-
Tarih: 05.01.2023
7.Yargı Paketiyle Gelen Değişiklikler
2004 SAYILI İCRA VE İFLAS KANUNU'NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1)Madde 19
İcra İflas Kanunu'nun 19.maddesinin ikinci fıkrasına yeni düzenleme ile ekleme yapılmıştır.
-Mevcut metin:
Başlaması ve bitmesi
Madde 19/2
"Ay veya sene olarak tayin olunan müddetler ayın veya senenin kaçıncı günü işlemeye başlamış ise biteceği ay veya senenin aynı gününde ve müddetin biteceği ayın sonunda böyle bir gün yoksa ayın son gününde biter."
-Teklif metni:
Başlaması ve bitmesi
Madde 19/2
"Ay veya sene olarak tayin olunan müddetler ayın veya senenin kaçıncı günü işlemeye başlamış ise biteceği ay veya senenin aynı gününde ve müddetin biteceği ayın sonunda böyle bir gün yoksa ayın son gününde biter. Süre, hafta olarak belirlenmiş ise başladığı güne son hafta içindeki karşılık gelen günün tatil saatinde biter."
2)Madde 79/A
Kanun’a yeni yargı paketiyle eklenmesi öngörülen 79/a maddesiyle yapılacak haciz işlemi öncesi icra memuru bir ön inceleme yapacak ve icrası talep edilen yerin konut olduğuna karar verirse ilgili karar onaylanması için icra mahkemesine tevdi edilecek olup hâkim ilgili dosya üzerine yapacağı incelemeyle ilgili yerin konut olduğuna dair 3 gün içerisinde onay ya da kaldırma kararı verecektir. Haciz yapılacak yerin konut olduğunun anlaşılması halinde borçlunun izni olmaksızın haciz yapılmasının mümkün olmayacağı da ifade olunmuştur. Ayrıca ilgili hükmün ihtiyati hacizde uygulanmayacağı da ayrıca öngörülmüştür. İlgili düzenleme sadece İcra İflas Kanunu için öngörülmüş olup Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun’da bir düzenlemeye gidilmemiştir. Bu da haciz uygulamasının borçlu tarafından izne tabi olması koşulunun devlet alacaklarında geçerli olmadığı yalnızca özel kurum ve kişiler tarafından yapılacak olan haciz işleminde geçerli olduğunu göstermektedir.
-Teklif metni:
"Konutta haciz:
Madde 79/a- İcra müdürü, haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunu tespit ederse, bu yerde haciz yapılmasına karar verir ve bu kararın onaylanması için dosyayı derhal icra mahkemesine tevdi eder.
Mahkeme, tevdi tarihinden itibaren en geç üç gün içinde dosya üzerinden yapacağı inceleme sonunda haciz yapılması talep edilen yerin konut olduğunun anlaşılması halinde kararın onaylanmasına, aksi halde kaldırılmasına kesin olarak karar verir.
Haciz işlemi sırasında, haciz yapılan yerin konut olduğu anlaşılır ve borçlu da konutta haciz yapılmasına rıza göstermezse haciz işlemine son verilir ve müteakip işlemler hakkında birinci ve ikinci fıkra hükümleri uygulanır.
İhtiyati haciz hakkında, bu madde hükmü uygulanmaz."
3)Madde 82
Kanun’da bireylere ait kişisel eşyalar ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm eşyalar ev eşyası sayılmış ve bunların haczine izin verilmemiş olup ilgili kısım 13. bentte sayılan borcun bu eşyanın bedelinden doğmaması halinde girdiği istisna kapsamından çıkarılmıştır.
-Mevcut metin:
Haczi caiz olmıyan mallar ve haklar
Madde 82/3-
"Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireyleri için lüzumlu eşya; aynı amaçla kullanılan eşyanın birden fazla olması durumunda bunlardan biri,"
-Teklif metni:
Haczi caiz olmıyan mallar ve haklar
Madde 82/3-
"Para, kıymetli evrak, altın, gümüş, değerli taş, antika veya süs eşyası gibi kıymetli şeyler hariç olmak üzere, borçlu ve aynı çatı altında yaşayan aile bireylerine ait kişisel eşyalar ile ailenin ortak kullanımına hizmet eden tüm ev eşyası,"
4)Madde 85
Haciz sürecinde masraflar için sadece bütün alacaklara yetecek kadar haciz yapılması öngörülmüş başka bir ifadeyle taşkın haciz yasaklanmıştır.
-Mevcut metin:
Taşınır ve taşınmaz malların haczi
Madde 85/1
"Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır mallarıyla taşınmazlarından ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur."
-Teklif Metni:
Taşınır ve taşınmaz malların haczi
Madde 85/1
"Borçlunun kendi yedinde veya üçüncü şahısta olan taşınır mallarıyla taşınmazlarından ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı aşacak şekilde haciz yapılamaz."
5)Madde 164
Ticaret mahkemesince verilen nihai kararlar, iflasın kaldırılmasına, kapanmasına, konkordato talebi ve sonuçlarına dair kararlar için İstinaf ve Temyiz başvuru süreleri, tebliğ tarihinden itibaren 2 haftaya çıkarılmış, sürenin başlayıp bitmesi ise 19. maddeye eklenen kısımla hafta olarak belirlendiği için sürelerin başladığı günün son hafta içerisinde karşılık geldiği günün tatil saatine kadar olmasına karar verilmiştir.
-Mevcut metin:
Kanun yollarına başvurma
Madde 164/2
"Ticaret mahkemesince verilen nihaî kararlar, 160’ıncı maddenin son fıkrasına göre alınan masraftan karşılanmak suretiyle mahkemece re’sen taraflara tebliğ olunur.
Bu kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır."
-Teklif metni:
Kanun yollarına başvurma
Madde 164/2
"Ticaret mahkemesince verilen nihaî kararlar, 160’ıncı maddenin son fıkrasına göre alınan masraftan karşılanmak suretiyle mahkemece re’sen taraflara tebliğ olunur.
Bu kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır."
6)Madde 182
-Mevcut metin:
V.İFLASIN KALDIRILMASI
İflasın kaldırılması
Madde 182/2
"(Değişik ikinci fıkra: 2/3/2005-5311/14 md.) İflâsın kaldırılmasına, alacak hakkındaki taleplerin kaydı için muayyen müddetin bitmesinden iflâsın kapanmasına kadar karar verilir. İflâsın kaldırılması hakkında verilen hükme karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır."
-Teklif metni:
V.İFLASIN KALDIRILMASI
İflasın kaldırılması
Madde 182/2
"(Değişik ikinci fıkra: 2/3/2005-5311/14 md.) İflâsın kaldırılmasına, alacak hakkındaki taleplerin kaydı için muayyen müddetin bitmesinden iflâsın kapanmasına kadar karar verilir. İflâsın kaldırılması hakkında verilen hükme karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır."
7)Madde 254
-Mevcut metin:
VII. İFLASIN KAPANMASl
Nihai rapor ve kapanma kararı:
Madde 254/4
"(Ek fıkra: 2/3/2005-5311/15 md.) İflâsın kapanması hakkında verilen hükme karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır."
-Teklif metni:
VII. İFLASIN KAPANMASl
Nihai rapor ve kapanma kararı:
Madde 254/4
"(Ek fıkra: 2/3/2005-5311/15 md.) İflâsın kapanması hakkında verilen hükme karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır."
8)Madde 293
-Mevcut metin:
Kanun yolları
Madde 293/2
"Kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflâs kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesinin kararı kesindir. Bölge adliye mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak mühlet kararı verildiği hâllerde dosya, komiserin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilir."
-Teklif metni:
Kanun yolları
Madde 293/2
"Kesin mühlet talebinin değerlendirilmesi sonucunda, hakkında iflâs kararı verilmeyen borçlunun konkordato talebinin reddine karar verilirse, borçlu veya varsa konkordato talep eden alacaklı bu kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesinin kararı kesindir. Bölge adliye mahkemesi tarafından ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak mühlet kararı verildiği hâllerde dosya, komiserin görevlendirilmesi de dahil olmak üzere müteakip işlemlerin yürütülmesi için ilk derece mahkemesine gönderilir."
9)Madde 308/a
-Mevcut metin:
Kanun yolları:
Madde 308/a
"(Ek: 28/2/2018-7101/37 md.)
Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır."
-Teklif metni:
Kanun yolları:
Madde 308/a
"(Ek: 28/2/2018-7101/37 md.)
Konkordato hakkında verilen karara karşı borçlu veya konkordato talep eden alacaklı, kararın tebliğinden; itiraz eden diğer alacaklılar ise tasdik kararının ilânından itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir. İstinaf ve temyiz incelemeleri, Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır."
10)Madde 308/e
-Mevcut metin:
Konkordatonun kısmen feshi:
Madde 308/e
"Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren on gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir."
-Teklif metni:
Konkordatonun kısmen feshi:
Madde 308/e
"Fesih talebi üzerine verilecek hükmün tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir."
11)Madde 309
Sermaye şirketleri ve kooperatiflerin uzlaşma yoluyla yeniden yapılandırılmasında, mahkeme esnasında verilen tasdik ve ret kararına karşı doğrudan temyiz yoluna gidilmesinden önce istinaf yoluna gidilmesi eklenmiş olup süresi 2 hafta olarak belirlenmiştir. Devamında bölge adliye mahkemesi kararına karşı yine 2 hafta süre içerisinde temyiz yoluna başvurulabileceği de eklenmiştir.
-Mevcut metin:
V.SERMAYE ŞİRKETLERİ VE KOOPERATİFLERİN UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRILMASI
Başvurunun mahkemece incelenmesi ve kanun yolları
Madde 309/p-3:
"Tasdik veya ret kararının tebliğinden itibaren on gün içinde borçlu ve tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar kararı temyiz edebilirler. Bu konudaki temyiz incelemesi ivedilikle yapılır ve verilecek karara karşı, karar düzeltme yoluna başvurulamaz.
