-
Tarih: 03.02.2022
Özel usulsüzlük cezalarının yapılandırılmasından sonra dava açılamayacağı gibi davanın esası yönünden inceleme de yapılamayacaktır
DANIŞTAY
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas | : 2021/5 |
Karar | : 2021/7 |
Tarih | : 03.11.2021 |
BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI ARASINDAKİ AYKIRILIĞIN
GİDERİLMESİ İSTEMİ HAKKINDA KARAR
I- AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNDE BULUNAN : İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulu
II- İSTEMİN ÖZETİ : İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesinin 31/10/2019 tarih ve E:2019/2940, K:2019/3529 sayılı kararı ile İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin 30/05/2019 tarih ve E:2019/1114, K:2019/1598 sayılı kararı arasındaki aykırılığın, 2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 3/C maddesinin (4) numaralı fıkrasının (c) bendi uyarınca giderilmesi, istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanın bu yöndeki talebini uygun gören İstanbul Bölge İdare Mahkemesi Başkanlar Kurulunun 14/06/2021 tarih ve E:2021/44, K:2021/44 sayılı kararıyla istenmiştir.
III- AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ İSTEMİNE KONU BÖLGE İDARE MAHKEMESİ KARARLARI:
A- İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesinin E:2019/2940 sayılı dosyasına konu yargılama süreci:
Dava konusu istemin özeti: Davacı adına, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca 2013 ve 2014 yılları için kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
İstanbul 14. Vergi Mahkemesinin 15/05/2019 tarih ve E:2018/2041, K:2019/927 sayılı kararı:
Davacı tarafından yapılan başvuru üzerine dava konusu özel usulsüzlük cezaları 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un "İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemler" başlıklı 4. maddesi uyarınca yapılandırılmıştır. Anılan maddenin (9) numaralı fıkrasında "Bu madde hükümlerinden yararlanılabilmesi için madde kapsamında ödeme başvurusunda bulunulan alacağa ilişkin dava açılmaması şarttır." düzenlemesine yer verilmiştir. 7143 sayılı Kanun'da yapılandırılan borçlara karşı dava açılmasına engel bir düzenlemenin bulunmadığı dikkate alındığında, işbu davanın yapılandırma işlemini geçersiz kıldığı ve yapılandırma işleminin davanın açılmasına engel olmayacağı sonucuna varıldığından, davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçildi.
Olayda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinde belirtilen belgelerin verilmediğinin ve alınmadığının saptandığına ilişkin hukuken geçerli bir tespit bulunmadığından, dava konusu özel usulsüzlük cezalarında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Mahkeme, bu gerekçeyle özel usulsüzlük cezalarını kaldırmıştır.
Davalının istinaf istemini inceleyen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesinin 31/10/2019 tarih ve E:2019/2940, K:2019/3529 sayılı kararı:
Vergi Dava Dairesi, istinaf istemine konu edilen kararın kaldırılmasını gerektiren bir nedenin bulunmadığı gerekçesiyle istinaf istemini reddetmiştir.
B- İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin E:2019/1114 sayılı dosyasına konu yargılama süreci:
Dava konusu istemin özeti: Davacı adına, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353.maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca 2013 ve 2014 yılları için kesilen özel usulsüzlük cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
İstanbul 3. Vergi Mahkemesinin 24/01/2019 tarih ve E:2018/1760, K:2019/121 sayılı kararı:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (d) bendinde, dilekçelerin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği belirtilmiş; 15. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde ise 14. maddenin (3) numaralı fıkrasının (d) bendinde yazılı hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
7143 sayılı Kanun'un "Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklar" başlıklı 3. maddesinde, kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklara ilişkin düzenlemelere yer verilmiş; maddenin (10) numaralı fıkrasında da bu madde hükmünden yararlanılması için madde kapsamına giren alacaklara karşı dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmamasının şart olduğu belirtilmiştir.
