• Tarih: 14.08.2023
  • Yazar: Stj. Öğr. Doğukan SİNAR & Stj. Öğr. Ayşe Sena İMAT & Stj. Öğr. Ali Kutay ÖKTEM

10 Ağustos 2023 Tarihli ve 32277 Sayılı Resmî Gazetede Yayımlanan Uyuşmazlık Mahkemesi Kararları

KARAR NO:2023/121
5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanunu'nun 71. maddesi uyarınca verilen para cezasının iptali istemiyle açılan davada, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması nedeniyle Kabahatler Kanunu'nun 27. maddesi uyarınca adli yargının görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR NO:2023/88
Köy tüzel kişiliğine ait olan taşınmazların satılmasına ilişkin köy ihtiyar heyeti kararının iptali istemiyle açılan davada, bütün köylünün ortak malı sayılan taşınmazın satışına ilişkin olarak alınan ihtiyar heyeti kararının, kararın alonmasında öngörülen usullere uyulup uyulmadığı , satışa neden ihtiyaç duyulduğu, satıştan elde edilecek gelirin hangi alanda kullanılacağı gibi hususların, kamu hizmetlerinin gereklerine uygun olup olmadığının saptanması idare hukuku ilkelerine göre yapılabileceği gerekçe gösterilerek, idari yargının görevli olduğuna karar verilmiştir.

KARAR NO:2023/87
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi işleten davacı şirkete ait kurumun kamera kayıt sisteminin arıza yapması nedeniyle kayıt yapmadığından bahisle, bu tarihlerdeki eğitimlere yönelik olarak ödenen eğitim bedelinin 652 sayılı KHK'nın 43. maddesinin ikinci fıkrası gereğince iki katı tutarında tahsil edilmesi yolundaki işlemin iptali istemiyle açılan davada, işlemin kamu gücüne dayalı, re'sen ve tek yanlı olarak tesis edilen idari işlem niteliği taşıdığı gerekçesiyle idari yargının görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR NO:2023/101
İdarece yapılan yol çalışması nedeniyle oluşan heyelan sonucunda davacıya ait taşınmazda uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davada, kamu hizmetinin, yöntemine ve hukuka uygun olarak yürütülüp yürütülmediğinin; kamu yararına uygun şekilde işletilip işletilmediğinin, hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin sorumluluğu bulunup bulunmadığının yargısal denetiminin, , idari işlem ve eylemlerden dolayı zarara uğrayanlar tarafından açılacak tam yargı davası kapsamında olduğu gerekçesiyle idari yargının görevli olduğuna karar verilmiştir.

KARAR NO:2023/290
Afyonkarahisar ili, Sinanpaşa ilçesi Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfında sosyal yardım ve inceleme görevlisi olarak görev yapan davacı tarafından, belirsiz süreli iş sözleşmesinin feshedilmesine ilişkin işlemin iptali ile yoksun kalınan parasal hakların yasal faiziyle birlikte tazmini istemiyle açılan davada, vakfın özel hukuk tüzel kişisi niteliğinde olduğu ve işlemin idari işlem niteliği taşımadığı gerekçesiyle adli yargının görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR NO:2023/218
Davalı oda emrine 5174 sayılı Kanun'un Geçici 12. maddei kapsamında çalışmakta iken 14.12.2004 İş Kanunu'na göre sözleşme imzalayan davacının, yaklaşık bir yıl İş Kanunu'na göre çalıştıktan sonra Yönetim Kurulu kararı ile yeniden kadroya alınması işlemin yok hükmünde oldduğuna ilişkin Yönetim Kurulu Kararının ve bu karara dayanılarak yapılan intibak işleminin iptali istemiyle açılan davada, idari yargının görevli olduğuna karar verilmiştir.

KARAR NO:2023/90
Emekli Sandığı iştirakçisi olan davacının, stent bedelinin ödenmesi istemiyle yaptığı başvusunun reddine ilişkin işlem ile refakatçiye yol ve gündelik ödenmesi istemiyle yaptığı başvusunun reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada, 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce memur ve diğer kamu görevlisi olarak çalışanların 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olacağı, dolayısıyla emekliliklerinde de haklarında tesis edilen işlemlerin-muamelelerin idari işlem ve eylem niteliğinin korunacağı gerekçesiyle davanın iptal davası niteliğinde olduğuna ve idari yargının görevli olduğuna karar verilmiştir.

KARAR NO:2023/405
Davacı adına belediye gelirleri kapsamında tahakkuk ettirilen ''su ve kanalizasyon harcamalarına katılma paylarının'' iptali istemiyle açılan davada, olayda abonelik ilişkisinin bulunmadığı ve tahakkuka konu konu katılım paylarının ''belediyelere ait vergi,resim ve harçlar ile benzeri yükümler'' kapsamında olduğu gerekçesiyle idari yargının görevli olduğuna karar verilmiştir.

KARAR NO:130
Davacının taşınmazından kamulaştırma yapılmaksızın su kanalı geçirilmesi ve tarımsal faaliyette bulunulamaması nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılan davanın haksız fiilden doğan bir tazminat davası olduğu gerekçesiyle adli yargının görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR NO:2023/5
2247 sayılı Kanun'un 14. ve 19. maddelerinde öngörülen koşulları taşımayan başvurunun, aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca reddi gerekmiştir. Olayda, İdare Mahkemesince ''kesin olmak üzere'' verilen görevsizlik kararına karşı istinaf yoluna başvurulduğu, Bölge İdare Mahkemesince verilen görevsizlik kararının kaldırılabileceği hususu da dikkate alındığında, anılan kararın 2247 sayılı Kanun'un 14. maddesi kapsamında ''kesin veya kesinleşmiş olması'' koşulunu taşımadığı sonucuna varılmıştır.

