• Tarih: 16.05.2022
  • Yazar: Stj. Av. Sıla ÖZDEMİR

Mükellefiyetin resen tesis edildiği durumlarda mükellef olduğu hakkında bilgi sahibi olmayan kişilerin elektronik adres almaları zorunlu değildir

Bursa 3. Vergi Mahkemesi tarafından verilen karar, adi ortaklık ortaklık adına, e-tebligat başvurusu yapılmadığından bahisle Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355/1-1 maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının iptal edilmesi hakkındadır.

 

Somut olay kısaca şu şekildedir:

… Ltd. Şti. hakkında yapılan vergi incelemesi neticesinde düzenlenen vergi tekniği raporunda;

-Mükellef kurum tarafından 2016 yılında düzenlenen bütün faturaların gerçek bir mal ve hizmet teslimine dayanmayan sahte ve muhteviyatı itibarıyla yanıltıcı belge niteliğinde olduğu,

-Faaliyetin davacılar tarafından yürütüldüğü,

-Raporda özetlenen sahte faturalarda yazılı meblağ üzerinden elde edilen komisyon geliri nedeniyle davacılar hakkında adi ortaklık tesis ettirildiği,

-Tesis ettirilen bu adi ortaklık adına 213 sayılı Vergi Usul Kanunu 30. maddesine göre kurumlar vergisi, geçici kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve gelir stopaj vergisi matrahlarının takdir komisyonu marifetiyle takdir ve tespit edilmesi gerektiğinin önerildiği,

-Mükellef adına söz konusu vergi tekniği raporuna istinaden adi ortaklık tesis edildiği ve mükellefin e-tebligatı bulunmadığından bahisle,

VUK md. 355/1-1 gereği özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.

Davacıların iddiaları ise şu şekildedir:

-Vergi mükellefi olmadığı,

-Ticari olarak bir işi ve iş yerinin bulunmadığı,

-Raporda belirtilen şekilde bir kazanç elde edilmediği,

-Vergi mükellefiyetinin geriye dönük olarak tescil edildiği,

-Hakkında 09.06.2017 tarihinde vergi tekniği raporu düzenlendiği ancak re’sen vergi mükellefi yapıldığına dair bir yazının gönderilmediği,

-İsnat edilen gizli ortak iddiasının da yasal hiçbir gerekçesi olmadığı,

-2019 yılında yapılan inceleme ile 2020 yılında yapılan takdir sonucu re’sen vergi mükellefi yapıldığı ancak 2016 yılında tebligat başvurusu yapılmadığı,

gerekçeleriyle dava konusu özel usulsüzlük cezasının kesildiği, kesilen cezanın yasal olmadığı iddia edilmektedir.

İlk derece mahkemesinin kararı ise şu şekildedir:

Söz konusu karara hükmeden ilk derece mahkemesi tarafından

-Elektronik tebligat kapsamına giren mükelleflerin kimler olduğu 456 sıra No’lu numaralı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirtildiği,

-Anılan Tebliğde elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilenlerin bu zorunluluğa uymamaları durumunda özel usulsüzlük cezasının kesileceği,

-Anılan Tebliğde elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilenler arasında adi ortakların sayılmadığı, bu nedenle adi ortaklıkların e-tebligat sistemine dahil olma zorunluluklarının bulunmadığı,

-Ortaklık adına elektronik tebligat yapılmasının talep edilmesi halinde sistemden isteğe bağlı olarak yararlanabileceklerinin tabii olduğu,

belirtilerek;

-Adi ortaklıkların elektronik adres kullanma zorunluluğu getirilen mükellefler arasında bulunmadığı,

-Bu nedenle davacının Vergi Usul Kanunu’nun 107/A maddesi uyarınca getirilen zorunluluklara uymadığından bahsedilemeyeceği,

-Adi ortaklığın elektronik adres alma yükümlülüğü bulunduğunun kabulü halinde dahi davacı hakkında mükellefiyetin re’sen tesis edildiği dikkate alındığında mükellef olduğu hakkında bilgi sahibi olmayan davacıdan elektronik adres almasının beklenemeyeceği,

gerekçeleriyle davacılar hakkında kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılarak istinaf kanun yolu kapalı olmak üzere davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın tam metni için tıklayınız.

 

 

https://www.aslanpinar.combilgi-bankasi/guncel/mukellefiyetin-resen-tesis-edildigi-durumlarda-mukellef-oldugu-hakkinda-bilgi-sahibi-olmayan-kisilerin-elektronik-adres-almalari-zorunlu-degildir
Diğer Makaleler