Dava konusu özel usulsüzlük cezalarının dava açılmadan önce 7143 sayılı Kanun kapsamında yapılandırıldığı ve yapılandırılan borçlarla ilgili olarak davacının, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun uzlaşma veya cezada indirim hükümlerinden yararlanma talebinde bulunmayacağı, dava açmayacağı, açmış olduğu davalardan vazgeçeceği taahhüdünde bulunduğu görüldüğünden ve 7143 sayılı Kanun'un belirtilen düzenlemeleri uyarınca yapılandırma başvurusunda bulunulan borçlara ilişkin olarak dava açılmayacağından uyuşmazlığın esasını inceleme olanağı bulunmamaktadır.
Mahkeme, bu gerekçeyle davayı incelenmeksizin reddetmiştir.
Davacının istinaf istemini inceleyen İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin 30/05/2019 tarih ve E:2019/1114, K:2019/1598 sayılı kararı:
Vergi Dava Dairesi, istinaf istemine konu edilen kararın, usul ve hukuka uygun olduğu ve kaldırılmasını gerektiren bir nedenin bulunmadığı gerekçesiyle istinaf istemini reddetmiştir.
Her ne kadar, bölge idare mahkemesi kararında temyiz yolunun açık olduğu belirtilmiş ise de dava konusu özel usulsüzlük cezalarının toplam tutarının anılan kararın verildiği tarih itibarıyla geçerli olan temyiz sınırının altında olduğu görüldüğünden, bölge idare mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın giderilmesi isteminde bulunulabilmesinin şartlarından biri olan isteme konu olan bölge idare mahkemesi kararlarının kesin nitelikte
olması şartının gerçekleştiği sonucuna varılmıştır.
IV- İSTANBUL BÖLGE İDARE MAHKEMESİ BAŞKANLAR KURULUNUN GÖRÜŞÜ:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 14. maddesinin (3) numaralı fıkrasının (d) bendinde, dilekçelerin idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olup olmadığı yönünden inceleneceği belirtilmiş; 15. maddesinin (1) numaralı fıkrasının (b) bendinde ise 14. maddenin (3) numaralı fıkrasının (d) bendinde yazılı hususta kanuna aykırılık görülmesi halinde davanın reddine karar verileceği hükme bağlanmıştır.
7143 sayılı Kanun'un "Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklar" başlıklı 3. maddesinde, kesinleşmemiş veya dava safhasında bulunan alacaklara ilişkin düzenlemelere yer verilmiş; maddenin (10) numaralı fıkrasında da bu madde hükmünden yararlanılması için madde kapsamına giren alacaklara karşı dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmamasının şart olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümlerinin birlikte değerlendirilmesinden, mükelleflerin, 7143 sayılı Kanun kapsamında yapılandırdıkları borçlara yönelik olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun uzlaşma veya cezada indirim hükümlerinden yararlanma talebinde bulunmayacağı, dava açmayacağı, açmış olduğu davalardan vazgeçeceği taahhüdünde bulunmaları nedeniyle 7143 sayılı Kanun'un 3. maddesinin (10) numaralı fıkrası uyarınca yapılandırma başvurusunda bulunulan borçlara ilişkin olarak dava açılamayacağı ve açılan davanın esasını inceleme olanağı bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Başkanlar Kurulu, bu gerekçeyle aykırılığın, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2.Vergi Dava Dairesinin 30/05/2019 tarih ve E:2019/1114, K:2019/1598 sayılı kararı doğrultusunda giderilmesi gerektiği görüşü ile dosya örneği ve eklerinin UYAP ortamında Danıştaya gönderilmesine oyçokluğuyla karar vermiştir.
V- İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
Bölge idare mahkemesi kararları arasındaki aykırılığın giderilmesi istemine konu İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesinin kararına ilişkin uyuşmazlıkta, davacı tarafından, özel usulsüzlük cezalarına ilişkin ihbarnamelerin tebliğ edilmesinin ardından yapılan başvuru üzerine özel usulsüzlük cezaları 7143 sayılı Kanun'un "İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemler" başlıklı 4. maddesi uyarınca yapılandırılmıştır.
İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin kararına ilişkin uyuşmazlıkta ise davacı tarafından, özel usulsüzlük cezalarına ilişkin ihbarnamelerin tebliğ edilmesinin ardından yapılan başvuru üzerine özel usulsüzlük cezaları 7143 sayılı Kanun'un "Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulanan alacaklar" başlıklı 3. maddesi uyarınca yapılandırılmıştır.