KARAR NO:2023/217
Adli yargı kararı görevsizlik kararı niteliğini taşımadığından ve 2247 sayılı Kanun'un 14. maddesinde belirtilen biçimde olumsuz görev uyuşmazlığı oluşmadığından aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca başvurunun reddine karar verilmiştir. Olayda, ilk önce idari yargı yerinde dava açılmış ve bu makamca adli yargının görevli olduğu kararı verilmiş olup, adli yargıda açılan davada idari yargı yerinin görevli olduğu kararı verilmemiştir. Bu durumda,  adli ve idari yargı yerlerince aynı konuda karşılıklı olarak  verilmiş ve kesinleşmiş görevsizlik kararları bulunmadığından, adli ve idari yargı mercilerinin tarafları, konusu ve sebebi aynı olan davada kendilerini görevsiz görmeleri koşulu gerçekleşmemiştir.

KARAR NO:2023/278
6306 sayılı Kanun uyarınca işleme tabi tutulan yapının, davalı idarece yıktırılması nedeniyle, yapının yıktırıldığı tarihten kira yardımının ödenmeye başlandığı tarihe kadar geçen süre için oluştuğu ileri sürülen alacağın ödenmesi istemiyle açılan davada, riskli yapının yıktırılması amacıyla 6306 sayılı Kanun hükümleri uyarınca kamu gücü kullanılarak, re'sen ve tek taraflı olarak işlem tesis edildiği anlaşıldığından dolayı idari yargının görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR NO:2023/222
Tarımla uğraşan davacının tarlalarına davalı Birlik tarafından 2017 yılı tarım sezonunda su kesintisinden dolayı su verilmemesi nedeniyle uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın tazmini istemiyle açılan davada, Sulama Birliği her ne kadar kamu tüzel kişiliğini haiz olsa da, idare ile kişi arasında düzenlenen ''Sulama Beyan Sözleşmesi''nin bir tip sözleşme olduğu ve Malabadi Sulama Birliği Başkanlığına yönelik kısmın sözleşme ilişkisinden kaynaklandığından bahisle, bu kısmın adli yargıda açılması karara bağlanmıştır. Davalılardan Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğüne karşı açılan davada ise idarenin  eylem ya da eylemsizliğinden doğan zararların giderilmesi niteliğinde olduğu belirtilerek tam yargı davasında idari yargının görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR NO:2023/99
İcra Dairesince yapılan ihale sonucu satın alınan taşınmaza ilişkin olarak yersiz tahsil edildiği ileri sürülen %18 katma değer vergisinin yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davada, taşınmaz tesliminin icra veya iflas idaresince yapılan ihale yoluyla gerçekleşmesi ve teslim bedeli üzerinden hesaplama yapılarak verginin tahil edilmesinin bu işlemi özel hukuk ilişkine çevirmemesi, bununla birlikte tahsil edilen KDV'nin istisna kapsamında olup olmduğu ileri sürülerek yasal faiziyle birlikte iadesi istemiyle açılan davada 2576 sayılı Kanun'un 6. maddesi uyarınca vergi mahkemesinin görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR NO:2023/196
Taşınmaz Satış İhalesinin mahkeme kararı ile iptal edildiği nedeniyle, ödenmiş olan ihale bedeli davalı idare tarafından davacıya iade edilmesine karşın faizin ödenmemesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, ihale bedelinin davacıya ödenmemesi varsayımında bu bedelin ödenmesi istemiyle dava açılsaydı ihalenin feshini çözmekle görevli adli yargı yerinde görüleceği, dolayısıyla faiz kısmının da ana uyuşmazlığı çözmekle görevli yargı yerinde görüleceği anlaşıldığından; adli yargının görevli olduğu anlaşılmıştır.

KARAR NO:2023/204
5661 sayılı Yüksek Öğrenim Öğrenci Yurtları ve Aşevleri Hakkındaki Kanuna Ek Kanun'un 1. maddesinin dördüncü fıkrası uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada, aynı davacı ile ilgili olarak başka işlemlerin de tesis edilmiş olması ve idari yargı yerinde dava konusu edildiğinden hareketle, idari para cezasına ilişkin hukuka aykırılık iddiasının da idari yargı yerinde görülmesi gerekmiştir.

KARAR NO:2023/219
Sürekli işçi kadrosunda istihdam talebinin reddedilmesinden sonraki süreçte kadroya atanan davacının, mahrum kaldığı özlük ve parasal haklarının tazmini istemiyle açtığı davada, uyuşmazlığın işçi-işveren ilişkisinden kaynaklanmadığı; sürekli işçi kadrısuna geçiş işlemlerinin idari nitelikte olduğundan bahisle idari yargının görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR NO:2023/74
Türkiye'de bulunan davacıların müşterek çocuklarının hastane kayıtlarındaki anne adının yanlış olduğu ileri sürülerek değiştirilmesi istemiyle açılan davada, davacıların talebinin nüfus hizmeti ile ilgili olmadığı, nüfus davası olarak nitelendirilemeyeceği, uyuşmazlığın İYUK m.2'deki davalardan olduğundan hareketle idari yargı görevli görülmüştür.

KARAR NO:2023/119
2464 sayılı Belediye Gelirleri Kanunu'nun Mükerrer 79. maddesi uyarınca verilen idari para cezasına ilişkin belediye encümen kararının iptali istemiyle açılan davada, diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadığı takdirde Kabahatler Kanunu uygulanacağından, idari para cezasına karşı açılan davanın çözümünde anılan Kanun'un 27. maddesşnşn 1 numaralı bendi uyarınca adli yargı yerinin görevli olduğu anlaşılmıştır.

KARAR NO:2023/89
Davacının hissedarı olduğu taşınmazın, kurnam satış ve kesim yeri olarak fuzulen işgal edildiğinden bahisle uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılan davada, idarenin kamulaştırma yapmadan veya herhangi bir bedel ödemeksizin taşınmaza fiilen el atmasının haksız fiil olarak nitelendirilmesi gerektiğinden dolayı adli yargının görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR NO:2023/213
1774 saılı Kimlik Bildirme Kanunu uyarınca, işletmeciliğini davacının yaptığı pansiyona ait işyeri açma ve çalışma ruhsatının iptal edilmesi nedeniyle, işletmenin mühürlenerek ticari faaliyetine son verilmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, idari para cezasına konu işlem kapsamında aynı kişi ile ilgili olarak idari yargının görev alanına giren kararların verlmiş olduğu için, idari para cezasına ilişkin kararın hukuka aykırılığı iddiasının da idari yargı yerinde görüleceği anlaşılmıştır. Ruhsatın iptali ile işletmenin mühürlenerek ticari faaliyerine son verilmesine ilişkin kararın idarenin tek taraflı bir şekilde kamu gücüne dayanarak, üstün hak ve yetkileri çerçevesinde yaptığı bir idari işlem olduğu, bu durumda 5326 sayılı Kanun kapsamında bulunmadığı anlaşıldığından, idari yargının görevli olduğu anlaşılmıştır.