Tarafların itirazı ve temyiz maktu harca tâbidir."
-Teklif metni:
V.SERMAYE ŞİRKETLERİ VE KOOPERATİFLERİN UZLAŞMA YOLUYLA YENİDEN YAPILANDIRILMASI
Başvurunun mahkemece incelenmesi ve kanun yolları:
Madde 309/p-3:
"Tasdik veya ret kararına karşı borçlu ve tasdik duruşması sırasında itirazda bulunmuş olan alacaklılar bu kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurabilir. Bölge adliye mahkemesi kararına karşı da tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir.
Tarafların itirazı ile istinaf ve temyiz maktu harca tâbidir."
12)Madde 320
-Mevcut metin:
İstinaf yoluna başvurma
Madde 320/1
"(Değişik: 2/3/2005-5311/20 md.)Karar hakkında tebliğ tarihinden itibaren on gün içinde borçlu ile alacaklılardan her biri istinaf yoluna başvurabilir."
-Teklif metni:
İstinaf yoluna başvurma
Madde 320/1
"(Değişik: 2/3/2005-5311/20 md.)Karar hakkında tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde borçlu ile alacaklılardan her biri istinaf yoluna başvurabilir."
13)Madde 353
İcra mahkemesinin verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara itiraz süresi, tebliğ tarihinden itibaren 1 hafta olarak belirlenmiştir.
-Mevcut metin:
"İtiraz
Madde 353/1 – İcra mahkemesinin verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde itiraz edilebilir. Mahkeme itirazı incelemesi için dosyayı o yerde icra mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde icra mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde asliye ceza mahkemesine, icra mahkemesi hâkimi ile asliye ceza mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın asliye ceza mahkemesine gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir."
-Teklif metni:
"İtiraz
Madde 353/1 – İcra mahkemesinin verdiği tazyik ve disiplin hapsine ilişkin kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren bir hafta içinde itiraz edilebilir. Mahkeme itirazı incelemesi için dosyayı o yerde icra mahkemesinin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisini izleyen daireye, son numaralı daire için birinci daireye, o yerde icra mahkemesinin tek dairesi bulunması hâlinde asliye ceza mahkemesine, icra mahkemesi hâkimi ile asliye ceza mahkemesi hâkiminin aynı hâkim olması hâlinde ise en yakın asliye ceza mahkemesine gönderir. İtiraz incelemesi neticesinde verilen karar kesindir."
14)Madde 363
-Mevcut metin:
İstinaf yoluna başvurma ve incelenmesi
Madde 363-
"(Değişik: 2/3/2005-5311/24 md.)
İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının yedi bin Türk lirasını geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvuru süresi tefhim veya tebliğ tarihinden itibaren on gündür."
-Teklif metni:
İstinaf yoluna başvurma ve incelenmesi
Madde 363-
"İcra mahkemesince 85 inci maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekâlet ücreti, 103 üncü maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yediemin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikâyet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilânının iptali, süresinde satış istenmemesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263 üncü maddenin uygulanma biçimi, iflâs idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflâs idaresinin işlemleri hakkında şikâyet üzerine verdiği kararlara karşı, iflâs idare memurunun ücret ve masrafları hakkındaki hesap pusulası ve 36 ncı maddeye göre icranın geri bırakılmasına ilişkin kararları dışındaki kararlarına karşı, ait olduğu alacak, hak veya malın değer veya miktarının yedi bin Türk lirasını geçmesi şartıyla istinaf yoluna başvurulabilir. İstinaf yoluna başvuru süresi tebliğ tarihinden itibaren iki haftadır."
15)Madde 364
-Mevcut metin:
Temyiz yoluna başvurma ve incelenmesi
Madde 364
"Yukarıda belirtilen kararlara karşı temyiz yoluna başvurma ve incelemesi Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır. Bu durumda da 363 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri uygulanır."
-Teklif metni:
Temyiz yoluna başvurma ve incelenmesi
Madde 364
"Birinci fıkrada belirtilen kararlara karşı, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde temyiz yoluna başvurulabilir; temyiz yoluna başvurma ve incelemesi Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine göre yapılır. Bu durumda da 363 üncü maddenin ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri uygulanır."
16)Geçici Madde 19
Kanun’a yapılan değişikliklerin uygulanmasına ilişkin Geçici Madde 19 eklenmiş, maddede sürelere ilişkin düzenlemelerin 01.09.2023 tarihi ve sonrası itibariyle uygulanacağı öncesinde verilen kararların değişiklik öncesi hükümlere göre verileceği ifade edilmiştir. 82. Maddede yer alan değişiklikle bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih öncesi yapılan haciz işlemleri kanun kapsamı dışında bırakılmıştır. Gerek 82. madde gerekse 79/a maddesinde yapılan değişikliklerle ise maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibariyle uygulanmaya başlayacağı ifade olunmuştur.
-Teklif metni:
"GEÇİCİ MADDE 19- Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, kanun yollarına başvuru süreleri ile bu sürelerin tebliğ veya ilandan itibaren başlamasına ilişkin yapılan düzenlemeler, 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilen kararlar hakkında bu Kanunla yapılan değişikliklerden önceki hükümler uygulanır.
Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, Kanuna eklenen 79/A maddesi, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen konutta haciz yapılmasına ilişkin kararlar hakkında uygulanmaz. Bu değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce verilen konutta haciz kararları hakkında, bu değişiklikten önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunur.
Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, Kanunun 82’nci maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi ile ikinci fıkrasında yapılan değişiklikler, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce haczedilmiş eşyalar hakkında uygulanmaz. Bu değişikliklerin yürürlüğe girdiği tarihten önce haczedilen eşyalar hakkında, bu değişikliklerden önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunur."
1136 SAYILI AVUKATLIK KANUNU'NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1)Madde 43
Kanun’un “büro edinme zorunluluğu” başlıklı 43. maddesine ilgili kurum ve kuruluşlardan uygun şartlarda finansman desteği sağlanılmasına ve bu desteğin sağlanmasına ilişkin usul ve esasların Adalet Bakanlığı’nca belirleneceğine ilişkin yeni bir fıkra eklenmiştir.
Teklid metni:
Büro edinme zorunluluğu:
Madde 43/4
"Avukatların büro kurma giderlerinin karşılanması için kredi ve finans kuruluşları ile kredi veren kamu kurum ve kuruluşlarınca uygun şartlarda finansman desteği sağlanır. Desteğin sağlanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığı tarafından belirlenir."
2)Madde 65
65.maddede ise mesleğin ilk beş yılında bulunan avukatlardan yarı oranında baro keseneği alınamayacağına dair kısım baro keseneği alınmaz şeklinde değiştirilmiştir. Bu düzenlemeyle 0-5 yıl arası kıdemdeki avukatlara destek olmak amaçlanmıştır.
-Mevcut metin:
"Baro keseneği:
Madde 65/1 – Baro keseneğinin yıllık miktarı, genel kurulca belirlenir ve her yılın ocak ve temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenir. Şu kadar ki, mesleğin ilk beş yılında baro keseneği yarı oranında alınır. Vadesinde ödenmeyen keseneğe T.C. Merkez Bankası reeskont işlemlerinde uygulanan faiz oranında yıllık temerrüt faizi uygulanır."
-Teklif metni:
"Baro keseneği:
Madde 65/1 – Baro keseneğinin yıllık miktarı, genel kurulca belirlenir ve her yılın ocak ve temmuz aylarında iki eşit taksitte ödenir. Şu kadar ki, mesleğin ilk beş yılında baro keseneği alınmaz. Vadesinde ödenmeyen keseneğe T.C. Merkez Bankası reeskont işlemlerinde uygulanan faiz oranında yıllık temerrüt faizi uygulanır."
3)Madde 180
Adli yardım bürosunun gelirleri, 180. maddede yer alan oranların değiştirilmesiyle arttırılmaya çalışılmıştır.
-Mevcut metin:
"Büronun gelir ve giderleri
Madde 180/1-a – Adli yardım bürosunun gelirleri şunlardır:
a) İki yıl öncesine ait kesin hesap sonuçlarına göre tespit edilen toplam miktarlar esas alınarak 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (1), (2) ve (3) sayılı tarifelere göre alınan harçların yüzde ikisi ile idarî nitelikteki para cezaları hariç olmak üzere para cezalarının yüzde ikisi,"
-Teklif metni:
"Büronun gelir ve giderleri
Madde 180/1-a – Adli yardım bürosunun gelirleri şunlardır:
a) İki yıl öncesine ait kesin hesap sonuçlarına göre tespit edilen toplam miktarlar esas alınarak 492 sayılı Harçlar Kanununa bağlı (1), (2) ve (3) sayılı tarifelere göre alınan harçların yüzde üçü ile idarî nitelikteki para cezaları hariç olmak üzere para cezalarının yüzde üçü,"
1512 SAYILI NOTERLİK KANUNU'NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1)Madde 112
Kanunda yapılacak olan değişikliklerin mart ayı itibariyle değil takvim yılı başından itibaren geçerli olacağı şeklinde değişiklik yapılmıştır. Düzenlemeyle tarih konusunda yaşanan karışıklıkların önüne geçilmesi amaçlanmıştır.
-Mevcut metin:
"Ücret tarifesi:
Madde 112/4 –(Değişik: 16/11/1989 - 3588/8 md.) Tarifede gerekli görülecek değişiklikler her yıl mart ayında yapılır. Yeni tarife yürürlüğe girinceye kadar eski tarife uygulanır."
