• Tarih: 20.04.2022
  • Yazar: Stj. Öğr. Dila Sultan ÇİLESİZ

Arabulucu önünde yapılan anlaşmalarda ibraya ilişkin kanun hükmü uygulanamaz

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından verilen 07.02.2022 tarihli Karar, arabulucu önünde yapılan anlaşmalarda ibraya ilişkin TBK madde 420 hükmünün uygulanamayacağına ilişkindir. Aksi halde arabulucu önünde tarafların anlaşması imkansız hale geleceğinden ibraya ilişkin düzenlemelerden hareketle arabuluculuk anlaşma tutanağının geçerliliği değerlendirilemeyecektir.

Somut olayda davacı, davalıya ait işyerinde satın alma şefi olarak çalışmakta iken işveren tarafından görevi değiştirilmiştir. Görev değişikliğini kabul etmeyen davacı, kıdem tazminatının ödenmesini talep etmiş olup işverence tazminatın ödenmesinin ardından işten ayrılmıştır. İş sözleşmesinin feshinin ardından davalının talebi üzerinde ihtiyarı arabuluculuğa başvurularak anlaşma belgesi imzalanmış ve davacıya ödenecek tazminat ile alacaklar kararlaştırılmıştır.

Davacı, davalı tarafından baskı, yıldırma ve zorlama ile arabulucuya yönlendirildiği ve iş sözleşmesinin bu şekilde sonlandırıldığını öne sürerek irade fesadı gerekçesiyle arabuluculuk son tutanağı ve anlaşma belgesinin geçersiz olduğunu iddiasıyla söz konusu tutanak ve belgenin iptali talebiyle dava açmıştır.

İlk derece mahkemesi tarafından verilen kararda, arabuluculuğun, tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri iş veya işlemlerden doğan özel hukuk uyuşmazlıklarının çözümlenmesinde uygulanması gerektiği, TBK madde 420 hükmünde ibraya ilişkin hüküm bulunduğu, ilgili hükmün emredici nitelikte olduğu, arabuluculuk tutanağının ibra niteliğinde düzenlendiği ancak bu tutanağın tarih ve içerik itibariyle arabuluculuğa elverişli olmadığı gerekçesiyle dava kabül edilmiştir.

Karara karşı, davalı tarafça istinaf yoluna başvurulmuştur.

Bölge Adliye Mahkemesince, özetle, ilk derece mahkemesi kararının usul ve yasa ile dosya içeriğine uygun olduğu gerekçesiyle davalı başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Bunun üzerinde davalı taraf, temyiz başvurusunda bulunmuştur.

Temyiz merci tarafından yapılan inceleme sonucunda davacı tarafın iddialarının aksine iş sözleşmesinin görev değişikliği nedeniyle davacı talebiyle sonlandırıldığı, davacının irade fesadına ilişkin iddialarına yönelik somut tanık anlatımı olmadığı gibi başka delil de bulunmadığı görülmüş olup arabulucunun tarafsız olmadığı iddiası da ispatlanamamıştır.

İlk derece mahkemesi tarafından verilen ve bölge adliye mahkemesi tarafından usul ve yasaya uygun bulunan kararda, arabulucu önünde yapılan anlaşmanın ibra niteliğinde olduğu iddia edilmişse de ilgili anlaşmada ibraya ilişkin kanun hükmünün uygulanması mümkün değildir. Aksi halde arabulucu önünde tarafların anlaşması imkansız hale gelecektir.

Nitekim 6325 sayılı Kanunun 18/5 madde hükmünde arabuluculuk faaliyeti sonunda anlaşmaya varılması halinde, üzerinde anlaşılan hususlar hakkında taraflarca dava açılamayacağı öngörülmüş olup, buna göre ibraya ilişkin düzenlemelerden hareketle arabuluculuk tutanağının geçerliliği değerlendirilemeyecektir. 

Kararın tam metni için tıklayınız

https://www.aslanpinar.combilgi-bankasi/guncel/arabulucu-onunde-yapilan-anlasmalarda-ibraya-iliskin-kanun-hukmu-uygulanamaz
Diğer Makaleler