KARAR NO:2023/215
Davacının alkollü olarak araç kullandığının tespit edildiğinden bahisle, 2918 sayılı Kanun uyarınca düzenlenen aday sürücü belgesinin daimi olarak geri alınması işleminin iptali istemiyle açılan davada, aday sürücülük belgesinin iptali kararının, idari davaya konu edilebilecek kesin ve yürütülmesi zorunlu idari bir işlem olduğu gözetilerek idari yargının görevli olduğu anlaşılmıştır.

KARAR NO:2023/201
Kamu tüzel kişiliği niteliğini haiz olmayan özel hukuk tüzel kişisi aleyhine açılan ve tespit istemli davada, davalı şirketin kamu tüzel kişiliği olmadığından ve tespit istemli davanın 2577 sayılı Kanun'da düzenlenmemiş olmasından dolayı adli yargı görevli görülmüştür.

KARAR NO:2023/342
Davacının aracıyla seyir halinde iken meydana gelen maddi hasarlı ve yaralanmalı trafik kazasında, kazaya sebebiyet veren aracın ve sürücünün, İlçe Emniyet Müdürlüğünde görevli polis memurlarının görevlerini gereği gibi yerine getirmemesi ve ihmali neticesinde tespit edilememesi nedeniyle dosyasının faili meçhule kalmasına neden olduklarından bahisle, uğranıldığı ileri sürülen zararlarına karşılık açtığı tazminat davasının adli yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO:2023/199
Tutuklu olarak farklı ceza infaz kurumlarında bulunan eşlerin birbirleriyle yeterli iletişim kuramamaları nedeniyle aile hayatına saygı hakkı ile haberleşme hürriyetinin ihlali sonucu uğranıldığı illeri sürülen manevi zararın tazmini istemiyle açılan davada, 4675 sayılı İnfaz Hakimliği Kanunu' nun 4. maddesi gözetilerek, şikayetleri incelemenin ve karara bağlamanın İnfaz Hakimliğinin görevinde olduğu düzenlemesine istinaden , bu konulardaki şikayetlere bakmakla adli yargının görevli olduğu belirlenmiş; bu şikayetten kaynaklanan tazminat istemli davalara da adli yargı yerinde bakılacağı sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR NO:2023/216
Ruhsatta belirtilen süre içerisinde kazı çalışmalarının tamamlanmadığı ve ruhsatsız kazı yapıldığı gerekçesiyle ödenmesi istenilen idari para cezası niteliğindeki cezai işlemin ve tahakkukunun iptali istemiyle açılan davada, diğer kanunlarda aksine hüküm bulunmaması sebebiyle Kabahatler Kanunu'nun 27. maddesinin birinci fıkrası uyarınca adli yargının görevli oladuğuna karar verilmiştir.

KARAR NO:2023/247
İdari yargı yerinde açılan davanın öncesinde adli yargı yerince aynı konuda verilmiş kesin veya kesinleşmiş bir görevsizlik kararı bulunmadığı anlaşıldığından, başvurunun reddi gerekmiştir. Olayda adli yargıda görevsizlik kararı verilmiş olup, bu karara davacı vekiince itiraz edilmiştir. İtirazı inceleyen Denizli 1.Sulh Ceza Hakimliği çözüm yerinin adli yargı yeri olduğunu belirterek dosyanın mahkemesine gönderilmesine karar vermiştir. Davacı vekili ise adli yargı yerindeki görevsizlik kararı kesinleşmeden idari yargı yerinde dava açmış, idari yargı da kendisini görevsiz görerek dosya Uyuşmazlık Mahkemesi'ne intikal etmiştir. Anılan durum 2247 sayılı Kanun'un 19. maddesinde belirtilen koşulları taşımadığı için aynı Kanun'un 27. maddesi uyarınca başvurunun reddi gerekmiştir.

KARAR NO:2023/214
1774 sayılı Kimlik Bildirme Kanunu'nun Ek 1. maddesi uyarınca verilen idari para cezasının iptali istemiyle açılan davada, diğer kanunlarda aksine bir düzenleme bulunmaduğı için Kabahatler Kanunu'nun 27. maddesinin (1) numaralı bendi uyarınca adli yargı yeri görevli görülmüştür.

KARAR NO:2023/351
3194 sayılı Kanun'un 39. maddesi kapsamında gerçekleştirilen yıkım nedeniyle uğranıldığı öne sürülen zararın tazmini istemiyle açılan davada, kamu hizmeti yürüten belediyenin bu hizmeti hukuka uygun olarak yürütüo yürütmediğinin, bu hizmetin yürütülmesinde hizmet kusuru veya başka nedenle idarenin sorumluluğunun bulunup bulunmadığının saptanması idare hukuku ilkelerine göre yapılabileceğinden hareketle idari yargı yerinin görevli olduğu anlaşılmıştır.

KARAR NO:2023/274
Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen dava dosyasında, bloke paraya faiz işletilmesine yönelik müzekkerenin yazılmaması sebebiyle uğranıldığı iddia olunan maddi zarara karşılık açılan davada, Asliye Hukuk Mahkemesinin dava dosyasıyla ilgili yapılan faaliyetin yargı faaliyeti olduğunda ve bu kapsamda gerçekleştirilem işlemlerin yargısal işlem mahiyetini taşıdığından dolayı adli yargı görevli görülmüştür.