-Teklif metni:
"Ücret tarifesi:
Madde 112/4 –Tarifede gerekli görülecek değişiklikler her takvim yılı başından geçerli olmak üzere yapılır. Yeni tarife yürürlüğe girinceye kadar eski tarife uygulanır."
2)Madde 198
198/A maddesine eklenen kısımla el ürünü imzayla hazırlanıp Türkiye Noterler Birliğinin Bilişim Sistemine kaydedilen işlemlerin yönetmelikle düzenlenmesi kısmı eklenmiştir.
-Mevcut metin:
"Elektronik işlemler:
Madde 198/A/2- Elektronik ortamda güvenli elektronik imza kullanılarak noter huzurunda veya huzurda olmadan yapılabilecek noterlik işlemleri ile 15/1/2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'nda tanımlanan zaman damgası kullanılmasının zorunlu olduğu noterlik işlemleri yönetmelikle düzenlenir. Belirlenen bu noterlik işlemlerine ilişkin tüm bilgi ve belgeler güvenli elektronik imzayla elektronik ortamda işlenebilir, saklanabilir ve gerektiğinde ilgili diğer kişi veya kurumlara elektronik ortamda gönderilebilir. Ayrıca 61 inci maddede düzenlenen tespit işleri güvenli elektronik imza ile elektronik ortamda da yapılabileceği gibi aynı usulle elektronik ortamdaki durum, görüntü, işlem veya benzeri her türlü verinin tespiti de yapılabilir."
-Teklif metni:
Elektronik işlemler:
"Madde 198/A/2- Elektronik ortamda güvenli elektronik imza kullanılarak noter huzurunda veya huzurda olmadan yapılabilecek noterlik işlemleri, el ürünü imzayla hazırlanıp güvenli elektronik imzayla Türkiye Noterler Birliğinin Bilişim Sistemine kaydedilen noterlik işlemleri ile 15/1/2004 tarihli ve 5070 sayılı Elektronik İmza Kanunu'nda tanımlanan zaman damgası kullanılmasının zorunlu olduğu noterlik işlemleri yönetmelikle düzenlenir. Belirlenen bu noterlik işlemlerine ilişkin tüm bilgi ve belgeler güvenli elektronik imzayla elektronik ortamda işlenebilir, saklanabilir ve gerektiğinde ilgili diğer kişi veya kurumlara elektronik ortamda gönderilebilir. Ayrıca 61 inci maddede düzenlenen tespit işleri güvenli elektronik imza ile elektronik ortamda da yapılabileceği gibi aynı usulle elektronik ortamdaki durum, görüntü, işlem veya benzeri her türlü verinin tespiti de yapılabilir."
5235 SAYILI ADLİ YARGI İLK DERECE MAHKEMELERİ İLE BÖLGE ADLİYE MAHKEMELERİNİN KURULUŞ, GÖREV VE YETKİLERİ HAKKINDA KANUN'DA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1)Madde 5
İlgili Kanun’un 5. maddesinde yer alan bir başkan ve iki üye ile ticaret mahkemesinde bakılacak davalar için gerekli olan asgari dava değeri beş yüz bin Türk Lirasından, bir milyon Türk Lirasına çıkarılmıştır.
-Mevcut metin:
"Hukuk mahkemelerinin kuruluşu
Madde 5/3- Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri beş yüz bin Türk lirasının üzerinde olan dava ve işler ile dava değerine bakılmaksızın;"
-Teklif metni:
"Hukuk mahkemelerinin kuruluşu
Madde 5/3- Asliye ticaret mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemelerde bir başkan ile yeteri kadar üye bulunur. Konusu parayla ölçülebilen uyuşmazlıklarda dava değeri bir milyon Türk lirasının üzerinde olan dava ve işler ile dava değerine bakılmaksızın;"
5395 SAYILI ÇOCUK KORUMA KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1)Madde 41/H
Çocuk Koruma Kanunu’nun “Giderlerin karşılanması” başlıklı md.41/H hükmünün 2.fıkrasında yer alan “hafta sonu ve resmi tatil günlerinde” ibaresi yeni düzenleme ile kaldırılmıştır.
-Mevcut metin:
“(2) Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin işlemleri hafta sonu ve resmî tatil günlerinde yerine getirmek üzere görevlendirilen uzman ve öğretmenlere bu kapsamda fiilen görev yaptıkları her teslim işlemi için, görevlendirilen diğer kişilere ise bu kapsamda görev yaptıkları her gün için (500) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödeme yapılır. Bu kapsamda uzman ve öğretmenlere bir ayda yapılacak ödeme tutarı (10000) gösterge rakamının, görevlendirilen diğer kişilere ise (5000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemez. Bu ödemeden damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz. Bu fıkra uyarınca yapılacak ödemelerden kadrolu veya sözleşmeli olup olmadığına bakılmaksızın görevlendirilen tüm personel yararlanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca belirlenir.”
-Teklif metni:
“(2) Çocuk teslimi ve çocukla kişisel ilişki kurulmasına dair ilam veya tedbir kararlarının yerine getirilmesine ilişkin işlemleri yerine getirmek üzere görevlendirilen uzman ve öğretmenlere, bu kapsamda fiilen görev yaptıkları her teslim işlemi için, görevlendirilen diğer kişilere ise bu kapsamda görev yaptıkları her gün için (500) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarda ödeme yapılır. Bu kapsamda uzman ve öğretmenlere bir ayda yapılacak ödeme tutarı (10000) gösterge rakamının, görevlendirilen diğer kişilere ise (5000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan katsayıyla çarpımı sonucu bulunacak tutarı geçemez. Bu ödemeden damga vergisi hariç herhangi bir vergi ve kesinti yapılmaz. Bu fıkra uyarınca yapılacak ödemelerden kadrolu veya sözleşmeli olup olmadığına bakılmaksızın görevlendirilen tüm personel yararlanır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Adalet Bakanlığınca belirlenir.”
6100 SAYILI HUKUK MUHAKEMELERİ KANUNU'NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
Ret talebine ilişkin istinaf ve temyiz istemi, kararın tebliğ tarihi itibariyle 1 hafta içerisinde yapılabileceği ve yine tedbire muhalefet cezasına da kararın tebliğ tarihinden itibaren 1 hafta içerisinde itiraz edilebileceği öngörülmüştür. Kanun maddelerinde yer alan “tefhim veya tebliğiyle” kısımlarından tefhim kısımlarının kaldırılması kanunun tek tip olması ve karışıklıklarının önlenmesi amacıyla yapılmış bir düzenlemedir.
1)Madde 43
-Mevcut metin:
Ret talebine ilişkin kararlara karşı istinaf
MADDE 43/2
"(2) Esas hüküm bakımından istinaf yolu açık bulunan dava ve işlerde ise ret talebi hakkındaki merci kararlarına karşı tefhim veya tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir; bu hâlde 347 nci madde hükmü uygulanmaz. Bölge adliye mahkemesinin bu husustaki kararları kesindir."
-Teklif metni:
Ret talebine ilişkin kararlara karşı istinaf
MADDE 43/2
"(2) Esas hüküm bakımından istinaf yolu açık bulunan dava ve işlerde ise ret talebi hakkındaki merci kararlarına karşı tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde istinaf yoluna başvurulabilir; bu hâlde 347 nci madde hükmü uygulanmaz. Bölge adliye mahkemesinin bu husustaki kararları kesindir."
2)Madde 44
-Mevcut metin:
Ret talebine ilişkin kararların temyizi
MADDE 44/2
"(2) Esas hüküm bakımından temyiz yolu açık bulunan dava ve işlerde ise ret talebi hakkındaki karar, tefhim veya tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde temyiz edilebilir. Bu hâlde 347 nci madde hükmü uygulanmaz. Yargıtayın bu husustaki kararı kesindir."
-Teklif metni:
Ret talebine ilişkin kararların temyizi
MADDE 44/2
"(2) Esas hüküm bakımından temyiz yolu açık bulunan dava ve işlerde ise ret talebi hakkındaki karar, tebliği tarihinden itibaren bir hafta içinde temyiz edilebilir. Bu hâlde 347 nci madde hükmü uygulanmaz. Yargıtayın bu husustaki kararı kesindir."
3)Madde 398
-Mevcut metin:
Tedbire muhalefetin cezası
MADDE 398/5
"(5) Taraflar, kararın tefhim veya tebliğinden itibaren bir hafta içinde karara itiraz edebilir. İtirazı, o yerde hükmü veren mahkemenin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisinden sonra gelen daire; son numaralı daire için bir numaralı daire; o yerde hükmü veren mahkemenin tek dairesi bulunması hâlinde en yakın yerdeki aynı düzey ve sıfattaki mahkeme inceler."
-Teklif metni:
Tedbire muhalefetin cezası
MADDE 398/5
"(5) Taraflar, kararın tebliğinden itibaren bir hafta içinde karara itiraz edebilir. İtirazı, o yerde hükmü veren mahkemenin birden fazla dairesinin bulunması hâlinde, numara olarak kendisinden sonra gelen daire; son numaralı daire için bir numaralı daire; o yerde hükmü veren mahkemenin tek dairesi bulunması hâlinde en yakın yerdeki aynı düzey ve sıfattaki mahkeme inceler."
6102 SAYILI TÜRK TİCARET KANUNU'NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1)Madde 4
Ticari davalarda basit yargılama usulüne tabi olunacak asgari parasal sınırın beş yüz bin Türk Lirasından bir milyon Türk Lirasına çıkarılması öngörülmüş bu parasal sınırın arttırılmasının HMK’nın ek birinci maddesine göre belirleneceği ifade edilmiştir.
-Mevcut metin:
"IV – Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri
- Genel olarak
MADDE 4/2- Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri beş yüz bin Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır."
