• Tarih: 27.04.2022
  • Yazar: Stj. Av. Sıla ÖZDEMİR

Kamu görevlisine sosyal medyadaki paylaşımları nedeniyle kınama cezası verilmesi ifade özgürlüğünü ihlal eder

27 Nisan 2022 tarihli ve 31822 sayılı Resmi Gazete’te yayımlanan “Hüseyin Ömer Volkan Çiçek Başvurusu”nun konusu öğretmen olan başvurucunun sosyal medya hesabı üzerinden yapmış olduğu paylaşım nedeniyle kınama cezası ile cezalandırılmasının ifade özgürlüğünü ihlal edeceğine ilişkindir.

Somut olay kısaca şu şekildedir:

Başvurucu bir lisede beden eğitimi öğretmenliği görevini sürdürmektedir. Başvurucunun sekreterliğini yaptığı bir sendikaya bağlı kamu görevlisi ikamet ettiği lojmanda yasal ikamet süresini aştığından dolayı İl Disiplin Kurulu'na sevkedilmiş olup; başvurucu da sendika adına Kurulun toplantısına katılmıştır. Toplantının akabinde ise başvurucu şahsi sosyal medya hesabından toplantıya ve İl Milli Eğitim Müdürü hakkında çeşitli eleştirel paylaşımlarda bulunmuştur.

Bunun üzerine başvurucu hakkında disiplin soruşturması açılarak 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 125/B maddesinin a alt bendi uyarınca ve diğer farklı fiiller nedeniyle herhangi bir açıklamaya yer verilmeksizin kınama cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.

Başvurucu ise bu karara karşı Adana 3. İdare Mahkemesinde dava açmıştır.

Yargı Süreci:

İlk derece mahkemesi tarafından başvurucunun diğer fiillerinin gazete haberlerini paylaşma niteliğinde olduğunu ve ifade özgürlüğü kapsamında kalıp kalmayacağının tartışmalı olduğunu belirtmiş ancak başvurucunun kamu görevlisi olarak katıldığı Kurul toplantısında toplantıya ilişkin bilgiler ile İl Millli Eğitim Müdürü hakkında eleştiri boyutunu aşacak şekilde ifadelerin başvurucunun şahsi sosyal medya hesabından paylaşılması neticesinde verilen kınama cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.

Başvurucu ilk derece mahkemesinin söz konusu kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur ancak istinaf mahkemesi de oyçokluğu ile ilk derece mahkemesinin kararını hukuka uygun bulmuştur.

Başvurucu ise istinaf mahkemesi kararının kendisine tebliğ edilmesinin akabinde;

- Mevzuata göre öncelikle bir kamu personelinin önce uyarılması gerektiği ve daha sonra kolluk ile tahliye edilmesi gerektiğinden personel hakkında verilen disiplin cezasının hukuka aykırı olduğu,
- Kendisinin paylaşımında da hukuka aykırılık bulunmadığı söylenerek disiplin cezası verilmesinin sendika hakkı ile ifade özgürlüğünü ihlal ettiği

gerekçeleriyle Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmuştur.

Anayasa Mahkemesinin Değerlendirmesi:

Anayasa Mahkemesi somut olayın uygulanan disiplin cezasının demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olup olmadığı açısından değerlendirme yapılması gerektiğini belirterek;

-Başvurucunun, İl Milli Eğitim Müdürünün bir kamu personeline disiplin cezası verilmesi yönündeki tavrını “personeli harcama” şeklinde değil sahip çıkması gerektiği düşünceleri ile eleştirdiğini,
- Kurul üyelerinin kararlarına etkide bulunabilecek bir paylaşımı olmadığını,
- Somut olayda kamu görevlisi olma ödevinden kaynaklanan kamu görevi bakımından tarafsızlığına gölge düşürebilecek nitelikte paylaşım yapılmadığını,
- Paylaşımın, başvurucunun yöneticisi olduğu sendikanın bir üyesi ile ilgili gerçekleştirilen toplantı akabindeki görüşlerini yansıtan ifade özgürlüğü kapsamında yapıldığını,
- Yargılama sürecinde verilen kararlar ile başvurucunun ifade özgürlüğü ile ödev ve sorumlulukları arasında adil bir denge kurulmadığı ve dolayısıyla disiplin cezasının zorunlu bir toplumsal ihtiyacı karşılamadığı gerekçeleriyle başvurucunun Anayasanın 26. maddesinde güvence altına alınan ifade özgürlüğünün ihlal edildiğine karar vermiştir.

Kararın tam metni için tıklayınız.

https://www.aslanpinar.combilgi-bankasi/guncel/kamu-gorevlisine-sosyal-medyadaki-paylasimlari-nedeniyle-kinama-cezasi-verilmesi-ifade-ozgurlugunu-ihlal-eder
Diğer Makaleler