KARAR NO:2023/382
Tapu sicilindek, sınırlı ayni hakka dayanılarak mirastan kaynaklı terkin ve tescil isteminden doğan uyuşmazlıkta, davacının miras yoluyla kazanılmış sınırlı bir ayni hakka dayanarak tapu kaydında terkin ve tescil sonucunu doğuracak bir başvuruda bulunduğu, bu hakkın tespiti ile tapu kaydının talep doğrultusunda düzeltilmesinde miras ve mülkiyete ilişkin hükümlerin uygulanacağı, bu bağlamda dava öncesinde davalı tapu müdürlüğüne yapılan başvuru ile bunun sonucunun idari nitelikli sayılmayacağı ve ortada idari yargı yetkisi dahilinde bir uyuşmazlık bulunmadığından hareketle adli yargının görevli olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

KARAR NO:2023/276
Kırsal Kalkınma Destekleri Kapsamında yapılması planlanan Turizm Konaklama Tesis Projesi için Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü ile davacı aralarında yapılan hibe sözleşmesinin; Tarım Reformu Genel Müdürlüğünün uygun görüşü doğrultusunda feshi ile sözleşme kapsamında davacıya ödenmiş olan hibe bedelinin iadesine ilişkin Valilik İl Tarım ve Orman Müdürlüğü işleminin iptali istemiyle açılan davada, uyuşmazlığa konu sözleşmenin kırsal kalkınma gibi kamu düzenini ilgilendiren bir konuda yapılması, sözleşmeye ilişkin içerik ve şartların sözleşme öncesinde Bakanlık tarafından hazırlanmış olması ve diğer tarafın bu şartlara uygun sözleşme ibrazı ile talebinin dikkate alınabilmesi, sözleşmenin devamı süresince idarenin denetim ve teftiş yetkilerinin bulunması, herhangi bir eksiklik halinde sözleşmenin tek taraflı olarak feshine karar verebilmesi ve sözleşme gereğinin yerine getirilmemesi ya da haksız olarak hibe ödemesi yapılması halinde iadesi istenen miktara gecikme faizi oranının uygulanmasının öngörülmüş olması nedenlerinden ötürü idari sözleşme niteliklerini taşıdığı dolayısıyla İYUK m.2 göz önünde tutularak idari yargının görevli olduğu anlaşılmıştır.

KARAR NO:2023/256
Vefat eden babasından dolayı SGK tarafından kendisine bağlanan yetim aylığının, muvazaalı boşanma iddiasıyla kesilmesi ve borç çıkarılması işleminin iptali istemiyle açılan davada, 5510 sayılı Kanun'un yürürlüğe girmesinden önce iştirakçi sıfatıyla çalışmakta olan memurlar ve diğer kamu görevlileri ile emekli sıfatıyla 5434 sayılı Kanun'a göre emekli, dul ve yetim aylığı almakta olanlar ve ayrıca memurlar ve diğer kamu görevlilerinden ileride emekliliğe hak kazanacaklar yönünden SGK tarafından tesis edilen işlem ve eylemlerin ''idari işlem'' ve ''idari eylem'' niteliğini korumaya devam edeceğinden hareketle, 5754 sayılı Kanun'un yürürlüğe girdiği tarihten önce vefat eden babasının 5434 sayılı Kanun kapsamında kamu görevlisi olarak emekli olduğu ve emekli sandığından aylık almakta iken vefat etmiş olduğu anlaşıldığından, idari yargı görevli görülmüştür.

KARAR NO:2023/289
4857 sayılı İş Kanunu'na tabi işçi kontenjanında sürekli işçi olarak çalışan davacının, naklen atanma isteminin reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davada, iş ilişkisi nedeniye sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuk uyuşmazlıklarına iş mahkemelerinin bakacak olmasından hareketle, işçi olan davacı ile işvereni arasında iş akdinden doğan davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğuna ulaşılmıştır.,

KARAR NO:2023/225
Satış Memurluğı dosyasında yapılan açık artırma usulu ihale sonucu satılan taşınmaza ilişkin olarak, %1 yerine %18 alındığı ileri sürülen KDV'nin iadesine karar verilmesi istemiyle açılan davada, 3065 sayılı Kanun hükümleri gereğince KDV'ye ilişkin uyuşmazlığın görüm ve çözümü görevi 2576 sayılı Kanun uyarınca vergi mahkemelerine at olduğu anlaşılmıştır. 

Karar NO: 2023/530
Davacı aracının karayolunda seyir halindeyken, yağmur dolayısıyla oluşan su birikintisi içinde kalarak arızalanması nedeniyle, uğranılan maddi ve manevi zararın tazmini istemiyle idari yargıda açılan davada, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 19/01/2011 tarihinde yürürlüğe giren 110. maddesi kapsamında Adli Yargı yerinde görülmesi gerektiğine karar verilmiştir.

Karar NO: 2023/494
3. derece arkeolojik sit alanında kalan ve imar planında ise kısmen park, kısmen yol alanı olarak ayrılmış bulunan taşınmaza, kamulaştırmasız el atıldığından bahisle açılan tazminat davasının, 26/11/2022 tarih ve 32025 sayılı Resmi Gazete ‘de yayımlanarak yürürlüğe giren 7421 sayılı Kanun'un 3. maddesi ile 2942 sayılı Kanun'un Ek 1. maddesinin birinci fıkrasına eklenen "Bu süre içinde belirtilen işlemlerin yapılmaması halinde taşınmazların malikleri tarafından mülkiyet hakkından kaynaklı bedele ilişkin açılacak davalar, adli yargı yerinde görülür." hükmü uyarınca Adli Yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir.

Karar NO: 2023/422
Davacının alacağına karşılık lehine rehin koydurduğu aracın durumunun trafik siciline işlenmediği nedeniyle oluştuğu ileri sürülen zararın tazmini istemiyle açılan davanın İdari Yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir.

Karar NO: 2023/440
696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi statüsüne geçiş aşamasında işlenen meslek kodunun değiştirilmesi istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin idari işlemin iptali istemiyle açılan davanın İdari Yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir.

Karar NO: 2023/437
Davalı idarenin yaptığı yol çalışması sırasındaki eylemlerden doğan zararın giderilmesine yönelik olaeak açılan davanın İdari Yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir.

Karar NO: 2023/439
Sürekli işçi kadrosuna alınmak için geçerli şartları taşıdığı halde kadroya alınmamasına ilişkin, Diyarbakır Yenişehir Belediye Başkanlığı işleminin istemiyle açılan davanın, İdari yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir.