-Teklif metni:
"IV – Ticari davalar, çekişmesiz yargı işleri ve delilleri
- Genel olarak
MADDE 4/2- Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri bir milyon Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır. Bu parasal sınır, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasına göre artırılır."
2)Madde 5/A
Konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulması şartı öngörülmüştür.
-Mevcut metin:
- Dava şartı olarak arabuluculuk
"MADDE 5/A/1- Bu Kanunun 4'üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar paranın ödenmesi olan alacak ve tazminat talepleri hakkında dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."
-Teklif metni:
- Dava şartı olarak arabuluculuk
"MADDE 5/A/1- Bu Kanunun 4'üncü maddesinde ve diğer kanunlarda belirtilen ticari davalardan, konusu bir miktar para olan alacak, tazminat, itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında, dava açılmadan önce arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."
7036 SAYILI İŞ MAHKEMELERİ KANUNU'NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1)Madde 3
İlgili kanun kapsamında görülecek alacak ve tazminat konularıyla ilgili itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarının zorunlu arabuluculuk kapsamına alınması öngörülmüştür.
-Mevcut metin:
"Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 3/1- Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır."
-Teklif metni:
"Dava şartı olarak arabuluculuk
MADDE 3/1- Kanuna, bireysel veya toplu iş sözleşmesine dayanan işçi veya işveren alacağı ve tazminatı ile işe iade talebiyle açılan davalarda, arabulucuya başvurulmuş olması dava şartıdır. Bu alacak ve tazminat konularıyla ilgili itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davaları hakkında da birinci cümle hükmü uygulanır."
2313 SAYILI UYUŞTURUCU MADDELERİN MURAKABESİ HAKKINDA KANUN’DA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1)Madde 20
Uyuşturucu Murakabesi Hakkında Kanun’un md.20/3 hükmünde yer alan “bu maddelerin muhafazasına gerek görülmemesi halinde” ibaresi yeni düzenleme ile kaldırılmış olup müsaderesine ilgili mahkemece karar verilebileceği hususu, sulh ceza hakimliğince karar verileceği şeklinde değiştirilmiştir.
Kanun’un md.20/4 hükmünde yer alan “Soruşturma ve kovuşturma esnasında” hususu yeni düzenleme ile kaldırılmıştır.
Yine ilgili Kanun’un md.20/5 hükmünde yer alan “Soruşturma ve kovuşturma esnasında müsaderesine karar vermiyenler ile” ve “sonra, sahibi belli olmayan cins, vasıf ve miktarları tespit edilmiş uyuşturucu maddeler ile müsadere kararı verildikten sonra” hususları da yeni düzenleme ile kaldırılmıştır
-Mevcut metin:
“Uyuşturucu maddelerin kesin olarak raporları alındıktan sonra, bu maddelerin muhafazasına gerek görülmemesi halinde, yönetmelikte belirlenen usule uygun olarak alınacak örneklerin saklanması kaydıyla müsaderesine ilgili mahkemece soruşturmanın her safhasında karar verilebilir.
Soruşturma veya kovuşturma esnasında müsaderesine karar verilen uyuşturucu maddeler gereği yapılmak üzere mühürlü olarak mahalli mülki amirliğe teslim edilir.
Soruşturma veya kovuşturma esnasında müsaderesine karar verilmiyenler ile örnek olarak alınan uyuşturucu maddeler ancak hükmün kesinleşmesinden sonra, sahibi belli olmayan cins, vasıf ve miktarları tespit edilmiş uyuşturucu maddeler ise müsadere kararı verildikten sonra mahalli mülki amirliğe teslim edilir.”
-Teklif metni:
“Uyuşturucu maddelerin kesin olarak raporları alındıktan sonra, yönetmelikte belirlenen usule uygun olarak alınacak örneklerin saklanması kaydıyla müsaderesine sulh ceza hâkimliğince soruşturmanın her safhasında karar verilir.
Müsaderesine karar verilen uyuşturucu maddeler gereği yapılmak üzere mühürlü olarak mahalli mülki amirliğe teslim edilir.
Örnek olarak alınan uyuşturucu maddeler hükümle birlikte müsadere edilir ve ancak hükmün kesinleşmesinden sonra mahalli mülki amirliğe teslim edilir.”
2)Geçici Madde 2
Yeni düzenleme ile Uyuşturucu Murakabesi Hakkında Kanun’a geçici madde 2 eklenmiştir.
Teklif metni:
“Geçici Madde 2 – Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce elkonulmuş uyuşturucu veya uyarıcı maddeler bakımından da 20 nci maddede bu Kanunla yapılan değişiklikler uygulanır. Kovuşturma evresinde; ilk derece mahkemesinde görülmekte olan dosyalar bakımından mahkemesince, istinaf veya temyiz kanun yolunda olan dosyalar bakımından ise UYAP kayıtlarını incelemek suretiyle ilk derece mahkemesince derhal karar verilir. Örnek alınmamış dosyalarda yeterince örnek alınır.
Örnek olarak alınan uyuşturucu veya uyarıcı maddeler ancak hükmün kesinleşmesinden sonra mahalli mülki amirliğe teslim edilir.”
4675 SAYILI İNFAZ HÂKİMLİĞİ KANUNU'NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1)Madde 6
İnfaz Hâkimi Kararlarına karşı şikayetçi veya cumhuriyet savcısı tarafından yapılacak itirazı süresinin yedi günden 2 haftaya çıkarılması öngörülmüştür.
-Mevcut metin:
"İnfaz hâkimliğince şikâyet üzerine verilen kararlar
Madde 6/5 – İnfaz hâkiminin kararlarına karşı şikâyetçi veya ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından, tebliğden itibaren yedi gün içinde Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir. Kanunlarda infaz hâkiminin onayına tabi olduğu belirtilen hususlarda da bu hüküm uygulanır.
İtiraz, infaz hakimliğinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine (…) yapılır. İnfaz hâkimi aynı zamanda bu mahkemenin üyesi olduğu takdirde itirazla ilgili karara katılamaz."
Teklif metni:
"İnfaz hâkimliğince şikâyet üzerine verilen kararlar
Madde 6/5 – İnfaz hâkiminin kararlarına karşı şikâyetçi veya ilgili Cumhuriyet savcısı tarafından, tebliğden itibaren iki hafta içinde Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre itiraz yoluna gidilebilir. Kanunlarda infaz hâkiminin onayına tabi olduğu belirtilen hususlarda da bu hüküm uygulanır.
İtiraz, infaz hakimliğinin yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesine (…) yapılır. İnfaz hâkimi aynı zamanda bu mahkemenin üyesi olduğu takdirde itirazla ilgili karara katılamaz."
5202 SAYILI SAVUNMA SANAYİİ GÜVENLİĞİ KANUNU'NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1)Madde 6/A
Kanuna eklenen yeni maddeyle Havelsan, Aselsan, Roketsan gibi savunma sanayi kuruluşlarında çalışanların 5 yıl içerisinde aynı alanda faaliyet gösteren bir firmada çalışmasına veya bu konuda işletme açmasına yasak getirilebileceği ancak bu yasağın Savunma Sanayi Başkanlığı tarafından kısmen veya tamamen kaldırılabileceği öngörülmüştür.
-Teklif metni:
"Çalışma ve işletme açma yasağı
Madde 6/A- Bu Kanun kapsamında “çok gizli” ve “gizli” gizlilik dereceli bilgi, belge ve malzeme üzerinde veya projelerde çalışacak kişilerle yapılacak hizmet sözleşmelerinde işveren, ceza koşulu koyabileceği gibi sözleşmenin sona ermesinden itibaren beş yıl süreyle aynı alanda faaliyet gösteren yerli veya yabancı bir kurum veya kuruluşta çalışma ve işletme açma yasağı getirebilir. Makam/ Savunma Sanayii Başkanlığı, ceza koşulunu kısmen veya tamamen kaldırabilir ya da beş yıllık süreyi kısaltabilir."
5237 SAYILI TÜRK CEZA KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1)TCK md.188
TCK’nın “Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti” başlıklı md.188 hükmü, uyuşturucu veya uyarıcı maddeleri ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak imal, ithal veya ihraç eden kişilerin cezalandırılmasına ilişkindir.
İlgili hükmün 4/a fıkrasında, belirtilen uyuşturucu ve uyarıcı maddelerin; eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması halleri sıralanmıştır. Yeni düzenleme ile anılan maddelerin sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya amfetamin ve türevleri olması halleri eklenmiştir.
Madde metninde yapılan değişiklikle bağımlılık yapma özelliği fazla olan sentetik ve uyarıcı maddeler yönelik cezai yaptırımların daha caydırıcı hale getirilmesi amaçlanmaktadır.
-Mevcut metin:
“(4) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, sentetik kannabinoid ve türevleri veya bazmorfin olması,”
-Teklif metni:
“(4) a) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen uyuşturucu veya uyarıcı maddelerin eroin, kokain, morfin, bazmorfin, sentetik kannabinoid ve türevleri, sentetik katinon ve türevleri, sentetik opioid ve türevleri veya amfetamin ve türevleri olması,”
2)TCK md.191
TCK’nın “Kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın almak, kabul etmek veya bulundurmak ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanmak” başlıklı md.191/3 hükmünde, erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanacağı öngörülmüştür.
Mevcut düzenlemede bu süre üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl uzatılabilmekte iken yeni düzenlemede altışar aylık sürelerle en fazla iki yıl uzatılabileceği öngörülmüş olup şüphelinin daha uzun süre kontrol altında tutularak denetlenmesi amaçlanmaktadır. Yine sürelerin uzatılması Cumhuriyet savcısının kararına bağlı iken denetimli serbestlik müdürünün teklifi ile de uzatılabileceği eklenmiştir.
