-
Tarih: 23.08.2022
Kamulaştırma yapılmaksızın taşınmaz üzerinden enerji nakil hattı geçirilmesi mülkiyet hakkını ihlal niteliğinde olduğu gibi; kamulaştırma nedeniyle meydana gelen zararların tazmin edilmemesi ise etkili başvuru hakkını ihlal niteliğindedir
23.08.2022 tarihli ve 18178 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan "RECEP TOK BAŞVURUSU"nun konusu; taşınmazın bir bölümü üzerinden kamulaştırma yapılmaksızın enerji nakil hattı geçirilmesi nedeniyle mülkiyet hakkının, tazminat ödenmemesi nedeniyle mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkının, yargılamanın uzun sürmesi nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği iddialarına ilişkindir.
Somut olayda, başvurucunun malik olduğu tarım arazisi niteliğindeki taşınmazın bir bölümü üzerinden 1952 ile 1956 yılları arasındaki bir dönemde enerji nakil hattı geçirilmiştir. Enerji nakil hattı, başvurucunun Türkiye Elektrik İletim Anonim Şirketine (TEİAŞ) başvurarak taşınmazının kamulaştırılmasını ve bedelinin ödenmesini talep ettiği dönemde dava devam ederken sökülmüştür.
Başvurucunun iddiaları ise şu şekildedir:
-İdarenin kamulaştırma yapmaksızın taşınmaz üzerinden enerji nakil hattı geçirmesi, mülkiyet hakkını ihlal niteliğindedir.
-Taşınmaza kamulaştırmasız olarak el atıldığı döneme ilişkin olarak herhangi bir tazminat ödenmemesi, mülkiyet hakkını ihlal niteliğindedir.
-Yargılamanın uzun sürmesi, makul sürede yargılanma hakkı ihlal niteliğindedir.
Anayasa Mahkemesi tarafından yapılan değerlendirmeler ise şu şekildedir:
Somut olayda enerji nakil hattının, başvuruya konu kararın verildiği 18.01.2018 tarihinden önce söküldüğü görülmektedir. Dolayısıyla kamulaştırmasız el atma suretiyle mülkiyet hakkına yapılan müdahale en geç 18.1.2018 tarihinde sona ermiştir.
Başvurucunun taşınmazına kamulaştırma yapılmaksızın el atılması mülkiyet hakkına müdahale teşkil etmektedir. Nitekim kamulaştırmasız el atma, birçok anayasal güvenceyi zedeleyen ağır bir mülkiyet hakkı ihlal niteliğinde olup Anayasa'da yasaklanan bir müdahale biçimidir. Bu sebeple kamulaştırmasız el atma yasağının ihlali hâlinde bu ihlali giderilmesi, bir zarar meydana gelmesi durumunda telafi edilmesi gerekmektedir. Bu hususlar, aynı olayların tekrarlanmasını önlemek caydırıcılığı sağlamak amacını taşımaktadır.
Başvurucu, taşınmaza kamulaştırmasız olarak el atıldığı dönemde taşınmazını tam olarak kullanamadığını ileri sürerek iddia ettiği zararın tazminini de talep etmiştir. Hal böyle olunca, başvurucunun tazminat talebi yalnız geleceğe yönelik irtifak bedeline hükmedilmesinden ibaret olmayıp geçmiş dönemde gerçekleşen müdahalelerden kaynaklanan zararları da kapsamaktadır.
Nitekim başvurucu tarafından açılan dava, enerji nakil hatlarının sökülmesi istemine ilişkin değil, kamulaştırmasız el atma sebebiyle tazminat talebine ilişkindir. Kamulaştırmasız el atma fiilinin dava devam ederken sona erdiği ve ihlal teşkil eden durumun ortadan kalktığı dikkate alındığı takdirde ilk derece mahkemesi tarafından kamulaştırma bedeli ödenmesi isteminin karara bağlanmaması keyfî ve temelsiz değildir. Ancak başvurucunun zararı sadece kamulaştırma bedeli ödenmemesinden ibaret değildir. Zira başvurucunun ayrıca taşınmazdaki enerji nakil hattı sebebiyle taşınmazı kullanamamasından kaynaklanan zararları da bulunmaktadır.
Bu itibarla, bir taşınmazın kamulaştırılması halinde veya Anayasa'ya aykırı olarak taşınmaza kamulaştırmasız olarak el atılması halinde ödenecek tazminatın tespitine yönelik davanın kamulaştırma işleminden ya da kamulaştırmasız el atma fiilinden doğan tüm zararları kapsayacak nitelikte olması gerekmektedir.
Sonuç olarak; başvurucunun taşınmazına kamulaştırmasız olarak el atılması nedeniyle mülkiyet hakkı, başvurucunun zarar ve tazminata ilişkin iddialarının incelenmemesi nedeniyle etkili başvuru hakkıyla bağlantılı olarak mülkiyet hakkı, yargılamanın makul sürede tamamlanmaması nedeniyle de makul sürede yargılanma hakkı ihlal edilmiştir.
Mülkiyet hakkıyla bağlantılı olarak etkili başvuru hakkı ile makul sürede yargılanma hakkı ihlalleri yargı mercilerinin kararları ve hareketsizliklerinden kaynaklanmıştır.
Öte yandan başvurucunun kamulaştırmasız el atma sebebiyle uğradığı manevi zararlarının karşılığı olarak başvurucuya 13.000 TL manevi tazminat ödenmesine, makul sürede yargılanma hakkının ihlali sebebiyle ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararı karşılığında başvurucuya 27.000 TL manevi tazminat ödenmesine, toplamda başvurucuya 40.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmiştir.
Kararın tam metni için tıklayınız.
-
Taraf Teşkilinin Sağlanması İçin Arabulucuya Çeşitli Yetkilerin Tanınması Sebebiyle Ortaklığın Giderilmesi Davasının Zorunlu Arabuluculuğa Tabi Olması Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Etmemektedir
-
Tarih: 02.10.2024
-
-
308 Sıra Numaralı Gelir Vergisi Tebliği İle Gelen Değişiklikler
-
Tarih: 30.09.2024
-
-
5/6/2024 tarihli Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Gündemine Ait Kararlar Bülteni
-
Tarih: 06.09.2024
-
-
Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği'nde Değişiklikler Yapıldı
-
Tarih: 09.08.2024
-
-
İdari Yaptırım ve İdari Gözetim Kararlarına Karşı Başvuruda Sulh Ceza Hakimliklerinin Görevlendirilmesine İlişkin Değişiklik
-
Tarih: 09.08.2024
-
-
Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları Şüpheli İşlem Bildirimi Rehberi ve MASAK Online Sistemi Güncellendi
-
Tarih: 25.07.2024
-
-
Dava Açma Sürelerini Düzenleyen Mevzuatların Katı Bir Şekilde Yorumlanması Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Edebilir
-
Tarih: 17.07.2024
-
-
Uyuşmazlığın Sonucuna Etkili İddia ve İtirazların Dikkate Alınmaması Gerekçeli Karar Hakkını İhlal Eder
-
Tarih: 10.07.2024
-
-
Alacağın Sadece Yasal Faiz İle Ödenmesi Alacaklının Mağduriyetine Sebep Olmaktadır
-
Tarih: 08.07.2024
-
-
İcrada Fazla Ödenen KDV Şikayet Yoluyla Her Zaman İstenebilir
-
Tarih: 08.07.2024
-