-
Tarih: 04.10.2022
Sanığın sorgusu yapılmadan hakkında mahkumiyet dışında karar verilebileceğine ilişkin CMK hükmü adil yargılanma hakkına getirilen sınırlamanın ölçüsüz olduğu gerekçesiyle Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edildi
04.10.2022 tarihli 31973 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan E:2021/118, K:2022/98 sayılı Anayasa Mahkemesi Kararı, 04.12.2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 193. maddesine 25.05.2005 tarihli ve 5353 sayılı Kanun'un 28. maddesiyle eklenen 2.fıkranın Anayasa'ya aykırılığı nedeniyle iptaline ilişkindir.
Ceza Muhakamesi Kanunu'nun iptal istemine konu md.193/2 hükmü şu şekildedir:
"Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkumiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirebilir."
Anayasa Mahkemesi, Kanun'un "Duruşmanın sona ermesi ve hüküm" başlıklı 223. maddesini ilgili görmüştür. İlgili Kanun hükmünün 1. fıkrasında, ceza yargılaması sonunda verilebilecek hükümlerin nelerden ibaret olduğu sayılmıştır. Buna göre mahkumiyet dışında; beraat, ceza verilmesine yer olmadığı, güvenlik tedbirine hükmedilmesi, davanın reddi ve düşmesi kararları verilebilecektir.
İtiraza konu kanun hükmü uyarınca sanığın sorgusu yapılmadan sanık hakkında beraat veya ceza verilmesine yer olmadığı kararlarının verilmesi ya da güvenlik tedbirlerine hükmedilmesi yahut davanın reddine veya düşmesine karar verilmesi mümkündür. Buna göre, toplanan delillere göre sanık hakkında mahkumiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa sanığın sorgusu yapılmamış olsa dahi davanın yokluğunda bitirilebileği öngörülmüştür. Hal böyle olunca sanığın durumada hazır bulunma ve savunma hakkında, dolayısıyla adil yargılanma hakkına bir sınırlama getirilmektedir.
Anayasa'nın 13. maddesi uyarınca hak ve özgürlükler ancak kanunla sınırlandırılabilecek olup Anayasa'da öngörülen sınırlama sebebine ve ölçülülük ilkesine uygun olmalıdır. Buna göre, adil yargılanma hakkına yapılan sınırlandırmaların öncelikle kanunla yapılması gerekmektedir. Ancak kanunla sınırlama yapılması yeterli olmayıp bu kuralların belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir nitelikte olması gerekir.
İtiraza konu kural, açık ve net olarak düzenlendiğinden belirli, ulaşılabilir ve öngörülebilir nitelikte olduğu anlaşılmıştır. Yani, kanunilik şartını taşımaktadır. Yine, ilgili kural neticesinde yersiz gecikmeleriin önüne geçilmesinin amaçlandığı anlaşıldığından meşru bir amaca dayandığı sonucuna ulaşılmıştır. Oysa, kanunilik ve meşru amaç şartları yeterli olmayıp sınırlamanın ölçülü olması da gerekmektedir.
Oysa, mahkumiyet dışındaki kararlar dikkate alındığı takdirde ceza verilmesine yer olmadığı kararı ile güvenlik tedbirine yönelik kararlar fiilin ya da suçun işlendiğinin sabit olması halinde verilecek kararlardır. Bu halde, anılan kararların verilmesi halinde sanığın hukuki olarak sorumluluğu devam edebilmektedir.
Bu itibarla, sanık hakkında önemli sonuçlar doğurabilecek olan mahkumiyet dışındaki kararlar bakımından sanığın sorgusu yapılmaksızın davanın bitirilmesine imkan tanınması halinde adil yargılanma hakkında orantısız, ölçüsüz bir sınırlama getirilmektedir.
Açıklanan nedenlerle, ilgili hükmün Anayasa'nın 13. ve 36. maddelerine aykırı olması sebebiyle iptaline, iptal hükmünün ise kararın Resmi Gazetede yayımlanmasından başlayarak altı ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
-
Manevi tazminat davasını açacak kişinin hâkimin hükmedeceği tazminat tutarını öngörebilmesinin mümkün olmadığı ve tazminat miktarının hâkimin takdirine göre belirlendiği davalara ilişkin yargılama giderleri bakımından mahkemeye erişim hakkına getirilen sınırlamanın HMK mad. 326/2 “manevi tazminat davaları” yönünden Anayasa’da yer alan mülkiyet hakkına ve hak arama özgürlüğünü ihlal ettiği gerekçesiyle hukuka aykırıdır.
-
Tarih: 14.03.2025
-
-
“Seri Muhakeme” ve “Basit Yargılama”ya ilşkin hükümlerin “Sağır ve Dilsizler” açısından uygulanması eşitlik ilkesini ihlal ettiğine dayanılarak Anayasaya aykırı görülüp iptal edildi
-
Tarih: 10.03.2025
-
-
Türk Parası Kıymetini Koruma Hakkında 32 Sayılı Karara İlişkin 2008-32/34 Sayılı Tebliğ’de Değişiklik Yapılmasına Dair 2025-32/72 Sayılı Tebliğ’e İlişkin Duyuru Hazine ve Maliye Bakanlığı Sitesinde Yayınlanmıştır
-
Tarih: 10.03.2025
-
-
İdari Yargılama Usulü Kanunu’nun Ek 1. maddesinin (2) numaralı fıkrasının birinci cümlesinin “…ilk derece mahkemesi veya bölge idare mahkemesince nihai kararın verildiği tarihteki parasal sınır esas alınır.” bölümünün Anayasa’nın 2. ve 36. maddelerine aykırılığı ileri sürülerek iptaline karar verilmesi
-
Tarih: 06.03.2025
-
-
AB Yapay Zeka Tüzüğü (Türkçe Özet Metin)
-
Tarih: 19.02.2025
-
-
2024 Yılı İçin Değerli Konut Vergisi Ödemesi Yapılmadan Önce Bilinmesi Gerekenler
-
Tarih: 11.02.2025
-
-
Dilek Genç'in AİHM Adil Yargılanma ve Silahların Eşitliği Haklarının İhlali Kararı
-
Tarih: 11.02.2025
-
-
9. Yargı Paketi
-
Tarih: 14.11.2024
-
-
Taraf Teşkilinin Sağlanması İçin Arabulucuya Çeşitli Yetkilerin Tanınması Sebebiyle Ortaklığın Giderilmesi Davasının Zorunlu Arabuluculuğa Tabi Olması Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Etmemektedir
-
Tarih: 02.10.2024
-
-
308 Sıra Numaralı Gelir Vergisi Tebliği İle Gelen Değişiklikler
-
Tarih: 30.09.2024
-