Karar NO: 2023/491
Davacıların murisinden kalan bir kısım taşınmazların, miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesi istemiyle açılan davanın, tapu siciline tescil veya sicil kayıtlarının terkini ya da tadili gibi işlemlerden yahut bu işlemlerin tesisi yönündeki taleplerin reddine ilişkin işlemlerden kaynaklanan uyuşmazlıkların çözümünün kural olarak adli yargıda görülmesi, somut olayda da tapu kaydına tescil veya terkin sonucunu doğuracak bir başvuru olduğu gerekçesiyle, Adli Yargı yerinde açılmasına karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/529
Davalı okul tarafından 4 yıllık kayıt ücreti olarak tahsil edildiği iddia olunan bedelin iadesi istemiyle adli yargıda okul müdürlüğü aleyhine idari yargıda okul aile birliği aleyhine açılan davalarda, idari yargıda açılan davanın davalı tarafın kamu kurumu olması ve eğitim öğretimin de ücretsiz olması hasebiyle davacının talebinin, bağış ve bağıştan dönme olduğu, taraflar arasındaki uyuşmazlığın 6098 sayılı Kanun'dan kaynaklandığı ve bu kapsamda talebin özel hukuk hükümleri uyarınca adli yargıda görülmesi gerektiğinden, davanın Adli Yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/420
Davacının Emekli Sandığı iştirakçisi iken vefat eden babasından dolayı 5434 sayılı Kanun kapsamında almış olduğu yetim aylığının Kurum tarafından kesilerek yersiz ödeme olarak tespit edilmesi üzerine, davacı tarafın ödenen meblağın davalı Kurumdan tahsili istemiyle açılan davanın İdari Yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/425
Davacı sürücü kursuna ait eğitim ve sınav aracının, trafik içinde diksiyon uygulama sınavı esnasında başka bir araca ve devamında da çöp konteynerine çarpması suretiyle meydana gelen maddi hasarlı trafik kazasında oluştuğu ileri sürülen zararın, davalıların ihmal ve kusurlarından kaynaklandığı iddiasıyla açılan tazminat davasının 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 110. maddesi kapsamında Adli Yargı yerinde görülmesi gerektiğine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/519
TEİAŞ tarafından yapılan yarışma ihalesi sonrası imzalanan Rüzgar Enerjisi Santrali Katkı Payı Anlaşması'nın uygulanmasından kaynaklı RES katkı payı bedelinden doğan uyuşmazlığın, anlaşmada tarafların karşılıklı yükümlülüklerinin bulunduğu, tarafların bununla bağlı olduğu, uyuşmazlığın anlaşma öncesindeki yarışma ihalesi sürecine ilişkin olmadığı gözetildiğinde, anlaşma hükümleri çerçevesinde özel hukuk sözleşmesi niteliğindeki RES Katkı PAYI Anlaşması'nda düzenlenen RES katkı payı bedelinden kaynaklı davanın Adli Yargı yerinde görülmesi gerektiğine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/528
Davacı şirkete ait aracın, ceza soruşturması ve kovuşturması kapsamında trafik tescil kaydına şerh konulması ve sonrasında araca fiilen el konulup trafikten men edilmesi nedeniyle , uğranıldığı ileri sürülen maddi zararın tazmini istemiyle açılan davada ceza soruşturması ve kovuşturması kapsamında yapılan faaliyetin yargı faaliyeti olduğu ve bu kapsamda gerçekleştirilen işlemlerin yargısal işlem mahiyetini taşıdıkları, yargılama sürecine katkıda bulunan işlemler ya da faaliyetler nedeniyle Devletin sorumlu tutulmasında da, bu sorumluluğun denetiminin aynı yargı düzeni içinde yapılması ve yargısal nitelikli bir işlemin idari yargı denetimi dışında tutulması gerekmesi sebebiyle, davacı tarafın uğranıldığı ileri sürülen zararın tazmini isteminin dayanağının , 5271 sayılı Kanun'un 141. maddesinde düzenlenen "koruma tedbirleri" kapsamında olduğu ve aynı Kanun'un 142. maddesi hükmü uyarınca bu davanın görüm ve çözümünde adli yargının görevli olduğu ve Adli Yargı yerinde görülmesi gerektiği sonucuna varılmıştır.

KARAR NO: 2023/489
696 sayılı KHK kapsamında sürekli işçi statüsüne geçiş aşamasında meslek kodunun hatalı işlendiğinden bahisle değiştirilmesi istemiyle yapmış olduğu başvurunun reddine ilişkin idari işlemin iptali istemiyle açılan davada, iş sözleşmesinden doğan bir çekişme olmadığı dolayısıyla işçi haklarından kaynaklı olmayıp 4857 sayılı İş Kanunu'na tabi bulunmadığı, sürekli işçi kadrosuna geçiş işlemlerinin bir bütün halinde idari nitelikte olduğu uyuşmazlığın görüm ve çözümü yönünden İdari Yargı yerinin görevli olduğuna karar verilmiştir.

KARAR N0: 2023/436
Davacının maliki olduğu taşınmaz üzerindeki ruhsatsız yapının davalı Belediye Başkanlığı Encümeni kararıyla yıkılması üzerine tazminat istemiyle açılan davada davalı idarece kamu gücüne dayanılarak, re'sen ve tek yanlı olarak tesis edilen bir idari işlem olduğu anlaşılmış olup, bu kapsamda uyuşmazlığın İdari Yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir

