-
Tarih: 08.02.2022
Kıyı kenar çizgisi içerisinde kalan taşınmazlara yönelik el atma sonucunda talep edilen tazminatın tapu iptali gerçekleşmediği gerekçesiyle reddi idarenin ölçüsüz eylemi olup mülkiyet hakkını ihlal eder
08.02.2022 tarihli, 31744 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan “ABDULLAH TANTAŞ VE DİĞERLERİ BAŞVURUSU”, tapulu taşınmazların kıyı kenar çizgisi içinde kalması nedeniyle açılan tam yargı davasının reddedilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının ihlal edildiği iddiasına ilişkindir.
Somut olayda başvuruculara ait olan taşınmazlara 16.11.1973 tarihinde inşaat izni verilmiştir. Başvuru konusu taşınmazlar, kıyı kenar çizgisi içerisinde yer almaktadır. 30.11.1983 tarihinde kıyı kenar çizgisinin kesinleşmesinin ardından başvuruculara ait taşınmazların kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması nedeniyle inşaat yapılamayacağı belirtilmiştir.
Bunun üzerine başvurucuların taşınmazların rayiç bedellerinin ödenmesi talebi, kıyıda yer alan taşınmazların kamulaştırılmasına dair hüküm bulunmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Başvurucular, hukuki el atma nedeniyle tazminat davası açmıştır.
İlk derece mahkemesi tarafından mülkiyet hakkının ihlal edildiği belirtilerek tapu kayıtlarının iptal edilmesi ve uygun bir tazminat verilmesi yönünde karar verilmiştir. Daha sonra Bölge İdare Mahkemesi tarafından tapu kayıtlarının iptal edilmemiş olması, taşınmazlardaki kısıtlılık halinin Anayasa ve Kıyı Kanunu’ndan kaynaklanası gerekçesiyle hukuki el atma koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davaların kesin olarak reddine karar verilmiştir.
Kararın tam metni için tıklayınız.
Başvurucular:
-İnşaat izni verilmiş olan taşınmalarının kıyı kenar çizgisi içerisinde kalması dolayısıyla inşaat izni verilmemesi ve hukuki el atma nedeniyle açmış oldukları tam yargı davalarının ise reddedilmesi ile mülkiyet haklarının ihlal edildiğini,
-Mülkiyet hakkı dışında adil yargılanma hakkının da ihlal edildiğini
İddia ederek maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuşlardır.
Başvuru, mülkiyet hakkı kapsamında incelemiştir. Yapılan inceleme sonucunda başvurucuların taşınmazlarını kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkilerinin kısıtlandığı ve tazminat davası açılmasının tapunun iptali şartına bağlanması sonucunda başvurucuların tazminat hakkının objektif hukuk kurallarına değil idarenin sübjektif iradesine terk edildiği görülmüştür.
Bu sebeple, mülkiyet hakkının korunması ile kamu yararı arasında olması gereken dengenin idarenin eylemi sonucunda bozulduğu ve müdahalenin ölçüsüz olduğu sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla, mülkiyet hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekmektedir.
Ayrıca ihlalin mahkeme kararlarından kaynaklanması sebebiyle ihlalin ve sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmasında da hukuki yarar bulunmaktadır. İhlalin ve sonuçlarının ortadan kalkması için yeniden yargılama yapılmasının yeterli olduğu anlaşıldığından, başvurucuların tazminat taleplerinin reddedilmesi gerektiği sonucuna ulaşılmıştır.
Açıklanan gerekçelerle Anayasa Mahkemesi:
-Mülkiyet hakkının ihlal edildiğine ilişkin iddianın kabul edilebilir olduğuna,
- Anayasa’nın 35.maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiğine,
-Kararın bir örneğinin mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine,
-Başvurucuların tazminat taleplerinin reddine
Hükmetmiştir.
Görüldüğü üzere, idarenin eylemlerinde kamu yararı ölçütü aranmaktadır. Kamu yararı idarenin eylemlerini sınırlandıran bir ölçüt olup sınırların aşılması halinde meydana gelen ihlallerin ve sonuçların giderilmesi gerekmektedir. İdarenin bu şekilde yaptıkları hataları makul bir süre içerisinde ve uygun yöntemler çerçevesinde düzeltmesi gerekmektedir.
Kararın tam metni için tıklayınız.
-
7464 sayılı Kanununa (AIRBNB Yasası) İlişkin Uygulanacak İdari Yaptırımlara Dair Tablolar
-
Tarih: 13.11.2023
-
-
7464 Sayılı Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun TBMM'de Kabul Edildi
-
Tarih: 30.10.2023
-
-
AYM Süre Tutum Dilekçesi Sunma Zorululuğuna Son Verdi
-
Tarih: 24.10.2023
-
-
Hukuk Davalarında, Hükümde Kanun Yolu Süresinin Hatalı Gösterilmesi Durumunda Uygulamadaki Farklılık Giderildi.
-
Tarih: 17.09.2023
-
-
Anayasa Mahkemesi 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun'un 28. Maddesinin Birinci Fıkrasının (1) Numaralı Bendini Anayasa'nın 13.,35. ve 36. Maddelerine Aykırı Görerek İptal Etti.
-
Tarih: 15.09.2023
-
-
Elektronik Ortamda İkinci El Araç Satışına İlişkin Yeni Düzenlemeler Yayımlandı.
-
Tarih: 01.09.2023
-
-
Taşınmaz Satışına Yönelik İlanlara Elektronik Ortam Sağlayan Kişilere Yükümlülükler Getirildi
-
Tarih: 01.09.2023
-
-
Sanık Tarafından Araştırılması Talep Edilen Hususların Mahkeme Tarafından Dikkate Alınmaması Silahların Eşitliği ve Çelişmeli Yargılama İlkelerine Aykırıdır
-
Tarih: 18.08.2023
-
-
Uyuşmazlığın Sonucuna Etkili, Ayrı ve Açık Yanıt Gerektiren İddiaya Rağmen Bu Hususun Tartışılmaması ve Bir Değerlendirme Yapılmaması Yargılamanın Bütünü Yönünden Adil Yargılanma Hakkını İhlal Eder
-
Tarih: 17.08.2023
-
-
Mahkeme Tarafından Verilen Süreye Güvenilerek Yapılan Islah İşleminin Kanunda Öngörülen Sürede Yapılmadığı Gerekçesiyle Reddi Mahkemeye Erişim Hakkının İhlalidir
-
Tarih: 17.08.2023
-