• Tarih: 10.04.2021
  • Yazar: Stj. Av. Ceren Nur Enginar & Stj. Av. Yaren Şahin

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının Görüş Değişikliğine Dair 06.04.2021 Tarihli Özelgesi

I- GENEL

KDV tevkifatıyla ilgili olarak İzmir Barosunun talebine istinaden İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından tanzim edilen 01.04.2021 tarihli Özelgesi'ne sitemizde daha önce yer verilmişti. (İlgili özelge için tıklayınız) Bu Özelgenin akabinde İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı, belirtilen özelgeye atıfta bulunarak re’sen yeni bir özelge ile görüş değişikliğine gitmiştir. Gerekçesinde de şu ibarelere yer vermiştir:

“Söz konusu yazımızda belirtilen hususların değerlendirilmesi üzerine; yorum farkı ile hatalı uygulamalara sebebiyet verilmemesi açısından, ilgi (b) de kayıtlı yazımızda yer alan Başkanlığımız görüşü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir

Bu yazımız da avukatların hizmetlerinden dolayı Katma Değer Vergisi tevkifatı uygulanıp uygulanmayacağı hususundaki İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının görüş değişikliğine giderek re’sen tanzim ettiği 06.04.2021 tarihli ve E-21152195-130(99-2021/3615)- E.132403 sayılı Özelgesi ve ilgili özelgeye dair değerlendirmelerimizi içermektedir.

II- İZMİR VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞININ 06.04.2021 TARİHLİ VE E-21152195-130(99-2021/3615)- E.132403 SAYILI ÖZELGESİ

 

T.C GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı

Gelir Kanunları KDV ve ÖTV Grup Müdürlüğü

 

Sayı: E-21152195-130(99-2021/3615)- E.132403                                                                                                                          06.04.2021

 

İZMİR BAROSU BAŞKANLIĞI’NA

 

İlgi: a-) 18/03/2021 kayıt tarihli özelge talep formunuz.

      b-) 01/04/2021 tarihli ve 125076 sayılı yazımız.

 

İlgi (a) da kayıtlı özelge talep formunuz ile 35 Seri No’lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulamaları Tebliğ’inde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile yapılan düzenlemeler çerçevesinde sormuş olduğunuz sorular ile ilgi (b) de kayıtlı yazımız ile cevap verilmiştir.

Ancak, söz konusu yazımızda belirtilen hususların değerlendirilmesi üzerine; yorum farkı ile hatalı uygulamalara sebebiyet verilmemesi açısından, ilgi (b) de kayıtlı yazımızda yer alan Başkanlığımız görüşü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.

KDV Genel Uygulama Tebliğ’inin (I/C-2.1.3.2.2.) “Etüt, Plan-Proje, Danışmanlık, Denetim ve Benzeri Hizmetler” başlıklı bölümünde; Tebliğ’in (I/C-2.1.3.1/b) ayrımında sayılanlara karşı avukatların verdikleri danışmanlık hizmetlerine (9/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacağı açıklanmış ancak avukatların hukuki ihtilaflarla ilgili olarak yargı mercileri nezdinde veya yargı kararlarının sonuçları ile ilgili olarak vekalet akdi çerçevesinde (icra vb.) verdikleri hizmetler prensip olarak tevkifat kapsamına girmediği açıklanmıştır.

Aynı tebliğin (I/C-2.1.3.2.13.)  bölümü, KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair 35 Seri No’lu Tebliğ ile 1/3/2021 tarihinden geçerli olmak üzere “KDV mükellefleri tarafından, 5018 sayılı Kanuna ekli cetveller kapsamındaki idare, kurum ve kuruluşlar, kanunla kurulan kamu kurum ve kuruluşları, döner sermayeli kuruluşlar, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları, bankalar, sigorta ve reasürans şirketleri, kanunla kurulan veya tüzel kişiliği haiz emekli ve yardım sandıkları ile kalkınma ajanslarına ifa edilen ve Tebliğ’de özel olarak belirlenmeyen diğer bütün hizmet ifalarında söz konusu alıcılar tarafından (5/10) oranında KDV tevkifatı uygulanır” şeklinde değiştirilmiştir.

Buna göre anılan Tebliğ’in (I/C-2.1.3.4.1.) bölümündeki tevkifat uygulamasındaki sınır da dikkate alınarak;

- Avukatların adli yardım görevlerini ifa etmek için vekalet karşılığı Başkanlığınıza verdikleri hizmetin Tebliğ’in (I/C-2.1.3.2.13.) bölümüne göre tarafınızca (5/10) oranında,

- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu kapsamında; Tebliğ’in (I/C-2.1.3.2.13.) bölümünde sayılan alıcılara verilen, arabuluculuk hizmetlerinin aynı bölüme göre bu alıcılar tarafından (5/10) oranında,

- Ayrıca KDV mükellefleri tarafından Başkanlığınıza ifa edilen ve Tebliğ’de özel olarak belirlenmeyen diğer bütün hizmet ifalarında, mezkûr Tebliğ’in (I/C-2.1.3.2.13.) bölümüne göre tarafınızca (5/10) oranında

KDV tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Öte yandan, avukatların kurumunuza vereceği danışmanlık hizmetlerine ise, KDV Genel Uygulama Tebliğ’inin (I/C-2.1.3.2.2.) bölümü uyarınca (9/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacağı tabiidir.

