• Tarih: 19.06.2021
  • Yazar: Stj. Av. Ceren Nur Enginar

4. Yargı Paketi Kapsamında “Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” TBMM'ye Sunuldu

          4. Yargı Paketi kapsamında “Ceza Muhakemesi Kanunu ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” Türkiye Büyük Millet Meclisi Komisyonuna sunuldu

           Söz konusu Teklif ile, yargı bağımsızlığı ve adil yargılanma hakkının güçlendirilmesi, hukuki öngörülebilirlik ve şeffaflığın geliştirilmesi, kişinin maddi ve manevi bütünlüğü, özgürlük ve güvenliği ile özel hayatının korunmasında daha etkin adımlar atılması ve insan hakları konusunda üst düzey idari ve toplumsal farkındalığın arttırılması amaçlarına yönelik olarak öncelikli faaliyetlerin gerçekleştirilmesi hedeflenmektedir.

           Belirtilen hedef kapsamında sunulan Kanun Teklifinde ise özetle şu düzenlemeler yer almaktadır:

  • İYUK m.10’da yer alan, idarenin idari başvurulara cevap verme süresi 60 günden 30 güne ve kesin olmayan cevaplar için öngörülen bekleme süresinin 6 aydan 4 aya indirilecektir.

  • İYUK m.11’de yer alan üst makamın veya üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamı cevap verme süresi 60 günden 30 güne indirilecektir.

  • İdari eylemler nedeniyle dava açmadan önce idareye yapılan zorunlu başvurulara ilişkin idareye tanınan cevap verme süresi 60 günden 30 güne indirilecektir.

  • Kasten öldürme suçunun (TCK m.82), kasten yaralama suçunun (TCK m.86), eziyet suçunun (TCK m.96) ve kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçunun (TCK m.109) fail tarafından boşandığı eşine karşı işlenmesi hali suçun nitelikli halleri arasına alınacaktır.

  • Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının ya da banka veya kredi kartlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenen suçlarda suçun işlendiği yer mahkemesinin yanında mağdurun yerleşim yeri mahkemeleri de yetkili olacaktır.

  • Belli hususlarda (mazeretsiz gelmeyen tanıklar hakkında zorla getirme kararının bildirilmesi, iddianameye ilişkin bilgilerin duruşma tarihinin taraflara bildirilmesi vs ) tebligatlar, dosyada bilgiler varsa telefon, telgraf, faks, elektronik posta gibi iletişim araçlarından yararlanılmak suretiyle yapılabilecektir.

  • İfadesi alınmak amacıyla mesai saatleri dışında yakalan kişi, tatil günlerinde belirtilen tarihte ilgili yargı merciinde olacağını taahhüt ederse her yakalama emri için bir kez geçerli olmak üzere Cumhuriyet Savcısı tarafından serbest bırakılabilecektir. Taahhüdünü yerine getirmediği takdirde Cumhuriyet Savcısı tarafından 1.000 Türk Lirası idari para cezası verilecektir.

  • CMK m.100/3’te belirtilen katalog suçlarda da anılan maddenin 1., 2. ve 3. maddelerinde aranılan somut delilere dayanan kuvvetli şüphe sebepleri aranılacaktır.

  • Tutuklamaya, tutuklamanın devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını gösteren deliller, hakim veya mahkeme kararlarında somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilecektir.

  • Adli kontrol yükümlülüklerin düzenlendiği CMK m.109’da konutu terk etmeme yükümlülüğü altında geçen her 2 gün cezanın mahsubunda 1 gün olarak dikkate alınacaktır.

  • Adli kontrol yükümlülüğünün devam edip etmemesinde soruşturma evresinde şüpheli veya sanığın en geç 4 ayda bir Cumhuriyet Savcısının talebi üzerine sulh ceza hakimi tarafından, kovuşturma evresinde ise re’sen mahkemece karar verilebilecektir.

  • CMK m.250 hükmünde düzenlenen seri muhakeme usulünde yaptırımın belirlenmesi bakımından koşulları bulunması halinde zincirleme suça ilişkin hükümler uygulanabilecektir. Öte yandan mahkemece tespit edilen eksikler Cumhuriyet Savcısı tarafından tamamlandıktan sonra talep yazısı yeniden düzenlenerek mahkemeye gönderilebilecektir.

  • CMK m.250/9. fıkrasında yapılan düzenlemeye göre seri muhakeme usulünde talep yazısını alan mahkeme, fıkrada yer alan mevcut koşulların yanı sıra dosyadaki delillerin mahkumiyet verilmesinde yeterli olduğu kanaatine varırsa, talep yazısında belirtilen yaptırımdan daha ağır olmamak üzere maddenin 4 ile 7. fıkralarında yer alan düzenlemeler kapsamında hüküm kuracaktır. Buna karşın mahkemenin, dosyadaki delilleri takdir etmek suretiyle mahkumiyet dışında beraat veya düşme gibi bir karar verilmesi gerektiği kanaatine varması durumunda talebi reddetmesi gerekecektir. Mahkemenin, maddi gerçeğin araştırılması amacıyla soruşturmanın genişletilmesi, yeni delillerin toplanması, tanık dinlenmesi gibi yetkileri bulunmadığından, maddi hakikatin ortaya çıkarılabilmesini teminen böyle bir araştırma yapılmasına ihtiyaç duyduğu takdirde bu usulün uygulanmasına ilişkin talebi reddetmesi gerekecektir.

  • Seri muhakeme usulü kapsamına giren bir suç, kapsama girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmesi halinde, seri muhakeme usulü uygulanmayacaktır.

  • CMK m.251’de düzenlenen basit yargılama usulünde iddianamenin kabulünden sonra duruşma gününün belirlenmesi durumunda basit yargılama usulü uygulanmayacaktır.

  • Sulh ceza hakimliğinin tutuklama ve adli kontrol tedbirleriyle ilgili olarak verdiği her türlü karara karşı yapılan itirazlar, yargı çevresinde bulunduğu asliye ceza mahkemesi hakimi tarafından incelenecektir. Sulh ceza hakimliği işlerinin asliye ceza hakimi tarafından görülmesi halinde ise bu kapsamda yapılacak itirazları inceleme yetkisi, yargı çevresinde bulunduğu ağır ceza mahkemesi başkanlığının olacaktır. (dikey itiraz usulü)

  • Hakim adayları ve stajyer avukatlar Anayasa Mahkemesinde staj yapabilecektir. 

İlgili Kanun Teklifinin tam metni için buraya tıklayınız.

https://www.aslanpinar.combilgi-bankasi/guncel/4-yargi-paketi-kapsaminda-ceza-muhakemesi-kanunu-ve-bazi-kanunlarda-degisiklik-yapilmasina-dair-kanun-teklifi-tbmm-ye-sunuldu
Diğer Makaleler