KARAR NO: 2023/424

Davacının cadde üzerinde bulunan kaldırımda yürüdüğü sırada kaldırım taşının üzerindeki vidaya ayağının takılması sebebiyle düşmesi sonucunda vücudunda kırıklar oluşmasında idarenin hizmet kusuru bulunduğundan bahisle uğranılan zararın tazmini istemiyle açılan davanın, 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun 10. maddesi kapsamında Adli Yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir.k2023/397
Dava Türkiye Cumhuriyeti nüfus kayıtlarında "H.Ç" olarak kayıtlı bulunan davacı annesi ile Suriye Arap Cumhuriyetinde "K.H" olarak kayıtlı olan kişinin aynı kişi olduğunun tespiti istemiyle dava açılmıştır. Nüfus tespit davaları, kaydın iptali veya düzeltilmesi için açılacak davalara karine teşkil ettiğinden, diğer kayıt düzeltme davaları gibi kamu düzeni ile yakından ilgili olduğundan, hâkim doğru sicili oluşturmak zorundadır. Nüfus kaydına ilişkin bazı işlemler adli, bazı işlemler de idari kararlarla yapılmaktadır. Adli yargının görev alanına giren davların ise maddi hata dışındaki nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davaları olduğu açıkça belirtilmiştir. Bu sebeple uyuşmazlığın 4721, 5901 ve 5490 sayılı Kanunların ilgili maddeleri ve bu Kanunlara dayanılarak çıkarılan Yönetmelikler uyarınca Adli Yargı yerinde çözümlenmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/486
618 sayılı Kanun'un 11. maddesi uyarınca verilen idari para cezasına ilişkin kararın iptal edilmesi istemiyle açılan davanın, geminin seferden men edilmesi işleminin idari yargıda dava konusu yapılmaması karşısında, 5326 sayılı Kabahatler Kanunu'nun 3.  ve 27. maddesi uyarınca Adli Yargı yerinde çözümlenmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/418
İletim sistemine zarar verildiğinden bahisle TEİAŞ tarafından düzenlenen "sistem kullanım ceza ücreti" konulu faturanın iptali istemiyle açılan davanın, 6446 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrasının (d)bendi ile bu bendin uygulamasından kaynaklanan uyuşmazlıkların idari yargıda görüleceği yönündeki EK 3. maddesinin açık hükmü gözetilerek, İdari Yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/398
Taraflar arasında imzalanan devlet hastanesine demirbaş malzeme alımına ait sözleşme sonrası, 4735 sayılı Kanun'un 20. maddesi uyarınca sözleşmenin feshi nedeniyle irat kaydedilen kesin teminatın davacı şirkete iadesi için açılan davanın Adli Yargıda görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/350
Öncesi "ticari alan" olan taşınmazın "akaryakıt ve bakım istasyonu" olarak değiştirilmesine ilişkin Nazım İmar Planının iptali istemiyle açılan davada, İdare Mahkemesince Nazım İmar Planının iptaline karar verildiği ve bu kararın aleyhine olduğu nedeniyle, uğranıldığı öne sürülen maddi zararın tazmini istemiyle açılan davanın da İdari Yargı yerinde çözümlenmesi gerektiğine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/352
Davacının satın almış olduğu araca change olduğu gerekçesiyle el konulması nedeniyle, aracın tesciline ilişkin hükümlere aykırı davranan idarenin sorumluluğunun bulunduğundan bahisle, uğranılan maddi zararın tazmini istemiyle açılan davada davalı idarenin hizmet kusuru ya da başka bir nedenle idarenin hukuki sorumluluğu ulunup bulunmadığının yargısal denetimi, 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesi uyarınca idari yargı yerlerine ait olduğundan, İdari Yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/277
V. adlı ürünün geri ödeme kapsamına ilişkin koşullarında değişiklik yapılması istemiyle yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle davada, davalı idarenin bir kamu kuruluşu olduğu çekişmesiz olup, dava konusu zımni ret işlemi, davalı idare tarafından tek yanlı irade beyanı ile kamu gücü kullanılarak tesis edilmiş olmasına karşın işlemin yasal dayanağını 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu oluşturmaktadır ve Kanun'un 10. maddesi kapsamında Adli Yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/359
Sistem kullanım anlaşmasında yer alan ceza koşulunun uygulanması suretiyle düzenlenen fatura bedelinin ihtirazi kayıtla ödenmesi sonrasında adli yargı yerinde açılan davaların lehlerine sonuçlandığı ve istirdadına karar verildiği dolayısıyla, bu miktarın faizine hükmedilmesi istemiyle açılan davada, hukuk yargılamalarında usul hükümlerinde yapılan değişikliklerin derdest davalarda derhal uygulanacağı kuralı bilinmekle beraber iş bu davanın sistem kullanım aşamasında düzenlenen cezai şarttan doğrudan kaynaklanan bir uyuşmazlık olmadığı, sistem kullanım anlaşmasında düzenlenen cezai şarta ilişkin asıl alacağa konu davanın adli yargıda çözümlenerek karara bağlanmasından sonra, bu alacağa bağlı olan feri nitelikteki faiz alacağına ilişkin olduğu, asıl davaya bağlı olan bu davanın Adli Yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/416
Davacı ile dava dışı kiraya veren arasında, noterlikçe düzenleme şeklinde tanzim edilen taşınmaz kira sözleşmesinin tapuya şerh edilmesi istemiyle yapılan başvurunun reddedilmesine ilişkin Tapu Müdürlüğü işleminin iptali ve taşınmazın tapu kayıtları üzerine kira sözleşmesinin şerhine karr verilmesi istemiyle açılan davanın, Türk Borçlar Kanunu ve Türk Medeni Kanunu hükümlerine göre Adli Yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/ 441
375 sayılı KHK'nın Geçici 23. maddesi kapsamında sürekli işçi kadrosunda görev yapan davacının, davalı idarenin resen imzaladığı toplu iş sözleşmesiyle sendikaya üye olduğunu, maaş farkı almadığı gerekçesiyle yaptığı başvurusunun reddedilmesi üzerine geriye dönük haklarının ve eksik ödemelerinin ödenmesi istemiyle açtığı davada 7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu'nun 5. maddesine göre 4857 sayılı İş Kanunu'na veya 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun İkinci Kısmının Altıncı Bölümünde düzenlenen hizmet sözleşmelerine tabi işçiler ile işveren veya işveren vekiller, arasında, iş ilişkisi nedeniyle sözleşmeden veya kanundan doğan her türlü hukuki uyuşmazlıkların ve 6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu'nun 79.maddesine göre anılan Kanun'un uygulanmasından doğa uyuşmazlıklarda  Adli Yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/317
Velayet altındaki oğluna 2022 sayılı Kanun uyarınca engelli maaşı bağlanması amacıyla yapılan başvurunun reddine ilişkin Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfı işlemine karşı açılan davada, davaya konu edilen işlemin vakıf mütevelli heyeti kararıyla yapıldığı, vakıfların Medeni Kanun hükümlerine tabi olarak kurulup faaliyette bulunmalarının öngörülmüş olması nedeniyle dava konusu işlemin kamu gücü kullanılmak suretiyle tesis edildiğinin kabulünün mümkün bulunmadığı anlaşıldığından, davanın Adli Yargı yerinde görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/411
Bakanlar Kurulu Kararına dayanılarak, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile özel hukuk tüzel kişisi arasında imzalanan Protokol kapsamında  yapılan ihale ve imzalanan sözleşmenin iptali istemine ilişkin uyuşmazlığın; davaya konu taşınmazların Hazinenin mülkiyetinde olduğu  Bakanlık tarafından onay verilmedikçe ihalenin onaylanamayacağı gerekçesiyle idari yargı yolunda görülmesi gerekmektedir.