Yapılandırma başvurusuna ilişkin dilekçelerde, yapılandırılan borçlarla ilgili olarak 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun uzlaşma veya cezada indirim hükümlerinden yararlanma talebinde bulunulmayacağı, dava açılmayacağı, açılmış olan davalardan vazgeçileceği belirtilmiştir.
Davacılar, yapılandırma talebinde bulunduktan sonra özel usulsüzlük cezalarına karşı dava açma süresi içinde dava açmıştır. Dava dilekçelerinde özel usulsüzlük cezalarının 7143 sayılı Kanun uyarınca yapılandırılmasına ilişkin olarak herhangi bir hususa yer verilmemiştir. Davacılar tarafından, yargılama sürecinin devamında verilen dilekçelerde ise 7143 sayılı Kanun'da dava açılmamasının borcun yapılandırılabilmesinin ön koşulu
olarak düzenlendiği, bu durumda, dava açmama koşulunun yerine getirilmemesi halinde borcun yapılandırılmaması gerektiği ve Kanun'da dava açılmasını engelleyen herhangi bir düzenlemenin bulunmadığı ileri sürülmüştür.
Ayrıca, davanın taraflarınca, yargılama sürecinin herhangi bir aşamasında, 7143 sayılı Kanun uyarınca özel usulsüzlük cezalarının yapılandırılmasından sonra idareye yazılı olarak başvurularak yapılandırma talebinden vazgeçildiği yolunda herhangi bir iddiada bulunulmamıştır.
Aykırılığın giderilmesi istemine konu olan husus, 7143 sayılı Kanun'un 3 ve 4.maddeleri uyarınca yapılandırılan özel usulsüzlük cezalarına karşı yapılandırma talebinden sonra açılan davanın esasının incelenip incelenmeyeceğine ilişkindir.
İLGİLİ MEVZUAT:
1- 18/05/2018 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7143 sayılı Vergi ve Diğer Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına İlişkin Kanun'un "Kesinleşmemiş veya dava safhasında bulanan alacaklar" başlıklı 3. maddesinin (1) ve (10) numaralı fıkraları:
"(1) Bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, resen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatları ile gümrük vergilerine ilişkin tahakkuklarda; vergilerin/gümrük vergilerinin %50’si ile bu tutara ilişkin faiz, gecikme faizi ve gecikme zammı yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutarın; bu Kanunda belirtilen süre ve şekilde tamamen ödenmesi şartıyla vergilerin/gümrük vergilerinin %50’si, faiz, gecikme faizi, gecikme zammı ve asla bağlı olarak kesilen vergi cezaları/idari para cezaları ile bu cezalara bağlı gecikme zamlarının tamamının tahsilinden vazgeçilir. Bu Kanunun yayımı tarihi itibarıyla gümrük vergilerine ilişkin gümrük yükümlülüğü doğmuş ve idari itiraz süresi geçmemiş veya idari itiraz mercilerine intikal etmiş bulunan tahakkuklar hakkında da bu fıkra hükmü uygulanır.
(10) Bu madde hükmünden yararlanılması için madde kapsamına giren alacaklara karşı dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması şarttır."
2- 7143 sayılı Kanun'un "İnceleme ve tarhiyat safhasında bulunan işlemler" başlıklı 4. maddesinin (1) ve (9) numaralı fıkraları:
"(1) Bu Kanunun kapsadığı dönemlere ilişkin olarak, bu Kanunun yayımı tarihinden önce başlanıldığı hâlde, tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerine bu Kanunun matrah ve vergi artırımına ilişkin hükümleri saklı kalmak kaydıyla devam edilir. Bu işlemlerin tamamlanmasından sonra tarh edilen vergilerin %50’si ile bu tutara gecikme faizi yerine bu Kanunun yayımı tarihine kadar Yİ-ÜFE aylık değişim oranları esas alınarak hesaplanacak tutar ile bu tarihten sonra ihbarnamenin tebliği üzerine belirlenen dava açma süresinin bitim tarihine kadar hesaplanacak gecikme faizinin tamamının, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın %25’inin; ihbarnamenin tebliğ tarihinden itibaren otuz gün içerisinde yazılı başvuruda bulunularak, ilk taksit ihbarnamenin tebliğini izleyen aydan başlamak üzere ikişer aylık dönemler hâlinde altı eşit taksitte ödenmesi şartıyla vergi aslının %50’sinin, vergi aslına bağlı olmayan cezalarda cezanın %75’inin, vergilere bu Kanunun yayımı tarihine kadar uygulanan gecikme faizinin ve vergi aslına bağlı cezaların tamamının tahsilinden vazgeçilir. Şu kadar ki bu Kanunun 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen süre içinde tebliğ edilen ihbarnameler için bu madde hükmünden yararlanmak isteyen mükelleflerin anılan bentte belirtilen süre içerisinde, başvuru süresi otuz günden az kalmış ise otuz gün içinde başvuruda bulunmaları ve madde kapsamında ödenecek tutarların ilk taksitini 9 uncu maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sürede, izleyen taksitleri ikişer aylık dönemler halinde 6 eşit taksitte
ödemeleri şartıyla maddeden yararlanılır.
