-
Tarih: 18.01.2024
Borçlu Tarafından Yapılan İkrar İle Kambiyo Vasfı Taşımayan Senedin Geçersizliği Dikkate Alınmaz
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2023/5902
Karar Numarası: 2023/7624
Karar Tarihi: 22.11.2023
...
Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz incelemesinin duruşmalı yapılmasına işin ivediliği ve niteliği nedeniyle 5311 Sayılı Kanunla değişik İİK'nın 366. maddesi hükmü uygun bulunmadığından bu yöndeki isteğin reddine oy birliği ile karar verildikten sonra işin esası incelendi:
Sair temyiz itirazları yerinde değil ise de;
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlular ... ve ...'nin icra mahkemesine başvurularında; senet üzerinde bulunan şirket kaşesinin sahte olduğunu, senette düzenleme yeri bulunmadığını ve fahiş miktarda faiz talep edildiğini ileri sürerek takibin iptaline karar verilmesini talep ettikleri, İlk Derece Mahkemesince, diğer şikayet nedenleri yerinde görülmeyerek işlemiş faizin 1.272.959,59 TL'sini aşan kısmının iptaline karar verildiği, kararın borçlular tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince, senette düzenleme yeri bulunmadığı gerekçesi ile istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına ve şikayetin kabulü ile İİK'nın 170/a maddesi gereğince takibin şikayetçi borçlular yönünden iptaline karar verildiği anlaşılmıştır.
İİK'nın 170/a maddesi gereğince icra mahkemesi, müddetinde yapılan şikâyet ve itiraz dolayısıyla, usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde takibin müstenidi olan kambiyo senedinin bu vasfı haiz olmadığı veya alacaklının kambiyo hukuku mucibince takip hakkına sahip bulunmadığı hususlarını resen nazara alarak kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile yapılan takibi iptal edebilir.
Diğer taraftan, İİK'nın 170/a maddesinin son fıkrasına göre her ne suretle olursa olsun imza inkârı itirazı geri alınmış veya borç kısmen veya tamamen kabul edilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz. Başka bir anlatımla borçlu imzaya itirazını geri almış veya borcu kısmen veya tamamen kabul etmiş ise, takip dayanağı senet kambiyo senedi niteliğinde olmasa veya alacaklı kambiyo hukuku gereğince takip hakkına sahip olmasa bile icra mahkemesi şikâyet üzerine veya re'sen takibin iptaline karar veremez.
Bu bilgiler ışığında somut olay değerlendirildiğinde, şikayetçi borçlulardan takip dayanağı senedin keşidecisi ...'nin, aynı senetteki şirket kaşesinin sahte olduğu iddiasına ilişkin ceza yargılamasının yapıldığı İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesinin 2022/43 Esas sayılı dosyasının 28.04.2022 tarihli duruşmasında "... esasen ben 2015 yılında 1.500.000
TL faizle borç almıştım, daha sonraki aşamada bu borç ödenmediği için en nihayetinde 4.700.000 TL'lik bir senet vermek durumunda kaldım, ben 2015 senesinde borç aldığımda çek vermiştim, çeki zamanında ödeyemeyince borç katlandı, dolayısıyla her aşamada bir başka çek veya bono tanzim etmek durumunda kaldım" şeklindeki savunmasından borcu kabul ettiği sonucuna varılmıştır. Borçlulardan ...'nin 6100 sayılı HMK'nın 188/1 maddesi gereği mahkeme içi ikrar olarak kabul edilmesi gereken bu beyanı karşısında, İİK'nın 170/a-son maddesi uyarınca takibin dayanağı olan senedin kambiyo vasfında olmadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verilemez. Buna karşın, senette aval veren konumundaki borçlu ... yönünden borcun kabulüne ilişkin bir beyanın bulunmadığı anlaşılmaktadır.
O halde, Bölge Adliye Mahkemesince; borçlulardan ... yönünden, şikayetin kabulü ile İİK'nın 170/a maddesi gereğince takibin iptaline karar verilmiş olması isabetli ise de, keşideci borçlu ... yönünden, İİK'nın 170/a-son maddesi uyarınca borcun kabul edildiği hususu nazara alınmaksızın, takibin dayanağı olan senedin kambiyo vasfında olmadığı gerekçesi ile takibin iptaline karar verilmiş olması yerinde görülmediğinden kararın borçlu ... yönünden bozulması gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının borçlulardan ... yönünden kısmen kabulü ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesinin 24.05.2023 tarih, 2023/668 E. - 2023/1965 K. sayılı kararının yukarıda yazılı nedenlerle, 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesi göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nın 373/2. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 22.11.2023 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
-
Tam Yargı Davalarında Miktar Artırımında Faize Esas Tarih Dava Dilekçesindeki Talep Miktarına Uygulanan Faiz Başlangıç Tarihidir
-
Tarih: 16.04.2025
-
-
Birden fazla takvim yılı için sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturalardan yalnızca bir takvim yılının belirli faturalarının incelenip işlem tesis edilmesi hukuka aykırıdır
-
Tarih: 24.03.2025
-
-
Akaryakıt şirketi mükellefin yalnızca benzin istasyonundaki pompalarla ilgili tespitleri baz alınarak sahte fatura düzenleyicisi olduğu sonucuna varılamaz
-
Tarih: 21.03.2025
-
-
Mükellefe sahte fatura kullanma suçu isnad edilmeden önce faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; sevk ve taşıma irsaliyelerin teslim ve tesellüm belgelerinin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir
-
Tarih: 20.03.2025
-
-
Ortada somut bir tespit bulunmadığı sürece yoklama fişlerine imza atılmış olması sahte fatura kullanma/düzenleme suçuna iştirak edildiğine kanıt olmaz yalnızca varsayımsal iştirakin varlığına ulaşılır
-
Tarih: 20.03.2025
-
-
Eksik inceleme sonucu sahte fatura düzenleme/kullanma suçu isnat edilerek mahkumiyet hükmedilmesi hukuka aykırıdır
-
Tarih: 19.03.2025
-
-
Manevi tazminat davasını açacak kişinin hâkimin hükmedeceği tazminat tutarını öngörebilmesinin mümkün olmadığı ve tazminat miktarının hâkimin takdirine göre belirlendiği davalara ilişkin yargılama giderleri bakımından mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın HMK mad. 326/2 “manevi tazminat davaları” yönünden Anayasa’da yer alan mülkiyet hakkına ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle hukuka aykırıdır.
-
Tarih: 14.03.2025
-
-
Mükellefin sahte belge düzenleme fiiline nasıl ve ne şekilde iştirak ettiğinin açık ve net bir şekilde ortaya konulamadan sadece mükellef kurum adına bankadan para tahsilatı yapmış olduğundan yola çıkılarak sahte belge düzenlemek amacıyla hareket ettiği sonucuna varılamaz
-
Tarih: 12.03.2025
-
-
Sahte olduğu iddia edilen faturalardan kanaat edinecek miktarda fatura temin edilerek bu faturaların müvekkile gösterilmesi ve yazı ve imzaların kendisine ait olup olmadığının sorulduğunda kendisine ait olmadığını söylemesi halinde;faturalardaki yazı ve imzaların sanığa ait olup olmadığı hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir
-
Tarih: 12.03.2025
-
-
“Seri Muhakeme” ve “Basit Yargılama”ya ilşkin hükümlerin “Sağır ve Dilsizler” açısından uygulanmayacağına ilşkin CMK md. 250/12 ve 251/7 AYM tarafından Anayasaya aykırı görülerek iptal edildi
-
Tarih: 10.03.2025
-