• Tarih: 10.02.2021
  • Yazar: Danıştay 9. Daire

Damga Vergisine Tabi Kağıtların Tüm Nüshalarından Alınacak Vergi Kanunda Belirtilen Azami Haddi Aşamaz

T.C.

DANIŞTAY

DOKUZUNCU DAİRE

Esas   : 2013/1941

Karar   : 2016/505

Tarih   : 17.02.2016

DAMGA VERGİSİ

AZAMİ HAD

NÜSHALARIN VERGİLENDİRİLMESİ

( 488 s. Damga Vergisi K m. 5 ,14 )

( 2577 s. İYUK m. 17 )

ÖZET

Damga vergisine tabi kağıtların tüm nüshalarında alınacak verginin Damga Vergisi Kanunu'nun 14.Maddesi'nde belirtilen azami haddi aşamayacağı hakkında.

İstemin Özeti: Davacı bankanın ihtirazi kayıtla ödediği 2011/Temmuz dönemine ilişkin damga vergisinin

625.691,70 TL'lik kısmının yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davayı reddeden İstanbul 3. Vergi Mahkemesi'nin 20.04.2012 tarih ve E:2011/1745, K:2012/1027 sayılı kararının; dilekçede ileri sürülen sebeplerle bozulması istenilmektedir.

Cevabın Özeti: Yasal dayanaktan yoksun olan temyiz isteminin reddi gerektiği yolundadır.

Tetkik Hakiminin Düşüncesi: 488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 5'inci maddesi ile 14'üncü maddesi birlikte değerlendirildiğinde; damga vergisine tabi kağıtların her nüshasının diğerinden ayrı olarak vergilendirileceği; ancak, tüm nüshalar için hesaplanan toplam verginin, 14'üncü maddede yazılı azami haddi aşamayacağı sonucuna ulaşıldığından aksi yönde verilen vergi mahkemesi kararının bozulması gerekeceği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince işin gereği görüşüldü:

Duruşma istemi 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 17. maddesi uyarınca yerinde görülmeyerek incelemeye geçildi;

Davacının bankanın A... Sigorta A.Ş. ile imzaladığı sözleşme neticesinde 2011/Temmuz dönemine ait ihtirazi kayıtla ödenen damga vergisinin 625.691,70 TL lik kısmının yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davayı reddeden vergi mahkemesi kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

488 sayılı Damga Vergisi Kanununun 1. maddesinin 1. ve 2. fıkralarında, bu Kanuna ekli ([1]) sayılı tabloda yazılı kağıtların damga vergisine tabi olduğu, bu kanundaki kağıtlar teriminin yazılıp imzalamak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeler ile elektronik imza kullanılmak suretiyle manyetik ortamda ve elektronik veri şeklinde oluşturulan belgeleri ifade edeceği, 4. maddesinin 1. fıkrasında; bir kağıdın tabi olacağı verginin tayini için o kağıdın mahiyetine bakılacağı ve buna göre tabloda yazılı verginin bulunacağı, 2. fıkrasında; kağıtların mahiyetlerinin tayininde, şekli kanunlarda belirtilmiş olanlarda kanunlardaki adlarına, belirtilmemiş olanlarda üzerlerindeki yazının tazammun ettiği hüküm ve manaya bakılacağı, 5. maddesinde bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtların her nüshası ayrı ayrı aynı miktar veya nispette damga vergisine tabi olacağı, 10. maddesinde; damga vergisi nispi veya maktu olarak alınacağı, nispi vergide, kağıtların nevi ve mahiyetlerine göre, bu kağıtlarda yazılı belli para, maktu vergide kağıtların mahiyetleri esas olacağı, belli para terimi, kağıtların ihtiva ettiği veya bunlarda yazılı rakamların hasıl edeceği parayı ifade edeceği, 14'üncü maddesinin ilk fıkrasında ise kağıtların damga vergisinin bu Kanuna ekli (1) sayılı tabloda yazılı nispet veya miktarlarda alınacağı hükme bağlandıktan sonra; fıkraya 4369 sayılı Kanunun 77'nci maddesiyle eklenen ve olay tarihinde yürürlükte olan cümlede de, her bir kağıt için hesaplanacak vergi tutarının (1) sayılı tabloda yer alan sınırlamalar saklı kalmak üzere 1.251.383 TL'yi aşamayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.