...
(9) Bu madde hükümlerinden yararlanılabilmesi için madde kapsamında ödeme başvurusunda bulunulan alacağa ilişkin dava açılmaması şarttır."
3- 7143 sayılı Kanun'un "Ortak hükümler" başlıklı 9. maddesinin (13) numaralı fıkrasının (a) ve (b) bentleri:
"(13) a) Bu Kanun hükümlerinden yararlanmak üzere başvuruda bulunan ve ilgili maddeler uyarınca dava açmamaları veya açılan davalardan vazgeçmeleri ve kanun yollarına başvurmamaları gereken borçluların, bu Kanun hükümlerinden yararlanabilmeleri için ilgili maddelerde belirlenen başvuru sürelerinde, yazılı olarak bu iradelerini belirtmeleri şarttır. Borçlularca, Kanun hükümlerinden yararlanılmak üzere davadan vazgeçilmesi
hâlinde idarece de ihtilaflar sürdürülmez.
b) Davadan vazgeçme dilekçeleri ilgili tahsil dairesine verilir ve bu dilekçelerin tahsil dairelerine verildiği tarih, ilgili yargı merciine verildiği tarih sayılarak dilekçeler ilgili yargı merciine gönderilir. Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince tahsili gerektiği hâlde tahakkuku diğer kamu idarelerince yapılan alacaklara ilişkin ilgili kamu idaresi aleyhine açılmış davalardan vazgeçme dilekçelerinin verileceği idari mercii belirlemeye Maliye
Bakanlığı yetkilidir."
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Aykırılığın giderilmesi isteminde bulunulabilmesi için gerekli olan şartların gerçekleşip gerçekleşmediğine ilişkin olarak yapılan hukuki değerlendirme:
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanun'la eklenen 3/C maddesinin (4) numaralı fıkrasının (c) bendinde, bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun, benzer olaylarda, bölge idare mahkemesi dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında veya farklı bölge idare mahkemeleri dairelerince verilen kesin nitelikteki kararlar arasında aykırılık veya uyuşmazlık bulunması hâlinde; resen veya ilgili bölge idare mahkemesi dairelerinin ya da istinaf yoluna başvurma hakkı bulunanların bu aykırılığın veya uyuşmazlığın giderilmesini gerekçeli olarak istemeleri üzerine, istemin uygun görülmesi halinde kendi görüşlerini de ekleyerek Danıştaydan bu konuda karar verilmesini isteyebileceği hükmüne yer verilmiştir.
Anılan düzenlemeye göre, Danıştaydan aykırılığın giderilmesi isteminde bulunulabilmesinin koşullarından biri, isteme konu bölge idare mahkemesi kararlarının benzer olaylara ilişkin olmasıdır. "Benzer olaylar" ifadesinden ne anlaşılması gerektiği ile ilgili olarak maddede bir açıklamaya yer verilmemiştir. Bu düzenlemeyle üç dereceli yargılama sisteminde içtihat makamı rolünü üstlenen Danıştayın temyizi kabil olmayan kesin kararlara konu olaylarda uygulama birliği sağlaması amaçlanmıştır. Aykırılığın giderilmesi müessesesinden beklenen bu amaç dikkate alındığında, "benzer olaylar" ifadesinden, hem maddi olayların hem de bu maddi olaylara uygulanacak hukuk kurallarının aynı veya benzer nitelikte olmasının anlaşılması gerekmektedir.
