirsiniz. Böyle bir beyan göndermekte fayda var.

 

Ben ilgili bölge barosuna kayıtlıyım diyebilirsiniz. Veya şunu söyleyebilirsiniz. Bölgeye arama kurtarma, yardım ve zarar ziyan konusunda destek olmaya gittim.

 

Dolayısıyla burada süreler benim için de durmuştur diyebilirsiniz. Böyle bir beyanda bulunmakta, mahkemeye göndermekte fayda var. Yine mahkemelerde hakimler bakımından da bunların mutlaka dikkat alınmasında fayda var.

 

Hatta böyle bir talep yoksa dahi belki talebi gönderebilecek durumda değiller. Bildirimi, beyanı gönderebilecek durumda değiller. Burada yine de bir resan karar alınabilir diye düşünüyorum.

 

Özellikle kurumlar var. Ara buluculuk, uzlaştırma gibi. Ve burada süreler çok kısa.

 

Duran sürelerden daha kısa. Örneğin dava şartına tabi işçi işveren ya da tüketici uyuşmazlığında ara buluculuk süreci 4 haftada sonlandırılması gerekiyor. Burada süreler nasıl işleyecek, nasıl duracak? Burada da ara bulucunun bence tüm taraflara taraf vekiline öncelikle ulaşabiliyor olması lazım.

 

Eğer ulaştıysa ve tüm taraflar taraf vekillerinden evet biz duran süreler içerisinde de örneğin 5 Mart'ta da toplantı yapmak istiyoruz. Sorun değil dediler. Bu durumda ancak ara buluculuk toplantısı gerçekten yapılmalı.

 

Bunun dışında kalan hallerde taraflar dedi ki ben deprem bölgesine gittim. Yardımda bulunuyorum. Ben işte şura barosuna kayıtlıyım.

 

Veya mühekkilim oradaydı o anda deprem anında. Dedi ara bulucu olarak biz illa da şu belgeyi gönder, şöyle de beyan et, işte bir şekilde bunu delillendir dememeliyiz. Bence burada her şeyin delillendirilmesi mümkün değil.

 

Bakın birçok insan enkaz altında kaldı. Oradakiler yardıma gitti. Kimliği bile olmayan insanlar var.

 

Birçok belgesine delile ulaşamayacak insanlar var. Kaldı ki bir ciddi anlamda şok haliyle söz konusu. Her türlü önlemi işlemi sağlayamamış olabilirler.

 

Bu nedenle bu konuda illa da belge getir, illa da delillendir dememek lazım. Ancak şu istenebilir bence. Tamam bu durumunuza dair bana bir mail atın.

 

Bana bir eğer mesela elektronik imzanız varsa bu durumu elektronik imzayla, imzalayarak bir yazıyla göndereyim. İlla öyle olmak zorunda değil ama talep edilebilir. Diyenebilir ki evet duruşmanın yapılmasını istemiyoruz.

 

Evet ara burcuk toplantısının yapılmasını istemiyoruz. Sürelerin durduğunu söylüyorsunuz. Bu durumda lütfen buna ilişkin bir beyan gönderin.

 

Denebilir taraflara, taraf vekillerine bu şekilde bir çözüm. Yani çözüm odaklı yaklaşımı bu şekilde yapabiliriz. Şimdi süreler durdu.

 

Süreler durduktan sonra son günümüz nasıl olacak? Bir de buna bakalım. Örneğin benim son günüm normalde 10 Şubat'tı. Değil mi? 6 Şubat itibariyle süreler durdu.

 

Son günüm normalde 10 Şubat'tı. Şimdi 6 Nisan'a kadar, 6 Nisan tarihi dahil olmak üzere duracak sürelerin olduğu yerdeyim. Yeni son günüm ne zaman olur? Yeni son günüm 10 Nisan olur.

 

Yeni bir düzenleme vesaire yapılmadığı sürece bu durumda yeni sürem, yeni son günüm 10 Şubatken 10 Nisan. Eğer Mart ayını 6 Mart'a kadar, 6 Mart dahil olmak üzere sürelerin durduğu düzenlemeye tabiysen bu durumda da yeni gün, yeni son gün 10 Mart olur. Bu şekilde kolay bir düzenleme yapıldı diyebiliriz.

 

Salgın döneminde, pandemide biraz daha farklı bir düzenleme vardı. Bu sefer okumak belki biraz daha kolay düzenlemeyi. Ara buluculuk için şu uyarıda bulunayım.

 

İşe iade süreçleri ile ilgili. Biliyorsunuz kısa bir süre var ara buluculuğa başvuru ve ara bulucuk süreci bittikten sonra da dava açma süresi var. Eğer imkanınız varsa bunlara da dikkat edin derim.

 

Ara bulucular bakımından her türlü durma konusunda inisiyatif kullanılmasında fayda var ama taraf veya taraf vekiliyseniz burada sürelerin kaçma, sürelerin durmaması riskini de hesap etmekte fayda var. Dikkati alınması gereken bir şey bence çoktan böyle bir düzenleme yapılmalıydı. Umarım kısa zamanda yapılır.

 

Bu 10 ilde, adliyede, icra dairelerinde olan işlerde dava açacaksınız ya gidip şu anda müracaat edeceksiniz. Belki de durmayan sürelerle ilgili bir durumumuz var. Nereye başvuracaksınız? Adliye binası yok yıkılmış durumda.

 

Adliye işlemiyor. Bir adres gösterilmesi lazım. Bu konuda acilen bir düzenleme yapılması lazım.

 

Şunu unutmamak lazım. Sürelerin durması demek işlem yapılamayacağı anlamına gelmiyor. Yani yerleşim yeri de barosu da depremden zarar gören bir yer olabilir.

 

Bu 10 il kapsamında kalabilir ama dava açmasına bir engel yok. Ara bulucuk başvurusu yapabilir mi? Yapabilir. İcra takibi yapabilir.

 

Süre onun bakımından durdu ama işlem yapılması engellenemez. İşlem yapabilir. Karşı tarafta aynı kapsamdaysa yine süreler durmaya devam edebilir.

 

Dolayısıyla burada işlem yapılabileceğini de düşünerek yeni yetkili yerleri de belirlemiş olmak gerekiyor. Sürelerin durması evet biz de daha önce talep ettik. Dedik ki dursun.

 

Zaten ciddi anlamda acılar var. Yaralar sarılacak. Çok uzun zaman alacak.

 

Dolayısıyla en azından zamanı durduramıyorsak da hukuk süreleri bir durduralım demiştik. Buna ilişkin düzenleme baya bir karmaşık oldu. Mümkün olduğu kadar basit bir şekilde anlatmaya, bütün detaylara değinmeye çalıştım.

 

Ama mutlaka bununla ilgili daha fazla soru gelecektir. Bu konuda biraz da yazıp çizmeye çalışırız. Belki böyle tabulaştırıp daha basit bir şekilde aktarabiliriz.

 

Yaralarımızı bir an önce sarabilmek dileğiyle. Görüşmek üzere.

https://www.aslanpinar.comyayinlarimiz/egitim-ve-etkinlikler/bir-bilmece-deprem-nedeniyle-dava-acma-icra-ve-arabuluculuk-surelerinin-durmasi-secim-olacak-mi

https://www.aslanpinar.com/yayinlarimiz/egitim-ve-etkinlikler/bir-bilmece-deprem-nedeniyle-dava-acma-icra-ve-arabuluculuk-surelerinin-durmasi-secim-olacak-mi

Diğer Makaleler