• Tarih: 10.05.2022
  • Yazar: Stj. Av. Sıla ÖZDEMİR

İkale sözleşmesi ile kararlaştırılan ek ödeme üzerinden yapılan gelir vergisi tevkifatı, kesinti tarihinden itibaren işletilecek tecil faizi ile birlikte iade edilmelidir

10 Mayıs 2022 tarihli ve 31831 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Kararı, ikale sözleşmesi kapsamında iş akdi sona erdirilen kişilere yapılan ek ödemeler üzerinden kesilen gelir vergilerinin kesinti tarihinden itibaren işletilecek tecil faizi ile birlikte iade edilmesi gerektiği hakkındadır.

Aykırılığın giderilmesi istemine konu olaylar özetle şu şekildedir:

Aykırılığın giderilmesi istemine konu kararlarda davacı sıfatını haiz iki kişinin de aralarında bulunduğu ve aynı işverene bağlı olarak çalışıp iş akdi sona erdirilen altmış iki kişiye ait ikale sözleşmesi kapsamında yapılan ek ödemeler üzerinden kesilen gelir vergilerinin kesinti tarihinden itibaren işletilecek tecil faizi ile birlikte iade edilmesi istemiyle düzeltme yoluna başvurulmuştur.

Lüleburgaz Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından ikale sözleşmelerinin ibrazı halinde başvurunun değerlendirmeye alınabileceği belirtilmiştir. Akabinde başvurucular vekili tarafından Gelir İdaresi Başkanlığına şikayet başvurusunda bulunulmuştur.

Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından “iş güvencesi tazminatı” ve “sair ödeme” adı altında yapılan ödemeler üzerinden kesilen gelir vergisinin 193 sayılı Kanunun Geçici 89. maddesi ile ve 306 Seri No’lu Gelir Vergisi Genel Tebliği kapsamında iade işlemlerinin vergi dairesi tarafından takip edilmesi gerektiğini belirtmiştir.

Vergi dairesi, kesintiye tabi tutulan gelir vergilerinin iade işleminin gerçekleştirildiğini ancak iadenin 306 Seri No’lu Tebliğe istinaden yerine getirilmesi nedeniyle tecil faizi talebi reddedilmiştir. Bunun üzerine başvurucular vekili tarafından kesinti tarihinden itibaren işletilecek tecil faizinin ödenmesi istemiyle Gelir İdaresi Başkanlığına (GİB) şikayet başvurusunda bulunulmuştur.

GİB tarafından söz konusu istemin 213 sayılı Vergi Usul Kanununda yer alan vergilendirme ve hesap hatalarının kapsamına girmediği gerekçesiyle reddedilmiştir.

 

Yargılama Süreçleri:

Aykırılığın giderilmesi istemine konu;

A- İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 2. Vergi Dava Dairesinin Kararı:

193 sayılı Kanunun Geçici 89. maddesi kapsamında iade edilen vergi tutarı üzerinden kesinti tarihinden itibaren işletilecek tecil faizinin ödenmesi istemiyle yapılan şikayet başvurusunun reddine dair işlemde hukuka uygunluk bulunmadığına kanaat getirilen ilk derece mahkemesi tarafından davacıya kesinti tarihinden iade tarihine kadar işletilen tecil faizi ile birlikte dava tarihinden itibaren işletilen yasal faizin ödenmesine hükmetmiştir.

İstinaf incelemesinde bulunan mahkeme, düzeltme ve şikayet yollarının kullanılabilmesi için kanunun aradığı anlamda vergilendirme ve hesap hatasının mevcut olması gerektiğini bununla birlikte somut olayda davacıdan haksız yere tahsil edilen tecil faizinin mevcut olmaması nedeniyle dava konusu işlemde hukuka aykırılık olmadığına kanaat getirerek ilk derece mahkemesinin kararının kaldırmış ve davanın reddine karar vermiştir.

B- İstanbul Bölge İdare Mahkemesi 3. Vergi Dava Dairesinin Kararı:

İlk derece mahkemesi tarafından, yukarıda yer alan benzer hukuksal nedenler ile kesinti tarihinden iade tarihine kadar işletilen tecil faizi ile dava tarihinden itibaren işleyen yasal faizin davacıya ödenmesine hükmetmiştir.

