-
Tarih: 03.11.2022
Limited şirketlerin ortak ve kanuni temsilcileri hakkında şirket borcu nedeniyle amme alacağının korunmasına ilişkin davalarda verilen farklı kararlar hakkında içtihatı birleştirme kararı verilmesine gerek olmadığına karar verildi
Danıştay İçtihadı Birleştirme Kurulu’nun 27.05.2022 tarihli ve E:2021/1, K:2022/3 sayılı Kararı’nın konusu limited şirketlerin ortak ve kanuni temsilcileri hakkında şirket borcu nedeniyle amme alacağının korunması yöntemlerinin uygulanıp uygulanamayacağı konusunda; Danıştay 3. ve 9. Daireleri kararları ile Danıştay 4., 7. ve Vergi Dava Daireleri Kurulu kararları arasındaki aykırılığın içtihadın birleştirilmesi yoluyla giderilmesinin gerekli olup olmadığı hususu hakkındadır.
Danıştay 3. ve 9. Dairesi Kararları
-İhtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz işlemlerinin cebren tahsile yönelik işlemler olmayıp amme alacağının korunmasına ilişkin tedbirler olduğu, bu nedenle asıl borçlu mükellef ve vergi sorumlusu hakkında uygulanabileceği, limited şirket ortak ve temsilcisi hakkında uygulanamayacağına,
-213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesi uyarınca kanuni temsilcilerin ancak kesinleşen ve şirket mal varlığından tamamen veya kısmen alınamamış olan borçlardan dolayı sorumlu tutulabileceklerine,
-Henüz tahakkuk etmemiş vergi borçlarından bu aşamada sorumlu tutulamayacaklarına,
-Esas amme borçlusu olmayan ortak ve temsilciler hakkında amme alacağının korunmasına ilişkin yöntemlerin uygulanacağına ilişkin açık bir hüküm bulunmadığına,
dolayısıyla anılan yöntemlerin ortak ve temsilciye uygulanmayacağı yönünde karar verilmiştir.
Danıştay 4. ve 7. Dairesi ile Vergi Dava Daireleri Kurulu Kararları
Danıştay 3 ve 9. Daire Kararları’ndan farklı olarak,
-Şirket ortak ve temsilcilerinin sorumlu tutulabilmesi için asıl borçlu şirket hakkında kamu alacağının kesinleşmesi ve şirket mal varlığından tahsil edilememesi halinin bulunmasına gerek olmadığına,
-Şirket ortak ve temsilcilerinin amme borçlusu olmalarının amme alacağının korunması yöntemlerinin uygulanması için yasal şartların bulunması kaydıyla yeterli görüldüğü yönünde karar verilmiştir.
İÇTİHATLARI BİRLEŞTİRME KURULU KARARI
Kararın ilk kısmında, konunun Danıştay Kanunu'nun 39. maddesi yönünden irdelenmesinin gerektiği tespitinde bulunulup “lüzum” şartının olay nezdinde gerçekleşip gerçekleşmediğinin ayrıca değerlendirilmesinin zorunlu olduğu açıklamasında bulunulmuştur.
Kararın devamında, içtihatların birleştirilmesinin, kararlar arasında oluşan aykırılık veya uyuşmazlığın giderilmesi suretiyle hukuki istikrar ve eşitliğin sağlanması bakımından etkin bir yol olduğu vurgulanmış; içtihatların birleştirilmesine lüzum bulunup bulunmadığı değerlendirilirken hukuki menfaatin; istikrar ve eşitliğin sağlanmasında mı, yoksa yargı mercilerinin yargılama sürecindeki takdir yetkisinin kısıtlanmaması ve içtihat gelişiminin engellenmemesinde mi olduğu hususunun tespitinin önem arzettiği vurgulanmıştır.
Kararın sonuç kısmında,
-Belirtilen bu hususlar çerçevesinde limited şirketlerin ortak ve kanuni temsilcileri hakkında şirket borcu nedeniyle amme alacağının korunması yöntemlerinin uygulanıp uygulanamayacağı konusunda Danıştay Vergi Dava Daireleri ve Kurulunca birbirine aykırı kararlar verildiği görülmekle birlikte bu aykırılığın hukuki istikrarı bozacak boyuta ulaşmadığı ve yargılamanın genel seyrinde içtihadın kendiliğinden birleşebileceğine
-Bu doğrultuda içtihat gelişiminin de engellenmemesi gerektiğine,
-Bu sebeple, şirket borcu nedeniyle amme alacağının korunması yöntemlerinin uygulanıp uygulanamayacağı konusunda lüzum unsurunun gerçekleşmediği sonucuna varılarak içtihatların birleştirilmesine gerek olmadığına karar verilmiştir.
Kararın tam metni için tıklayınız.
-
7464 sayılı Kanununa (AIRBNB Yasası) İlişkin Uygulanacak İdari Yaptırımlara Dair Tablolar
-
Tarih: 13.11.2023
-
-
7464 Sayılı Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun TBMM'de Kabul Edildi
-
Tarih: 30.10.2023
-
-
AYM Süre Tutum Dilekçesi Sunma Zorululuğuna Son Verdi
-
Tarih: 24.10.2023
-
-
Hukuk Davalarında, Hükümde Kanun Yolu Süresinin Hatalı Gösterilmesi Durumunda Uygulamadaki Farklılık Giderildi.
-
Tarih: 17.09.2023
-
-
Anayasa Mahkemesi 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun'un 28. Maddesinin Birinci Fıkrasının (1) Numaralı Bendini Anayasa'nın 13.,35. ve 36. Maddelerine Aykırı Görerek İptal Etti.
-
Tarih: 15.09.2023
-
-
Elektronik Ortamda İkinci El Araç Satışına İlişkin Yeni Düzenlemeler Yayımlandı.
-
Tarih: 01.09.2023
-
-
Taşınmaz Satışına Yönelik İlanlara Elektronik Ortam Sağlayan Kişilere Yükümlülükler Getirildi
-
Tarih: 01.09.2023
-
-
Sanık Tarafından Araştırılması Talep Edilen Hususların Mahkeme Tarafından Dikkate Alınmaması Silahların Eşitliği ve Çelişmeli Yargılama İlkelerine Aykırıdır
-
Tarih: 18.08.2023
-
-
Uyuşmazlığın Sonucuna Etkili, Ayrı ve Açık Yanıt Gerektiren İddiaya Rağmen Bu Hususun Tartışılmaması ve Bir Değerlendirme Yapılmaması Yargılamanın Bütünü Yönünden Adil Yargılanma Hakkını İhlal Eder
-
Tarih: 17.08.2023
-
-
Mahkeme Tarafından Verilen Süreye Güvenilerek Yapılan Islah İşleminin Kanunda Öngörülen Sürede Yapılmadığı Gerekçesiyle Reddi Mahkemeye Erişim Hakkının İhlalidir
-
Tarih: 17.08.2023
-