Bilgi edinilmesi için Başkanlığınızca yapılacak KDV tevkifatı uygulamalarının yukarıda yer verilen açıklamalara göre ifasını rica ederim.

 

Mürşit KILIÇ

Vergi Dairesi Başkanı a.

Gelir İdaresi Grup Müdürü

 0001 0002 

III- ELEŞTİRİLERİMİZ

A. Özelgenin Mahiyetine Dair

Bilindiği üzere, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413. maddesinde mükelleflerin, vergi durumları ve vergi uygulamaları bakımından belirsiz ve tereddüde düştüğü hususlarda Gelir İdaresi Başkanlığından veya yetkili kıldığı makamlardan görüş (izahat) isteyebileceği hüküm altına alınmıştır. Mükelleflerin veya vergi sorumlularının ilgili idareden görüş isteme talebine istinaden idarenin verdiği yanıtlara “özelge” adı verilmektedir.

395 Sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde ise özelgenin konusu Mükelleflerin ve vergi sorumlularının vergi durumları ve vergi uygulamaları bakımından, kendilerince açık olmayan ve tereddüt ettikleri konular hakkında yetkili makamlardan yazılı olarak açıklama talebinde bulunmaları üzerine yetkili makamlarca kendilerine verilen yazılı görüştür." şeklinde ifade edilmiştir. Belirtilen hüküm neticesinde görüldüğü üzere özelgeler, idarenin konu hakkındaki görüşüdür ve Vergi hukuku açısından açıklayıcı (ikincil) bir kaynak mahiyetindedir. Her ne kadar açıklayıcı bir kaynak olsa da usulüne göre tanzim edilen özelgelerin, talep eden mükellefler nezdinde birtakım hukuki ve mali sonuçlar doğurmaktadır:

1. Vergi Usul Kanununun 369. maddesinde belirtilmiştir. İlgili hükme göre, özelge talep edenlerin yetkili makamlar tarafından verilen görüşe göre hareket etmeleri halinde, bu görüşler yanlış veya bir hükmün uygulanma tarzına ilişkin bir içtihat değişmiş olsa da vergi cezası kesilmeyecek ve gecikme faizi hesaplanamayacağı sözü edilen sonuçlardan bir tanesidir.

2. Bir diğeri ise, Vergi İncelemelerinde Uyulacak Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik’in 17. ve 18. maddesi uyarınca, vergi inceleme sürecinde vergi inceleme raporlarının değerlendirilme aşamasında dikkate alınması gerekliliğidir.

Yukarıda belirtilen hükümler neticesinde açıkça görülmektedir ki, bilgilendirilme hakkının bir gereği olarak mükellefler ve vergi sorumluları vergiye ilişkin durumlarda veya vergi uygulamalarında açık olmayan ve yahut tereddüt ettikleri konularda idarenin görüşünü özelge yoluyla almaktadırlar. Nitekim Danıştay 4. Dairesi’nin 08.03.2011 tarihli ve E:2010/1129, K:2011/982 sayılı Kararı’nda da özelgenin mahiyetini şu şekilde ifade edilmiştir:

“395 sıra no'lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinin özelgenin konusu ve kapsamı başlıklı 2 nci maddesinin ilk fıkrasında; özelge, mükelleflerin ve vergi sorumlularının vergi durumları ve vergi uygulamaları bakımından, kendilerince açık olmayan ve tereddüt ettikleri konular hakkında yetkili makamlardan yazılı olarak açıklama talebinde bulunmaları üzerine yetkili makamlarca kendilerine verilen yazılı görüş olarak tanımlanmıştır.

Özelge ile amaçlanan, mükelleflerin idarenin görüşü doğrultusunda hareket etmelerinin sağlanması, vergi ile ilgili olarak uygulamada karşılaşılacak sorunların baştan çözüme kavuşturulmasıdır.”

Bu suretle mükellefler tarafından özelge talep edilen konularda, idarenin daha karmaşık bir duruma sokmadan açık ve net şekilde mükelleflere bilgi vermesi beklenir.