Aykırılığın giderilmesi istemine konu İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi kararına ilişkin uyuşmazlıkta, dava konusu özel usulsüzlük cezaları, 7143 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi kararına ilişkin uyuşmazlıkta ise dava konusu özel usulsüzlük cezaları anılan Kanun'un 4. maddesi uyarınca yapılandırılmıştır. Bölge idare mahkemesi dairelerince, yapılandırılan özel usulsüzlük cezalarına karşı yapılandırma talebinden sonra açılan davanın esasının incelenip
incelenmeyeceğine ilişkin olarak 7143 sayılı Kanun'un benzer yönde düzenleme içeren 3.maddesinin (10) numaralı fıkrası ile 4. maddesinin (9) numaralı fıkrası farklı yorumlanarak birbiriyle çelişen kararlar verilmiştir. Dava konusu cezaların farklı kanun hükmüne dayanılarak yapılandırılması dışında maddi olayların aynı şekilde gerçekleşmesi karşısında maddi olayların benzer mahiyette olduğunun kabul edilmesi gerekmektedir.
Hem maddi olayların hem de maddi olaylara uygulanacak hukuk kurallarının benzer mahiyette olması nedeniyle aykırılığın giderilmesi istemine konu kararlara ilişkin uyuşmazlıkların "benzer olaylar"a ilişkin olduğuna oyçokluğuyla karar verilerek işin esasına geçildi.
Esasa ilişkin olarak yapılan hukuki değerlendirme:
7143 sayılı Kanun'un 3. maddesinde, Kanun'un yayımı tarihi itibarıyla ilk derece yargı mercileri nezdinde dava açılmış ya da dava açma süresi henüz geçmemiş olan ikmalen, re'sen veya idarece yapılmış vergi tarhiyatlarının yapılandırılmasına ilişkin hükümlere; 4. maddesinde ise, Kanun'un yayımı tarihinden önce başlanıldığı hâlde, tamamlanamamış olan vergi incelemeleri ile takdir, tarh ve tahakkuk işlemlerinin tamamlanması üzerine tarh edilen vergi ve kesilen cezaların yapılandırılmasına ilişkin hükümlere yer verilmiştir.
7143 sayılı Kanun'un 3. maddesinde dava açılmaması, açılmış davalardan vazgeçilmesi ve kanun yollarına başvurulmaması, 4. maddesinde ise dava açılmaması borcun yapılandırılabilmesinin ön şartı olarak düzenlenmiştir. Bununla birlikte yapılandırma başvurusuna ilişkin dilekçede, yapılandırılan borçlarla ilgili olarak dava açılmayacağı, açılmış olan davalardan vazgeçileceği taahhüdünde bulunularak borcun yapılandırılmasından sonra yapılandırılan borca karşı dava açılması halinde, yapılandırma işleminin, ön şartın
gerçekleşmemesi nedeniyle kendiliğinden geçersiz hale geleceğine ilişkin olarak anılan Kanun'da herhangi bir düzenleme bulunmamaktadır. Öte yandan, yorum yapılarak yapılandırılan borca karşı dava açılmasının yapılandırma işlemini kendiliğinden geçersiz hale getireceğinin ve açılan davanın esasının inceleneceğinin kabul edilmesi hukuken mümkün değildir.
Ancak, anılan Kanun'da öngörülen başvuru süresi içinde, yapılandırma talebinde bulunurken olduğu gibi idareye yazılı olarak başvurularak yapılandırma talebinden vazgeçildiğinin bildirilmesi halinde daha önce yapılandırılan borca karşı dava açma süresi içinde dava açılabilecektir.
VI-SONUÇ:
Açıklanan hukuksal nedenler ve gerekçeyle aykırılığın, 7143 sayılı Kanun'un 3 veya 4. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezasının yapılandırılmasından sonra, yapılandırma talebinden, anılan Kanun'da öngörülen başvuru süresi içinde idareye yazılı olarak başvurularak vazgeçilmemesi halinde, cezaya karşı dava açılamayacağı ve açılan davanın esasının incelenemeyeceği yönünde giderilmesine, 03/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla kesin
olarak karar verildi.
