-
Tarih: 24.05.2019
3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit Davasında Arabulucuya Başvurma Zorunluluğu Yoktur
Esas : 2019/1159
Karar : 2019/1194
Tarih : 24.05.2019
TÜRK MİLLETİ ADINA
İSTİNAF KARARI
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: BAKIRKÖY 7. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 15/03/2019
NUMARASI: 2019/166 E. - 2019/319 K.
DAVANIN KONUSU: 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
KARAR TARİHİ: 24/05/2019
İstinaf incelemesi için dairemize gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla, HMK 353. ve 356. maddeleri gereğince dosya içeriğine göre duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dilekçesinde özetle; Bakırköy ....İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyasından gönderilen 1.ve 2.haciz ihbarnamelerine itiraz edildiğini, 3.haciz ihbarnamesi gönderildiğini, ikinci ve üçüncü haciz ihbarnamesinin gönderilmesinin usulsüz olup, iptaline karar verilmesini ve müvekkili bankanın borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Bakırköy 7.Asliye Ticaret Mahkemesinin 15.03.2019 tarihli 2019/166 E.- 2019/319 K.sayılı kararıyla; 7155 Sayılı Kanun ile 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanuna eklenen 5/A maddesi uyarınca, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat taleplerine ilişkin ticari davalarda dava açılmadan önce arabuluculuğa başvurulmuş olmasının dava şartı olarak hüküm altına alındığı, davanın 6102 sayılı Türk Ticaret Kanununun 5/a maddesine göre, TTK’nın 4. Maddesi gereğince, Arabuluculuğa tabi davalar arasında yer aldığı, davacının arabuluculuğa başvurduğuna dair herhangi bir belge sunmadığı gibi bu yönde de bir iddiası bulunmadığı gerekçesiyle davanın 7155 Sayılı yasa ile değişik 6102 Sayılı TTK'nun 5/A ve aynı sayılı yasa ile değişik 6325 Sayılı Kanunun 18/A maddesinin birinci fıkrası uyarınca arabulucuğa başvurulmasına ilişkin dava şartı noksanlığı nedeniyle davanın usulden reddine karar vermiştir. Davacı vekili istinaf dilekçesinde; Bakırköy .... İcra Müdürlüğü'nün ... E. sayılı dosyasından müvekkiline gönderilen İİK 89/3. maddesi gereğince 3. haciz ihbarnamesine karşı menfi tespit davası açtıklarını birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerini süresinde itiraz etmelerine rağmen üçüncü itiraz ihbarnamesi gönderildiğini, davanın alacağın ödenmesine yada alacağın tazminata ilişkin olmadığını, müvekkili bankanın borçlu bulunmadığının tespitini istendiğini beyanla hukuka aykırı mahkeme kararının kaldırılmasını talep etmiştir. Davalı istinaf başvurusuna cevap vermemiştir.
GEREKÇE: Davacı vekilinin, müvekkili bankaya gönderilen üçüncü haciz ihbarnamesine karşı İİK'nın 89/3 maddesine dayalı olarak menfi tespit davası açtığı, 6102 sayılı TTK'nın 5/A maddesinde "bu kanunun 4.maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce ara bulucuya başvurulmuş olmasının dava şartı olduğunun" düzenlendiği, menfi tespit davasının konusunun paranın ödenmesine yönelik alacak yada tazminat talebini içermediği kanaatiyle davada TTK'nın 5/A maddesi gereğince ara bulucuya başvurma zorunluluğu bulunmadığından davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, mahkeme kararının kaldırılmasına, yargılamaya kaldığı yerden devam edilmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle:1-Davacı vekilinin istinaf isteminin 6100 sayılı HMK'nın 353/1- a-4 maddesi gereğince kabulü ile, Bakırköy 7. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 15/03/2019 gün ve 2019/166 Esas, 2019/319 Karar sayılı kararının KALDIRILMASINA,-Yargılamaya devam olunmak üzere dosyanın, karar veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 2-İstinaf talebi kabul edildiğinden, istinaf peşin harcının talebi halinde davacı tarafa iadesine,3-İstinaf aşamasında yapılan yargılama giderlerinin, ilk derece mahkemesince esas hükümle birlikte değerlendirilmesine, 4-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından avukatlık ücreti takdirine yer olmadığına, Dair, dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu 24.05.2019 tarihinde HMK'nın 353/1-a-4 maddesi uyarınca oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
-
Mükellefin sahte fatura kullandığı gerekçesiyle vergi incelemesine girdiği durumlarda matrah tespiti yapılırken brüt satış karlılığına uyum karşılaştırılarak vergiye tabi kazancın belirlenmesi gerekir.
-
Tarih: 30.04.2025
-
-
Sahte fatura kullanma suçunda araştırılması gerekilen deliller vardır, eksik inceleme sonucu hüküm tesis edilmesi hukuka aykırıdır.
-
Tarih: 29.04.2025
-
-
Mükellef şirketin faturalarında gerçek bir emtia tespitinin yapılıp yapılmadığı saptanmadan KDV indirimlerinin reddedilmesi hukuka uygun değildir.
-
Tarih: 29.04.2025
-
-
Tam Yargı Davalarında Miktar Artırımında Faize Esas Tarih Dava Dilekçesindeki Talep Miktarına Uygulanan Faiz Başlangıç Tarihidir
-
Tarih: 16.04.2025
-
-
Birden fazla takvim yılı için sahte olarak düzenlendiği iddia olunan faturalardan yalnızca bir takvim yılının belirli faturalarının incelenip işlem tesis edilmesi hukuka aykırıdır
-
Tarih: 24.03.2025
-
-
Akaryakıt şirketi mükellefin yalnızca benzin istasyonundaki pompalarla ilgili tespitleri baz alınarak sahte fatura düzenleyicisi olduğu sonucuna varılamaz
-
Tarih: 21.03.2025
-
-
Mükellefe sahte fatura kullanma suçu isnad edilmeden önce faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için; sevk ve taşıma irsaliyelerin teslim ve tesellüm belgelerinin getirtilmesi, faturaları düzenleyen mükellef ile kullanan mükellefin ticari defter ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması gerekir
-
Tarih: 20.03.2025
-
-
Ortada somut bir tespit bulunmadığı sürece yoklama fişlerine imza atılmış olması sahte fatura kullanma/düzenleme suçuna iştirak edildiğine kanıt olmaz yalnızca varsayımsal iştirakin varlığına ulaşılır
-
Tarih: 20.03.2025
-
-
Eksik inceleme sonucu sahte fatura düzenleme/kullanma suçu isnat edilerek mahkumiyet hükmedilmesi hukuka aykırıdır
-
Tarih: 19.03.2025
-
-
Manevi tazminat davasını açacak kişinin hâkimin hükmedeceği tazminat tutarını öngörebilmesinin mümkün olmadığı ve tazminat miktarının hâkimin takdirine göre belirlendiği davalara ilişkin yargılama giderleri bakımından mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın HMK mad. 326/2 “manevi tazminat davaları” yönünden Anayasa’da yer alan mülkiyet hakkına ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle hukuka aykırıdır.
-
Tarih: 14.03.2025
-