-
Tarih: 20.12.2021
Anayasa Mahkemesi Üçüncü Kişinin Kredi Borcu İçin Tesis Edilen İpotek Senedinin Üçüncü Kişinin Diğer Borçları İçin De Uygulanacak Şekilde Yorumlanmasının Başvuranı Ölçüsüz Bir Külfete Maruz Bıraktığına ve Bu Geniş Yorumun Devletin Pozitif Yükümlülüklerinin İhlali Anlamına Geldiğine Hükmetti
20 Aralık 2021 tarihli 31695 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Cahide DEMİR Başvurusu”nun konusu, “Üçüncü kişinin borcunun teminatı olarak taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin kaldırılmaması” nedeniyle “Mülkiyet hakkı”nın ihlal edildiği hususuna ilişkindir.
Somut olay; ipotek senedinin ilk sayfasında kefil olunan kişinin kullanmış olduğu veya kullanacağı kredilerden doğan borçların ipotek kapsamında olduğu belirtildiği hâlde ikinci sayfasında ipoteğin kefil olunanın kullandığı kredilerin yanında sair bankacılık ve borç işlemlerinden doğan borçlar ile herhangi bir şekilde bankaya karşı doğmuş borçları da içerdiği gerekçesiyle ipoteğin kapsamına ilişkin olarak ipotek senedinde çelişkili hükümlerin yer alması hususunun hukuki değerlendirmesinden ibarettir.
KARARA KONU OLAYA İLİŞKİN BAŞVURUCUNUN İDDİALARI ŞU ŞEKİLDE SIRALANMIŞTIR:
-İpotek tesis edilirken borçlunun sadece bankaya olan borçlarının dikkate alındığını, üçüncü kişilere olan borçlarının da ipotek kapsamına alınması niyetinin bulunmadığını,
-Kefil olunanın üçüncü kişilere olan borçlarının da bu kapsamda olduğunu bilebilmesinin mümkün olmadığını, bu bağlamda Bankanın iradesi ile kendi iradesi arasında uyumsuzluk bulunduğunu,
-Bankanın tek taraflı hazırladığı sözleşmenin kanunun emredici hükümlerine aykırı olduğunu ve bu sebeple silahların eşitliği ilkesinin göz ardı edildiği,
- İpoteğin “Alacağa bağlı olması ilkesi” gereğince alacak sona erdiğinde kendiliğinden hükümsüz hâle geldiğini,
-Belirsiz birtakım kavramlardan hareketle sorumluluğunun genişletilmesinin mülkiyet hakkını ihlal ettiğini,
-Bölge Adliye Mahkemesinin ve Yargıtayın yorumunun Bankaya geniş bir keyfiyet verdiği için dürüstlük kuralına aykırı olduğunu
İddia etmiştir.
ANAYASA MAHKEMESİ’NİN İLGİLİ KARAR’INDA ÇÖZÜMLENMESİ GEREKEN HUSUSLAR VE DEĞERLENDİRME ÖLÇÜTLERİ İSE AŞAĞIDA SIRALANMIŞTIR:
-Tarafların karşı karşıya gelen menfaatleri çerçevesinde mülkiyet hakkını korumakla yükümlü bulunan devletin maddi ve usule ilişkin pozitif yükümlülüklerini yerine getirmesinin gerekliliği dikkate alınarak buna ilişkin sonuca varılıp varılmadığı,
-İpotek konusunun erişilebilir, belirli ve öngörülebilir bir hukuksal çerçevesinin bulunup bulunmadığı,
-İpoteğin kapsamına ilişkin olarak ipotek senedinde çelişkili hükümlerin yer alıp almadığı,
-İpotek senedinin hükümleri arasındaki bu farklılığın ipotek anlaşmasının kapsamını ve dolayısıyla uyuşmazlığın esasını etkileyecek nitelikte olup olmadığının değerlendirilmesi,
-Mülkiyet hakkının usule ilişkin güvenceleri hem özel kişiler arasındaki mülkiyet uyuşmazlıklarında hem de taraflardan birinin kamu gücü olduğu durumlarda geçerli olması,
-Son olarak ise başvurucuların mülkiyet haklarını koruyacak ve yeterli güvenceler sağlayacak hukuksal mekanizmaların oluşturulup oluşturulmadığı incelenmesi,
Değerlendirmesinde bulunmuştur.
ANAYASA MAHKEMESİ İLGİLİ KARAR’INDA;
-İpotek tesisinin mülkiyetin kaybedilmesi riskini barındırdığı, taşınmazın değerini belli ölçüde etkilediği ve tasarrufta bulunma imkânını sınırladığı için bir mülkiyet kısıtlaması teşkil ettiğini,
-Özel borç ilişkilerinde devletin rolünün hukuksal çerçevenin belirlenmesinde önemli olduğunu ve bu çerçevenin de erişilebilir, belirli ve öngörülebilir şekilde düzenlenmesi ve uygulanması gerektiğini,
-Üçüncü kişinin kredi borcu için tesis edilen ipotek senedinin, üçüncü kişinin diğer borçları için de uygulanacak şekilde yorumlanmasının başvuranı ölçüsüz bir külfete maruz bıraktığına ve bu geniş yorumun devletin pozitif yükümlülüklerinin ihlali anlamına geldiğine,
Hükmetmiştir.
Anayasa Mahkemesi’nce; kararın bir örneğinin mülkiyet hakkının ihlalinin sonuçlarının ortadan kaldırılması için yeniden yargılama yapılmak üzere ilk derece mahkemesine gönderilmesine hükmolunmuştur.
İlgili kararın tam metni için tıklayınız
-
9. Yargı Paketi
-
Tarih: 14.11.2024
-
-
Taraf Teşkilinin Sağlanması İçin Arabulucuya Çeşitli Yetkilerin Tanınması Sebebiyle Ortaklığın Giderilmesi Davasının Zorunlu Arabuluculuğa Tabi Olması Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Etmemektedir
-
Tarih: 02.10.2024
-
-
308 Sıra Numaralı Gelir Vergisi Tebliği İle Gelen Değişiklikler
-
Tarih: 30.09.2024
-
-
5/6/2024 tarihli Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Gündemine Ait Kararlar Bülteni
-
Tarih: 06.09.2024
-
-
Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği'nde Değişiklikler Yapıldı
-
Tarih: 09.08.2024
-
-
İdari Yaptırım ve İdari Gözetim Kararlarına Karşı Başvuruda Sulh Ceza Hakimliklerinin Görevlendirilmesine İlişkin Değişiklik
-
Tarih: 09.08.2024
-
-
Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları Şüpheli İşlem Bildirimi Rehberi ve MASAK Online Sistemi Güncellendi
-
Tarih: 25.07.2024
-
-
Dava Açma Sürelerini Düzenleyen Mevzuatların Katı Bir Şekilde Yorumlanması Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Edebilir
-
Tarih: 17.07.2024
-
-
Uyuşmazlığın Sonucuna Etkili İddia ve İtirazların Dikkate Alınmaması Gerekçeli Karar Hakkını İhlal Eder
-
Tarih: 10.07.2024
-
-
Alacağın Sadece Yasal Faiz İle Ödenmesi Alacaklının Mağduriyetine Sebep Olmaktadır
-
Tarih: 08.07.2024
-