Olayda, davacı bankanın A... Sigorta A.Ş. ile imzaladığı sözleşme neticesinde 2011/Temmuz dönemine ait ihtirazi kayıtla ödenen damga vergisinin 625.691,70 TL lik kısmının yasal faizi ile birlikte iadesi istemiyle açılan davanın vergi mahkemesi tarafından; ayrı bir hukuki değeri olan, müstakilen ibraz edilebilir mahiyette bulunan ve bu sebeple de içeriği itibarıyla ayrı ayrı ve aynı şekilde ispat ve belli etme gücüne sahip olan nüshaların, sözleşmenin her bir tarafına bu yetkileri vermesi nedeniyle ayrı vergilendirilmesi gerektiği, öte yandan Damga Vergisi Kanununun 14. maddesinde belirlenen azami haddin bir nüshadan alınacak damga vergisine ilişkin olduğu, bütün hususlar karşısında yapılan tahakkukta kanuna aykırılığın bulunmadığı gerekçesiyle reddedildiği görülmektedir.

Damga Vergisi Kanununun 1'inci maddesinin ikinci fıkrasında "bu Kanundaki kağıtlar terimi, yazılıp imzalanmak veya imza yerine geçen bir işaret konmak suretiyle düzenlenen ve herhangi bir hususu ispat veya belli etmek için ibraz edilebilecek olan belgeleri ifade eder" hükmü yer almaktadır. Asılla birlikte aynı hususu ispat veya belli etmek üzere kullanılmak için düzenlenen nüsha da, asıl gibi, muamelenin taraflarının imzalarını veya imza yerine geçen bir işareti taşımaktadır. Bu açıdan fıkrada yapılan kağıt tanımı, her nüshanın ayrı bir kağıt olduğu izlenimini verebilecek niteliktedir.

Ancak; anılan Kanunun 5'inci maddesinin, "Bir nüshadan fazla olarak düzenlenen kağıtların her nüshası ayrı ayrı miktar veya nispette Damga Vergisine tabidir." cümlesinde geçen "... kağıtların her nüshası..." ibaresi, Kanunda geçen "Kağıt" teriminin, "nüsha" teriminden farklı olduğunu; aynı hususu ispat veya belli etmek üzere düzenlenip imzalanan nüshaların tümünün birlikte, kağıdı ifade ettiğini göstermektedir. Söz konusu 5'inci madde hükmü ile 14'üncü maddenin düzenlemesi birlikte değerlendirildiğinde; damga vergisine tabi kağıtların her nüshasının diğerinden ayrı olarak vergilendirileceği; ancak, tüm nüshalar için hesaplanan toplam verginin, 14'üncü maddede yazılı azami haddi aşamayacağı sonucuna varılmaktadır. 4369 sayılı Kanunun 77'nci maddesinin gerekçesinde, azami haddin, kimi durumlarda kağıtların vergisinin bu kağıtları düzenleyip imzalayanların sermayelerini aşabileceği göz önünde bulundurularak, bunun önlenmesi amacıyla getirildiği açıklamasının yapılmış olması da varılan bu sonucu doğruladığından, davanın reddine karar veren vergi mahkemesi kararında isabet görülmemiştir.

Açıklanan nedenlerle, temyiz isteminin kabulüne, İstanbul 3. Vergi Mahkemesi'nin 20.04.2012 tarih ve E:2011/1745; K:2012/1027 sayılı kararının bozulmasına, bu kararın tebliğ tarihini izleyen 15 gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere, 17.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

https://www.aslanpinar.combilgi-bankasi/kararlar/vergi-hukuku/damga-vergisine-tabi-kagitlarin-tum-nushalarindan-alinacak-vergi-kanunda-belirtilen-azami-haddi-asamaz

https://www.aslanpinar.com/bilgi-bankasi/kararlar/vergi-hukuku/damga-vergisine-tabi-kagitlarin-tum-nushalarindan-alinacak-vergi-kanunda-belirtilen-azami-haddi-asamaz

Diğer Kararlar