Kanun metninde yapılan değişikliklerin yanı sıra, Cumhuriyet savcısının erteleme süresi zarfında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek için yılda en az iki defa şüphelinin ilgili kuruma sevkine karar verebileceği eklenmiştir.
-Mevcut metin:
“(3)Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre Cumhuriyet savcısının kararı ile üçer aylık sürelerle en fazla bir yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir.”
-Teklif metni:
“(3) Erteleme süresi zarfında şüpheli hakkında asgari bir yıl süreyle denetimli serbestlik tedbiri uygulanır. Bu süre denetimli serbestlik müdürlüğünün teklifi ve Cumhuriyet savcısının kararı ile altışar aylık sürelerle en fazla iki yıl daha uzatılabilir. Hakkında denetimli serbestlik tedbiri verilen kişi, gerek görülmesi hâlinde denetimli serbestlik süresi içinde tedaviye tabi tutulabilir. Cumhuriyet savcısı, erteleme süresi zarfında uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığını tespit etmek için yılda en az iki defa şüphelinin ilgili kuruma sevkine karar verir.”
5271 SAYILI CEZA MUHAKEMESİ KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1)CMK md.41
Ceza Muhakemesi Kanunu’nun “Eski hale getirme dilekçesi” başlıklı md.41 hükmünde yer alan mevcut düzenlemede eski hale getirme dilekçesinin, yedi gün içerisinde verilmesi gerektiği hususu yeni düzenleme ile iki hafta olarak değiştirilmiştir.
-Mevcut metin:
“Eski hâle getirme dilekçesi, engelin kalkmasından itibaren yedi gün içinde, süreye uyulduğunda usule ilişkin işlemleri yapacak olan mahkemeye verilir.”
-Teklif metni:
“Eski hâle getirme dilekçesi, engelin kalkmasından itibaren iki hafta içinde, süreye uyulduğunda usule ilişkin işlemleri yapacak olan mahkemeye verilir.”
2)CMK md.173
CMK’nın “Cumhuriyet savcısının kararına itiraz” başlıklı md.173 hükmünde yer alan on beş günlük itiraz süresi, yeni düzenleme ile iki hafta olarak değiştirilmiştir.
-Mevcut metin:
“(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren onbeş gün içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.”
Teklif metni:
“(1) Suçtan zarar gören, kovuşturmaya yer olmadığına dair kararın kendisine tebliğ edildiği tarihten itibaren iki hafta içinde, bu kararı veren Cumhuriyet savcısının yargı çevresinde görev yaptığı ağır ceza mahkemesinin bulunduğu yerdeki sulh ceza hâkimliğine itiraz edebilir.”
3)CMK md.193
CMK’nın “Sanığın duruşmada hazır bulunması” başlıklı md.193/2 hükmünde sanık hakkında mahkumiyet dışında bir karar verilmesi kanısına varılması hususu düzenlenmiş olup yeni düzenleme ile “ceza verilmesine yer olmadığı” ve “güvenlik tedbiri” kararları da eklenmiştir. Yeni düzenleme, Anayasa Mahkemesinin iptal kararı doğrultusunda yapılmıştır.
-Mevcut metin:
“(2) Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.”
-Teklif metni:
“(2) Sanık hakkında, toplanan delillere göre mahkûmiyet, ceza verilmesine yer olmadığı ve güvenlik tedbiri dışında bir karar verilmesi gerektiği kanısına varılırsa, sorgusu yapılmamış olsa da dava yokluğunda bitirilebilir.”
4)CMK md.231
CMK’nın “Hükmün açıklanması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması” başlıklı md.231/12 hükmünde, hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebileceği düzenlenmiştir.
Yapılan yeni düzenleme ile itirazın, kararın gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren yapılabileceği düzenlenmiştir. Yine kanun hükmünde yapılan eklemeyle birlikte itiraz mercii, karar ve hükmü inceleyecek; usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılık tespit ettiği takdirde, gerekçesini göstererek karar ve hükmü kaldıracak ve gereğinin yapılması için dosyayı mahkemesine gönderecektir.
- -Mevcut metin:
“(12) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına itiraz edilebilir.”
- -Teklif metni:
“(12) Hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararına, gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren itiraz edilebilir. İtiraz mercii, karar ve hükmü inceler; usul ve esasa ilişkin hukuka aykırılık tespit ettiği takdirde, gerekçesini göstererek karar ve hükmü kaldırır ve gereğinin yapılması için dosyayı mahkemesine gönderir.”
5)CMK md.268
CMK’nın “İtiraz usulü ve inceleme mercileri” başlıklı md.268/1 hükmünde, hakim veya mahkeme kararına itiraz için öngörülen yedi günlük süre yeni düzenleme ile iki hafta olarak değiştirilmiştir.
- -Mevcut metin:
“(1) Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35 inci maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren yedi gün içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. 263 üncü madde hükmü saklıdır.”
- -Teklif metni:
“(1) Hâkim veya mahkeme kararına karşı itiraz, kanunun ayrıca hüküm koymadığı hâllerde 35 inci maddeye göre ilgililerin kararı öğrendiği günden itibaren iki hafta içinde kararı veren mercie verilecek bir dilekçe veya tutanağa geçirilmek koşulu ile zabıt kâtibine beyanda bulunmak suretiyle yapılır. Tutanakla tespit edilen beyanı ve imzayı mahkeme başkanı veya hâkim onaylar. 263 üncü madde hükmü saklıdır.”
6)CMK md.273
CMK’nın “İstinaf istemi ve süresi” başlıklı md.273 hükmünün 1.fıkrasında, istinaf isteminin hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye yapılabileceği öngörülmüş olup yeni düzenleme ile “açıklanmasından” ibaresi kaldırılarak hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ tarihi esas alınmıştır. Yine yedi günlük süre, iki hafta olarak değiştirilmiştir.
Yeni düzenleme neticesinde maddenin 2.fıkrası kaldırılmış olup maddenin 3. ve 5. fıkralarında öngörülen yedi günlük süre iki hafta olarak değiştirilmiştir.
- -Mevcut metin:
“İstinaf istemi ve süresi
Madde 273 – (1) İstinaf istemi, hükmün açıklanmasından itibaren yedi gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. Tutuklu sanık hakkında 263 üncü madde hükmü saklıdır.
(2) Hüküm, istinaf yoluna başvurma hakkı olanların yokluğunda açıklanmışsa, süre tebliğ tarihinden başlar.
(3) Ağır ceza mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcıları, mahkemelerinin yargı çevresi içerisindeki asliye mahkemelerinin hükümlerine karşı, kararın o yer Cumhuriyet başsavcılığına geliş tarihinden itibaren yedi gün içinde istinaf yoluna başvurabilirler.
(4) Sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanların dilekçe veya beyanında, başvuruya ilişkin nedenlerin gösterilmemesi inceleme yapılmasına engel olmaz.
(5) Cumhuriyet savcısı, istinaf yoluna başvurma nedenlerini gerekçeleriyle birlikte yazılı isteminde açıkça gösterir. Bu istem ilgililere tebliğ edilir. İlgililer, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde bu husustaki cevaplarını bildirebilirler.”
- -Teklif metni:
“İstinaf istemi ve süresi
Madde 273 – (1) İstinaf istemi, hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren iki hafta içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. Tutuklu sanık hakkında 263 üncü madde hükmü saklıdır.
(3) Ağır ceza mahkemelerinde bulunan Cumhuriyet savcıları, mahkemelerinin yargı çevresi içerisindeki asliye mahkemelerinin hükümlerine karşı, kararın o yer Cumhuriyet başsavcılığına geliş tarihinden itibaren iki hafta içinde istinaf yoluna başvurabilirler.
(4) Sanık ve bu Kanuna göre katılan sıfatını almış olanlar ile katılma isteği karara bağlanmamış, reddedilmiş veya katılan sıfatını alabilecek surette suçtan zarar görmüş bulunanların dilekçe veya beyanında, başvuruya ilişkin nedenlerin gösterilmemesi inceleme yapılmasına engel olmaz.
(5) Cumhuriyet savcısı, istinaf yoluna başvurma nedenlerini gerekçeleriyle birlikte yazılı isteminde açıkça gösterir. Bu istem ilgililere tebliğ edilir. İlgililer, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde bu husustaki cevaplarını bildirebilirler.”
7)CMK md.275
CMK’nın “İstinaf başvurusunun etkisi” başlıklı md.275 hükmünün 2.fıkrası, yeni düzenleme ile kaldırılmıştır.
-Mevcut metin:
“(1) Süresi içinde yapılan istinaf başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller.
(2) Hüküm, istinaf yoluna başvuran Cumhuriyet savcısına veya ilgililere gerekçesiyle birlikte açıklanmamışsa; hükme karşı istinaf yoluna başvurulduğunun mahkemece öğrenilmesinden itibaren gerekçe, yedi gün içinde tebliğ edilir.”
- -Teklif metni:
“(1) Süresi içinde yapılan istinaf başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller.”
8)CMK md.276
CMK’nın “İstinaf isteminin hükmü veren mahkemece reddi” başlıklı md.276/2 hükmünde yer alan yedi günlük süre, yeni düzenleme ile iki hafta olarak değiştirilmiştir.
-Mevcut metin:
“(2) İstinaf başvurusunda bulunan Cumhuriyet savcısı veya ilgililer, ret kararının kendilerine tebliğinden itibaren yedi gün içinde bölge adliye mahkemesinden bu hususta bir karar vermesini isteyebilirler. Bu takdirde dosya bölge adliye mahkemesine gönderilir. Ancak, bu nedenle hükmün infazı ertelenemez.”
- -Teklif metni:
“(2) İstinaf başvurusunda bulunan Cumhuriyet savcısı veya ilgililer, ret kararının kendilerine tebliğinden itibaren iki hafta içinde bölge adliye mahkemesinden bu hususta bir karar vermesini isteyebilirler. Bu takdirde dosya bölge adliye mahkemesine gönderilir. Ancak, bu nedenle hükmün infazı ertelenemez.”