İstinaf incelemesinde bulunan mahkeme, ilk derece mahkemesinin kararını hukuka uygun bulmuş ve davalı idarenin istinaf istemini reddetmiştir.

 

Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun İncelemesi:

Bölge İdare Mahkemelerinin kararlarındaki iade talebinden bağımsız şekilde iade edilen tutar için işlemiş tecil faizinin düzeltme ve şikayet başvurularına konu olup olamayacağı konusundaki aykırılığın giderilmesi istemi ile davayı inceleyen Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu gerekçesinde,

-Düzeltme ve şikayet yoluna başvurulabilmesi için vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden mükelleften haksız yere vergi istenilmesi yahut alınması gerektiğini,

-VUK md. 112/4 gereği mükelleften fazla yahut yersiz olarak tahsil edilen vergilerin;

         + mükelleften kaynaklanması halinde düzeltmeye dair müracaat tarihinden itibaren

         + diğer hallerde verginin tahsili tarihinden itibaren düzeltme fişinin mükellefe tebliğ edilene kadar geçen süre için tecil faizi oranında hesaplanan faiz ile birlikte

         mükellefe iade edileceğini,

-Faizin VUK md. 112/4 gereği haksız veya fazla tahsil edilen vergi kapsamında değerlendirilmesi gereken bir unsur olduğunu,

-Hata sonucunda tahsil edilen vergilerin iadesinde mükellefin ödediği paradan mahrum kaldığı zaman diliminde enflasyon nedeniyle mülkiyetin değerinde azalma gerçekleştiğini,

-Söz konusu azalma nedeniyle iade işleminin eksik olarak yerine getirildiğini ve ilgilinin mülkiyet hakkının korunmadığını,

-İlgiliye ikale sözleşmesi kapsamında yapılan ek ödeme üzerinden kesilen gelir vergisinin tecil faizi ile birlikte iadesi istemiyle yapılan düzeltme başvurusunun tecil faizi yönünden kısmen reddedilmesi işlemiş tecil faizinin iadesini ek ödeme üzerinden yapılan tevkifatın iadesinden bağımsız bir talep olarak değerlendirilemeyeceğine hükmedilmiştir.

Açıklanan nedenlerle mahkeme, iade edilen vergiden bağımsız şekilde faiz ödenmesi istemiyle düzeltme ve şikayet yoluna başvurulabileceğine oyçokluğu ile hükmetmiştir.

Karşı Oy Gerekçesi:

Karşı oyda ise;

-Vergiye mütaallik hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar sebebiyle ilgiliden haksız yere tahsil edilen faiz tutarı bulunmadığından VUK hükümlerinin uygulanamayacağını,

-Bununla birlikte ikale sözleşmesi nedeniyle yapılan ek ödemeden kesilen gelir vergisinin tecil faizi ile birlikte iadesinin istenildiği düzeltme başvurusunun faiz talebi yönünden kısmen reddedildiğini dolayısıyla faiz talebinin iade talebinden bağımsız bir talep olmadığını,

-Haksız olarak tahsil edilen verginin iadesi üzerine vergiden bağımsız olarak ve tek başına tecil faizi için VUK’ta yer alan düzeltme ve şikayet hükümlerine başvurulamayacağını,

-Ancak somut olayda düzeltme başvurusunun faiz yönünden kısmen reddedilmesinde, tek başına düzeltme ve şikayet başvurusunun söz konusu olmadığı yönünde giderilmesi gerektiği

gerekçeleri ileri sürülmüştür.

Kararın tam metni için tıklayınız.

https://www.aslanpinar.combilgi-bankasi/guncel/ikale-sozlesmesi-ile-kararlastirilan-ek-odeme-uzerinden-yapilan-gelir-vergisi-tevkifati-kesinti-tarihinden-itibaren-isletilecek-tecil-faizi-ile-birlikte-iade-edilmelidir
Diğer Makaleler