-
Tarih: 10.02.2021
Sözleşmenin Süresinin Uzaması Durumunda Süresi Uzayan Sözleşme İçin Yeniden Damga Vergisi Doğmaz
T.C.
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas : 2016/1034
Karar : 2016/817
Tarih : 28.09.2016
ÖZET
Yeni bir sözleşme imzalanmadan ya da eski sözleşme üzerine herhangi bir şerh konulmadan kendiliğinden veya sözleşmedeki bir hüküm dolayısıyla sözleşmenin süresinin uzaması durumunda süresi uzayan sözleşme için yeniden damga vergisi doğmayacağı hk.
İstemin Özeti : Davacı adına, İstanbul Atatürk Havalimanında çeşitli alanlarda faaliyet gösteren diğer firmalarla imzaladığı alan tahsis sözleşmelerine ilişkin olarak ihtirazi kayıtla verilen damga vergisi beyannamesine dayanılarak 2010 Temmuz dönemi için tahakkuk ettirilen damga vergisinin kaldırılması ve fazladan ödenen kısmının iadesi istemiyle dava açılmıştır.
İstanbul 4. Vergi Mahkemesi, 7.7.2011 gün ve E:2010/3583, K:2011/2726 sayılı kararıyla; 488 sayılı
Damga Vergisi Kanununun 1 ve 2'nci maddeleri, 14’üncü maddesinin 3’üncü fıkrası ile ekli ([1]) sayılı tablonun “I. Akitlerle ilgili kağıtlar” başlıklı bölümünün A/1 fıkrası hükümlerine değindikten sonra; davacı şirket ile diğer firmalar arasında imzalanan alan tahsis sözleşmelerinin "tahsis süresi" başlıklı 2.2. maddesinde, tahsis süresinin bir yıl olduğu, taraflarca tek taraflı olarak tahsis süresi hitamının 30 gün öncesinden yazılı olarak sözleşmeyi yeni dönem için yenilememe ihbarında bulunulmadığı takdirde, tahsis süresinin tahsis bedeli hariç olmak üzere aynı hüküm ve koşullarla bir yıl daha uzayacağının belirtildiği ve düzenlenen sözleşmelerin de bu madde kapsamında sürelerinin uzatıldığı, dolayısıyla sözleşmenin bitiminde yazılı olarak bir şerh konulmasa da sözleşmenin başlangıcında konulan yenilememe ihbarında bulunulmadığı takdirde sözleşmenin bir yıl uzayacağını belirten ifadenin gerçekte ileriye yönelik konulan bir şerh olduğu ve sözleşme hükümlerinin doğup doğmayacağının ileride olabilecek bir olaya bağlandığı ve bu olay gerçekleştiğinde sözleşmenin hüküm ve sonuçlarını gerçekleştireceği, uyuşmazlıkta ise söz konusu olayın, sözleşmenin bitiminden 30 gün öncesinde yazılı olarak yenileme talebinde bulunulmaması, yani sözleşme süresinin uzatıldığının kabul edilmesi olduğu, dolayısıyla sözleşme süresinin başlangıçta konulan ve imzalanan şerh sebebiyle uzadığı ve damga vergisinin de aynı oranda alınması gerektiği gerekçesiyle davayı reddetmiştir.
Davacının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dokuzuncu Dairesi 7.11.2014 gün ve E:2013/3493, K:2014/7251 sayılı kararıyla; uyuşmazlığın esasını, yeni bir sözleşme imzalanmadan ya da eski sözleşme üzerine herhangi bir şerh konulmadan kendiliğinden veya sözleşmedeki bir hüküm dolayısıyla sözleşmenin süresinin uzaması durumunda süresi uzayan sözleşme için yeniden damga vergisinin doğup doğmayacağı hususunun oluşturduğu, damga vergisinin doğması için öncelikle kanunda belirlenmiş bir kağıt veya elektronik ortamda düzenlenmiş bir belge ya da veri olması, bu kağıt, belge ya da verinin imzalanmış olması ya da imza yerine geçecek bir işaret konmuş olması gerekmekte olup, bu kağıtların hükümlerinin yenilenmesi durumunda ise sadece bu kağıtların yenilenmesine ilişkin mektup ve şerhlerin damga vergisine tabi olduğu, Damga Vergisi Kanununun 2'nci maddesinde şerhlerden bahsedilmekle birlikte mektup ve şerhin yasal tanımının yapılmadığı, bir anlatım veya yorumlama, bir şeyi açıklamak amacıyla bir kağıda yazılmış olan ifade olarak tanımlanabilecek olan şerhin yazılı olan bir kağıdın, herhangi bir yerine, boşluğuna konulabileceği; önceden düzenlenmiş bulunan kağıdın altına veya arkasına bir boşluğa, bu kağıdın hükümlerinin yenilenmesine, uzatılmasına, değiştirilmesine, devrine veya bozulmasına ilişkin şerh konulması halinde bu kağıdın damga vergisine tabi olacağı, olayda, davacı şirketin imzalamış olduğu alan tahsis sözleşmelerinde yer alan "yeni dönem için yenilememe ihbarında bulunulmadığı takdirde tahsis süresi, tahsis bedeli hariç olmak üzere aynı hüküm ve koşullarla 1 (bir) yıl daha uzayacaktır" şeklindeki maddenin, damga vergisine konu kağıdın hükümlerinin yenilenmesine ilişkin kağıda konulmuş bir şerh olarak kabulünün mümkün olmadığı, bu nedenle, sözleşmede bulunan bu hüküm gereğince süresi kendiliğinden uzayan sözleşmenin Damga Vergisi Kanununun aradığı anlamda damga vergisine tabi bir sözleşme olarak kabul edilemeyeceği, aksi düşüncenin, verginin kanuniliği ilkesine aykırı olarak kanunda yazılı olmayan bir durumun yorum yoluyla genişletilerek vergi alınmasına yol açacağı sonucuna ulaşıldığı, bu durumda, içerdiği bir madde uyarınca süresi kendiliğinden uzayan alan tahsis sözleşmeleri için yapılan dava konusu damga vergisi tahakkukunda hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuş; davalı idarenin karar düzeltme istemini reddetmiştir.