9)CMK md.277
CMK’nın “İstinaf isteminin tebliği ve cevabı” başlıklı md.277/1 hükmünde öngörülen yedi günlük süre, yeni düzenlemeyle iki hafta olarak değiştirilmiştir.
- -Mevcut metin:
“(1) 276 ncı maddeye göre hükmü veren mahkemece reddedilmeyen istinaf dilekçesi veya beyana ilişkin tutanağın bir örneği karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde yazılı olarak cevabını verebilir.”
- -Teklif metni:
“(1) 276 ncı maddeye göre hükmü veren mahkemece reddedilmeyen istinaf dilekçesi veya beyana ilişkin tutanağın bir örneği karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde yazılı olarak cevabını verebilir.”
10)CMK md.291
CMK’nın “Temyiz istemi ve süresi” başlıklı md.291/1 hükmünde, temyiz isteminin hükmün açıklanmasından itibaren on beş gün içinde hükmü veren mahkemeye yapılabileceği öngörülmüş olup yeni düzenleme ile “hükmün açıklanmasından” ibaresi kaldırılarak hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ tarihi esas alınmıştır. Yine on beş günlük süre, iki hafta olarak değiştirilmiştir.
Yine, yeni düzenlemeyle birlikte maddenin 2.fıkrası kaldırılmıştır.
- -Mevcut metin:
“(1) Temyiz istemi, hükmün açıklanmasından itibaren on beş gün içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. Tutuklu bulunan sanık hakkında 263 üncü madde hükmü saklıdır.
(2) Hüküm, temyiz yoluna başvurma hakkı olanların yokluğunda açıklanmışsa, süre tebliğ tarihinden başlar.”
- -Teklif metni:
“(1) Temyiz istemi, hükmün gerekçesiyle birlikte tebliğ edildiği tarihten itibaren iki hafta içinde hükmü veren mahkemeye bir dilekçe verilmesi veya zabıt kâtibine bir beyanda bulunulması suretiyle yapılır; beyan tutanağa geçirilir ve tutanak hâkime onaylattırılır. Tutuklu bulunan sanık hakkında 263 üncü madde hükmü saklıdır."
11)CMK md.293
CMK’nın “Temyiz başvurusunun etkisi” başlıklı md.293 hükmünün 2.fıkrası, yeni düzenleme ile kaldırılmıştır.
- -Mevcut metin:
“(1) Süresi içinde yapılan temyiz başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller.
(2) Hüküm, temyiz eden Cumhuriyet savcısına veya ilgililere gerekçesiyle birlikte açıklanmamışsa; hükmün temyiz edildiğinin bölge adliye mahkemesince öğrenilmesinden itibaren gerekçe, yedi gün içinde tebliğ edilir.”
- -Teklif metni:
“(1) Süresi içinde yapılan temyiz başvurusu, hükmün kesinleşmesini engeller.”
12)CMK md.294
CMK’nın “Temyiz başvurusunun içeriği” başlıklı md.294 hükmünün 1.fıkrasına, yeni düzenleme ile Cumhuriyet savcısının temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunun açıkça belirtileceği hususu eklenmiştir.
- -Mevcut metin:
“(1) Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır.
(2) Temyiz sebebi, ancak hükmün hukukî yönüne ilişkin olabilir.”
- -Teklif metni:
“(1) Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir.
(2) Temyiz sebebi, ancak hükmün hukukî yönüne ilişkin olabilir.”
13)CMK md.295
CMK’nın “Temyiz gerekçesi” başlıklı md.295 hükmü, yeni düzenleme ile kaldırılmıştır.
- -Mevcut metin:
“(1) Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan bölge adliye mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir.
(2) Temyiz, sanık tarafından yapılmış ise, ek dilekçe kendisi veya müdafii tarafından imza edilerek verilir.
(3) Müdafii yoksa sanık, tutanağa bağlanmak üzere zabıt kâtibine yapacağı bir beyanla gerekçesini açıklayabilir; tutanak hâkime onaylatılır. Sanığın yasal temsilcisi ve eşi hakkında 262 nci madde, tutuklu sanık hakkında ise 263 üncü madde hükümleri saklıdır.”
14)CMK md.296
CMK’nın “Temyiz isteminin kabule değer sayılmamasından dolayı hükmü veren mahkemece reddi” başlıklı md.296/2 hükmünde yer alan yedi günlük süre, yeni düzenleme ile iki hafta olarak değiştirilmiştir.
- -Mevcut metin:
“(2) Temyiz eden, ret kararının kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde Yargıtaydan bu hususta bir karar vermesini isteyebilir. Bu takdirde dosya Yargıtaya gönderilir. Ancak, bu nedenden dolayı hükmün infazı ertelenemez.”
- -Teklif metni:
“(2) Temyiz eden, ret kararının kendisine tebliğinden itibaren iki hafta içinde Yargıtaydan bu hususta bir karar vermesini isteyebilir. Bu takdirde dosya Yargıtaya gönderilir. Ancak, bu nedenden dolayı hükmün infazı ertelenemez.”
15)CMK md.297
CMK’nın “Temyiz dilekçesinin tebliği ve cevabı, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının görevi” başlıklı md.297/1 hükmünde yer alan yedi günlük süre, yeni düzenleme ile iki hafta olarak değiştirilmiştir.
- -Mevcut metin:
“(1) 296 ncı maddeye göre hükmü veren bölge adliye mahkemesince reddedilmeyen temyiz istemine ilişkin dilekçesinin bir örneği karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf, tebliğ tarihinden itibaren yedi gün içinde yazılı olarak cevabını verebilir.”
- -Teklif metni:
“(1) 296 ncı maddeye göre hükmü veren bölge adliye mahkemesince reddedilmeyen temyiz istemine ilişkin dilekçesinin bir örneği karşı tarafa tebliğ olunur. Karşı taraf, tebliğ tarihinden itibaren iki hafta içinde yazılı olarak cevabını verebilir."
16)CMK md.308
CMK’nın “Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisi” başlıklı md.308/1 hükmünde yer alan otuz günlük süre, yeni düzenleme ile bir ay olarak değiştirilmiştir.
-Mevcut metin:
“(1) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re'sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.”
- -Teklif metni:
“(2) Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re'sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren bir ay içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.”
17)CMK md.308/A
CMK’nın “Bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığının itiraz yetkisi” başlıklı md.308/A hükmünde yer alan 30 günlük süre, yeni düzenleme ile bir ay olarak değiştirilmiştir. Yine madde metnine, “Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.” hükmünün devamına, sanık aleyhine itiraz edilebilmesi için kararı etkileyecek nitelikte esaslı bir hatanın bulunmasının zorunlu olduğu, bu itirazın sanık veya müdafiine ilgili daire tarafından tebliğ olunacağı hususu eklenmiştir. Buna göre tebligat, ilgililerin dava dosyasında belirlenen son adreslerine yapılmasıyla geçerli olacak ve ilgili, tebliğden itibaren iki hafta içinde yazılı olarak cevap verebilecektir.
-Mevcut metin:
“(1) Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı, re’sen veya istem üzerine, kararın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde kararı veren daireye itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz. Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı itirazı incelemek üzere ceza daireleri başkanlar kuruluna gönderir. Kurula gönderilen itiraz hakkında, kararına itiraz edilen dairenin başkanı veya görevlendireceği üye tarafından kurula sunulmak üzere bir rapor hazırlanır. Kurulun itirazın kabulüne ilişkin kararları, gereği için dairesine gönderilir. Kurulun verdiği kararlar kesindir. Dörtten fazla ceza dairesi olan bölge adliye mahkemelerinde Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından daire başkanları arasından belirlenen ve dört üyeden oluşan başkanlar kurulu bu incelemeyi yapar. Başkanlar kurulunun bu maddeye ilişkin çalışma usul ve esasları, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenir.”
-Teklif metni:
“(2) Bölge adliye mahkemesi ceza dairelerinin kesin nitelikteki kararlarına karşı bölge adliye mahkemesi Cumhuriyet başsavcılığı, re’sen veya istem üzerine, kararın kendisine verildiği tarihten itibaren bir ay içinde kararı veren daireye itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz. Sanık aleyhine itiraz edilebilmesi için kararı etkileyecek nitelikte esaslı bir hatanın bulunması zorunlu olup, bu itiraz sanık veya müdafiine ilgili daire tarafından tebliğ olunur. Tebligat, ilgililerin dava dosyasından belirlenen son adreslerine yapılmasıyla geçerli olur. İlgili, tebliğden itibaren iki hafta içinde yazılı olarak cevap verebilir. Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı itirazı incelemek üzere ceza daireleri başkanlar kuruluna gönderir. Kurula gönderilen itiraz hakkında, kararına itiraz edilen dairenin başkanı veya görevlendireceği üye tarafından kurula sunulmak üzere bir rapor hazırlanır. Kurulun itirazın kabulüne ilişkin kararları, gereği için dairesine gönderilir. Kurulun verdiği kararlar kesindir. Dörtten fazla ceza dairesi olan bölge adliye mahkemelerinde Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından daire başkanları arasından belirlenen ve dört üyeden oluşan başkanlar kurulu bu incelemeyi yapar. Başkanlar kurulunun bu maddeye ilişkin çalışma usul ve esasları, Hâkimler ve Savcılar Kurulu tarafından belirlenir.”
18)CMK md.319
CMK’nın “Yenileme isteminin kabule değer görülmemesi nedenleri ve kabulü hâlinde yapılacak işlem” başlıklı md.319/2 hükmünde yer alan yedi günlük süre, yeni düzenleme ile iki hafta olarak değiştirilmiştir.
