-
Tarih: 25.11.2021
İlgilinin Arazisinin Tarımsal Niteliğinin Kaybedilmesinden Yalnızca Mülk Sahibi Olunduğu İçin Sorumlu Tutulması Hukuka Aykırı Olup Masumiyet Karinesini İhlal Etmektedir
Söz konusu olayda; başvurucu, hakkında izinsiz olarak tarım arazisinin toprak yapısının bozulduğu ve verilen süreye rağmen arazinin eski haline getirilmediği gerekçesiyle idari para cezası uygulanmıştır. Belirtilen idari işlem tesis edilirken başvurucu, yurt dışında ikamet etmekte olduğunu belirtmiş ve tesis edilen işleme itirazda bulunmuştur.
İlk derece mahkemesi yargılamasında başvurucu, arazinin tarımsal niteliğinin bozulmasına sebep olan moloz dökme eyleminin faillerinin ortaya çıkarılmamış olmasından yakınmaktaysa da mahkeme tarım arazisinin tarımsal niteliğinin kaybedilmesine ilişkin kabahat ile kabahati işleyen kişi olarak başvurucu arasında tek bağlantı başvurucunun mülk sahibi olması gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir.
Bunun üzerine başvurucu tarafından Anayasa Mahkemesine başvurulmuş olup başvurucunun talebinde;
-Kendisinin işlemediği bir fiilden sorumlu tutulduğu
-Yargılama süresince delillere etkili bir şekilde itiraz etme fırsatı bulamadığı
-Dolayısıyla adil yargılanma hakkının ihlal edildiği
Hususları belirtilmiştir.
Bilindiği üzere Anayasa Mahkemesi, olayların başvurucu tarafından yapılan değerlendirmesi ile bağlı olmayıp olay ve olguların hukuki nitelendirmesini kendisi takdir eder.
Somut olayımızda da her ne kadar başvurucu adil yargılanma hakkının ihlal edildiğini iddia etse de; Anayasa Mahkemesi, masumiyet karinesinin ihlal edildiğine ilişkin hüküm kurmuştur. Zira Mahkeme, başvuru konusunun açıkça dayanaktan yoksun olmadığı ve kabul edilemezliğine karar verilmesini gerektirecek başka bir neden de bulunmadığını belirtmiştir.
Önemle belirtmek gerekir ki; masumiyet karinesi, Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının bir unsuru olmakla beraber, Anayasa’nın 38. maddesinde ayrıca düzenlenmiştir.
Masumiyet karinesine kısaca değinecek olursak; masumiyet karinesi Anayasa’da “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar kimse suçlu sayılmaz.” şeklinde düzenlenmiştir. Bu karine ayrıca hukuk devleti ilkesinin de bir gereğini oluşturmaktadır.
Bununla birlikte ayrıca belirtmek gerekir ki; somut olayın özel koşullarında kabahat eylemleri nedeniyle uygulanan idari yaptırımlarda adli suç ve cezalara kıyasla sorumluluk karinelerine ilişkin standartların daha esnek yorumlanması mümkündür. Ancak bu durumda dahi ispat bakımından kullanılan karinelerin masumiyet karinesini ihlal eder boyuta ulaşmaması gerekir.
İlk derece yargılamasında mahkeme, tarım arazisinin tarımsal niteliğinin kaybedilmesine ilişkin kabahat ile kabahati işleyen kişi olarak başvurucu arasında tek bağlantı başvurucunun mülk sahibi olması gerekçesiyle masumiyet karinesini dikkate almayarak hüküm kurmuştur.
Buna karşın Anayasa Mahkemesi yaptığı değerlendirmede, derece mahkemelerinin somut olgular yerine aksi ispat edilemeyecek fiili karineden yararlanarak kabahatin işlendiğine karar verildiğini, ispat bakımından kullanılan karinenin masumiyet karinesini ihlal eder boyuta ulaştığı kanaatine varmıştır.
Kararın tam metni için buraya tıklayınız.
-
7464 sayılı Kanununa (AIRBNB Yasası) İlişkin Uygulanacak İdari Yaptırımlara Dair Tablolar
-
Tarih: 13.11.2023
-
-
7464 Sayılı Konutların Turizm Amaçlı Kiralanmasına Ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun TBMM'de Kabul Edildi
-
Tarih: 30.10.2023
-
-
AYM Süre Tutum Dilekçesi Sunma Zorululuğuna Son Verdi
-
Tarih: 24.10.2023
-
-
Hukuk Davalarında, Hükümde Kanun Yolu Süresinin Hatalı Gösterilmesi Durumunda Uygulamadaki Farklılık Giderildi.
-
Tarih: 17.09.2023
-
-
Anayasa Mahkemesi 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun'un 28. Maddesinin Birinci Fıkrasının (1) Numaralı Bendini Anayasa'nın 13.,35. ve 36. Maddelerine Aykırı Görerek İptal Etti.
-
Tarih: 15.09.2023
-
-
Elektronik Ortamda İkinci El Araç Satışına İlişkin Yeni Düzenlemeler Yayımlandı.
-
Tarih: 01.09.2023
-
-
Taşınmaz Satışına Yönelik İlanlara Elektronik Ortam Sağlayan Kişilere Yükümlülükler Getirildi
-
Tarih: 01.09.2023
-
-
Sanık Tarafından Araştırılması Talep Edilen Hususların Mahkeme Tarafından Dikkate Alınmaması Silahların Eşitliği ve Çelişmeli Yargılama İlkelerine Aykırıdır
-
Tarih: 18.08.2023
-
-
Uyuşmazlığın Sonucuna Etkili, Ayrı ve Açık Yanıt Gerektiren İddiaya Rağmen Bu Hususun Tartışılmaması ve Bir Değerlendirme Yapılmaması Yargılamanın Bütünü Yönünden Adil Yargılanma Hakkını İhlal Eder
-
Tarih: 17.08.2023
-
-
Mahkeme Tarafından Verilen Süreye Güvenilerek Yapılan Islah İşleminin Kanunda Öngörülen Sürede Yapılmadığı Gerekçesiyle Reddi Mahkemeye Erişim Hakkının İhlalidir
-
Tarih: 17.08.2023
-