KARAR NO: 2023/22
Davacının maliki olduğu taşınmaza 2920 sayılı Kanun kapsamında yapılan müdahale nedeniyle taşınmazın kullanılamadığı ileri sürülerek, oluştuğu  iddia edilen zararın yasal faiziyle birlikte ödenmesi istemiyle açılan davada; kamu hizmeti yürüten idarelerin hizmet sırasında verdiği zarara ilişkin davada, kamu hizmetinin yönteminin ve hukuka uygunluğunun ve bu bağlamda idarenin sorumluğunun incelenmesinin ancak idare hukuku ilkelerine göre yapılabilecek olması nedeniyle idari yargı görevlidir.

KARAR NO: 2023/34
Karayolunda meydana gelen toprak kayması nedeniyle ortaya çıkan hafriyatın, idare tarafından davacıların maliki bulunduğu taşınmazlara  dökülmek suretiyle zarar verildiği öne sürülerek, dökülen hafriyatın kaldırılması için gerekli masrafın davalılardan tahsili için açılan davanın; idarenin bir ayni hakka müdahalesinin söz konusu olduğu olaylarda, müdahalenin hukuka uygunluğunun ve haksız fiilden doğan zararın tazmininin özel hukuk hükümlerine göre görülmesi gerektiği, yerleşik Yargıtay içtihadının da bu yönde olduğu gerekçesiyle adli yargı kolunda görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/305
Kamu İhale Sözleşmesi imzalandıktan sonra, taraflarca sözleşme hükümlerinin yerine getirilmesi sırasında, fiyat farkı gerekçesiyle davacının hakedişinden kesinti yapılmasına ilişkin uyuşmazlıkta; idarelerce mal veya hizmet alımı için ihaleye çıkılması ve sözleşme yapılması aşamasında idari yargı yerleri yetkili olsa da, imza aşamasından sonra sözleşmenin uygulanmasından doğan uyuşmazlıkların görüm ve çözümünün özel hukuk hükümlerine göre adli yargının yetki alanına gireceği gerekçesiyle adli yargı kolunun görevli olması gerekmektedir.

KARAR NO: 2023/176
Cumhuriyet Başsavcılığında yürütülen soruşturma sırasında, soruşturmaya konu bono evrakının aslının kaybedilmesi nedeniyle oluşan maddi zararın tazmini istemiyle açılan davanın; yargı erkinin yargılama faaliyeti ile ilgili işlemlerinin ''idari işlemler'' kapsamında değerlendirilemesinin mümkün olmadığı, yapılan bu ''yargısal işlemler'' nedeniyle idari yargı yoluna başvurulamayacağı, bunun Anayasa'nın başlangıç kısmında görülen ''Kuvvetler Ayrılığı'' ilkesinin bir sonucu olduğu gerekçesiyle adli yargı yolunda görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/379
Davacının görev yaptığı döneme ilişkin olarak İller Bankası A.Ş. aleyhine maddi ve manevi tazminat istemiyle açtığı davanın, davalı göreve başladığı sırada kamu kurumu niteliğinde olan İller Bankası'nın 6107 sayılı Kanunla yeniden yapılandırılarak özel hukuk tüzel kişisi niteliği kazanmış olması nedeniyle her ne kadar idarenin haksız işleminden kaynaklı bir tazminat davası olsa da idari yargı kolunda görülemeyeceği, adli yargı yolunda görülmesi gerektiği yönünde karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/113
Davalı idare bünyesinde kapsam dışı personel statüsünde uzman olarak çalışan davacının pasaport alabilmek için gerekli onay ve belgelerin tarafına verilmesi istemiyle yaptığı başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davanın; davacının Pasaport Kanunu'ndaki koşulları taşıyıp taşımadığı işleminin hukuka uygunluğunun ve hususi pasaport alma hakkı olup olmadığının İçişleri Bakanlığı tarafından değerlendirilmesinin ve idare hukuku hükümlerine göre hüküm verilmesinin icap ettiği gerekçesiyle, idari yargı yolunda görülmesi gerekmektedir.

KARAR NO: 2023/235
Özel hukuk tüzel kişiliğine haiz davalı Organize Sanayi Bölgesi Müdürlüğünün davacı adına kayıtlı riskli yapının tahliye ve yıkım işlemlerinin tamamlanmasına ilişkin işlemin iptali istemiyle açılan davanın; dava konusu işleme dayanak olan Yönetmelik hükümlerine bakıldığında davalı idarenin yapının tahliyesi ya da yıkımı işlemi için bir icra yetkisinin olmadığı, dava konusu işlemin de salt bir bilgilendirme yazısından ibaret olduğu ve dolayısıyla somut olayda idarenin kamu gücüne dayanan herhangi bir işleminin bulunmadığı gerekçesiyle, adli yargı kolunda görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/394
Davalı belediyenin bütçe içi işletmesi olan kayak merkezinde meydana gelen kaza neticesinde, sakatlanmak suretiyle maddi zarara uğrayan davacının, kazada davalı idarenin hizmet kusurunun olduğunu ileri sürerek, uğramış olduğu maddi ve manevi zararın tazmininin davalıdan tahsili istemiyle açmış olduğu dava; davalı Belediyenin kamu tüzel kişisi olup kural olarak, işlem ve eylemlerinin kamusal nitelik taşıdığı, olayda Belediyenin hizmet kusuru işleyip işlemediğinin tespitinin idare hukuku ilkelerine göre yapılması icap ettiğinden, idari yargı yolunda görülmelidir.

