-
Tarih: 27.10.2021
Arabuluculuk Giderlerinin Taraflara Paylaştırılmasında Yargılama Giderlerine İlişkin Usuller Uygulanır
YARGITAY
DOKUZUNCU HUKUK DAİRESİ
Esas | : 2021/8196 |
Karar | : 2021/15041 |
Tarih | : 27.10.2021 |
MAHKEMESİ: ...Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı idareye ait işyerinde 696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi kadrosunda çalıştığını, davacının sürekli işçi kadrosuna geçerken davalı idare ile belirsiz süreli hizmet sözleşmesi imzaladığını, imzalanan sözleşmenin ücret kısmında asgari ücretin belirli bir oran fazlası şeklinde belirleme yapıldığını 2019 yılında ise davacının rızası hilafına temel ücretinin düşürüldüğünü, 696 sayılı KHK ile 375 sayılı KHK’ya eklenen geçici 23. madde gereğince 2018 yılında yapılan ödeme ile davacı lehine kazanılmış hak oluştuğunu, 4857 sayılı Yasanın 62. Maddesi gereğince ücretin düşürülemeyeceğini, ücretten indirime gidilmesi halinde bunun çalışma şartlarında esaslı değişiklik niteliği taşıdığını, bu değişikliğin işçi tarafından yazılı olarak kabul edilmesinin yasal zorunluluk olduğunu, işveren tarafından bu kurallara uyulmadığını iddia ederek fark işçilik ücreti, ilave tediye ve ikramiye alacaklarının hüküm altına alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yürürlükteki mevzuata uygun işlem yapılarak davacının ücretinin eksiksiz ödendiğini, ücret farkı talebinin yerinde olmadığını savunarak davanın reddini talep etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince, toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekili temyiz etmiştir.
1) Davacı dava dilekçesi ile 500,00 TL ikramiye farkı alacağı talep etmiş olup bu alacak 295,05 TL olarak hüküm altına alınmıştır. Buna göre hüküm altına alınmayan 204,95 TL dikkate alındığında ikramiye farkı alacağı için kısmen kabul kararı verilerek fazlaya ilişkin istemin reddine ilişkin hüküm kurulması gerekirken tam kabule yönelik hüküm kurulması hatalıdır.
2) Kabule göre de zorunlu arabuluculuk giderine yönelik hatalı şekilde hüküm kurulduğu saptanmıştır.
6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununun 18/A maddesinin 11,12,13 ve 14. fıkraları;
“(11) Taraflardan birinin geçerli bir mazeret göstermeksizin ilk toplantıya katılmaması sebebiyle arabuluculuk faaliyetinin sona ermesi durumunda toplantıya katılmayan taraf, son tutanakta belirtilir ve bu taraf davada kısmen veya tamamen haklı çıksa bile yargılama giderinin tamamından sorumlu tutulur. Ayrıca bu taraf lehine vekâlet ücretine hükmedilmez. Her iki tarafın da ilk toplantıya katılmaması sebebiyle sona eren arabuluculuk faaliyeti üzerine açılacak davalarda tarafların yaptıkları yargılama giderleri kendi üzerlerinde bırakılır.
(12) Tarafların arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaları hâlinde, arabuluculuk ücreti, Arabuluculuk Asgari Ücret Tarifesinin eki Arabuluculuk Ücret Tarifesinin İkinci Kısmına göre aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde karşılanır. Bu durumda ücret, Tarifenin Birinci Kısmında belirlenen iki saatlik ücret tutarından az olamaz.
(13) Arabuluculuk faaliyeti sonunda taraflara ulaşılamaması, taraflar katılmadığı için görüşme yapılamaması veya iki saatten az süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâllerinde, iki saatlik ücret tutarı Tarifenin Birinci Kısmına göre Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenir. İki saatten fazla süren görüşmeler sonunda tarafların anlaşamamaları hâlinde ise iki saati aşan kısma ilişkin ücret aksi kararlaştırılmadıkça taraflarca eşit şekilde uyuşmazlığın konusu dikkate alınarak Tarifenin Birinci Kısmına göre karşılanır. Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır.
