• Tarih: 24.05.2022
  • Yazar: Stj. Av. Selman YEŞİL

Şarta bağlı olarak bedelsiz terk edilen taşınmazların, şarta riayet edilmeden başka bir amaç için kullanılması mülkiyet hakkını ihlal eder.

24 Mayıs 2022 tarihli 31845 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan “İBRAHİM MANAV BAŞVURUSU”nun konusu; bedelsiz şekilde yeşil alan ve yol olarak terk edilen taşınmazların terk amacına aykırı kullanılması nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.

SOMUT OLAY

Olaya konu taşınmazların bir kısmı, başvurucunun murisi ve diğer hissedarlar tarafından 1989 yılında bedelsiz şekilde yeşil alan ve yol olarak terk edilmiş, terk edilen kısımlar yönünden başvurucu ve diğer hissedarlar adına olan sicil kaydı terkin edilmiştir.

Akabinde, yeşil alan ve yol yapılması için Belediyeye terk edilmiş ancak Belediye tarafından yeşil alan ve yol dışında ayrıca cami ve belediye hizmet binası yapılmıştır. Yeşil alan ve yol olarak terk edilen taşınmazların dayandığı terk amacına uygun kullanılmaması da doğal olarak taşınmazların başvurucuya iadesi ve tazminat yönünden en azından bir meşru beklenti oluşturmaktadır.

BAŞVURUCUNUN İDDİALARI

Başvurucu, yeşil alan ve yol olarak terk edilen taşınmazların dinî tesis alanına çevrilmesine ilişkin imar planlarının idare mahkemesince iptal edilmesine rağmen terk amacına aykırı şekilde Belediye tarafından cami ve belediye hizmet binası yapılarak taşınmazlara el atıldığını, caminin altında bulunan dükkânlardan Belediyenin kira geliri elde ettiğini belirterek mülkiyet hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüştür.

ANAYASA MAHKEMESİ TARAFINDAN SOMUT OLAYA İLİŞKİN VERİLEN KARAR ÖZETLE ŞU ŞEKİLDEDİR;

-Anayasa Mahkemesi, hukukumuzda bağışlamanın şarta bağlı olarak yapılmasının da mümkün olduğunu hatırlatmış ve malikin bağışladığı taşınmazın yol dışında başka bir amaç için kullanılmamasını istemesi durumunda şarta bağlı bağışlama yapma imkânına sahip olduğunu ifade etmiştir.

-Mahkeme tarafından yapılan inceleme neticesinde, başvurucu ve diğer malikler tarafından yapılan terkin, şartsız olmayıp yeşil alan ve yol olarak yani şarta bağlı bedelsiz terk/bağışlama olduğunu ve derece mahkemesince aldırılan bilirkişi raporlarına göre de taşınmazların terk amacına uygun kullanılmadığı görülmektedir.

-Bununla birlikte, derece mahkemesi, rızai terk talebinde bulunulması nedeniyle tapuda söz konusu işlemlerin yapıldığını belirterek imar planlarında sonradan yapılan değişikliklerin terk işlemlerine etkisinin olmayacağı gerekçesiyle tazminat talebinin reddine karar vermiştir. Ancak somut olayın koşulları altında terk amacına uygun bir kullanım olup olmadığının belirlenmesi Anayasa'da belirtilen mülkiyet hakkının gerekliliklerindendir.

-Dolayısıyla somut olayda, derece mahkemelerinin kararlarının başvurucunun davanın sonucuna etkili olabilecek mahiyette olan iddia ve itirazlarına cevap verecek nitelikte yeterli ve ilgili bir gerekçe içermediği anlaşılmıştır.

-Buna göre idari ve yargısal sürecin bütününe bakıldığında mülkiyet hakkının korunmasında usule ilişkin güvencelerin somut olayda yerine getirilmediği, başvurucunun bu güvencelerden yararlandırılmadığı sonucuna varılmıştır.

-Bu sebeple başvurucunun mülkiyet hakkı ile müdahalenin dayandığı kamu yararı arasında olması gereken adil denge, başvurucu aleyhine bozulmuş olup mülkiyet hakkına yapılan müdahale ölçüsüzdür. 

-Açıklanan gerekçelerle, Anayasa Mahkemesi tarafından Anayasa’nın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmiştir.

Kararın tam metni için tıklayınız.

https://www.aslanpinar.combilgi-bankasi/guncel/sarta-bagli-olarak-bedelsiz-terk-edilen-tasinmazlarin-sarta-riayet-edilmeden-baska-bir-amac-icin-kullanilmasi-mulkiyet-hakkini-ihlal-eder
Diğer Makaleler