İstanbul 4. Vergi Mahkemesi, 29.02.2016 gün ve E:2016/712, K:2016/393 sayılı kararıyla; ilk kararında ısrar etmiştir.
Davacı tarafından; damga vergisinin kağıtlar üzerine inşa edilmiş bir vergi olduğu, süre uzatımı için yeni bir kağıt düzenlenmediği, mevcut sözleşmeye bir şerh düşülmediği veya mektup teatisi olmadığı sürece tarafların pasif kalmak suretiyle sözleşmenin kendiliğinden uzaması halinin damga vergisinin konusuna girmeyeceği ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti : Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
Danıştay Tetkik Hakimi : Selim GÜNDOĞDU
Düşüncesi :Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davacı adına, İstanbul Atatürk Havalimanında çeşitli alanlarda faaliyet gösteren diğer firmalarla imzaladığı alan tahsis sözleşmelerine ilişkin olarak ihtirazi kayıtla verilen damga vergisi beyannamesine dayanılarak 2010 Temmuz dönemi için tahakkuk ettirilen damga vergisinin kaldırılması ve fazladan ödenen kısmının iadesi istemiyle açılan davanın reddi yolunda verilen ısrar kararı davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Danıştay Dokuzuncu Dairesinin yukarıda yer verilen 7.11.2014 gün ve E:2013/3493, K:2014/7251 sayılı kararının dayandığı aynı hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca temyiz isteminin kabulü ile İstanbul 4. Vergi Mahkemesinin, 29.02.2016 gün ve E:2016/712, K:2016/393 sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri hakkında hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 28.09.2016 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında vergi mahkemesi kararının bozulmasını gerektirecek nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.
-
Ortaklığın Giderilmesi Uyuşmazlıklarındaki Dava Şartı Arabuluculuğa İlişkin Hükmün İptali Talebi AYM Tarafından Oyçokluğuyla Reddedildi
-
Tarih: 02.10.2024
-
-
Pergole Ruhsata Tabi Olmadığından Yıkım ve Para Cezasına İlişkin Encümen Kararı Hukuka Aykırıdır
-
Tarih: 01.10.2024
-
-
Defter, Kayıt ve Belgelerin İbraz Edilmemesi Hâlinde Bir Vergi Ziyaı Oluşmaması ve Tarh Edilen Vergi ve Vergi Aslına Bağlı Olarak Kesilen Bir Cezanın Da Bulunmaması Sebebiyle 7394 Sayılı Kanun Gereği Alt Sınırdan Tayin Edilen Temel Ceza Üzerinden Yarı Oranında İndirim Yapılması Gerekmektedir
-
Tarih: 20.09.2024
-
-
Dava Açma Sürelerini Düzenleyen, Son Derece Karışık ve Dağınık Olan Bir Mevzuatın Aşırı Şekilci (katı) Yorumu Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Edebilir
-
Tarih: 17.07.2024
-
-
Uyuşmazlığın Sonucuna Etkili İddia ve İtirazların Dikkate Alınmaması Gerekçeli Karar Hakkını İhlal Eder
-
Tarih: 10.07.2024
-
-
Tek Dosyada Birleştirilerek Karara Bağlanan Davalarda Tek Vekâlet Ücretine Hükmedilmesi Gerekir
-
Tarih: 28.06.2024
-
-
Arabuluculuk İlk Toplantısına Katılınmazsa Uygulanan Yaptırım İptal Edildi
-
Tarih: 23.06.2024
-
-
Enflasyon Karşısında Alacaklıya Faiz Koruması
-
Tarih: 18.04.2024
-
-
Parselasyon Yapılırken Uygulama İmar Planına ve Mevzuata Uygun Şekilde Düzenleme Sınırı Belirlenmelidir
-
Tarih: 14.03.2024
-
-
6306 Sayılı Kanun Kapsamında Riskli Yapı Malikleri Tarafından Üçüncü Kişilere Yapılan İlk Satış İşlemlerine İlişkin Olarak Malik Adına Tahakkuk Eden Tapu Harcının İstisna Hükümleri Kapsamında Değerlendirilmesi Mümkün Değildir
-
Tarih: 07.03.2024
-