-Mevcut metin:
“(2) Aksi hâlde yargılamanın yenilenmesi istemi, bir diyeceği varsa yedi gün içinde bildirmek üzere Cumhuriyet savcısı ve ilgili tarafa tebliğ olunur.”
-Teklif metni:
“(2) Aksi hâlde yargılamanın yenilenmesi istemi, bir diyeceği varsa iki hafta içinde bildirmek üzere Cumhuriyet savcısı ve ilgili tarafa tebliğ olunur.”
19)CMK md.320
CMK’nın “Delillerin toplanması” başlıklı md.320/3 hükmünde yer alan yedi günlük süre, yeni düzenleme ile iki hafta olarak değiştirilmiştir.
- CMK md.320 mevcut hali:
“(3) Delillerin toplanması bittikten sonra Cumhuriyet savcısı ve hakkında hüküm kurulmuş olan kişiden yedi günlük süre içinde görüş ve düşüncelerini bildirmeleri istenir.”
- CMK md.320 teklif metni:
“(3) Delillerin toplanması bittikten sonra Cumhuriyet savcısı ve hakkında hüküm kurulmuş olan kişiden iki haftalık süre içinde görüş ve düşüncelerini bildirmeleri istenir.”
20)Geçici Madde 6
Yapılan yeni düzenleme ile CMK’ya geçici madde 6 eklenmiştir.
- -Teklif metni:
“GEÇİCİ MADDE 6- (1) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, kanun yollarına başvuru süreleri ile bu sürelerin tebliğden itibaren başlamasına ilişkin yapılan düzenlemeler, 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında verilen kararlar hakkında uygulanır. Bu tarihten önce verilen kararlar hakkında bu Kanunla yapılan değişikliklerden önceki hükümlerin uygulanmasına devam olunur.
(2) Bu maddeyi ihdas eden Kanunla temyiz kanun yoluyla ilgili olarak 291 inci, 296 ncı ve 297 nci maddelerde sürelere ilişkin yapılan düzenlemeler, 23/3/2005 tarihli ve 5320 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun Yürürlük ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 8 inci maddesinin birinci fıkrası kapsamında olup da 1/9/2023 tarihinde ve sonrasında verilen kararlar hakkında da uygulanır. Temyiz süresi, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren başlar.”
5326 SAYILI KABAHATLER KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1)Madde 29
Kabahatler Kanunu’nun “İtiraz yolu” başlıklı md.29/1 hükmünde yer alan yedi günlük süre, yeni düzenleme ile iki hafta olarak değiştirilmiştir.
- -Mevcut metin:
“(1) Mahkemenin verdiği son karara karşı, Ceza Muhakemesi Kanununa göre itiraz edilebilir. Bu itiraz, kararın tebliği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde yapılır.”
- -Teklif metni:
“(1) Mahkemenin verdiği son karara karşı, Ceza Muhakemesi Kanununa göre itiraz edilebilir. Bu itiraz, kararın tebliği tarihten itibaren en geç iki hafta içinde yapılır.”
5402 SAYILI DENETİMLİ SERBESTLİK HİZMETLERİ KANUNU’NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1)Madde 12/A
Yeni düzenleme ile Denetimli Serbestlik Kanunu’na “Uyuşturucu veya uyarıcı madde kullananlar hakkında uygulanacak tedavi ve/veya denetimli serbestlik tedbirlerine ilişkin görevler” başlıklı md.12/A hükmü eklenmiştir.
- -Teklif metni:
“MADDE 12/A- (1) Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesi gereğince Cumhuriyet savcısı tarafından hakkında denetimli serbestlik tedbiri veya tedavi ve denetimli serbestlik tedbiri verilen şüpheliyle ilgili olarak denetimli serbestlik müdürlüğünce;
a) Tedaviye tabi tutulmak,
b) Belirlenen programlara katılmak,
c) Çocuklarla bir arada olmayı gerektiren ortamlarda çalışmaktan yasaklanmak,
d) Belirlenen yer veya bölgelere gitmemek,
e) Bir bölgede denetim veya gözetim altında bulunmak,
f) Eğitim kurumuna, eğitim programına veya mesleki uğraşlarına ilişkin eğitime devam etmek,
g) Belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmak,
h) Gözetim altında ücret karşılığı çalıştırılmak,
ı) Silah bulunduramamak veya taşıyamamak, gerektiğinde sahip olunan silahları makbuz karşılığında adli emanete teslim etmek,
i) Her türlü taşıtları veya bunlardan bazılarını kullanamamak ve gerektiğinde makbuz karşılığında sürücü belgesini teslim etmek,
yükümlülüklerinden en az üç veya daha fazlasına karar verilir. Yükümlülükler, şüphelinin ihtiyacına göre bu fıkrada belirtilenlerle sınırlı olarak her aşamada değiştirilebilir veya ilave yükümlülükler getirilebilir. Gerekli görülmesi halinde denetimli serbestlik süresi içinde şüphelinin uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespit edilmesi için denetimli serbestlik müdürlüğü tarafından test yapılabilir veya bu amaçla şüphelinin ilgili kuruma sevki sağlanabilir.
(2) Birinci fıkra uyarınca tedaviye tabi tutulmak yükümlülüğüne karar verildiği takdirde bu karar derhal ilgili sağlık kurumuna gönderilir. Bu durumda şüpheli, sağlık kurumunda ayakta veya yatarak tıbbi tedaviye tabi tutulur. Sağlık kurumu, gerekli görmesi halinde şüphelinin rehabilitasyon amaçlı programlara katılmasına da karar verir. Şüpheli, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanıp kullanmadığının tespiti için her zaman sağlık kurumunca çağrılabilir, kolluk görevlileri aynı amaca yönelik olarak şüpheliyi sağlık kurumuna yönlendirebilir. Kolluk görevlileri sağlık kurumunun çağrısının gerçekleştirilmesi bakımından sağlık kurumuna yardım etmekle görevlidir.
(3) Soruşturma evresinde veya bu madde uyarınca belirlenen yükümlülüklerin yerine getirilmesi sırasında Cumhuriyet savcısı veya yetkili kamu görevlileri, 22/11/2001 tarihli ve 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 432 nci maddesinde yer alan koşulların bulunması halinde ayrıca bu durumu, yetkili vesayet makamına bildirir.
(4) Yükümlülüklerin belirlenmesi veya yerine getirilebilmesi bakımından gerekli görülmesi halinde bu madde uyarınca yapılacak iş ve işlemler hakkında şüphelinin ailesine bilgi verilebilir veya ailesinden bilgi istenebilir.
(5) Şüpheli, bu madde uyarınca yapılan işlemlerin kanun veya diğer mevzuat hükümlerine aykırı olduğu gerekçesiyle iki hafta içinde şikâyet yoluyla Cumhuriyet savcısına başvurabilir. Cumhuriyet savcısı bu başvuruları gecikmeksizin değerlendirir.
(6) Bu madde hükümleri Türk Ceza Kanununun 191 inci maddesinin sekizinci fıkrası uyarınca verilecek kararlar bakımından da uygulanır. Bu durumda beşinci fıkra uyarınca yapılacak başvurular, kararı veren mahkemece değerlendirilir.
(7) Bu maddenin ikinci fıkrası uyarınca uygulanacak yükümlülükler, Sağlık Bakanlığının uygun göreceği tedavi ve rehabilitasyon merkezlerinde yerine getirilir. Sağlık Bakanlığınca uygun tedavi ve rehabilitasyon merkezleri açılır. Sağlık Bakanlığınca uygun görülen kurum ve kuruluşlar tarafından da bu merkezler açılabilir.
(8) Bu madde uyarınca hakkında yükümlülüğe karar verilenler için Adalet Bakanlığı, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Gençlik ve Spor Bakanlığı, Hazine ve Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı, Kültür ve Turizm Bakanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Tarım ve Orman Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı, Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı, Diyanet İşleri Başkanlığı, belediyeler ve ilgili diğer kamu kurum ve kuruluşları tarafından görevleri kapsamında eğitim, rehabilitasyon, sosyal uyum ve denetim amacıyla her türlü çalışma yürütülür.”
2)Geçici Madde 7
Yeni düzenleme ile Denetimli Serbestlik Kanunu’na geçici madde 7 eklenmiştir.
- -Teklif metni:
“GEÇİCİ MADDE 7- (1) Bu Kanunun 12/A maddesi kapsamında yürütülecek hizmetler ile açılacak tedavi ve rehabilitasyon merkezleri için Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığınca yeterli ödenek, ilgili bakanlıkların bütçesine derhal aktarılır. Bu hizmet ve merkezler için ihtiyaç duyulan personel, ilgili Bakanlığa sağlanır.”
2802 SAYILI HÂKİMLER VE SAVCILAR KANUNU'NDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1)Madde 35
İlgili kanuna hâkim ve savcıların bakan yardımcılığı atanması halinde meslek mensubu kadrosunda yer alacağı ifade edilmiş, aradaki maaş farkının tazminat olarak ödeneceği de eklenmiştir.
-Teklif metni:
"Adalet Bakanlığı merkez kuruluşuna atama şartları ve şekli
Madde 37 –
Hâkim ve savcıların bakan yardımcılığına atanması halinde, kadroları görev süresi boyunca meslek mensubu kadrosu olarak kabul edilir. Meslek mensubu olan bakan yardımcısına, genel idare hizmetleri sınıfında görev yapan emsalleriyle aralarındaki malî hak farkı, tazminat olarak ödenir. Kesintisiz olarak en az iki yıl görev yaptıktan sonra, görevi sona eren veya görevden alınan bakan yardımcısının malî hakları, hâkimlik veya savcılık mesleğine devam etmesi kaydıyla, fiilî çalışmaya bağlı ödemeler hariç bakan yardımcılığı görevine ait ödeme unsurları esas alınarak iki yıl süreyle verilmeye devam edilir."