KARAR NO: 2023/360
Çifte vatandaşlığa sahip olan davacının, nüfus kaydına rızası dışınd ''Z.M.'' olarak yazılan adının ''Z.B.'' olarak değiştirilmesine karar verilmesi istemiyle açtığı davanın; 5490 sayılı Kanun'un 36. maddesinde, nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davalarının Asliye Hukuk Mahkemesinde açılacağı hükme bağlanmış olması ve yerleşik içtihatlarda, bir kaydın baştan itibaren hatalı olduğu iddiasına dayalı davaların ''kayıt düzeltme'' davası olarak kabul görmesi gerekçesiyle, adli yargı kolunda görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/316
Alman vatandaşı olan davacı tarafından, babasının hastanede gördüğü tedavi giderlerinin Almanya ile Türkiye arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Anlaşması gereğince, davalı kurumdan tahsili talebiyle açılan davanın; konunun Türkiye ile Almanya arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Anlaşması ve 5510 sayılı Kanun hükümlerine dayanılarak hazırlanan düzenleyici işlemlerde yer aldığı görüldüğünden ve 5510 sayılı Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıkların, Kanun'un 101. maddesindeki hüküm gereğince adli yargı yolunda çözülmesi gerektiğinden, adli yargıda görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/20
Belediye encümen kararıyla tapu tahsis belgesi iptal edilen davacının, 2981 sayılı Kanun kapsamında kendisine tapu tahsis belgesi ve tapu verilmesi istemiyle açtığı davanın; idarenin, hak sahibi olduğu saptanan kişilere tapu vermek, şartları taşımayan kişilerin tapularını iptal etmek konusundaki kararın idari nitelikte bir işlem olduğunun açık olması nedeniyle, idari yargı yolunda görülmesi gerekmektedir.

KARAR NO: 2023/21
6306 sayılı Kanun kapsamında riskli yapı olarak belirlenen binanın yıkılması yolunda tesis edilen işlemlerin iptali ile, bu işlemlere bağlı olarak oluştuğu öne sürülen zararların tazmini istemiyle açılan davanın; uyuşmazlığın çözümünün, idari işlemlerden dolayı davacının haklarının ihlal edilip edilmediğinin belirlenmesine bağlı bulunduğu, bu belirlemenin ise idare hukuku ilkelerine göre yapılması gerektiği nedeniyle idari yargı yolunda görülmesine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/24
Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliği'nde belirlenen şartları taşımadığından bahisle sözleşmenin iptali ile yersiz ödemenin iadesine  ilişkin işlemin iptali istemiyle Türkiye İş Kurumu, aleyhine açılan davanın; sözleşmenin idari bir sözleşme sayılabilmesi için sürekli bir kamu hizmeti görülmesi amacı taşıması şartını taşımadığının görülmesi ve dava konusu uyuşmazlığın, Aktif İşgücü Hizmetleri Yönetmeliği yanında özel hukuk hükümlerine tabi hizmet sözleşmesinden kaynaklandığı gerekçesiyle, adli yargı yolunda görülmesi gerekmektedir.

KARAR NO: 2023/86
Milli Eğitim Bakanlığı'na bağlı olarak Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi işleten davacı şirketin, gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet verdiğinden bahisle engelli birey adına ödenen eğitim bedelinin 652 sayılı KHK'nın 43. maddesinin ikinci fıkrası gereğince iki katı tutarında tahsil edilmesi yolundaki işlemin iptali istemiyle açılan davanın; dava konusu edilen işlemin 652 sayılı KHK'nın 43/2 maddesi kapsamında idareye tanınan yetki kapsamında tesis edildiği ve işlemin kamu gücüne dayalı ve re'sen tesis edilen idari işlem niteliği taşıdığı açık olduğundan, 2577 sayılı Kanun uyarınca idari yargı yolunda görülmesi gerektiğine karar verilmiştir.

KARAR NO: 2023/98
Davacının, Halk Eğitim Merkezi'nde usta öğretici olarak çalışırken, disiplin soruşturması neticesinde, mevcut görevlendirmesinin iptal edilmesine ilişkin işlem ile söz konusu soruşturma raporu ile getirilen ''mevcut görevlendirmesinin iptalinin ve bundan sonra... Halk Eğitim Merkezi Müdürlüğü'nde görev verilmemesinin uygun olacağı'' şeklindeki teklifin iptali istemiyle açtığı davanın; hizmet ilişkisinin sonlandırılmasının İş Kanunu'ndan kaynaklanan haklarla ilgili olduğundan sebeple özel hukuk hükümlerine göre adli yargı yolunda görülmesi gerekmektedir.

KARAR NO: 2023/116
Adli yargıda, taraflar arasında, inşa edilen binanın yapı denetim hizmeti konusunda akdedilen sözleşme hükümleri uyarınca, hak ediş bedellerinden bir kısmının ödenmediği ve davalı belediyenin yapı denetim bedellerinin ödenmediğinden dolayı yapıyı durdurması gerekirken durdurmadığı nedeniyle, sözleşmeden kaynaklanan hak ediş bedellerinin ödenmemesi sebebiyle, tahsili amacıyla başlatılan takibe yapılan itirazın iptali ile %40 inkar tazminatına hükmedilmesi istemiyle; idari yargıda ise, yapı denetim şirketi tarafından hak edişlerin ödenmemesine karşın inşaatın yapımına izin verildiğinden bahisle yapı denetim ücreti alacağının tazmini istemiyle açılan davanın 2004 sayılı Kanun'un 42. maddesinin 3. fıkrasında yapılan değişiklik ve Anayasa Mahkemesi kararı gözetilere idari yargı yolunda görülmesi gerekmektedir.

https://www.aslanpinar.combilgi-bankasi/guncel/10-agustos-2023-tarihli-ve-32277-sayili-resmi-gazetede-yayimlanan-uyusmazlik-mahkemesi-kararlari
Diğer Makaleler