-
Tarih: 03.09.2021
Kambiyo Senedine Dayalı Açılan Menfi Tespit Davasında Arabuluculuk Dava Şartı Değildir.
11. Hukuk Dairesi 2020/2891 E. 2021/4366 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ: BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 14/01/2019 tarih ve 2019/12 E. - 2019/16 K. sayılı kararın davalı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi'nce verilen 27/03/2019 tarih ve 2019/531 E. - 2019/549 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü: Dava, bonoya dayalı menfi tespit talebine ilişkindir.
Davalıya dava dilekçesi tebliğ edilmemiştir.
İlk Derece Mahkemesince, 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu 5/A-1 maddesi ve 6325 sayılı Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A maddesi gereği, arabuluculuğa başvurmadan dava açılmış olduğu gerekçesiyle dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, somut uyuşmazlıkta, davanın kambiyo senedine dayalı açılan menfi tespit davası olduğu, kambiyo senetlerinin Ticaret Kanunu'nda düzenlendiği, bu tür davaların TTK'nın 3 ve 4/1-a maddeleri uyarınca ticari dava niteliğinde olduğu, ticari davalarda konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olması dava şartı olarak kabul edilmiş olup tarafların arabulucuya başvurmadığı anlaşıldığından mahkemece dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
Bir ticari davanın açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olabilmesi bazı koşulların gerçekleşmesine bağlıdır. Buna göre; (a) Öncelikle konusu, bir miktar paranın ödenmesi olmalı, (b) Sonra dava konusu olan bir miktar paranın ödenmesi için yapılan talep, bir alacak veya tazminat talebi olarak ileri sürülmelidir. Bu koşulların bulunması halinde dava açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olacaktır. Bu koşulların gerçekleşmediği ticari davalarda davanın açılmasından önce arabulucuya başvurulmuş olması, dava şartı olarak kabul edilmeyecektir. Kanun maddesinin metni ve gerekçesi bu kadar açık ve net olup zorlamayla da olsa genişletici bir yorum yapılmasına elverişli değildir. Zaten ileri ve özgürlükçü hukuk düzenlerinde zorunlu ve emredici kuralların dar yorumlanması esastır. Menfi tespit davalarının ticari bir dava olduğu için TTK’nın 5/A maddesi kapsamına alınması ve böyle bir davayı açmak isteyen kişinin önce arabulucuya başvurmaya zorlanması, kanuna aykırı olduğu gibi sayısız hukuki sakıncalara da neden olacaktır. Bu itibarla kanun hükmünde öngörülen açık ifadelere rağmen dava şartı arabuluculuğun uygulama alanının genişletilmesi doğru değildir.
HMK’nın 106. maddesinde düzenlenen tespit davasının özel bir şekli olan menfi tespit davası, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat davası olarak nitelendirilemez. Bu dava sonucunda, borçlunun borçlu olmadığının anlaşılması halinde borçlu olunmayan kısım belirtilmek suretiyle olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Menfi tespit davasının istirdat davasına dönüştüğü hâllerde dahi olumsuz tespit hükmü kurulması gerekmektedir. Başka bir deyişle, menfi tespit davasının niteliği gereği verilen kararlarda, yalnızca davacının borçlu olup olmadığı belirlenmekte, borçlu olmadığı kısma ilişkin olumsuz tespit hükmü kurulmaktadır. Bu hüküm, herhangi bir alacağın tahsilini gerektirir nitelikte bir ilam olmadığından esasa yönelik olarak İİK'nın 32. maddesi uyarınca doğrudan ilamların icrası yolu ile takibe konulamaz. Oysa arabuluculuk sonucu verilen kararlar ilam hükmünde olup, cebri icra yoluna başvurulabilecek niteliktedir. Ancak menfi tespit davaları sonucunda verilen hükümler esasa yönelik olarak cebri icraya konu edilip infaz edilemeyeceğinden, ticari davalarda arabuluculuğa başvuruyu dava şartı olarak öngören madde hükmünün amaçsal yorumundan Yasa Koyucu’nun bilinçli olarak menfi tespit davalarını arabuluculuk dava şartına tabi tutmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda mahkemece arabulucuya başvurulmadığından davanın dava şartı yokluğundan reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davalıya iadesine, 24/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
- Arabuluculuk,
- Dava Şartı Arabuluculuk,
- İhtiyari Arabuluculuk,
- Menfi Tespit Davası,
- Arabuluculuk Başvuru Formu,
- Ticari Dava,
- Kambiyo Senetleri,
- Arabuluculuk Son Tutanağı,
- Arabuluculuk Tutanağının Geçersizliği,
- Usulüne Uygun Başvuru,
- Tarafların Anlaşması,
- Dava Şartı Yokluğu,
- İcra Takibi,
- Alacak Davası,
- Cebri İcraya Elverişlilik,
- Türk Ticaret Kanunu,
- Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu,
- m.18/A,
- m.5/A,
- m.106,
- m.32
-
Arsa ve Arazi Birim Değerlerinin Tespitine Yönelik Takdir Komisyonu Kararlarına Karşı En Geç Kararların Alındığı Yılın Son Gününe Kadar Dava Açılabilir
-
Tarih: 28.04.2023
-
-
Sosyal Medya Paylaşımı Sebebiyle İlgili ve Yeterli Gerekçe Ortaya Konulamadan İdari Para Cezası Kesilmesi İfade Özgürlüğünü İhlal Etmektedir
-
Tarih: 27.04.2023
-
-
Uyuşmazlığa ilişkin mevcut olan asıl davada dava şartı arabuluculuk tüm konularda yerine getirildiyse açılan karşı davada aynı konu sebebiyle arabulucuya başvuru şartı aranmaz
-
Tarih: 27.03.2023
-
-
Mükellefiyeti Sonlandırılmış Olan Kişilere E-Tebligat Yapılması Hukuka Aykırıdır
-
Tarih: 23.03.2023
-
-
Alkol Testi Yaptırılması İsteminin Genelge Gerekçe Gösterilerek Reddedilmesi Başvurucunun Adil Yargılama Hakkını İhlal Etmiştir
-
Tarih: 21.03.2023
-
-
Kadastro Çalışmasıyla Taşınmazının Yüzölçümü Azaltılan Kişiye Tazminat Ödenmesi Gerekir
-
Tarih: 21.03.2023
-
-
Aynı Maddi Olaya İlişkin Açılan Başka Davalarda Tamamen Aksi Yönde Karar Verilmesi Adil Yargılanma Hakkına Aykırıdır
-
Tarih: 07.03.2023
-
-
Sosyal Medya Paylaşımı Sebebiyle İş Akdinin Feshi İfade Özgürlüğünü İhlal Etmektedir
-
Tarih: 07.03.2023
-
-
Orman Olarak Tespit Edilen Taşınmazın Tapu İptali Yapılamadığı Taktirde Malikin Mülkiyet Hakkı İhlal Edilmektedir
-
Tarih: 22.02.2023
-
-
Arabuluculuk giderleri, tarafların haklılık oranlarına göre paylaştırılır
-
Tarih: 20.02.2023
-