2)Madde 48
Hâkim ve savcıların yüksek öğretim kurumlarında konferans vermeleri Adalet Bakanlığı’nın izninin yanı sıra esas görevlerini aksatmamak koşula bağlanmıştır. Meslek mensuplarının ek göstergelerinde de ilgili miktarların arttırılması yolunda değişikliğe gidilmiştir.
- -Mevcut metin:
"Başka iş ve görevler:
Madde 48/3 – Hâkim ve savcılar, Adalet Bakanının izin vermesi koşuluyla adalet yüksekokulları ile hizmet öncesi, hizmet içi ve bir üst göreve hazırlama kurslarında meslek ile ilgili konularda ders ve konferans verebilirler."
- -Teklif metni:
"Başka iş ve görevler:
Madde 48/3 – Hâkim ve savcılar, Adalet Bakanının izin vermesi ve esas görevlerini aksatmamak koşuluyla yükseköğretim kurumları ile hizmet öncesi, hizmet içi ve bir üst göreve hazırlama kurslarında meslek ile ilgili konularda ders ve konferans verebilirler."
3)Geçici Madde 23
İlgili kanun yürürlüğe girmeden önce bakan yardımcılığı kadrosuna alınanların ise hâkim ve savcılığa tekrar kabulleri yapılır.
- -Teklif metni:
"Geçici Madde 23- Bu maddeyi ihdas eden Kanunla 2802 sayılı Kanunun 37 nci maddesinde yapılan değişikliğin yürürlüğe girdiği tarihten önce, hâkim ve savcılık mesleğinden ayrılarak bakan yardımcısı olarak görev yapmakta olanların, hâkimlik ve savcılık mesleğine kabulleri yapılır ve bunların kadroları görev süreleri boyunca meslek mensubu kadrosu olarak kabul edilir."
6384 SAYILI AVRUPA İNSAN HAKLARI MAHKEMESİNE YAPILMIŞ BAZI BAŞVURULARIN TAZMİNAT ÖDENMEK SURETİYLE ÇÖZÜMÜNE DAİR KANUN'DA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1)Madde 4
Komisyon üyelerinin 7 kişi olması ve üyelerin atamasının Adalet Bakanı tarafından yapılması öngörülmüştür. İş durumuna göre heyetlerin 3’er kişilik gruplar halinde çalışabileceği ve heyet başkanlarının Adalet Bakanı tarafından seçileceği ifade edilmiştir. Komisyonların asgari 5 üyeyle, heyetlerin üye tam sayısıyla toplanacağı ve toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla karar alınacağı da ifade olunmuştur.
- -Mevcut metin:
"Komisyon ve çalışma esasları
MADDE 4 – (1) Bu Kanun kapsamında yapılacak müracaatlar hakkında karar vermek üzere Bakanlığın merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında çalışan hâkim ve savcılar arasından Adalet Bakanı tarafından atanacak dört kişi ile Maliye Bakanı tarafından Maliye Bakanlığı personeli arasından atanacak bir kişiden oluşan toplam beş kişilik bir Komisyon kurulur. Komisyon Başkanı bu üyeler arasından Adalet Bakanı tarafından seçilir.
(2) 9 uncu madde hükmü saklı kalmak üzere Komisyon üyelerine, müracaatlar sonuçlandırılıncaya kadar başka bir görev verilmez.
(3) Komisyon, üye sayısının salt çoğunluğuyla toplanır ve toplantıya katılanların salt çoğunluğuyla karar verir."
- Teklif metni:
"Komisyon ve çalışma esasları
MADDE 4 – (1) Bu Kanun kapsamında yapılacak müracaatlar hakkında karar vermek üzere Bakanlığın merkez, bağlı ve ilgili kuruluşlarında çalışan hâkim ve savcılar arasından Adalet Bakanı tarafından atanacak yedi kişiden oluşan bir Komisyon kurulur. Komisyon Başkanı bu üyeler arasından Adalet Bakanı tarafından seçilir. Komisyon, iş durumuna göre üç üyeden oluşan heyetler halinde de çalışabilir. Heyetlerin başkanları Bakan tarafından; heyetlerin oluşumu ve yokluklarında birbirlerinin yerine bakacak üyeler ile iş bölümü Başkan tarafından belirlenir. Başkan, Komisyonun ve heyetlerin verimli ve uyumlu şekilde çalışmasından sorumludur.
(2) 9 uncu madde hükmü saklı kalmak üzere Komisyon üyelerine, başka bir görev verilmez.
(3) Komisyon asgari beş üyeyle, heyetler üye tam sayısıyla toplanır; kararlar salt çoğunlukla verilir."
2)Geçici Madde 2
Kanunun yürürlük tarihi ise 01.01.2023 olarak belirlenmiştir. Kanunun yürürlüğe girmesi ile bu tarih sonrası yapılacak olan başvurular yeni hükme göre incelenecektir.
- -Mevcut metin:
"Anayasa Mahkemesinde bulunan bazı bireysel başvurular hakkında Komisyona müracaat
GEÇİCİ MADDE 2- Kanunun 2’nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında olup, münhasıran bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla Anayasa Mahkemesinde derdest olan bireysel başvurular, başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle verilen kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren üç ay içinde yapılacak müracaat üzerine Komisyon tarafından incelenir."
- -Teklif metni:
"Anayasa Mahkemesinde bulunan bazı bireysel başvurular hakkında Komisyona müracaat
GEÇİCİ MADDE 2- Kanunun 2’nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında olup, münhasıran 1/1/2023 tarihi itibarıyla Anayasa Mahkemesinde derdest olan bireysel başvurular, başvuru yollarının tüketilmemesi nedeniyle verilen kabul edilemezlik kararının tebliğinden itibaren üç ay içinde yapılacak müracaat üzerine Komisyon tarafından incelenir."
375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAME
1)Ek Madde 39
Yeni düzenleme ile 375 sayılı KHK’ya ek madde 39 eklenmiştir.
- -Teklif metni:
“EK MADDE 39- Ceza İnfaz Kurumları ve Denetimli Serbestlik Müdürlüklerinde fiilen görev yapan infaz ve koruma başmemurları ile infaz ve koruma memurlarına her ay, (6.000) gösterge rakamının memur aylıklarına uygulanan aylık katsayı ile çarpımı sonucunda bulunan aylık tutarda ek ödeme yapılır. Bu ek ödeme, kapalı ceza infaz kurumlarında görev yapan personele (8.000) gösterge rakamı üzerinden ödenir. Ek ödeme tutarı, damga vergisi hariç, herhangi bir vergi, prim ve kesintiye tâbi tutulamaz; her ne şekilde olursa olsun başka bir ödemenin hesaplanmasında dikkate alınmaz.”
2)Ek Madde
Yeni düzenleme ile 375 sayılı KHK’ya ek madde 40 eklenmiştir.
-Teklif metni
“EK MADDE 40- 4/1/1961 tarihli ve 209 sayılı Sağlık Bakanlığına Bağlı Sağlık Kurumları ile Esenlendirme (Rehabilitasyon) Tesislerine Verilecek Döner Sermaye Hakkında Kanunun Ek 3 üncü maddesi uyarınca uzman tabip, tıpta uzmanlık mevzuatında belirtilen dallarda bu mevzuat hükümlerine göre uzman olanlar ile uzman diş tabibi, pratisyen tabip ve diş tabiplerine ödenen ek ödeme tutarının %150’si, Adalet Bakanlığı, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, Danıştay ve Sayıştay’da aynı görev unvanıyla istihdam edilenlere, ilgili kurumun bütçesinden ek tazminat olarak ödenir. Bu fıkra uyarınca yapılacak ödemeler, 27/6/1989 tarihli ve 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin Ek 9 uncu maddesi gereğince yapılan ek ödemeler dâhil, herhangi bir ödemeden mahsup edilemez.”
-
9. Yargı Paketi
-
Tarih: 14.11.2024
-
-
Taraf Teşkilinin Sağlanması İçin Arabulucuya Çeşitli Yetkilerin Tanınması Sebebiyle Ortaklığın Giderilmesi Davasının Zorunlu Arabuluculuğa Tabi Olması Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Etmemektedir
-
Tarih: 02.10.2024
-
-
308 Sıra Numaralı Gelir Vergisi Tebliği İle Gelen Değişiklikler
-
Tarih: 30.09.2024
-
-
5/6/2024 tarihli Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu Gündemine Ait Kararlar Bülteni
-
Tarih: 06.09.2024
-
-
Türkiye Barolar Birliği Reklam Yasağı Yönetmeliği'nde Değişiklikler Yapıldı
-
Tarih: 09.08.2024
-
-
İdari Yaptırım ve İdari Gözetim Kararlarına Karşı Başvuruda Sulh Ceza Hakimliklerinin Görevlendirilmesine İlişkin Değişiklik
-
Tarih: 09.08.2024
-
-
Kripto Varlık Hizmet Sağlayıcıları Şüpheli İşlem Bildirimi Rehberi ve MASAK Online Sistemi Güncellendi
-
Tarih: 25.07.2024
-
-
Dava Açma Sürelerini Düzenleyen Mevzuatların Katı Bir Şekilde Yorumlanması Mahkemeye Erişim Hakkını İhlal Edebilir
-
Tarih: 17.07.2024
-
-
Uyuşmazlığın Sonucuna Etkili İddia ve İtirazların Dikkate Alınmaması Gerekçeli Karar Hakkını İhlal Eder
-
Tarih: 10.07.2024
-
-
Alacağın Sadece Yasal Faiz İle Ödenmesi Alacaklının Mağduriyetine Sebep Olmaktadır
-
Tarih: 08.07.2024
-