KDV tevkifatıyla ilgili olarak İzmir Barosunun talebine istinaden İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından tanzim edilen 01.04.2021 tarihli Özelgesi sitemizde daha önce yer verilmişti. (İlgili özelge için tıklayınız) Bu Özelgenin akabinde İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı, belirtilen özelgeye atıfta bulunarak re’sen yeni bir özelge ile görüş değişikliğine gitmiştir. Gerekçesinde de şu ibarelere yer vermiştir:

“Söz konusu yazımızda belirtilen hususların değerlendirilmesi üzerine; yorum farkı ile hatalı uygulamalara sebebiyet verilmemesi açısından, ilgi (b) de kayıtlı yazımızda yer alan Başkanlığımız görüşü aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir”

İdarenin somut durumda bu şekilde görüş değişikliğine gitmesi, somut olayların daha karmaşık hale gelmesine sebebiyet vermektedir. Mükellefler için halihazırda anlaşılmayan somut duruma ilişkin olarak tanzim edilen özelgeye karşı idarenin re’sen özelge düzenlemesi özelgenin amacının gerçekleştirilmediğini göstermektedir. Zira mükelleflerin izahat talep ettiği hususlarda tanzim edilen özelgelerin net, anlaşılır ve açıklayıcı olmaması özelgenin kendisinin izaha ihtiyacı olduğu gerçeğini karşımıza çıkarmaktadır. Keza İzmir Vergi Dairesi Başkanlığının tanzim ettiği 01.04.2021 tarihli Özelgesi de önceki yazımızda eleştirdiğimiz gibi izaha muhtaç bir özelge niteliğindeydi.

B. Görüş Değişikliğine Dair

KDV tevkifatıyla ilgili olarak İzmir Barosunun talebine istinaden İzmir Vergi Dairesi Başkanlığı tarafından tanzim edilen 01.04.2021 tarihli Özelgesi’nde avukatların adli yardım görevlerine ilişkin Baro Başkanlıklarına, CMK ödemeleri için Cumhuriyet Savcılıklarına düzenledikleri serbest meslek makbuzlarına, ayrıca arabuluculuk hizmetlerine katma değer vergisi tevkifatı uygulanıp uygulanmayacağı konularına şu şekilde yanıt vermişti:

“Avukatların hukuki ihtilaflarla ilgili olarak yargı mercileri nezdinde veya yargı kararlarının sonuçları ile ilgili olarak vekâlet akdi çerçevesinde (icra vb.) verdikleri hizmetler KDV tevkifatına tabii olmayacak ancak, verdikleri danışmanlık hizmetleri (9/10) oranında KDV tevkifatına tabii olacaktır.

Diğer taraftan, KDV mükellefleri tarafından Başkanlığınıza ifa edilen ve Tebliğde özel olarak belirlenmeyen diğer bütün hizmet ifalarında da mezkur Tebliğin (I/C-2.1.3.2.13.) bölümüne göre tarafınızca (5/10) oranında KDV tevkifatı yapılması gerekeceği tabiidir.”

İzmir Vergi Dairesi belirtilen özelgenin akabinde “yorum farkı ve hatalı uygulamalara sebebiyet verilmemesi” gerekçesine dayanarak yeni bir özelge tanzim etmiş ve ilgili konularda görüş değişikliğine gitmiştir. Buna göre;

“Buna göre anılan Tebliğ’in (I/C-2.1.3.4.1.) bölümündeki tevkifat uygulamasındaki sınır da dikkate alınarak;

- Avukatların adli yardım görevlerini ifa etmek için vekalet karşılığı Başkanlığınıza verdikleri hizmetin Tebliğ’in (I/C-2.1.3.2.13.) bölümüne göre tarafınızca (5/10) oranında,

- 6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu kapsamında; Tebliğ’in (I/C-2.1.3.2.13.) bölümünde sayılan alıcılara verilen, arabuluculuk hizmetlerinin aynı bölüme göre bu alıcılar tarafından (5/10) oranında,

- Ayrıca KDV mükellefleri tarafından Başkanlığınıza ifa edilen ve Tebliğ’de özel olarak belirlenmeyen diğer bütün hizmet ifalarında, mezkûr Tebliğ’in (I/C-2.1.3.2.13.) bölümüne göre tarafınızca (5/10) oranında

KDV tevkifatı yapılması gerekmektedir.

Öte yandan, avukatların kurumunuza vereceği danışmanlık hizmetlerine ise, KDV Genel Uygulama Tebliğ’inin (I/C-2.1.3.2.2.) bölümü uyarınca (9/10) oranında KDV tevkifatı uygulanacağı tabiidir.”

demek suretiyle yeni özelgede CMK ve adli yardım ödemelerinde 5/10 tevkifat uygulanması gerektiğini bildirmiştir.

Bu konuda, hukuki yorumlarımızı içeren "KDV Tevkifatı Düzenlemesi Çerçevesinde Avukatlık, Hukuki Danışmanlık ve Arabuluculuk Faaliyetlerinin Değerlendirilmesi" (ilgili yazımız için tıklayınız) ve "Avukatlık Hizmetlerinin KDV Tevkifatı Düzenlemeleri Çerçevesinde Değerlendirilmesi" ( ilgili yazımız için tıklayınız)  başlıklı yazılarımızda ayrıntılı açıklamalar yapılmış olup sözü edilen yazılarımız çerçevesinde ilgili konular kapsamındaki görüşlerimizi özetleyen tablo şu şekildedir:

1

 2 

tablo

(Not: Tabloya ilişkin ayrıntılı metin için tıklayınız)

https://www.aslanpinar.combilgi-bankasi/guncel/izmir-vergi-dairesi-baskanliginin-gorus-degisikligine-dair-06-04-2021-tarihli-ozelgesi
Diğer Makaleler