-
Tarih: 17.08.2022
Süresinde yapılmayan istinaf başvurusunun kesin olarak reddedileceğine ilişkin İYUK hükmü Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi
17.08.2022 tarihli 31926 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan E:2022/48, K:2022/93 sayılı Anayasa Mahkemesi kararı;
-2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 18.6.2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’un 19. maddesiyle değiştirilen 45. maddesinin (2)numaralı fıkrasının birinci cümlesinin,
-5.4.1990 tarihli ve 3622 sayılı Kanun’un 17. maddesiyle değiştirilen 48. maddesinin 18.6.2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanun’un 21. maddesiyle değiştirilen (7) numaralı fıkrasında yer alan “…ve 6 ncı…” ibaresinin,
“istinafın kanuni süre geçtikten sonra yapılması hâli” yönünden Anayasa’ya aykırı olmaları sebebiyle iptaline ilişkindir.
Somut olayda başvuran sıfatını haiz istinaf mercii, davacının aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasına ilişkin istemin iptaliyle açılan davanın reddine yönelik kararın incelenmesi esnasında itiraza konu kuralların Anayasa'ya aykırı olduğu kanısına varmıştır.
İtiraza konu kanun hükümlerinde öngörülen husus, istinaf başvurusunun kanuni süresinde yapılmadığının Bölge İdare Mahkemeleri tarafından ilk kez değerlendirildiği hallerde verilen istinaf talebinin reddi kararlarının kesin nitelikte olduğuna ilişkindir. Başka bir deyişle, süresinden sonra yapılan istinaf başvurularının reddine ilişkin kararlara karşı kanun yolu kapalıdır. Hal böyle olunca itiraza konu kurallar, istinafın kanuni süresi geçtikten sonra yapılması hali yönünden incelenmiştir.
Başvurucu, çok dereceli yargı sistemi içerisinde istinaf mercii önüne taşınabilmiş bir uyuşmazlığın, istinaf başvuru süresi hakkında ilk defa verilecek ve temyiz denetimine tabi olmayacak olan ret kararıyla sona erdirilmesine sebebiyet verildiğini, istinaf başvurusunun süresinde yapılmamış olduğu anlaşılsa dahi tebligat usulsüzlüğü, mücbir sebep gibi ilgilisi tarafından ileri sürülebilecek olup da henüz dosyaya aktarılmamış hususların mevcut olabileceğini, bu durumun ise taraflarca süresinde yapılan veya süresinde yapıldığının kabulü gereken başvurulara ilişkin iddiaların ve delillerin ortaya konma imkanını kaldırdığını iddia etmiştir. Bu doğrultuda, itiraz konusu kuralların Anayasa’nın 2., 13., 36. ve 155. maddelerine aykırı olduğu ileri sürülmüştür.
Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan değerlendirme ise şu şekildedir:
İtiraza konu kurallar, ilk derece mahkemesi kararlarına karşı istinaf başvurusu yolunda süre şartı tanınmasına değil, sürenin aşımı sebebiyle kanun yolu kapalı olmak üzere ret kararı verilmesine ilişkin olup mahkemeye erişim hakkına sınırlama teşkil etmektedir. İstinaf başvurusunun kanuni süresinde olup olmadığına ilişkin ilk değerlendirmenin bölge idare mahkemeleri tarafından yapıldığı hallerde, kişilere ağır bir külfet yükleyecek ve onların mahkemeye erişim hakkını aşırı kısıtlayacak biçimde katı ve şekilci bir yorumlara dayanılması veya başvuru süresine ilişkin muğlak veya yorumu gerektiren hallerin öngörülemez biçimde youmlanması söz konusu olabilecektir. Öte yandan bölge idare mahkemelerince süreye ilişkin kuralların hatalı biçimde uygulanması da mümkündür.
Tüm bu açıklamalar neticesinde, bölge idare mahkemelerince verilen ve mahkemeye erişim hakkına ölçüsüz müdahale teşkil edebilecek olan, bu sebeple mahkemeye erişim hakkının ihlaline yol açabilecek nitelikteki kararlara karşı kişilerin iddialarını ve itirazlarını ileri sürebilmeleri engellenmektedir. Dolayısıyla, mahkemeye erişim hakkına ilk kez müdahale eden ve o yargı kolundaki en yüksek mahkemece verilmeyen kararlara karşı yargı mercilerine başvuru yollarını kapatmak suretiyle Anayasa'nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkı ile bağlantılı olarak Anayasa'nın 40. maddesinde düzenlenen etkili başvuru hakkına aykırılık oluşturduğu sonucuna varılmıştır. Bu sebeple, itiraz konusu kuralların Anayasa’nın 36. ve 40. maddelerine aykırı olması sebebiyle iptaline karar verilmiştir.
Kararın tam metni için tıklayınız.
-
Manevi tazminat davasını açacak kişinin hâkimin hükmedeceği tazminat tutarını öngörebilmesinin mümkün olmadığı ve tazminat miktarının hâkimin takdirine göre belirlendiği davalara ilişkin yargılama giderleri bakımından mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın HMK mad. 326/2 “manevi tazminat davaları” yönünden Anayasa’da yer alan mülkiyet hakkına ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle hukuka aykırıdır.
-
Tarih: 14.03.2025
-
-
“Seri Muhakeme” ve “Basit Yargılama”ya ilşkin hükümlerin “Sağır ve Dilsizler” açısından uygulanması eşitlik ilkesini ihlal ettiğine dayanılarak Anayasaya aykırı görülüp iptal edildi
-
Tarih: 10.03.2025
-
-
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2008-32/34 Sayılı Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2025-32/72 Sayılı Tebliğ’e İlişkin Duyuru Hazine ve Maliye Bakanlığı Sitesinde Yayınlanmıştır
-
Tarih: 10.03.2025
-
-
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Ek 1. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin “…ilk derece mahkemesi veya bölge idare mahkemesince nihai kararın verildiği tarihteki parasal sınır esas alınır.” bölümünün Anayasa’nın 2. ve 36. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi
-
Tarih: 06.03.2025
-
-
AB Yapay Zeka Tüzüğü (Türkçe Özet Metin)
-
Tarih: 19.02.2025
-
-
2024 Yılı İçin Değerli Konut Vergisi Ödemesi Yapılmadan Önce Bilinmesi Gerekenler
-
Tarih: 11.02.2025
-
-
Dilek Genç'in AİHM Adil Yargılanma ve Silahların Eşitliği Haklarının İhlali Kararı
-
Tarih: 11.02.2025
-
-
9. Yargı Paketi
-
Tarih: 14.11.2024
-
-
Taraf Teşkilinin Sağlanması İçin Arabulucuya Çeşitli Yetkilerin Tanınması Sebebiyle Ortaklığın Giderilmesi Davasının Zorunlu Arabuluculuğa Tabi Olması Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Etmemektedir
-
Tarih: 02.10.2024
-
-
308 Sıra Numaralı Gelir Vergisi Tebliği İle Gelen Değişiklikler
-
Tarih: 30.09.2024
-