(14) Bu madde uyarınca arabuluculuk bürosu tarafından yapılması gereken zaruri giderler; arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması hâlinde anlaşma uyarınca taraflarca ödenmek, anlaşmaya varılamaması hâlinde ise ileride haksız çıkacak taraftan tahsil olunmak üzere Adalet Bakanlığı bütçesinden karşılanır.” şeklinde düzenlenmiştir.
Somut uyuşmazlıkta, tarafların zorunlu arabuluculuk kapsamında arabuluculuk faaliyetinde bulundukları ve sürecin sonunda anlaşamadıkları görülmektedir. Mahkemece yapılan yargılama sonunda arabuluculuk masrafının davalının harçtan muaf olduğu gerekçesiyle hazine üzerinde bırakılmasına karar verilmiş ise de yukarıda belirtilen mevzuat uyarınca arabuluculuk giderinin yargılama gideri olduğu, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun yargılama giderlerinden sorumluluk başlıklı 326. maddesinin 2. fıkrasına göre davada iki taraftan her biri kısmen haklı çıkarsa, Mahkemece yargılama giderlerinin tarafların haklılık oranına göre paylaştırması gerektiği dikkate alındığında arabuluculuk masrafının yazılı şekilde hazine üzerinde bırakılması hatalıdır.
3) Arabuluculuk masrafı dışındaki yargılama giderleri, yargılama harçları ve hükmedilecek vekâlet ücretleri yukarıdaki bozma hükümleri yerine getirilerek kurulacak yeni hükümdeki miktarlara, kabul ve reddedilen tutarlara ve yeni hüküm tarihinde geçerli olacak mevzuata göre yeniden belirlenmelidir
SONUÇ:Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 27.10.2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
-
Aynı Maddi Olaya İlişkin Açılan Başka Davalarda Tamamen Aksi Yönde Karar Verilmesi Adil Yargılanma Hakkına Aykırıdır
-
Tarih: 07.03.2023
-
-
Sosyal Medya Paylaşımı Sebebiyle İş Akdinin Feshi İfade Özgürlüğünü İhlal Etmektedir
-
Tarih: 07.03.2023
-
-
Orman Olarak Tespit Edilen Taşınmazın Tapu İptali Yapılamadığı Taktirde Malikin Mülkiyet Hakkı İhlal Edilmektedir
-
Tarih: 22.02.2023
-
-
Covid-19 Pandemisi Süresince Sürelerin Durdurulması Hak Düşürücü Süreler İçin De Geçerlidir
-
Tarih: 11.02.2023
-
-
Özel usulsüzlük cezasının yapılandırılmasından sonra, yapılandırma talebinden idareye yazılı olarak başvurularak vazgeçilmemesi halinde, cezaya karşı dava açılamayacağı gibi açılan davanın esası incelenemeyecektir
-
Tarih: 28.01.2023
-
-
Kalem Memuru Avukat ve Stajyer Avukatlar Tarafından İncelenmek İstenen Belgeye Fiziki Olarak veya UYAP Ekranı Üzerinden Erişim Sağlamak Zorundadır
-
Tarih: 20.01.2023
-
-
Gerekçeli Kararın Usule Uygun Tebliğinden Önce İlgili Karara UYAP Sistemi Üzerinden Erişim Sağlamak İstinaf Kanun Yoluna Başvuru Süresini Başlatmaz
-
Tarih: 19.01.2023
-
-
Memura ve emekliye yüzde 30 zam yapılması hakkında kanun teklifi
-
Tarih: 05.01.2023
-
-
6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'a 73/A maddesi ile eklenen dava şartı arabuluculuk hükmü geriye yürümez
-
Tarih: 27.12.2022
-
-
İlam niteliği kazandırılmamış arabuluculuk anlaşma belgesi ile ilamsız icra takibi yapılabilir
-
Tarih: 13.12.2022
-