X - KARŞI OY:
2576 sayılı Bölge İdare Mahkemeleri, İdare Mahkemeleri ve Vergi Mahkemelerinin Kuruluşu ve Görevleri Hakkında Kanun'un 3/C maddesinin (4) numaralı fıkrasının (c) bendinde yer alan düzenlemeye göre, bölge idare mahkemesi başkanlar kurulunun Danıştaydan aykırılığın giderilmesi isteminde bulunabilmesinin koşullarından biri, isteme konu bölge idare mahkemesi kararlarının benzer olaylara ilişkin olmasıdır.
Aykırılığın giderilmesi istemine konu İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesi kararına ilişkin uyuşmazlıkta, dava konusu özel usulsüzlük cezalarının 7143 sayılı Kanun'un 3. maddesi uyarınca, İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesi kararına ilişkin uyuşmazlıkta ise, dava konusu özel usulsüzlük cezalarının anılan Kanun'un 4. maddesi uyarınca yapılandırılması karşısında maddi olayların benzer nitelikte olduğunun kabul edilmesi mümkün değildir. Ayrıca, yapılandırılan özel usulsüzlük cezalarına karşı yapılandırma talebinden sonra açılan davanın esasının incelenip incelenmeyeceğinin çözüme kavuşturulabilmesi, 7143 sayılı Kanun'un farklı maddelerinde yer alan düzenlemelerin yorumlanmasına bağlı bulunmaktadır.
Maddi olayların ve maddi olaylara uygulanacak hukuk kurallarının farklı olması nedeniyle farklı hukuki değerlendirmeye tabi tutularak çözümlenebilecek olan ve belirli bir ilke ve esasa bağlanmasına olanak bulunmayan bu uyuşmazlıkların, benzer olaylara ilişkin olduğu söylenemeyecektir.
Açıklanan nedenlerle, isteme konu bölge idare mahkemesi kararları benzer olaylara ilişkin olmadığından, aykırılığın giderilmesi isteminin reddi gerektiği oyuyla karara katılmıyorum.
-
İhtiyari Arabuluculuk Anlaşmaları İptal Mi Olacak?
-
Tarih: 30.12.2024
-
-
Sahte Belge Düzenleme ve Kullanma Suçları Tek Bir Suç Olup Bu Suçlar Hakkında Ayrı Ayrı Hüküm Kurulamaz
-
Tarih: 19.12.2024
-
-
Ortaklığın Giderilmesi Uyuşmazlıklarındaki Dava Şartı Arabuluculuğa İlişkin Hükmün İptali Talebi AYM Tarafından Oyçokluğuyla Reddedildi
-
Tarih: 02.10.2024
-
-
Pergole Ruhsata Tabi Olmadığından Yıkım ve Para Cezasına İlişkin Encümen Kararı Hukuka Aykırıdır
-
Tarih: 01.10.2024
-
-
Defter, Kayıt ve Belgelerin İbraz Edilmemesi Hâlinde Bir Vergi Ziyaı Oluşmaması ve Tarh Edilen Vergi ve Vergi Aslına Bağlı Olarak Kesilen Bir Cezanın Da Bulunmaması Sebebiyle 7394 Sayılı Kanun Gereği Alt Sınırdan Tayin Edilen Temel Ceza Üzerinden Yarı Oranında İndirim Yapılması Gerekmektedir
-
Tarih: 20.09.2024
-
-
Dava Açma Sürelerini Düzenleyen, Son Derece Karışık ve Dağınık Olan Bir Mevzuatın Aşırı Şekilci (katı) Yorumu Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Edebilir
-
Tarih: 17.07.2024
-
-
Uyuşmazlığın Sonucuna Etkili İddia ve İtirazların Dikkate Alınmaması Gerekçeli Karar Hakkını İhlal Eder
-
Tarih: 10.07.2024
-
-
Tek Dosyada Birleştirilerek Karara Bağlanan Davalarda Tek Vekâlet Ücretine Hükmedilmesi Gerekir
-
Tarih: 28.06.2024
-
-
Arabuluculuk İlk Toplantısına Katılınmazsa Uygulanan Yaptırım İptal Edildi
-
Tarih: 23.06.2024
-
-
Enflasyon Karşısında Alacaklıya Faiz Koruması
-
Tarih: 18.04.2024
-